Tarihin En Çok Hafife Alınan Dehasından Hiç Beklenmeyecek 11 Kilit Hayat Dersi
Görüp görebileceğiniz en etkili figür olan matematikçi Claude Shannon'un hayatından iş ve yaratıcılıkla ilgili bilgiler...
1. Telefonunuzdaki verileri azaltın veya sıfırlayın.
2. Önce büyük resme bakın, ayrıntılarla daha sonra ilgilenin.
3. Daima danışabileceğiniz bir mentor bulun.
Kariyerinizi ve hayatınızı doğru yönlendirecek zeki, başarılı kişiyi bulun ve sizi yönlendirmesine daima izin verin. Aslında böyle birini bulmak ve böyle bir durumu kabullenmek o kadar basit değil. Danışmanınızdan en iyi şekilde yararlanmak için sadece o kişiye güveniyor olmanız yeterli olmaz. Rahatsız edici, zorlayıcı veya mantıksız olsa bile mentorunuzdan yararlanmak sabır ve alçakgönüllülük gerektirir. Shannon’ın en önemli mentoru muhtemelen MIT’deki yüksek lisans danışmanı, II. Dünya Savaşı’ndaki Amerikan bilimsel çabalarını koordine etmeye devam eden ve ilk başkanlık bilim danışmanı olan Vannevar Bush'du. Bush, Shannon’ın dehasını tanıdı, ama aynı zamanda bir danışmanın yapması gereken neyse onu yaptı Örneğin, Shannon’ın yüksek lisans tezinin başarısından sonra, Bush onu, Shannon'ın sıfırdan öğrenmesi gereken ve yıllarca çalıştığı mühendislik ve matematikten çok uzak bir konu olan teorik genetik üzerine doktora tezini yazmaya teşvik etti. Shannon kendisine danışmanlık yapılmasına izin verecek kadar alçakgönüllüydü. Mentorunuzun görmediğiniz bir şeyi gördüğünde ona gerçekten güvenmek oldukça önemlidir.
4. Yaptığınız her şeyi zihninize atmayın. Tek bir şeye odaklanmaya çalışın.
Shannon, bir çok hobi edinerek zihnini çevik tutuyor örneğin: caz müziği, unicycling, jonglörlük, satranç, alet gezintisi, amatör şiir gibi. Yeteneklerini, seçilen bir alanda daha derine ve daha derine inmek için kullanabilecek, tüm kariyeri boyunca aynı temadaki farklılıkları ortaya çıkarabilecek bir insandı. Ama onun yerine tek bir alanda uzmanlaşarak o konuda kendini geliştirmeyi seçti.
5. Kaosu kendinize dert etmeyin.
Matematikçi Ed Thorp, 1961'de Shannon ile ortaklık kurduğunda, Shannon’ın çalışma ortamını, özellikle de Shannon'ın tamir işlerinin büyük bir kısmını yaptığı ev atölyesini yakından gördü. Thorp daha sonra atölyeyi 'Resmen bir alet cenneti... Motorlar, transistörler, anahtarlar, kasnaklar, dişliler, kondansatörler, transformatörler gibi yüzlerce mekanik ve elektrik deryası' olarak tanımladı. Shannon'ın ellerini kirletmekten, makine parçalarını ve yarı bitmiş projeleri her yere dağılmış halde bırakmaktan ve merakının peşinden giderken projeden projeye atlamaktan hiç çekinmiyordu. Shannon’ın daha akademik uğraşları da aynı o atölyedeki düzene benziyordu. Tavan arasında notlar, yarı bitmiş makaleler vardı. Bir yandan, Shannon'ın tamamlanmamış işlerinden ötürü yarım kaldığını düşünebilirsiniz ama öte yandan, kaos ortamının oluşturduğu koşulun işine nasıl yansıdığını da net bir şekilde görebilirsiniz. Shannon, kağıtlarını ve çalışma alanını toplamak için zihinsel enerji harcamak yerine, bunu satranç, robotik veya yatırım stratejilerini araştırmakla yoruyordu.
6. Zaman, fikirlerin oluştuğu ve geliştiği yerdir.
Bu, Shannon’ın ilgi alanları ve anlayışlarının oluşmasının ve meyvesini vermesinin bazen zaman aldığı anlamına geliyor. Örneğin, 1948'deki enformasyon teorisi makalesinin oluşması için neredeyse 10 yıl uğraştı. Telefon dahil olmak üzere istihbarat iletimi için genel sistemlerin bazı temel özelliklerini inceleme fikrini ilk kez tasarladığı 1939'da liseyi henüz bitiriyordu. radyo, televizyon, telgraf vb. Fikrin ilk habercisi ile yayınlanması arasındaki yıllar, Shannon'ı yalnızca bilgi araştırmasına değil, aynı zamanda uçaksavar topçuluğu ve kriptografi araştırmaları da dahil olmak üzere Amerika'nın II. Dünya Savaşı’na yardımcı olan çalışmaya da götürecekti. Shannon’ın enformasyon teorisi, boş zamanlarında üzerinde çalışması gerekse bile bu süreçte gelişmeye de devam etti. Günümüzde herkes yaptığı işin anında karşılığını almak istiyor ama yaratıcı, girişimci ve fikir üretmekse amacınız bu emin olun emek ve zaman demektir. Ayrıca unutmayın, Shannon 10 yıl boyunca sürekli olarak bilgi teorisi üzerinde çalışmadı. Bu 10 yıl, aslında ek bir zaman gibiydi onun için. Bir şey için zaman vermesi ve bu konudaki dayanıklılığı, ürettiği en önemli işi ortaya çıkardı.
7. Arkadaşlıklarınızı iyi değerlendirin.
Shannon için olay arkadaş seçmeye geldiğinde, aynı şeyden zevk alan ve içindeki en iyiyi ortaya çıkarmaya yardım edenleri arkadaşı olarak seçmeye özen gösterdi. II. Dünya Savaşı sırasında, bu arkadaşlar arasında, Turing’in İngiliz hükümeti adına Amerikan kriptografisini çalışmak üzere araştırma gezisi sırasında Shannon ile canlı bir fikir alışverişinde bulunduğu Alan Turing de vardı. Shannon Labs'ta Shannon ayrıca, her biri kendi başına bilgi teknolojisi tarihinde öncü bir figür olan diğer mühendisler Barney Oliver ve John Pierce ile de bağ kurdu. Shannon, zekasına ve yaratıcılığına hayran olduğu insanlarla arkadaş olmayı seçtiği için daha akıllı ve daha yaratıcı oldu aslında. Kendinize sadece arkadaşlarınızın kim olduğunu değil, aynı zamanda birlikte ne yaptığınızı da sormanız gerekiyor. Onlarla geçirdiğiniz zamanı ayrıntılı olarak düşün ve doğru arkadaş seçimi yapıp yapmadığınızı değerlendirin.
8. Parayı yalnızca ''para'' olarak görün. Araç olarak kullanın.
Stoacı filozof Seneca'nın harika bir sözü var: “Toprak kapları gümüş kap gibi kullanan kişiyle gümüş kabı toprak kap gibi kullanan aynıdır aslında. Zenginliklere tahammül edememek dengesiz bir zihnin işaretidir. ' Seneca’nın bu sözüyle anlatmak istediği şey, para peşinde koşmanın, gerçekten önemli olan şeyin peşinde koşmaktan daha güçlü bir etken olduğudur. Para ne tüm kötülüklerin köküdür ne de tüm sorunlarınızın çözümüdür. Sorun, ahlaki açıdan önemli olanın önüne geçip geçmediğidir. Paraya veya servete odaklanmak yerine o parayla neler yapılabileceğine odaklanmak her zaman daha iyidir.
9. 9. Hayal kurmak kolaydır. Basit olanı yapmak ise zordur.
Shannon, en ayrıntılı kitapları yazan veya teorileri en karmaşık olan meslektaşlarından hiç bir zaman etkilenmemişti. Onu en çok etkileyen radikal basitlikti. Shannon, 'Karşılaştığınız hemen hemen her sorun, dışsal verilerle harmanlanıyor,' diyor, 've sorunun temeline inebilirseniz, her şeyi daha net görebilirsiniz' diye de ekliyor. Çoğu insan, her zamankinden daha karmaşık kavramlarla başa çıkma yeteneğinin sahip olacak şekilde eğitildi. Sorun ne kadar karmaşıksa, kişi onu çözmek için o kadar akıllı olmalı, değil mi? Shannon, bunun tersinin nasıl doğru olabileceğini görmemize yardımcı oluyor. Sadeliğe ulaşmak, aslında entelektüel açıdan daha zorlu bir çaba gerektiriyor. Sadeliği
asla basitlikle karıştırmayın. Bir şeylerin özüne ulaşmak, damıtmak için üzerinde daha çok çalışmak gerekir.
10. Statüden daha çok bireysel özgürlüğünüze değer verin.
Shannon, kariyerinin düşündüğünde, 'Yan odada çok fazla ödülüm olmasına rağmen, ödül kazanma fikrinin beni motive ettiğini sanmıyorum. Asla maddi kazanç arzusuyla motive olmuyorum. Sadece bu durumun nasıl olduğunu merak ettim. Kendimi tanımak istediğim için yaptım bunu.’’ Diyor. Hırslı ve yetenekli insanlar için bu durum özellikle zor. Shannon’un örneği insanları bireysel özgürlük konusunda daha bilinçli olmaları konusunda yönlendiriyor aslında. Shannon kendisine hangi disiplinin hayalini kurduğunu keşfetme özgürlüğü verdi ve başka insanları asla umursamadı. Ödüllerin ve onurların peşinde olduğunuzda, çoğu zaman bireysel özgürlüklerinizden uzaklaşırsınız.
11. İlham gelmesi için kendinizi zorlamayın, sizi huzursuz eden şeylerden kendi ilhamınızı yaratın.
Eminim ki herkes oturup ilham gelmesini beklemiştir öyle değil mi? İlham gelmesi için izlenecek en yanlış yol budur. Bunu en açık şekilde anlatanlardan biri ressam Chuck Close'du. Onun dediği gibi, 'İlham amatörler içindir - geri kalanımız sadece gelir ve işe koyulur...' Shannon'ın Bell Labs mühendislerine söylediği gibi, bilimsel bir zihnin en belirgin özelliği ilham değil, daha çok bir 'motivasyon... cevabı bulma arzusu, neyin yarattığını bulma arzusu ile oluşuyor.' Bu temel dürtü bir nevi vazgeçilmezdir. 'Eğer buna sahip değilseniz, dünyadaki tüm eğitime ve zekaya sahip olun, ama soru sormuyorsanız cevaplara asla ulaşamazsınız.’’ Diyor. Sorgulayın. Sizi rahatsız eden şeylere odaklanın. O anlardan kaçmayın. Ne pahasına olursa olsun onları gözünüzün önünde tutun. Emin olun bu negatif durumlar sizin daha büyük ilham kaynağınız olacaktır.
Yorum Yazın