onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Süs Bitkisi yetiştiriciliği işi son günlerde rağbet görüyor

Süs Bitkisi yetiştiriciliği işi son günlerde rağbet görüyor

2016 yılında yeni iş fikirleri araştırmamızda yine çok kazandıracak bir iş ile karşınızdayız. Süs bitkisi yetiştiriciliği iyi gelirler getirecek bir sektör olarak 2016 yılında da ön planda.

“ihracatta özellikle canlı bitkiler önemli artış kaydediyor. Bu ürün grubunda Türkmenistan, Irak, Azerbaycan Özbekistan gibi pazarlarda ihracat artıyor. Ayrıca kesme çiçekte ka-ve gerbera en çok ihraç edilen türler. Bu türleri, krizantem, lilium, lisianthus, anemone ve yeşillikler izliyor. Hazır buketler de ihracatta önem kazanıyor.”

Ortalama yatırım büyüklüğü ürüne göre farklılık gösteriyor. Ancak bu işe adım atmak için ilk etapta uygun iklim koşullarına sahip araziye ihtiyaç duyuluyor. Antalya gibi kıyı şeridinde daha çok iç pazara yönelik ve Irak Azerbaycan ve Türkmenistan gibi pazarlara ihraç edilmek üzere dış mekan bitkileri üretimi yapılıyor. Yüksek kesimlerde yapılan üretim ise Rusya, Avrupa ülkeleri gibi soğuk iklime dayanıklı çeşitler olarak ihraç ediliyor.

Kentsel dönüşüm ve yeni konut siteleri nedeniyle dış mekan süs bitkisi yetiştiriciliği pazarı çok hızlı büyüyor. Sektörün büyüklüğü 10 milyar TL’yi buldu. Kaliteli ve hızlı form tutan bitkileri yetiştirenler kazanacak. İhracatı hızla artan dış mekan süs bitkilerine çevre ülkelerden yoğun talep var…

Hızla artan betonlaşma ve plansız yerleşim nedeniyle insanlar şehirlerde nefes almakta zorlanıyor. Bu nedenle en ufak bir yeşillik bile kentliler için adeta yaşamsal önem taşıyor. Çevre duyarlılığı ve bilinci günden güne artarken artık yerel yönetimler de ağaçlandırmaya ve çevre düzenlemesine önem veriyor. Otoyol kenarlarına dikilen ağaçlar, mevsiminde açan laleler, özel şekiller verilerek yapılan peyzaj süslemeleri yeşile verilen önemin bir göstergesi…

Yapılan yeni mimari uygulamalarda da peyzaj olmazsa olmaz olarak kabul ediliyor. Kentsel dönüşümle kentlerin ve yaşam alanlarının hızla yenilendiği ülkemizde önümüzdeki yıllarda dış mekan süs bitkilerine ve peyzaja verilen önem artacak. Biz de bu gerçeklerden yola çıkarak dış mekan süs bitkiciliğini yatırım alanı olarak dergimizde işlemeye karar verdik.

10 MİLYAR DOLARLIK PAZAR 

Türkiye’nin istatistik fakirliği bu araştırmada da karşımıza çıktı. Bu alandaki kayıt dışılık yüzde 50’ye ulaşıyor. Halk arasında hem iç hem de dış mekanlarda kullanılan çiçek ve ağaç tüm yeşilliklere “süs bitkisi” deniliyor. Bu alan fiiliyatta, kesme çiçek, iç mekan süs bitkileri, dış mekan süs bitkileri ve doğal çiçek soğanları olarak dört gruba ayrılıyor. Dış mekan süs bitkilerine park ve bahçe düzenlemesinde kullanılan ağaç, ağaççık, sarılıcı, tırmanıcı çim ve yer örtücü bitkiler ve çiçekler giriyor. Bu bitkiler park ve bahçelerde, yol ağaçlandırmalarında, refüjlerde, yeşil veya renkli yaprakları, çiçekleri, meyveleriyle etki yaratıyor.

Süs bitkilerinin iç pazar büyüklüğünün yaklaşık 10 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. SASBÜD (Saksılı Süs Bitkileri Üreticileri Derneği) Başkanı Abdullah Okul, Türkiye’de dış mekan süs bitkisi üreten bine yakın işletme olduğunu tahmin ediyor. Bunlardan 300’ünün derneklerine üye olduğunu belirten Okul, bu sayıyı artırıp, bu alandaki kayıt dışını önlemek için çalıştıklarını söylüyor.

“KDV YÜZDE 8’E DÜŞMELİ”

Abdullah Okul’un verdiği bilgiye göre, Türkiye’de kestane, meşe, ıhlamur gibi çok yapraklı ağaçlar daha çok Bursa Kestel bölgesinde yetiştiriliyor. İbrili tür denilen selvi türü ağaçlar ise Adapazarı Sapanca ve Pamukova civarında üretiliyor. Çalı grubu olarak adlandırılan bitkilerin ise İzmir Ödemiş ve Yalova’da yaygın olarak yetiştirmesi yapılıyor. Refüj ve kavşaklarda çokça kullanılan çalı gurubu bitkileri Samsun, Ordu ve İstanbul’da da üretenler var. Türkiye’de dış mekan süs bitkileri kullanımının artırılması için çalıştıklarını belirten Okul, “Süs bitkileri lüks tüketim ürünü olarak görülüyor, bu nedenle KDV’si yüzde 18. Biz KDV’nin yüzde 8’e çekilmesi için uğraşıyoruz. Bir apartman sahibi ağaç ve bitki dikiyorsa, yaşadığı ortamı güzelleştiriyor demektir. Bunun teşvik edilmesi gerekiyor” diyor.

“ÖZEL TEŞVİK YOK”

Süs bitkilerinde üretici sayısı arttıkça ihracat da artıyor. Türkiye bu alanda öncelikle kesme çiçek ihraç etmeye başladı. 2012’de 28 milyon dolar kesme çiçek 40 milyon dolar da dış mekan süs bitkisi ihraç etti. Dış mekan süs bitkisi ihracatı, kesme çiçeği ilk olarak 2011’de geçti. Bu geçişte, Türkmenistan, Azerbaycan ve Kuzey Irak’ta Türk müteahhitleri tarafından yapılan projelerin etkisi büyük. Türk müteahhitleri Türkiye’de yetiştirilen süs bitkilerini bu yeni mekanlarda kullanmayı tercih ediyor. 2013’te de aynı yönde talep sürüyor. 2014’te süs bitkisi ihracatının kesme çiçek ihracatını ikiye katlaması bekleniyor.

Orta Anadolu Süt Bitkileri ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, “Türkmenistan, Azerbaycan ve Irak’a dış mekan süs bitkisi ihracatımızın daha da artmasını bekliyorum. Türkiye’de inşaat sektörünün gelişimine bağlı olarak iç pazarda da büyüme olacak. Buna bağlı olarak üretimin artması, üretim alanlarının geliştirilmesi gerekiyor” diyor. Sakarya, Yalova ve Antalya’da üretimin yoğunlaştığını belirten Bağdatlıoğlu, bu konuda özel bir teşvik olmamasından yakınıyor. Ziraat Bankası’nın kredileri dışında bu alanda özel bir teşvik olmadığını belirten Bağdatlıoğlu, “İtalya ve İspanya’dan bu alanda ciddi ithalat var. Oysa Türkiye’de bunları üretebilecek altyapı ve kabiliyet var. Üretimin teşvik edilmesi ülkeye ciddi bir katma değer kazandırır” açıklamasını yapıyor.

SÜS BİTKİSİ VADİSİ

Süs bitkiciliğine yönelik henüz doğrudan teşvik yok ama nasıl bir teşvik sistemi oluşturulabileceğine ilişkin arayışlar sürüyor. Bu arayışlardan biri de Düzce’de bir süs bitkisi vadisinin oluşturulması yönünde. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Ormancılık ve Su Şurası’nda Adapazarı-Düzce hattında “Süs Bitkisi Vadisi” oluşturmayı önerdi. Bölgede yapılacak olan yatırımların teşvikte öncelikli olması gerektiğini açıkladı ama henüz bu konuda çıkmış bir karar yok.

Dış mekan süs bitkilerinin önemli bir bölümü serada yetiştirilmeyi tercih edildiği için seracılıkla ilgili kredi ve hibelerden üreticiler yararlanabiliyor. Ziraat Bankası ile Tarım Kredi Kooperatiflerince yönetmeliklere uygun olarak yetiştiricilik yapan üreticilere, 10 milyon TL üst limite kadar cari faiz oranından yüzde 25-50 indirim yapılmak suretiyle kredi kullandırılıyor. “Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi” projesi çerçevesinde, alternatif enerji kaynakları (jeotermal, güneş enerjisi) kullanılarak yapılan sera projelerine belirli bir üst limite kadar yüzde 50 hibe desteği sağlanıyor. Aslına bakılırsa önemli teşvikler yok ama bu alana yatırımlar hızlı artıyor. Ancak işin fazla bilinmemesi için birçok firma haberimize katılmak ve bilgi vermek istemedi.

ALANINDA LİDER BİR BİT

Türkiye’de dış mekan süs bitkileri denilince ilk akla gelen lider şirket bir belediye girişimi… Evet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş’den bahsediyoruz. Kısaca Ağaç A.Ş. olarak da bilinen şirket, Türkiye’nin en büyük saksılı dış mekan süs bitkisi yetiştiricisi. Şirketin Alibeyköy ve Pendik fidanlıklarında toplam 410 dönümlük alanda üretim yapıyor. Bu fidanlıklarda yerli üreticilerden alınan ürünlerin saksılaması, budaması, bakımı ve sulaması yapılıp, peyzaj projelerine hazır halde tutuluyor. Aslında Ağaç A.Ş. üretimlerini ağırlıklı olarak kendisi kullanıyor ama Türkiye genelindeki belediye ve kurumlara da satıyor. 2011’de kurulan Bahçe Market kanalıyla bireylere satış da yapılıyor. Pendik-Kurtköy, Florya, Emirgan, Hidiv, Göztepe, Karacaahmet, Zincirlikuyu’ da bulunan Bahçe Marketlerde bin 200’e yakın bitki türü, bine yakın da bahçe ile ilgili malzeme ve ürün satışa sunuluyor.

İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Eyyüp Karahan, Türkiye’nin halen dış mekan süs bitkisi ihtiyacının yüzde 60-65’ini karşılayabildiğini, diğer nadir türlerin ise yurtdışından temin edildiğini söylüyor. Karahan, “Üreticilerden doğrudan alım yapıyoruz. Aracıları ortadan kaldırıp hem yerli üreticilerin daha çok gelir elde etmesine hem de ürünleri daha ekonomik tedarik etmemize olanak sağlıyoruz” diye konuşuyor. Üretim kadar pazarlamanın da önemli olduğunun altını çizen Karahan şu önerilerde bulunuyor:

“Dış mekân süs bitkiciliğinde üreticilerimiz uluslararası fuarlar ve etkinliklere katılmalı. Gerekli olan bilgi ve teknolojiyi alarak daha profesyonel ve sertifikalı üretim yaparak ihtiyaç duyulan bitkileri üretmeliler. Üretimde biraz daha sabırlı olmalı ve daha büyük kuturlu, daha formlu bitkiler yetiştirmeliler. Öyle bitki çeşitleri var ki, peyzaj uygulaması için istenen formu yakalaması 15-20 yılı alıyor. İstanbul Ağaç ve Peyzaj olarak, Türk üreticisinin vizyonunu genişletecek, üretimde kalite bilincini oluşturacak öncü çalışmalara imza atıyoruz. Yurtdışı gelişmeleri takip ederek, alım yaptığımız yerli üreticilerin kaliteli ve verimli ürün elde etmesini sağlayıp, iç talebin yerli üretici tarafından karşılanmasına katkı sağlıyoruz.”

ÖZELE DE HİZMET VERİYOR

Üretimde olduğu kadar peyzajda da İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş.’nin önemli bir etkinliği car. Şirket, Anadolu yakasında 500 mahal, Avrupa Yakasında 523 mahal ve 52 milyon metrekarelik alanda uygulama faaliyete yürütüyor. Bu çalışmalarını 60’ı taşeron 3 bin çalışanı ile yapıyor. “İstanbul’un peyzajcısı, bahçıvanıyız” diyen Genel Müdür Eyyüp Karahan şu değerlendirmeyi yapıyor: “Özel sektöre de hizmet veriyoruz. Proje çiziminden tutun da, bitki teminine ve uygulamaya kadar her tür hizmeti sunabiliyoruz. Müşterilerimizin yerlerine, konumuna, isteklerine, iklim durumuna, bütün kriterleri göz önüne alarak çizdiğimiz projeleri müşterilerimizin de onayını alarak ve Bahçe Market fidanlıklarımızdan bitki ve ürünleri birlikte seçerek profesyonel bir ekip ile uygulamasını gerçekleştiriyoruz.”

BAŞLANGIÇ İÇİN 10 DÖNÜM

Dış mekanda saksılı mevsimlik çiçekler de kullanılıyor. Açelya, sardunya, begonya en çok akla gelen dış mekan çiçekleri. SASBÜD Başkanı Abbullah Okul’un kurduğu Gaye Süs Bitkileri tam da bu alana odaklanmış bir firma. Yalova’da 25 dönümlük ısıtmalı serasında ve Antalya’da 25 dönümlük alanda üretim yapıyor. Firmanın yıllık üretimi 4 milyon saksıyı buluyor. Bu tür bitkilerin üretimine başlamak için 10 dönüm sera kurmayı rantabıl gören Okul, seranın kurulumu ve üretime başlamak için 1.5 ila 2 milyon TL arası yatırım yapmanın gerektiğini belirtiyor. 10 dönüm serada yıllık 250 bin saksı üretmek mümkün. Bu üretim sonunda 200-250 bin TL yıllık ciro yapılabileceği hesaplanıyor. Okul, “Bu işte hem iç hem de dış piyasalarda büyümeye müsait pazarlar söz konusu. Libya’da savaş bitti ve oradan da yeni yeni siparişler gelmeye başladı. Kuzey Irak’a satışlarımız var. Etrafımızdaki ülkelerde ciddi bir pazar mevcut. Ayrıca Türkiye’de zaten üretim açığı var” diyor. Saksılı bitkiler de diğer bitkiler gibi iki şekilde yetiştiriliyor. Ya tohumdan ya çelikten… Çelik, bir anaç bitkiden kırılarak fidelerin yetiştirilmesi anlamına geliyor. Çiçek tohumunda yurtdışına bağımlılığımız olduğunu da belirtelim.

Süs bitkileri üretiminde ender de olsa güç birliklerine de rastlanıyor. Yalova Garden A.Ş. geçen yıl 42 Yalovalı firmanın kurduğu bir şirket. TİGEM’den (Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün) Yalova Atatürk Tarım İşletmesi'nin bin 500 dönüm arazisini kiralayan şirket, şubat ayında arazinin devrini aldı. Burada saksılı mevsimlik ibreli çiçekler yetiştirecek. Yalova Garden’ın da Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan Abdullah Okul, “Burayı çiçekçilik üssü yapacağız. Üretim ve pazarlamayı birlikte yürüteceğiz. Hedefimiz seralar kurmak” diyor.

“PİYASAYI KOKLAMAK GEREK”

Dış mekan süs bitkilerinde çalılar ve ağaçlar en önemli iki grubu oluşturuyor. Aydın merkezli Nergis Peyzaj da bu iki gruba odaklanmış. 35 yıllık geçmişi olan şirket, Aydın Belediyesi’nde Park Bahçeler Müdürü olarak çalışan Şevket Tokgöz tarafından kurulmuş. Şirketi şimdi peyzaj mimarı olan oğlu Volkan Tokgöz yönetiyor. Bu nedenle Nergis Peyzaj hem üretici hem de uygulayıcı olarak hizmet veriyor. Şirket Aydın’da 9 dönümlük arazisinde üretim yapıyor. Ödemiş’te de toplam dört dönümü bulan aile işletmelerinde kendine yönelik üretim yaptırıyor. Şirket ağaç ve “her dem yeşil çalılar”a odaklanmış durumda. Her dem yeşil çalılar deyince, adelya, hanımeli, yasemin, alacalı taflan, sarı taflan, çıtır taflan, fitos forum, melisa, şimşir gibi ağaçlar ve çiçekler akla geliyor. Bahçe düzenlemeleri için olmazsa olmak olan bu grupta firma, özellikle hanımeli, melisa, fitos ve taflanda çelikle üretim yapmayı tercih ediyor. Çalının üst tarafından budama yapıp, hazırlanan toprağa saplanıyor. Sera koşullarında bu tarz bitkiler altı ayda kökleniyor. Köklendikten sonra saksıya ya da yerdeyse torbaya alınıyor. Seradan çıkarıp satış yapmak için iki yıl beklemek gerekiyor. Budama ve bakım doğru yapıldığında bitkinin boyu bir metreye kadar ulaşıyor. Bir metreyi geçtiğinde ise tanesi 15-20 liradan üreticiden alıcı buluyor. Nergis Peyzaj Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Tokgöz, üretime yeni başlayacakların en az iki dönümlük sera kurmasının gerekli olduğunu söylüyor.

Nergis Peyzaj ağaç olarak oya, çınar, huş, akçaağaç, erkek dut, palmiye, şamoroks gibi tropik ağaçları yetiştiriyor. Fide olarak toprağa dikildikten sonra bu ağaçların yetişmesi için üç dört beklemek gerekiyor. Volkan Tokgöz, bu ağaçların yetiştirilmesiyle ilgili şu bilgileri veriyor: “Fide olarak toprağa dikildikten sonra bu ağaçları üç dört yıl unutmak gerekiyor. Elbette bakımlarını en iyi şekilde yapacaksınız. Belli bir forma ulaşınca bunlar saksıya aktarılır. Bitki büyüdükçe saksının formu da büyür. Örneğin bir çınar ağacı dört yılda üç metreye ulaşabilir. Ancak burada piyasayı iyi koklamak gerekir. Bir dönem olur ki bir buçuk metrelik ağaçlar gider. Ona göre ağaç hemen satışa da hazırlanabilir.”

PEYZAJ PROJESİ YAPILMALI

Türkiye’de dış mekan süs bitkilerinin en büyük alıcısı belediyeler. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri gibi büyükler dışında yetiştiricilikle uğraşan belediye sayısı fazla değil. Belediyeler piyasadan aldıkları bitkileri kendi ekiplerine uygulatıyor. Bu ekipler de Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde bulunuyor. Diğer bir deyişle belediyeler çok fazla dışarıdan peyzaj hizmeti almıyor.

Dış mekan süs bitkilerinin tamamlayıcısı olan peyzaj hizmetleri de günden güne önem kazanıyor. Özellikle toplu konutların ve modern binaların kurulmasıyla peyzaj pazarı büyüyor. Peyzaj hizmeti verecek bir şirketin ya bir Peyzaj Mimarları Odası’na kayıtlı bir peyzaj mimarı tarafından kurulması ya da bu şirkette bir peyzaj mimarının çalışması gerekiyor. Artık peyzaj çalışmaları teknolojinin olanakları kullanılarak yapılıyor. Peyzaj hizmeti verecek şirket, önce hizmetin istendiği alanı ölçüyor; oradaki mevut flora (bitki türü) ile ilgili analizler yapıyor. Alanda suyun bulunup bulunmadığına bakıyor. Alandaki olumlu ve olumsuz özellikler tespit ediliyor.Tasarımcı kendi fikrini kağıda dökmeden önce mal sahibinin de isteklerini öğreniyor. Bir villa ile bir otelin bahçesinin peyzajında farklı dinamikler ve istekler devreye giriyor. Mal sahibinin tarım alanı isteyip istemediğine kadar tüm veriler dikkate alınıyor. Tüm bu veriler ışığında üç boyutlu illüstrasyon hazırlanıyor. Mal sahibi onaylarsa uygulama aşamasına geçiliyor.

Uygulamada önce zeminin nasıl yapılacağına karar veriliyor. Zeminde çim olup olmayacağı, karo, tahta gibi uygulama malzemelerinin kullanılıp kullanılmayacağı tespit ediliyor. Eğer çim ekimi yapılacaksa ekim fiyatı metrekare başına 3 ila 8 TL arasında değişiyor. Uygulamada kullanılacak ağaç ve çiçeklere göre fiyat çok farklı olabiliyor. Nergis Peyzaj Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Tokgöz, peyzaj uygulamasında fiyatı etkileyen çok fazla değişken olduğunu belirtiyor. Tokgöz, “Uygulama bedeli belirlenirken, zemin ve yapısal uygulamalar, sulama sistemi kurulması, drenaj sistemi uygulaması, aydınlatma sisteminin kurulması, peyzaj donatı elemanları imalatı ve uygulaması, toptan bitki satışı gibi alt hizmetler dikkate alınıyor. Aynı mekan 3 bin TL’ye yapıldığı gibi, 100 bin TL’ye de yapılabilir. Yalnız başına kullanılacak bitkiler bile fiyatı çok etkiliyor. Bir kadife çiçeği 25-50 kuruştan satılırken, altı yıllık bir fenüks tropik ağacının bedeli 300-400 TL’yi bulabiliyor. Peyzaj projelerinde genellikle anahtar teslim fiyat veriliyor.”

Alım garantili üretim yaptırıyor

İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. kendi fidanlıklarında üretim yaptığı gibi alım garantili yetiştiricilik sistemi de uyguluyor. Alım garantili lale soğanı yetiştiriciliği kapsamında halen Silivri ilçesinde Seymen, Kurfallı, Gümüşyaka ve Kavaklı köylerinde, Arnavutköy ilçesinde ise Sazlıbosna köyünde üretim yaptırıyor. Firma, 2007-2012 yılları arasında 142 köy üreticisine 15 milyon 677 bin 156 adet lale soğanı ürettirdi. Alım garantili gül yetiştiriciliği projesi kapsamında ise Bursa Yenişehir, Adapazarı Pamukova ve Geyve’deki köylerde üretim yaptırılıyor. 2002-2012 yılları arasında 309 köylü üreticiye 6 milyon 447 bin 603 adet gül ürettirildi. Şirket, Meilland güllerinin tek yetkili üretici ve satıcısı. Bu güller -35 0C den +50 0C’ye kadar dayanıklı olan, sekiz ay boyunca çiçekli kalan, bol goncalı, egzoz gazına ve verimsiz topraklara dayanıklı.

Şirketin bir diğer projesi ise, alım garantili mevsimlik çiçek yetiştiriciliği. Silivri ilçesinde Seymen köyünde, Çatalca ilçesinde Kızılcaali, Dağyenice, Yazlıkköy ve Ormanlı köylerinde, Şile ilçesinde İmrendere köyünde, İzmir Bayındır ilçesinde köylülere üretim yaptırılıyor. 2006-2012 yılları arasında 493 köylü üreticiye 60 milyon 657 bin 725 adet mevsimlik çiçek ürettirildiğini belirtelim. İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Eyüp Karahan, “26-28 Nisan tarihleri arasında İzmir Bayındır ilçesinde yapılan Çiçek Festivali’ne katıldık. Oradaki üretici birliği Bayındır SÜSBİR ile 2013 yılı yazlık ve kışlık çiçek ihtiyacımız kapsamında alım garantisi vererek, 11 milyon adetlik üretim sözleşmesi imzaladık” diyor. Karahan, işbirliği yaptıkları yetiştiricilerde aradıkları kriterleri şöyle açıklıyor: “Köylülerimize ilk olarak söylediğimiz dağınık alanlar yerine geniş alanlarda ortak üretim yaparak birim maliyetleri düşürüp, daha kaliteli ürün elde etmeleri oluyor. Birlik ve kooperatif kurarak, örgütlenen köylülerimize her türlü eğitim, materyal ve pazar desteğini sunuyoruz. İstediğimiz standartta (boy-ebat-form) bitki üreten köylülerimizin ürünlerini alıyoruz. Giriş sermayesi istemiyoruz desek yeridir. Çünkü, örgütlediğimiz köylülere, soğan, çalı, tohum ve torfuna varana kadar her türlü ihtiyaçlarını, yetiştirdikleri ürün üzerinden alacaklarından düşmek üzere veriyoruz. Ayrıca biz de çeşitli üretim süreçlerinde eğitim, malzeme ve ekipman destekleri de sağlıyoruz. Bizim teklif ettiğimiz çiçek üretim faaliyeti köylülerimize klasik zirai üretimden daha fazla kazanç sağladığı için köylülerimiz de bizimle çalışmak istiyorlar.”

İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. neler üretiyor?

-Ağaç grubu: Ihlamur, çınar, erguvan, akçaağaç, çitlenbik, gladiçya, hatmi, oya, süs armudu, dişbudak, fıstık çamı, sedir, leylandi.

-Çalı grubu: Gül, taflan, erguvan, erik, hatmi, ligustrum, şimşir, yıldız çalısı, alev çalısı

-Mevsimlik çiçek: Yaz döneminde begonya, kadife, ateş çiçeği, papatya, horoz ibiği, tilki kuyruğu, sardunya, petunya, cam güzeli,

yıldız çiçeği. Kış döneminde, hercai menekşe, çuha, vapur dumanı, sıklamen, kasımpatı, şebboy

-Soğanlı bitkiler: Lale, sümbül, nergis, muskari, ters lale

-Yer örtücüler: Gazanya, fare kulağı, kaz ayağı, acem halısı, sedum

Avrupa’ya soğanlı bitki ihraç ediyor

Veliağagil şirketi Türkiye’nin en büyük soğanlı bitki ihracatçısı. 45 yıllık geçmişi var. Avrupa’da ilgi gören soğanlı bitkiler denilince akla öncelikle lale geliyor. Ancak bu daha çok belediyelerin kontrolünde olduğu için firma, kardelen, sıklamen, nergis gibi bitkilere odaklanmış durumda. Türkiye’de marketlerde de satılan soğanlı bitkilerin yaklaşık 4 milyon TL’lik bir iç pazarı var. Bu alandaki yıllık ihracat ise 15 milyon TL’yi buluyor. Veliağagil Süs Bitkileri Yönetim Kurulu Başkanı Baykal Veliağagil, Toroslarlarda ve Karadeniz’deki 10 köyde sözleşmeli üretim yaptırdıklarını 50 köylü ile çalıştırdıklarını söylüyor. Yıllık üretimin 15 milyon adete kadar çıktığını belirten Veliağagil, “Türkiye’deki üretimin yüzde 65’i bizim kontrolümüzde yapılıyor” diyor. Geçmişte üretimi kendilerinin yaptığını ancak son yıllarda sözleşmeli tarımla üretim yaptırmak istediklerini belirten Veliağagil, üretimin yarım ve bir dönümlük alanlarda yapıldığın vurguluyor.

Veliağagil’in verdiği bilgiye göre, zambak üretmek için bir dönüm alan yeterli. Üç yıl içinde ilk ürün alınıyor. Bir dönümden yılda 10-15 bin zambak almak mümkün. Nergis üretenler dekarda 40-60 bin adet çiçek alabiliyor. Üç senede ilk ürünün alınabildiği tarlalarda şu anda çiçeğin adeti 20 kuruştan alıcı buluyor. Ancak nergisin giderinin zambaktan fazla olduğunu belirtelim. Göl soğanları ise dekarda 30-40 bin adet üretiliyor. Alım fiyatı ise 5 ila 8 kuruş arasında değişiyor. Baykal Veliağagil, ürettirdiği ürünlerin tamamını ihraç ettiklerini, yıllık ihracatlarının ise 1.5-2 milyon dolar arasında değiştiğini belirtiyor. Bu alanda dünyada rekabetin yoğun olduğunu belirten Veliağagil şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bunlar Türkiye’nin geleneksel çiçekleri. Bir domates gibi tarla ziraatı ile üretim mümkün değil. Bizim dağ köyleri bu üretim için uygun. Geleneksel metotla küçük ölçekli üretimler rantabıl. İhracatı ise oldukça zor. Dünyada büyük oyuncular var ve onların arasına girmek kolay değil. Süs bitkileri üretiminde Hollanda, Brezilya, İngiltere’yi yenmemiz zor. Güney Afrika, Hindistan gibi ülkeler de dünya pazarında çok güçlü.”

“Sabır isteyen, zor bir iş”

Akgül Çiçekçilik, hobisi orkide yetiştiriciliği olan Abdullah Kurt tarafından kurulmuş 47 yıllık bir firma. Şimdi ise işlerin başında oğlu Kazım Kurt var. Firma Yalova’daki 300 dönümlük arazisinde yapraklı çam ve ağaçlar üretiyor. Üretimde aşılı ve formlu ağaçlar tercih ediliyor. Peyzaj ve uygulama konusunda çalışmayı tercih etmeyen firma kendisini ‘üretici’ ve ‘tedarikçi’ olarak nitelendiriyor.

Akgül Çiçekçilik Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Kurt, tilya, acer, dicea, buksur ve manolya gibi ağaçları üretmeyi tercih ettiklerini, üretimlerinin yüzde 20’sini ihraç ettiklerini söylüyor. Kurt, “Biz altı ila sekiz yıllık bitkileri satıyoruz. Bir çalışan ancak üç posta ağaç yetiştirebiliyor. Bu sabır isteyen, zor bir iş” diyor. Son yıllarda sektöre çok giren çıkan firma olduğunu belirten Kurt, şu değerlendirmelerde bulunuyor:

“Tecrübe satın alınamıyor. En iyi mimarları, ziraat mühendislerini alsanız, her türlü teçhizata sahip olsanız bile sattığımız bitkilerin yetişmesi yıllar alıyor. Bunların yetişme sürecini bilmelisiniz ki sıkıntı yaşamayan. Biz ağaçları bir bebek gibi büyütüyoruz. Bu işe gireceklerin de bunu bilmesi gerekiyor” diye konuşuyor. Kurt’un verdiği bir bilgiye göre bir manolya ağacını yetiştirmek için altı ila sekiz yıllık bir dönem gerekiyor. Yetişkin bir ağacın 12x12 metrekarelik bir alana ihtiyaç var. Bu nedenle bin ağaç yetiştirerek bu işe girmek isteyenler için en az altı yedi dönüm alan gerekiyor. Akgül Çiçekçilik ithalat da yapıyor. 30-40 yaşındaki bitkiler istendiğinde İtalya’dan getiriyor.

Kaynak: bayilik veren firmalar

Kaynak: http://www.hizlibayilik.com/is-fikirl...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

2016 Süs Bitkisi Yetiştiriciliği

“ihracatta özellikle canlı bitkiler önemli artış kaydediyor. Bu ürün grubunda Türkmenistan, Irak, Azerbaycan Özbekistan gibi pazarlarda ihracat artıyor. Ayrıca kesme çiçekte ka-ve gerbera en çok ihraç edilen türler. Bu türleri, krizantem, lilium, lisianthus, anemone ve yeşillikler izliyor. Hazır buketler de ihracatta önem kazanıyor.”

Ortalama yatırım büyüklüğü ürüne göre farklılık gösteriyor. Ancak bu işe adım atmak için ilk etapta uygun iklim koşullarına sahip araziye ihtiyaç duyuluyor. Antalya gibi kıyı şeridinde daha çok iç pazara yönelik ve Irak Azerbaycan ve Türkmenistan gibi pazarlara ihraç edilmek üzere dış mekan bitkileri üretimi yapılıyor. Yüksek kesimlerde yapılan üretim ise Rusya, Avrupa ülkeleri gibi soğuk iklime dayanıklı çeşitler olarak ihraç ediliyor.

Kentsel dönüşüm ve yeni konut siteleri nedeniyle dış mekan süs bitkisi yetiştiriciliği pazarı çok hızlı büyüyor. Sektörün büyüklüğü 10 milyar TL’yi buldu. Kaliteli ve hızlı form tutan bitkileri yetiştirenler kazanacak. İhracatı hızla artan dış mekan süs bitkilerine çevre ülkelerden yoğun talep var…

Hızla artan betonlaşma ve plansız yerleşim nedeniyle insanlar şehirlerde nefes almakta zorlanıyor. Bu nedenle en ufak bir yeşillik bile kentliler için adeta yaşamsal önem taşıyor. Çevre duyarlılığı ve bilinci günden güne artarken artık yerel yönetimler de ağaçlandırmaya ve çevre düzenlemesine önem veriyor. Otoyol kenarlarına dikilen ağaçlar, mevsiminde açan laleler, özel şekiller verilerek yapılan peyzaj süslemeleri yeşile verilen önemin bir göstergesi…

Yapılan yeni mimari uygulamalarda da peyzaj olmazsa olmaz olarak kabul ediliyor. Kentsel dönüşümle kentlerin ve yaşam alanlarının hızla yenilendiği ülkemizde önümüzdeki yıllarda dış mekan süs bitkilerine ve peyzaja verilen önem artacak. Biz de bu gerçeklerden yola çıkarak dış mekan süs bitkiciliğini yatırım alanı olarak dergimizde işlemeye karar verdik.

10 MİLYAR DOLARLIK PAZAR

Türkiye’nin istatistik fakirliği bu araştırmada da karşımıza çıktı. Bu alandaki kayıt dışılık yüzde 50’ye ulaşıyor. Halk arasında hem iç hem de dış mekanlarda kullanılan çiçek ve ağaç tüm yeşilliklere “süs bitkisi” deniliyor. Bu alan fiiliyatta, kesme çiçek, iç mekan süs bitkileri, dış mekan süs bitkileri ve doğal çiçek soğanları olarak dört gruba ayrılıyor. Dış mekan süs bitkilerine park ve bahçe düzenlemesinde kullanılan ağaç, ağaççık, sarılıcı, tırmanıcı çim ve yer örtücü bitkiler ve çiçekler giriyor. Bu bitkiler park ve bahçelerde, yol ağaçlandırmalarında, refüjlerde, yeşil veya renkli yaprakları, çiçekleri, meyveleriyle etki yaratıyor.

Süs bitkilerinin iç pazar büyüklüğünün yaklaşık 10 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. SASBÜD (Saksılı Süs Bitkileri Üreticileri Derneği) Başkanı Abdullah Okul, Türkiye’de dış mekan süs bitkisi üreten bine yakın işletme olduğunu tahmin ediyor. Bunlardan 300’ünün derneklerine üye olduğunu belirten Okul, bu sayıyı artırıp, bu alandaki kayıt dışını önlemek için çalıştıklarını söylüyor.

“KDV YÜZDE 8’E DÜŞMELİ”

Abdullah Okul’un verdiği bilgiye göre, Türkiye’de kestane, meşe, ıhlamur gibi çok yapraklı ağaçlar daha çok Bursa Kestel bölgesinde yetiştiriliyor. İbrili tür denilen selvi türü ağaçlar ise Adapazarı Sapanca ve Pamukova civarında üretiliyor. Çalı grubu olarak adlandırılan bitkilerin ise İzmir Ödemiş ve Yalova’da yaygın olarak yetiştirmesi yapılıyor. Refüj ve kavşaklarda çokça kullanılan çalı gurubu bitkileri Samsun, Ordu ve İstanbul’da da üretenler var. Türkiye’de dış mekan süs bitkileri kullanımının artırılması için çalıştıklarını belirten Okul, “Süs bitkileri lüks tüketim ürünü olarak görülüyor, bu nedenle KDV’si yüzde 18. Biz KDV’nin yüzde 8’e çekilmesi için uğraşıyoruz. Bir apartman sahibi ağaç ve bitki dikiyorsa, yaşadığı ortamı güzelleştiriyor demektir. Bunun teşvik edilmesi gerekiyor” diyor.

“ÖZEL TEŞVİK YOK”

Süs bitkilerinde üretici sayısı arttıkça ihracat da artıyor. Türkiye bu alanda öncelikle kesme çiçek ihraç etmeye başladı. 2012’de 28 milyon dolar kesme çiçek 40 milyon dolar da dış mekan süs bitkisi ihraç etti. Dış mekan süs bitkisi ihracatı, kesme çiçeği ilk olarak 2011’de geçti. Bu geçişte, Türkmenistan, Azerbaycan ve Kuzey Irak’ta Türk müteahhitleri tarafından yapılan projelerin etkisi büyük. Türk müteahhitleri Türkiye’de yetiştirilen süs bitkilerini bu yeni mekanlarda kullanmayı tercih ediyor. 2013’te de aynı yönde talep sürüyor. 2014’te süs bitkisi ihracatının kesme çiçek ihracatını ikiye katlaması bekleniyor.

Orta Anadolu Süt Bitkileri ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, “Türkmenistan, Azerbaycan ve Irak’a dış mekan süs bitkisi ihracatımızın daha da artmasını bekliyorum. Türkiye’de inşaat sektörünün gelişimine bağlı olarak iç pazarda da büyüme olacak. Buna bağlı olarak üretimin artması, üretim alanlarının geliştirilmesi gerekiyor” diyor. Sakarya, Yalova ve Antalya’da üretimin yoğunlaştığını belirten Bağdatlıoğlu, bu konuda özel bir teşvik olmamasından yakınıyor. Ziraat Bankası’nın kredileri dışında bu alanda özel bir teşvik olmadığını belirten Bağdatlıoğlu, “İtalya ve İspanya’dan bu alanda ciddi ithalat var. Oysa Türkiye’de bunları üretebilecek altyapı ve kabiliyet var. Üretimin teşvik edilmesi ülkeye ciddi bir katma değer kazandırır” açıklamasını yapıyor.

SÜS BİTKİSİ VADİSİ

Süs bitkiciliğine yönelik henüz doğrudan teşvik yok ama nasıl bir teşvik sistemi oluşturulabileceğine ilişkin arayışlar sürüyor. Bu arayışlardan biri de Düzce’de bir süs bitkisi vadisinin oluşturulması yönünde. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Ormancılık ve Su Şurası’nda Adapazarı-Düzce hattında “Süs Bitkisi Vadisi” oluşturmayı önerdi. Bölgede yapılacak olan yatırımların teşvikte öncelikli olması gerektiğini açıkladı ama henüz bu konuda çıkmış bir karar yok.

Dış mekan süs bitkilerinin önemli bir bölümü serada yetiştirilmeyi tercih edildiği için seracılıkla ilgili kredi ve hibelerden üreticiler yararlanabiliyor. Ziraat Bankası ile Tarım Kredi Kooperatiflerince yönetmeliklere uygun olarak yetiştiricilik yapan üreticilere, 10 milyon TL üst limite kadar cari faiz oranından yüzde 25-50 indirim yapılmak suretiyle kredi kullandırılıyor. “Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi” projesi çerçevesinde, alternatif enerji kaynakları (jeotermal, güneş enerjisi) kullanılarak yapılan sera projelerine belirli bir üst limite kadar yüzde 50 hibe desteği sağlanıyor. Aslına bakılırsa önemli teşvikler yok ama bu alana yatırımlar hızlı artıyor. Ancak işin fazla bilinmemesi için birçok firma haberimize katılmak ve bilgi vermek istemedi.

ALANINDA LİDER BİR BİT

Türkiye’de dış mekan süs bitkileri denilince ilk akla gelen lider şirket bir belediye girişimi… Evet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş’den bahsediyoruz. Kısaca Ağaç A.Ş. olarak da bilinen şirket, Türkiye’nin en büyük saksılı dış mekan süs bitkisi yetiştiricisi. Şirketin Alibeyköy ve Pendik fidanlıklarında toplam 410 dönümlük alanda üretim yapıyor. Bu fidanlıklarda yerli üreticilerden alınan ürünlerin saksılaması, budaması, bakımı ve sulaması yapılıp, peyzaj projelerine hazır halde tutuluyor. Aslında Ağaç A.Ş. üretimlerini ağırlıklı olarak kendisi kullanıyor ama Türkiye genelindeki belediye ve kurumlara da satıyor. 2011’de kurulan Bahçe Market kanalıyla bireylere satış da yapılıyor. Pendik-Kurtköy, Florya, Emirgan, Hidiv, Göztepe, Karacaahmet, Zincirlikuyu’ da bulunan Bahçe Marketlerde bin 200’e yakın bitki türü, bine yakın da bahçe ile ilgili malzeme ve ürün satışa sunuluyor.

İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Eyyüp Karahan, Türkiye’nin halen dış mekan süs bitkisi ihtiyacının yüzde 60-65’ini karşılayabildiğini, diğer nadir türlerin ise yurtdışından temin edildiğini söylüyor. Karahan, “Üreticilerden doğrudan alım yapıyoruz. Aracıları ortadan kaldırıp hem yerli üreticilerin daha çok gelir elde etmesine hem de ürünleri daha ekonomik tedarik etmemize olanak sağlıyoruz” diye konuşuyor. Üretim kadar pazarlamanın da önemli olduğunun altını çizen Karahan şu önerilerde bulunuyor:

“Dış mekân süs bitkiciliğinde üreticilerimiz uluslararası fuarlar ve etkinliklere katılmalı. Gerekli olan bilgi ve teknolojiyi alarak daha profesyonel ve sertifikalı üretim yaparak ihtiyaç duyulan bitkileri üretmeliler. Üretimde biraz daha sabırlı olmalı ve daha büyük kuturlu, daha formlu bitkiler yetiştirmeliler. Öyle bitki çeşitleri var ki, peyzaj uygulaması için istenen formu yakalaması 15-20 yılı alıyor. İstanbul Ağaç ve Peyzaj olarak, Türk üreticisinin vizyonunu genişletecek, üretimde kalite bilincini oluşturacak öncü çalışmalara imza atıyoruz. Yurtdışı gelişmeleri takip ederek, alım yaptığımız yerli üreticilerin kaliteli ve verimli ürün elde etmesini sağlayıp, iç talebin yerli üretici tarafından karşılanmasına katkı sağlıyoruz.”

ÖZELE DE HİZMET VERİYOR

Üretimde olduğu kadar peyzajda da İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş.’nin önemli bir etkinliği car. Şirket, Anadolu yakasında 500 mahal, Avrupa Yakasında 523 mahal ve 52 milyon metrekarelik alanda uygulama faaliyete yürütüyor. Bu çalışmalarını 60’ı taşeron 3 bin çalışanı ile yapıyor. “İstanbul’un peyzajcısı, bahçıvanıyız” diyen Genel Müdür Eyyüp Karahan şu değerlendirmeyi yapıyor: “Özel sektöre de hizmet veriyoruz. Proje çiziminden tutun da, bitki teminine ve uygulamaya kadar her tür hizmeti sunabiliyoruz. Müşterilerimizin yerlerine, konumuna, isteklerine, iklim durumuna, bütün kriterleri göz önüne alarak çizdiğimiz projeleri müşterilerimizin de onayını alarak ve Bahçe Market fidanlıklarımızdan bitki ve ürünleri birlikte seçerek profesyonel bir ekip ile uygulamasını gerçekleştiriyoruz.”

BAŞLANGIÇ İÇİN 10 DÖNÜM

Dış mekanda saksılı mevsimlik çiçekler de kullanılıyor. Açelya, sardunya, begonya en çok akla gelen dış mekan çiçekleri. SASBÜD Başkanı Abbullah Okul’un kurduğu Gaye Süs Bitkileri tam da bu alana odaklanmış bir firma. Yalova’da 25 dönümlük ısıtmalı serasında ve Antalya’da 25 dönümlük alanda üretim yapıyor. Firmanın yıllık üretimi 4 milyon saksıyı buluyor. Bu tür bitkilerin üretimine başlamak için 10 dönüm sera kurmayı rantabıl gören Okul, seranın kurulumu ve üretime başlamak için 1.5 ila 2 milyon TL arası yatırım yapmanın gerektiğini belirtiyor. 10 dönüm serada yıllık 250 bin saksı üretmek mümkün. Bu üretim sonunda 200-250 bin TL yıllık ciro yapılabileceği hesaplanıyor. Okul, “Bu işte hem iç hem de dış piyasalarda büyümeye müsait pazarlar söz konusu. Libya’da savaş bitti ve oradan da yeni yeni siparişler gelmeye başladı. Kuzey Irak’a satışlarımız var. Etrafımızdaki ülkelerde ciddi bir pazar mevcut. Ayrıca Türkiye’de zaten üretim açığı var” diyor. Saksılı bitkiler de diğer bitkiler gibi iki şekilde yetiştiriliyor. Ya tohumdan ya çelikten… Çelik, bir anaç bitkiden kırılarak fidelerin yetiştirilmesi anlamına geliyor. Çiçek tohumunda yurtdışına bağımlılığımız olduğunu da belirtelim.

Süs bitkileri üretiminde ender de olsa güç birliklerine de rastlanıyor. Yalova Garden A.Ş. geçen yıl 42 Yalovalı firmanın kurduğu bir şirket. TİGEM’den (Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün) Yalova Atatürk Tarım İşletmesi'nin bin 500 dönüm arazisini kiralayan şirket, şubat ayında arazinin devrini aldı. Burada saksılı mevsimlik ibreli çiçekler yetiştirecek. Yalova Garden’ın da Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan Abdullah Okul, “Burayı çiçekçilik üssü yapacağız. Üretim ve pazarlamayı birlikte yürüteceğiz. Hedefimiz seralar kurmak” diyor.

“PİYASAYI KOKLAMAK GEREK”

Dış mekan süs bitkilerinde çalılar ve ağaçlar en önemli iki grubu oluşturuyor. Aydın merkezli Nergis Peyzaj da bu iki gruba odaklanmış. 35 yıllık geçmişi olan şirket, Aydın Belediyesi’nde Park Bahçeler Müdürü olarak çalışan Şevket Tokgöz tarafından kurulmuş. Şirketi şimdi peyzaj mimarı olan oğlu Volkan Tokgöz yönetiyor. Bu nedenle Nergis Peyzaj hem üretici hem de uygulayıcı olarak hizmet veriyor. Şirket Aydın’da 9 dönümlük arazisinde üretim yapıyor. Ödemiş’te de toplam dört dönümü bulan aile işletmelerinde kendine yönelik üretim yaptırıyor. Şirket ağaç ve “her dem yeşil çalılar”a odaklanmış durumda. Her dem yeşil çalılar deyince, adelya, hanımeli, yasemin, alacalı taflan, sarı taflan, çıtır taflan, fitos forum, melisa, şimşir gibi ağaçlar ve çiçekler akla geliyor. Bahçe düzenlemeleri için olmazsa olmak olan bu grupta firma, özellikle hanımeli, melisa, fitos ve taflanda çelikle üretim yapmayı tercih ediyor. Çalının üst tarafından budama yapıp, hazırlanan toprağa saplanıyor. Sera koşullarında bu tarz bitkiler altı ayda kökleniyor. Köklendikten sonra saksıya ya da yerdeyse torbaya alınıyor. Seradan çıkarıp satış yapmak için iki yıl beklemek gerekiyor. Budama ve bakım doğru yapıldığında bitkinin boyu bir metreye kadar ulaşıyor. Bir metreyi geçtiğinde ise tanesi 15-20 liradan üreticiden alıcı buluyor. Nergis Peyzaj Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Tokgöz, üretime yeni başlayacakların en az iki dönümlük sera kurmasının gerekli olduğunu söylüyor.

Nergis Peyzaj ağaç olarak oya, çınar, huş, akçaağaç, erkek dut, palmiye, şamoroks gibi tropik ağaçları yetiştiriyor. Fide olarak toprağa dikildikten sonra bu ağaçların yetişmesi için üç dört beklemek gerekiyor. Volkan Tokgöz, bu ağaçların yetiştirilmesiyle ilgili şu bilgileri veriyor: “Fide olarak toprağa dikildikten sonra bu ağaçları üç dört yıl unutmak gerekiyor. Elbette bakımlarını en iyi şekilde yapacaksınız. Belli bir forma ulaşınca bunlar saksıya aktarılır. Bitki büyüdükçe saksının formu da büyür. Örneğin bir çınar ağacı dört yılda üç metreye ulaşabilir. Ancak burada piyasayı iyi koklamak gerekir. Bir dönem olur ki bir buçuk metrelik ağaçlar gider. Ona göre ağaç hemen satışa da hazırlanabilir.”

PEYZAJ PROJESİ YAPILMALI

Türkiye’de dış mekan süs bitkilerinin en büyük alıcısı belediyeler. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri gibi büyükler dışında yetiştiricilikle uğraşan belediye sayısı fazla değil. Belediyeler piyasadan aldıkları bitkileri kendi ekiplerine uygulatıyor. Bu ekipler de Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde bulunuyor. Diğer bir deyişle belediyeler çok fazla dışarıdan peyzaj hizmeti almıyor.

Dış mekan süs bitkilerinin tamamlayıcısı olan peyzaj hizmetleri de günden güne önem kazanıyor. Özellikle toplu konutların ve modern binaların kurulmasıyla peyzaj pazarı büyüyor. Peyzaj hizmeti verecek bir şirketin ya bir Peyzaj Mimarları Odası’na kayıtlı bir peyzaj mimarı tarafından kurulması ya da bu şirkette bir peyzaj mimarının çalışması gerekiyor. Artık peyzaj çalışmaları teknolojinin olanakları kullanılarak yapılıyor. Peyzaj hizmeti verecek şirket, önce hizmetin istendiği alanı ölçüyor; oradaki mevut flora (bitki türü) ile ilgili analizler yapıyor. Alanda suyun bulunup bulunmadığına bakıyor. Alandaki olumlu ve olumsuz özellikler tespit ediliyor.Tasarımcı kendi fikrini kağıda dökmeden önce mal sahibinin de isteklerini öğreniyor. Bir villa ile bir otelin bahçesinin peyzajında farklı dinamikler ve istekler devreye giriyor. Mal sahibinin tarım alanı isteyip istemediğine kadar tüm veriler dikkate alınıyor. Tüm bu veriler ışığında üç boyutlu illüstrasyon hazırlanıyor. Mal sahibi onaylarsa uygulama aşamasına geçiliyor.

Uygulamada önce zeminin nasıl yapılacağına karar veriliyor. Zeminde çim olup olmayacağı, karo, tahta gibi uygulama malzemelerinin kullanılıp kullanılmayacağı tespit ediliyor. Eğer çim ekimi yapılacaksa ekim fiyatı metrekare başına 3 ila 8 TL arasında değişiyor. Uygulamada kullanılacak ağaç ve çiçeklere göre fiyat çok farklı olabiliyor. Nergis Peyzaj Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Tokgöz, peyzaj uygulamasında fiyatı etkileyen çok fazla değişken olduğunu belirtiyor. Tokgöz, “Uygulama bedeli belirlenirken, zemin ve yapısal uygulamalar, sulama sistemi kurulması, drenaj sistemi uygulaması, aydınlatma sisteminin kurulması, peyzaj donatı elemanları imalatı ve uygulaması, toptan bitki satışı gibi alt hizmetler dikkate alınıyor. Aynı mekan 3 bin TL’ye yapıldığı gibi, 100 bin TL’ye de yapılabilir. Yalnız başına kullanılacak bitkiler bile fiyatı çok etkiliyor. Bir kadife çiçeği 25-50 kuruştan satılırken, altı yıllık bir fenüks tropik ağacının bedeli 300-400 TL’yi bulabiliyor. Peyzaj projelerinde genellikle anahtar teslim fiyat veriliyor.”

Alım garantili üretim yaptırıyor

İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. kendi fidanlıklarında üretim yaptığı gibi alım garantili yetiştiricilik sistemi de uyguluyor. Alım garantili lale soğanı yetiştiriciliği kapsamında halen Silivri ilçesinde Seymen, Kurfallı, Gümüşyaka ve Kavaklı köylerinde, Arnavutköy ilçesinde ise Sazlıbosna köyünde üretim yaptırıyor. Firma, 2007-2012 yılları arasında 142 köy üreticisine 15 milyon 677 bin 156 adet lale soğanı ürettirdi. Alım garantili gül yetiştiriciliği projesi kapsamında ise Bursa Yenişehir, Adapazarı Pamukova ve Geyve’deki köylerde üretim yaptırılıyor. 2002-2012 yılları arasında 309 köylü üreticiye 6 milyon 447 bin 603 adet gül ürettirildi. Şirket, Meilland güllerinin tek yetkili üretici ve satıcısı. Bu güller -35 0C den +50 0C’ye kadar dayanıklı olan, sekiz ay boyunca çiçekli kalan, bol goncalı, egzoz gazına ve verimsiz topraklara dayanıklı.

Şirketin bir diğer projesi ise, alım garantili mevsimlik çiçek yetiştiriciliği. Silivri ilçesinde Seymen köyünde, Çatalca ilçesinde Kızılcaali, Dağyenice, Yazlıkköy ve Ormanlı köylerinde, Şile ilçesinde İmrendere köyünde, İzmir Bayındır ilçesinde köylülere üretim yaptırılıyor. 2006-2012 yılları arasında 493 köylü üreticiye 60 milyon 657 bin 725 adet mevsimlik çiçek ürettirildiğini belirtelim. İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Eyüp Karahan, “26-28 Nisan tarihleri arasında İzmir Bayındır ilçesinde yapılan Çiçek Festivali’ne katıldık. Oradaki üretici birliği Bayındır SÜSBİR ile 2013 yılı yazlık ve kışlık çiçek ihtiyacımız kapsamında alım garantisi vererek, 11 milyon adetlik üretim sözleşmesi imzaladık” diyor. Karahan, işbirliği yaptıkları yetiştiricilerde aradıkları kriterleri şöyle açıklıyor: “Köylülerimize ilk olarak söylediğimiz dağınık alanlar yerine geniş alanlarda ortak üretim yaparak birim maliyetleri düşürüp, daha kaliteli ürün elde etmeleri oluyor. Birlik ve kooperatif kurarak, örgütlenen köylülerimize her türlü eğitim, materyal ve pazar desteğini sunuyoruz. İstediğimiz standartta (boy-ebat-form) bitki üreten köylülerimizin ürünlerini alıyoruz. Giriş sermayesi istemiyoruz desek yeridir. Çünkü, örgütlediğimiz köylülere, soğan, çalı, tohum ve torfuna varana kadar her türlü ihtiyaçlarını, yetiştirdikleri ürün üzerinden alacaklarından düşmek üzere veriyoruz. Ayrıca biz de çeşitli üretim süreçlerinde eğitim, malzeme ve ekipman destekleri de sağlıyoruz. Bizim teklif ettiğimiz çiçek üretim faaliyeti köylülerimize klasik zirai üretimden daha fazla kazanç sağladığı için köylülerimiz de bizimle çalışmak istiyorlar.”

İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. neler üretiyor?

-Ağaç grubu: Ihlamur, çınar, erguvan, akçaağaç, çitlenbik, gladiçya, hatmi, oya, süs armudu, dişbudak, fıstık çamı, sedir, leylandi.

-Çalı grubu: Gül, taflan, erguvan, erik, hatmi, ligustrum, şimşir, yıldız çalısı, alev çalısı

-Mevsimlik çiçek: Yaz döneminde begonya, kadife, ateş çiçeği, papatya, horoz ibiği, tilki kuyruğu, sardunya, petunya, cam güzeli,

-Soğanlı bitkiler: Lale, sümbül, nergis, muskari, ters lale

-Yer örtücüler: Gazanya, fare kulağı, kaz ayağı, acem halısı, sedum

Avrupa’ya soğanlı bitki ihraç ediyor

Veliağagil şirketi Türkiye’nin en büyük soğanlı bitki ihracatçısı. 45 yıllık geçmişi var. Avrupa’da ilgi gören soğanlı bitkiler denilince akla öncelikle lale geliyor. Ancak bu daha çok belediyelerin kontrolünde olduğu için firma, kardelen, sıklamen, nergis gibi bitkilere odaklanmış durumda. Türkiye’de marketlerde de satılan soğanlı bitkilerin yaklaşık 4 milyon TL’lik bir iç pazarı var. Bu alandaki yıllık ihracat ise 15 milyon TL’yi buluyor. Veliağagil Süs Bitkileri Yönetim Kurulu Başkanı Baykal Veliağagil, Toroslarlarda ve Karadeniz’deki 10 köyde sözleşmeli üretim yaptırdıklarını 50 köylü ile çalıştırdıklarını söylüyor. Yıllık üretimin 15 milyon adete kadar çıktığını belirten Veliağagil, “Türkiye’deki üretimin yüzde 65’i bizim kontrolümüzde yapılıyor” diyor. Geçmişte üretimi kendilerinin yaptığını ancak son yıllarda sözleşmeli tarımla üretim yaptırmak istediklerini belirten Veliağagil, üretimin yarım ve bir dönümlük alanlarda yapıldığın vurguluyor.

Veliağagil’in verdiği bilgiye göre, zambak üretmek için bir dönüm alan yeterli. Üç yıl içinde ilk ürün alınıyor. Bir dönümden yılda 10-15 bin zambak almak mümkün. Nergis üretenler dekarda 40-60 bin adet çiçek alabiliyor. Üç senede ilk ürünün alınabildiği tarlalarda şu anda çiçeğin adeti 20 kuruştan alıcı buluyor. Ancak nergisin giderinin zambaktan fazla olduğunu belirtelim. Göl soğanları ise dekarda 30-40 bin adet üretiliyor. Alım fiyatı ise 5 ila 8 kuruş arasında değişiyor. Baykal Veliağagil, ürettirdiği ürünlerin tamamını ihraç ettiklerini, yıllık ihracatlarının ise 1.5-2 milyon dolar arasında değiştiğini belirtiyor. Bu alanda dünyada rekabetin yoğun olduğunu belirten Veliağagil şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bunlar Türkiye’nin geleneksel çiçekleri. Bir domates gibi tarla ziraatı ile üretim mümkün değil. Bizim dağ köyleri bu üretim için uygun. Geleneksel metotla küçük ölçekli üretimler rantabıl. İhracatı ise oldukça zor. Dünyada büyük oyuncular var ve onların arasına girmek kolay değil. Süs bitkileri üretiminde Hollanda, Brezilya, İngiltere’yi yenmemiz zor. Güney Afrika, Hindistan gibi ülkeler de dünya pazarında çok güçlü.”

“Sabır isteyen, zor bir iş”

Akgül Çiçekçilik, hobisi orkide yetiştiriciliği olan Abdullah Kurt tarafından kurulmuş 47 yıllık bir firma. Şimdi ise işlerin başında oğlu Kazım Kurt var. Firma Yalova’daki 300 dönümlük arazisinde yapraklı çam ve ağaçlar üretiyor. Üretimde aşılı ve formlu ağaçlar tercih ediliyor. Peyzaj ve uygulama konusunda çalışmayı tercih etmeyen firma kendisini ‘üretici’ ve ‘tedarikçi’ olarak nitelendiriyor.

Akgül Çiçekçilik Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Kurt, tilya, acer, dicea, buksur ve manolya gibi ağaçları üretmeyi tercih ettiklerini, üretimlerinin yüzde 20’sini ihraç ettiklerini söylüyor. Kurt, “Biz altı ila sekiz yıllık bitkileri satıyoruz. Bir çalışan ancak üç posta ağaç yetiştirebiliyor. Bu sabır isteyen, zor bir iş” diyor. Son yıllarda sektöre çok giren çıkan firma olduğunu belirten Kurt, şu değerlendirmelerde bulunuyor:

“Tecrübe satın alınamıyor. En iyi mimarları, ziraat mühendislerini alsanız, her türlü teçhizata sahip olsanız bile sattığımız bitkilerin yetişmesi yıllar alıyor. Bunların yetişme sürecini bilmelisiniz ki sıkıntı yaşamayan. Biz ağaçları bir bebek gibi büyütüyoruz. Bu işe gireceklerin de bunu bilmesi gerekiyor” diye konuşuyor. Kurt’un verdiği bir bilgiye göre bir manolya ağacını yetiştirmek için altı ila sekiz yıllık bir dönem gerekiyor. Yetişkin bir ağacın 12x12 metrekarelik bir alana ihtiyaç var. Bu nedenle bin ağaç yetiştirerek bu işe girmek isteyenler için en az altı yedi dönüm alan gerekiyor. Akgül Çiçekçilik ithalat da yapıyor. 30-40 yaşındaki bitkiler istendiğinde İtalya’dan getiriyor. Bunlar arasında tilya, acer, dicea gibi ağaçlar var. Kazım Kurt, Avrupalı firmaların bu işte çok eski olduğunu bu nedenle yaşlı bitkileri onlardan aldıklarını söylüyor.

kaynak: bayilik veren firmalar

Kaynak: http://www.hizlibayilik.com/is-fikirl...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın