Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Tarihe Hızlı Bir Yolculuk: Osmanlı Döneminde Kurban Bayramı
Gerçekten bu dönemlerde Kurban Bayramı daha farklıymış! Osmanlı Dönemi'nde Kurban Bayramı fotoğrafları insana ''Ah nerede o eski bayramlar...'' dedirtiyor resmen.
Osmanlı döneminde Kurban Bayramı kutlamaları arefe günü top atışıyla başlar bayramın son gününe kadar top atışları devam ederdi.
Bayramın geldiğini duymayan kalmazdı. Coşkulu kutlama merasimleri ülkenin her bir yanında eş zamanlı olarak devam ederdi.
Bayram öncesinde memurlara da ikramiyeler ve hediyeler dağıtılırdı.
Memurlara çifte maaş yatarken zaptiyelere yeni fes ve püskül gibi hediyeler dağıtılıyordu. Camiilerde de cemaatlere hediye, helva, lokum ve şekerler dağıtılıyordu. Tam bir dolu dolu hediye dönemi!
Bayram gelmeden önce hane sahibi hem kendi ailesi hem de bağlı olduğu dini tarikat ve varsa ölenler dahil olmak üzere anne ve babası için de kurban alırdı.
Yani şimdiki gibi aile üyeleri düşünülerek bir kurbanlık alınmıyordu. Çok daha kapsamlı bir durum mevcuttu. Ailesinin büyüklüğüne göre daha güçlü ve büyük bir koyun veya büyükbaş alınabiliyordu.
Kurbanlar 1 yıl önceden alınır, boyanır ve süslenirdi bu dönemde de çok iyi bakılırdı her türlü eziyetten kaçınılırdı.
Hatta padişah için özel koçlar yetiştirilirdi. Koçların yetiştirilmesi için ''Saya Ocağı'' diye bir yer vardı. Burada yaklaşık 40 kurban bulunurdu ve padişah birini seçer bayramın ilk günü kurbanı keserdi.
Kurbanlıklar Beyazıt Meydanı ve çeşitli yerlerde toplanırdı. Satışlar da buralarda gerçekleşirdi ve pazarlıklar olurdu.
Aslında şehirlerin en belirgin noktalarında ay boyunca kurbanları görmek bayramın en büyük habercisiydi. Şimdiki gibi şehirden uzak noktalarda pek satılmıyordu.
Bayram gecesinde mahalle bekçileri davulla mani söyler ve herkesi hayran namazı için uyandırırdı.
Maninin sözleri ise şu şekideydi;
''Bu sabahın yazına,
Kalkın Hakk'ın niyazına,
Abdest alın ey komşular!
Bayram, sabah namazına.''
Kurbanlıklar önceden yıkanır, tüyleri taranır ve boynuzlarına zeytinyağı ile yağlanırdı.
Aynı zamanda kesim gününe kadar tertemiz otlar üzerinde yatırılır ve çok iyi şekilde beslenmesi sağlanırdı.
Kurbanın gözlerinin bağlanması en önemli şeydi ve hiçbir şekilde atlanmazdı.
Kesilen kurban 3'e bölünürdü. Biri ev halkına diğeri ihtiyaç sahibi kişilere ve medreselere verilirdi.
Gerçekten o zaman her yerde bayram havasını sonuna kadar hissediyormuşuz.
Bu fotoğraf da kurban pazarlığı yapan bir gruba ait.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir;
Her Kurban Bayramında Benzerine Muhakkak Rastladığımız 15 Absürt Görüntü
Yorum Yazın
kanlı bayram
Git işine