Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Şiddet Hakkında Filmlerde Görüp İnandığımız Ancak Hiçbir Gerçekliği Olmayan 17 Klişe
Filmler gerçek hayatı yansıtmak zorunda mıdır? Tartışılır. Ancak olur da filmlerden öğrendiğiniz bilgileri gerçek hayatta uygulamaya kalkışırsanız, ortaya büyük sıkıntılar çıkabilir sevgili dostlar. Bu sebeple şu 17 maddeyi okumazsanız kötü olmaz değil:
1. Sıyrık dediğin öyle önemsiz bir şey değildir Rambo kardeş!
2. Yok öyle şak şak kılıç sallamak!
Filmlerde çokça görürüz: İki kişi savaşırken kılıçlarını sık sık birbirine vururlar. Ancak aslında kılıç zannedildiği kadar sağlam bir şey değildir ve gerçekte bunu yaptığınız zaman kılıçlarınız kırılır. Bu yüzden eski zamanların savunma yöntemlerinda kılıç değil; ya darbeden kaçma, ya da zırh ile karşı koyma teknikleri uygulanırdı.
3. Siz susturucu deyince yanlış anladınız belli ki!
Yine çok yaygın bir film klişesidir. Aktörler silahlarına susturucu takarlar ve ateş ettiklerinde yalnızca bir ıslık sesi çıkar. Gerçekte ise durum oldukça farklıdır. Susturucu takılmamış silah 140-160 desibel ses çıkarırken, susturucu silahın ses şiddetini 120-130 desibel aralığına düşürür. Kısacası susturucu da taksanız baya bir ses alırsınız sevgili dostlar. Silah kullanmayalım tabii...
4. Filmlerde takır takır sıkıyorsunuz ama!
Filmlerde makineli silah kullanan kişilerin dakikalarca durmadan ateş ettiklerini görmüşsünüzdür. Ancak bunlar da mermi fabrikası değil ya kardeşim! Bu aletler aslında çok hızlı ateş ettikleri için oldukça çabul boşalırlar. Örneğin AK-47 isimli meşhur silah bir seferde 30 mermi alır ve dakikada 700 kez ateş edebilir. Bu sebeple de merminin bitmesi yalnızca 3 saniye sürer. Daha iyi silahlar yok mudur? Tabii ki vardır. Ancak hiçbiri bir dakika boyunca durmadan ateş edemez...
5. Bişey yok onda ağbi, artı işaretini ayarlayıp sıkıyorsun işte!
Keskin nişancılık konusunda filmlerden öğrendiğimiz budur. Bu hesaba göre aklıselim herkes keskin nişancı olabilir. Ancak bu iş aslında sanıldığından daha zordur; çünkü uzaktan ateş ederken aynı anda hem rüzgâr direncini, hem sıcaklığı, hem yüksekliği ve hatta dünyanın dönüşünü hesaba katmak durumundayızdır...
6. Kurşunu hemen çıkartmamız gerek. Kurşun zehirlenmesi olabilir!
Hemen her aksiyon filminde rastladığımız bu komik inanç da tarihin en eski klişelerinden biri olmaya adaydır. Çünkü mermiyi vücuttan çıkarmak aslında faydadan çok zarar getirir. Ateş edildiğinde çok hızlı hareket eden mermi, sıcaklık sayesinde steril hâle gelir ve kana karışıp sizi öldürmez. Bunun yanında mermiyi çıkarmak damarlarınıza ciddi zararlar vererek durumunuzun kötüleşmesine sebep olabilir.
7. Erimiş metalden kılıç olmaz a dostlar!
Filmlerde görürüz: Kılıç ustaları erimiş metali bir kalıba dökerler ve soğuduğunda mükemmel bir kılıç elde ederler. Ancak aslında metali eritmek, materyalin kimyasal bağlarını zayıflattığı için bu yolla yapılan kılıç sağlam olmaz ve savaşta kullanılamaz. İyi bir kılıç yapmak için işe katı bir metalle başlamak gerekir.
8. Lazerle hayat ne kolay!
İlla ki bir açıklama yapmaya gerek yok. Keskin nişancının, hedef aldığı kişinin üstüne ışık tutmasının sıkıntı yaratacağı gayet açıktır. Hem hedefteki kişi bu ışığı fark eder, hem de nişancının yeri kolayca tespit edilebilir. Bu sebeple filmlerde gördüğümüzün aksine, gerçek keskin nişancılar lazer kullanmazlar.
9. Ay bana bir şeyler oluyor!
Baygınlık öyle saatler boyunca sürmez sevgili dostlar. Gerçek hayatta yalnızca birkaç dakika süren bayılma durumunun filmlerdeki gibi uzun sürmesi, aslında büyük bir probleme işaret etmektedir. Beş dakikanın üzerinde süren baygınlıkta en iyi ihtimalle beyin sarsıntısı, en kötü ihtimalle ise travmatik beyin hasarı geçirmişsinizdir.
10. Çok iyi ateş ediyorsunuz... Asker misiniz?
İyi bir nişancı olmanın iyi bir savaşçı olmak için tek gereklilik olduğunu yine filmlerden öğrendik. Ancak araştırmacıların 200 kişi üzerinde yürüttükleri çalışma, iyi bir nişancı olmanın, aynı zamanda savaşta çok iyi performans göstermek anlamına gelmediğini ortaya koydu.
11. Eller günaaahkâr!
Bir savaşta elini kaybeden ya da çaresizlikten elini kesen karakterlerin sanki hiçbir şey yokmuş gibi yollarına devam ettiklerini filmlerde görmüşüzdür. Ancak yönetmen ve senaristlerin ciddiye almadığı bu uzuv kayıpları gerçek hayatta ölümcül sonuçlar doğurur. Evet, elinizi kaybettikten sonra yaşama ihtimaliniz vardır ancak kan kaybını önlemek için baskı uygulamak ve hareketsiz kalmak durumundasınız. Bu arada, bilincinizi kaybetmeden önce yaklaşık bir dakikanız olduğunu da hatırlatalım...
12. Abi düşürdüm patladı yaa!
Yere düşen silah patlamaz kardeşim. Ne alakası var yani, neden patlasın zaten... Silah üreten şirketler bunu öngörmüyor olabilirler mi sizce? Adamlar üretmeden önce onlarca testten geçiriyorlar. Ama belli ki Hollywood'un bundan haberi yok...
13. Mısır mı patlatıyorsunuz birader?
Özellikle aksiyon filmlerinin vazgeçilmezlerinden olan patlama sahnelerinde genellikle karakterler tam patlama ânında ileri doğru sıçrayıp kendilerini yere atarlar ve sağ salim kurtulmayı başarırlar. Ancak bu olay da gerçek hayata uygun değildir, çünkü şiddetli bir patlamanın yarattığı şok dalgası, patlamanın yakınında olan insanları yalnızca öldürmekle kalmayıp, insan aromalı pudinge çevirebilir.
14. Elmas gibi parla!
Hollywood filmlerinde sevilerek kullanılan efektlerden bir tanesi, hem ateş açılan silahtan, hem de kurşunun çarptığı duvardan çıkan kıvılcımlardır. Belki bu efekti kullanarak izleyici üzerinde daha büyük bir etki yaratmayı amaçlıyorlardır ancak, aslında silahtan böyle bir kıvılcım çıkmaz. Hatta mermiler, bu kıvılcım çıkmasın diye genellikle bakırdan üretilirler.
15. Haa ölmemiş... İçinde yelek varmış!
Yelek iyidir, hayat kurtarır, tehlike ânında giymek gerekir, bunların hepsi tamam. Ancak bu yelekler filmlerde gördüğümüz gibi her türlü saldırıyı engelleyecek kadar güçlü değildirler. Örneğin bugün kullanılan en sağlam yelekler bile herhangi bir piyade tüfeğinin mermisini durdurmaya yetmez. Hele bir de yakında ateş ediliyorsa...
16. Sen de okçu ol Legolas!
Dediler ve sonrasında Legolas kardeşimiz çok canlar yaktı, sayısız ocaklar söndürdü. Ancak gerçek hayatta ok yaraları her zaman ölümcül olmamaktadır. İster yayla, ister tatar yayıyla atılsın, oklar yaranın içinde kaldıkları için kanamayı önlerler ve böylece hayatî bir durum oluşmasına zemin hazırlamazlar.
17. Sen Neo'sun. Biz normal insanlardan bahsediyoruz!
Neo kardeşimiz elbette bunu kolayca yapar ancak diğerleri için belirtmekte yarar var ki, bir insan aynı anda iki silahla hedef alamaz. Gözlerimiz bunu mümkün kılacak şekilde evrimleşmemiştir ve denerseniz sapıtırsınız; fayda sağlasın derken zarara sebep olursunuz. Ayrıca diyelim ki mermi bitti, şarjörü nasıl yenileyeceksin? Düşünün bunları Wachowski Kardeşler...
Yorum Yazın
Wachowski Kardeşler çok güzel düşünmüşler mermisi biten silahı atıyorlar ve diğer silahla ateş etmeye devam ediyorlar. :D
#5 dünyanın dönme hızını hesap etmeye gerek yok. İvme diye bir şey var. Eğer dünyanın dönme hızını hesaplarsak bizim uzay boşluğuna savrulmamız gerekir. Tabi... Devamını Gör
Dünyanın dönme hızı değil de, Coriolis etkisini hesap etmek gerekir. Savrulma etkisi diye de geçer. Hani şu lavaboya dökülen suyun dönüş yönüne de etki ettik... Devamını Gör
işte biz bu yüzden ülkecek daş kullanıyoruz.