Suriye İçin Rusya ile 'Üçlü Yapı'
Rusya dönüşü uçakta gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye konusunu konuşmak için Putin'e, 'içerisinde istihbarat, asker ve diplomatların yer aldığı üçlü heyet gönderelim' dediklerini söyledi. Heyet bugün çalışmalara başlayacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ziyareti dönüşünü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Milliyet'ten Serpil Çevikcan'ın haberine göre, Erdoğan'ın gündeme ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
'İlişkilerimizi daha ileriye taşıyacağız'
İlişkilerimizi 24 Kasım’dan önceki süreçten çok daha öte bir noktaya taşıma arzusundayız. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey mekanizmasını yeniden başlatıyoruz. Bu yılın YÜDİK toplantısını Aralık ayında St. Petersburg’da yapmayı kararlaştırdık. Akkuyu Santrali’ni stratejik yatırımlar arasına alma konusunda mutabık kaldık. Türk Akımı projesinde bizim topraklara geldikten sonra o kısmın da 50-50 şeklinde yapılması noktasında bir mutabakat oluştu.
Ortak Yatırım Fonu, Meclisimizden geçtiğinde üçüncü ülkeler de dahil ortak yatırımlara beraberce girebilme imkanını yakalayacağız. Charter uçuşlarıyla ilgili müzakere talimatı vermişler. “Biraz hızlandırırsanız memnun oluruz” dedik. “Tarım ürünleri noktasında da kademeli olarak bunu da yoğun bir şekilde artıracağız” dediler. Karayolu taşımacılığında araç sayısının 40 bini aşmasını istiyoruz. Rusya’daki Türk işçilerine çalışma izni verilmesi noktasındaki sıkıntıyı ilettik, vizelerin tekrar kaldırılması konusunu da gündeme getirdik. “Onu da çalışalım” denildi.
Suriye: 'Putin'e üçlü heyet gönderelim, yoğun bir çalışma yapsınlar dedik'
Suriye’de siyasi geçiş süreci falan gibi bir yaklaşım var. Münbiç de ayrı bir sorun. Sayın Putin’e, “biz size bir üçlü heyet gönderelim, heyetin içinde istihbarat, asker, diplomat olsun. Bu üçlü heyete siz de bunların karşıtını koymak suretiyle, bunlar hemen yoğun bir çalışma yapsınlar” dedik. Yarın (bugün) yapacaklar. Ona göre de inşallah Suriye ile ilgili sürecin altyapı hazırlıklarını bu arkadaşlarımız belli bir noktaya getirmiş olacaklar. Halep’in insani yardım noktasında sıkıntıları var. Ona yönelik açılan koridorlar insani yardıma mı yöneliktir, yoksa farklı bazı hedeflere mi yöneliktir, çalışmalarla ortaya konulacak.
Bu hamlenin boyutu orada çerçevesi çizilecek olan duruma bakarak oluşturulacak. Suriye meselesinde mağduruz. Bu bize tehdit de oluşturuyor.
(Türkiye-Rusya yakınlaşması iki ülkenin Suriye’deki pozisyonunda bir değişikliğe yol açar mı? sorusu üzerine): Sayın Putin’le uzun uzadıya görüştük. Heyetimizin Moskova ziyaretinden sonra ikinci bir hamle olacak. Bu hamlenin boyutu orada çerçevesi çizilecek olan duruma bakarak oluşturulacak. Suriye meselesinde mağduruz. Bu bize tehdit de oluşturuyor. Açık konuşmak lazım; Kuzey Suriye’de belli bir yapılanmanın endişesini taşıyoruz. Atılacak adımlar önemli. ABD’deki seçime varıncaya kadar bu işte alakası var. Dolayısıyla heyetlerimizin yapacakları çalışma önemli bir altyapı oluşturacak.
'Putin PYD ofisini bizden öğrendi'
(PYD noktasında Rusya ile Türkiye’nin bakış açısında büyük farklılıklar var mı? sorusu üzerine): PYD konusunda YPG konusunda örtüşüyor. Biz Moskova’da ofis açmaları meselesini de gündeme getirdik. Onun PYD ile alakası olmadığından, bir sivil toplum kuruluşu olduğundan söz ettiler. Sayın Putin bu sayede en azından konudan haberdar oldu. Bunu ilk defa bizden duyduğunu söyledi. Elimizdeki resimleri kendilerine gösterdik. Yakından takip edeceklerini söylediler.
Rus uçağının düşürülmesi: 'Radar görüntülerini göndereceğiz'
(Rus uçağını düşüren pilotların FETÖ’yle bağlantılı oldukları iddialarını görüştünüz mü? sorusu üzerine): İkili görüşmede de ele aldık. Tabii bir bilgi kirliliği de yok değil. İçeri alınanlar arasında malum o pilotlardan da var. Onlarla ilgili olarak bizim bir değerlendirmeye girmemiz doğru olmaz. Yargı karar verecek veya ne gibi ipuçları yakalayacak bilemem. Bir de düşen uçağın pilotunun Suriye tarafından öldürülmesi hadisesi var. Pilotu öldürdüğü iddia edilen Türk vatandaşı da bir başka davadan mahkum durumda. Rus pilotu öldürdüğü iddiasıyla açılan soruşturma da devam ediyor. Bunları da açık biçimde konuştuk.
(Hava sahamızı ihlal etmeleri konusunda yanıt alabildiniz mi? sorusu üzerine) Onlar kabul etmiyorlar. “Birinci uçak hava sahası ihlali yaptı ama ikincisi ihlal yapmadı, uçak Suriye hava sahasında vuruldu” iddiasındalar. Bizdeki tüm radar görüntülerini göndereceğiz.
'Putin darbe girişimi konusunda 'sizi aramak durumundaydık, dostluğumuz bunu gerektirirdi' dedi'
(Putin 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak size neler sordu? sorusu üzerine): Darbe ile ilgili konuda beni hemen ertesi gün aramıştı. Orada duygusaldı da diyebilirim. Anında buna karşı tepkilerini koyduklarını ifade etti. “Tasvip etmemiz kesinlikle mümkün değildi. Nedir nasıl oldu, bunları sormadan, hemen sizi aramak durumundaydık. Çünkü öyle veya böyle, aramızdaki dostluğumuz bunu gerektirirdi. Biz de bunun gereğini bunu yaptık” dedi.
'MİT kendini ağırlıklı olarak daha çok dış istihbarata verecek'
(Yeni istihbarat yapılandırması): MİT bir çalışma yaptı. Jandarma ve emniyet istihbarat İçişleri Bakanlığı’na bağlandığı için de yeni bir düzenlemeye gidiliyor.
MİT kendini ağırlıklı olarak daha çok yine dış istihbarata verecek. Ama, “dış istihbaratın iç istihbaratla hiç bir bağlantısı yoktur” denilemez. İçeriden başlayıp dışarıda kovalarsın, dışarından alıp içeride takip edersin. İstihbarat zafiyetinden söz ederken, sıfır hatayla çalışan bir istihbarat örgütü zaten yoktur. Bu meselede bardağın dolu tarafını da görmemiz lazım. Bugüne kadar yapılmış başarılı birçok operasyon var. Bunları da görmek durumundayız. Onun için buradaki hatadan ders alarak, nerede hatalar yaptık, ne gibi eksiklerimiz var, üzerinde duruyorlar.
'Yargı FETÖ'ye bulaşmış siyasilerle ilgili gereğini yapar'
(Dokunulmazlıklar kaldırıldı, siyasiler konusunda herhangi bir operasyon gündemde olacak mı? sorusu üzerine): Benim dokunulmazlıklar konusundaki yaklaşımım bazı dostlarla, siyasilerle çelişiyor. Dokunulmazlığı kaldırdıysak, gereği neyse yapmak gerekiyor bir defa. Adımlarımızı gecikmeden atmalıyız. 15 Temmuz, adımları geciktirmiş olabilir. Yargı neredeyse 24 saat çalışır hale geldi. Temennim; dokunulmazlıklar ilgili gereken neyse yapılır. FETÖ’ye bulaşmış olan siyasilerle ilgili meseleye gelince, yargı elbette o konuda da gereğini yapar.
'Yenikapı ruhu muhafaza edilsin'
(Yenikapı ruhunun devamı için Cumhurbaşkanı’nın tavrının belirleyici olacağı yorumlarına katılıyor musunuz?) Halkın kahir ekseriyeti öyle görüyor ama siyasi kadrolar Cumhurbaşkanının rolünü pek de öyle görmüyor maalesef. Yenikapı olayı farklı bir olay, farklı bir konsept olarak gelişti. Hakikaten şehitlerimizin ruhu orada bizlerin bir araya gelmesini sağladı. Bambaşka bir ruh o. Gazilerimiz oraya geldi, görüştük. Temennim o dur ki bu ruh muhafaza edilsin.
'Darbeci neyse terörist de odur'
(HDP’nin olmamasının eleştirelere yol açtığının anımsatılması üzerine): Benim için darbeci neyse terörist de odur. Ve şu andaki teröristler darbecilerle omuz omuza çalışıyorlar. Nitekim kaçanların bazılarının Kandil’e gittikleri söyleniyor. FETÖ ile bağlantılı biri de Kuzey Irak’ta yakalandı. Bahsettiğiniz partinin neyin uzantısı olduğu da malum. Kürt kardeşlerimi sokağa dökeceksin, 53’ü öldürülecek. Biz bu kadar geniş mideli olamayız. Bunun hesabını biz onların ailelerine veremeyiz. Yasin Börü’nün annesi, “Yasinim’in katili affedilecek mi?” dedi. Ne yaparım onun karşısında? Düşünün, Yasin’in aşağı atılıp, üzerinden araçla geçildi. Bunların darbecilerden farkları yok.
Gülen'in iadesi: 'İnşallah 85 koliyi okumak kolay olmadı gibi bir bahane ileri sürmezler'
(Yenikapı’daki görüntüden sonra Amerikan siyasetinde bir farklılık bekliyor musunuz?): Bunu zaman gösterecek. Bırakın dünyayı, meydana gelen insanların ciddi bir kısmı FETÖ denilen kişinin ne olduğunu belki de o miting günü anladılar. Orada FETÖ’nun düzenlediği organizasyonlarda yer almış kişiler de vardı. “Bize bu adamın gerçek yüzünü gösterdiniz” diye teşekkür ediyorlar şimdi. Bakıyorsun iyi bir dostumuz, ahbabımızdı ama bu olayda yakalanınca iş ortaya çıkıyor.
Nasıl aldatmışlar, parasını nasıl almışlar tüm bunları anlatsınlar istiyoruz. O gün Bebek’ten 500 sanatçı teknelerle geldiler. Aynı duygular içerisindeydiler. Sanatçılarımızı bile aldattılar, garip oyunlar oynadılar. Yenikapı kurtuluş mücadelemiz için yepyeni bir kapı oldu. Temenni edelim ki Amerika, Yenikapı’daki 5 milyonun, Türkiye genelinde 10 milyonun haykırışını duyar. ABD’nin bu haykırışı duymasını ve bu zatı bir an önce teslim etmesini bekliyoruz. Kendilerine iadeyle ilgili dosyalar da gönderildi. ‘85 koliyi okumak kolay olmadı’ gibi bir bahane ileri sürmezler inşallah.
Askeri liselerin kapatılması: 'Darbeyi yapanlar askeri liselerden gelenler değil mi?'
Gerek İlker Paşa’nın (Başbuğ) gerek Edip Paşa’nın (Başer) askeri liselerin kapatılmasını doğru bulmadıklarına dair yaptıkları açıklamayı ben doğru bulmuyorum. Kusura bakmasınlar bu darbeyi yapanlar askeri liselerden gelenler değil mi? Silme oradan geldiler, silme. Harp okullarına girdiler. Harp okullarına düz liselerden gelenler girmedi. Sana bunu sorarlar. Harp okullarına girmeyi başarabilenler GATA’dan bir çürük raporu ile gönderildiler. Bu tezgahların hepsi kuruldu. Biraz gerçekçi olalım. Tamam ben kendileriyle çalıştım, biliyorum ama yani niçin biz askeri liseleri bu kadar abartıyoruz ki şu anda?
Hulusi Paşa (Hulusi Akar) düz lise mezunu. Necdet Özel Paşa düz liseden geldi. Demek ki oluyormuş. Bırakalım da açalım önlerini şöyle. Seçme imkanı da olsun. Tek tipçilikten bir çıkalım. Kurmay subaylığı veya sınıf subaylığı niye var o da ortaya çıktı. Kurmaylık sadece onlara ait. Silme gidiyor. Sınıf subaylığına zaten önem vermiyorlar. “Oradan generalliğe giden bir-iki kişi olur. Hepsi nasıl olsa kurmaylıktan gidiyor, öbür taraf hamallık, uğraşmaya gerek yok” diyor.
'Adil denilen şahsı kaçıran komşum'
Darbe girişiminin merkezi Akıncı Hava Üssü’nün yakınında yakalandıktan sonra “Tarla bakmaya gitmiştim” savunmasıyla serbest bırakılan, 'FETÖ’nün 'Hava Kuvvetleri İmamı' olduğu belirtilen Adil Öksüz’ün kaçışına yardımcı olduğu gerekçesiyle tutuklananlar arasında yer alan gazeteci Erdal Şen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski komşusuymuş. Erdoğan'ın bu konuyla ilgili açıklamalarını diğer başlığımızdan okuyabilirsiniz:
Mağdur olanların geri dönüşü: 'Üzerinde çalışılıyor'
(17-25 Aralık sürecinden önce bu yapının mağduru olanların geri dönüşü ile ilgili düzenleme var mı? sorusu üzerine) Hukuk içerisinde kalmak suretiyle, atılacak adımlarla birçok kirli paslı işler açığa çıkacaktır. Kurumlarımız kendi içindeki pislikleri şu anda gayet başarılı bir şekilde ortaya çıkartıyorlar. Kanun Hükmünde Kararname’ye ek yapmak suretiyle bir daha geri dönme şansları yok. Hükümetin de bir taraftan da Meclis’e bunları getirmek suretiyle de ayrıca yasayla bunu geçirme gibi bir çalışması var. Hükümetimizin, geriye kabul gibi bir çalışmasının olacağını arkadaşlardan duyduk. Üzerinde çalışılıyor. Özellikle Silahlı Kuvvetler’le ilgili bir çalışma var.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!