Tarihteki Hangi Kraliçesin?
Artık bu dünyayı yönetme vaktin geldi! Ama kim gibi, hangi kraliçe gibi?
1. Öncelikle, hangi kavrama dayanarak ülkeni yöneteceksin?
2. Peki ya, kralda, yani senin eşinde, hangi özellik olmazsa olmaz?
3. Sabahları genellikle hangisiyle uyanırsın?
4. Alternatif bir oje modeli seç!
5. Çekemeyenler çanak anten taksın, o ayrı da... Sence düşmanların senin en çok neyini çekemiyor?
6. Kayınvaliden senin arkandan kuyunu kazıyor diyelim. Ona karşı nasıl bir tavır takınırsın?
7. Hangi hayvan senin ruh eşin?
8. Peki ya hangi sarayda yaşamak isterdin?
9. Şu hayattaki en büyük korkun nedir?
10. Son olarak... Hangi seksist cümle, senin sinirlerini bozmakta sınır tanımaz?
"Kleopatra" çıktı!
Öncelikle sen sıradışısın. Alışalageldik ve bildik hareketler sana göre değil. Mesela giyimin, kuşamın, saç modelin, makyajın hep farklı. 'Benzemez kimse sana' tadında bir nevi. Ayrıca zaman içinde kendi başına varolmayı öyle bir öğrenmişsin ki... Kimseye ihtiyacın yok bu yüzden. Erkeklereyse hiç yok. Çünkü hayatındaki en yakın arkadaşın: Tırnakların. Onlar sayesinde kazıyarak geldin bugünlere çünkü. Fakat, son olarak, 'O'nu bulursan, ki bu doğru kişi oluyor, hayatını ona adayabilirsin, ey sıcak ülkenin, cazibede sınır tanımayan, karizmatik kraliçesi!
"Kraliçe I. Elizabeth" çıktı!
Senin tarzını anlatan en doğru kelime: Asil. Asaletinden, yürüdüğün zaman richter ölçeğine göre 8 şiddetinde deprem olur, Manş denizi taşar, Tsunami olur. Ayrıca senin canını sıkmak, erkek milletinin yapacağı en büyük hata olur. Çünkü vakidir ki, koskoca Papa'ya 'Hadi Len!' çekmişliğin vardır. Bol testosteron kokan siyasi dünyanın bir adet gülüsün, ey güneş batmayan ülkenin en asil kraliçesi!
"Marie Antoinette" çıktı!
Senin dışarıdan yansıyan görüntün şu: Boş kafalı, sınırsız eğlence düşkünü ve hafif. İnsanlar o dar kafaları ve dar düşünceleriyle, seni bu kendileri gibi dar kalıplara sokmaya çalıştı yıllarca. Fakat işin aslı böyle mi? Tabii ki hayır. Bir kere oldukça hassas birisin. Kimsenin canının acımamasını, kimsenin kalbi kırılmamasını ister, ufak bir olayda bile gözlerin yaşarabilir. O dar kafalar göremez bunu. Eğlence düşkünü ve hafifmişsin: Peh! Bu eğlencenin altında öyle gizli bir hüzün, öyle derin bir melankoli yatar ki, o dar kafalar bilemez bunu. O dar kafalar yok mu o dar kafalar. Onlar ekmek bulamazlarsa b*k yesinler :)
"Anne Boleyn" çıktı!
Sen tam bir alfa kadınısın. Bulunduğun ortamı içinde barındırdığın enerjinle anında şenlendirebilir ve o ortamı eninde sonunda ele geçirirsin. Senin için arka planda kalmak gibi bir şey söz konusu olamaz. Hırslısın bir kere, öğrenmeye de açıksın. Bir kere hedefe-sonuca odaklandı mı, kimse senin konsantrasyonunu bozamaz. Bu durum karşında Vatikan olsa fayda etmez. Koskoca İngiltere'yi, Protestan yapabilirsin sen. Dedik ya, dünyanın en alfa kadınısın sen.
"Kraliçe Viktoria" çıktı!
Senin kadar güçlü, dirayetli, ayaklarını yere sağlam basan bir kadın geldi mi bu dünyaya, tartışmalı. Öncelikle kadın milletinin yüz akısın sen. Erkeklerin seksistçe, 'kadınlar bunu yapamaz' dediği her şeyi, onlardan daha iyi yapabilirsin: 'kanıt'sın bir nevi. Duruşun, tarzın ve de karizman var çünkü. Başarına zaten diyecek hiç laf yok. Evet güzel değilsin, alımlı ve çekici de . Ama güzel çok; senin gibi zekisi ise: HİÇ YOK!
"Çariçe I. Katerina" çıktı!
Öncelikle şu denilebilir ki, erkekler üstünde bariz bir etkin var. Sana güneş gözlüksüz bakma ihtimali: Sıfır yani. Bu etki pek tabii ki sadece erkekler üstünde değil; kadınlar üstünde de bir etkin var. Basitçe üstün ve alfasın diyebiliriz yani. Ancak üstün olmak için kendini parçalamıyorsun. Senin yaratılışın üstün olmak üzerine kısaca. Zekisin, cazibense bir dünya markası. Manipülasyonlarının biriyse bin paradır. Bilmeyen, tecrübe etmeyen Baltacı'ya sorabilir :)