Tartışmalar Devam Ediyor: Erkeklere Seçme ve Seçilme Hakkı Verilmeli midir?
Bildiğiniz üzere son zamanlarda aziz vatanımızın her yerinde erkekler ayaklanmakta ve kendilerine oy hakkı verilmesi için çeşitli eylemler yapmakta, protestolar düzenlenmektedirler.
Erkekler, elbette ki gözlerimizin nuru, evlerimizin direkleridir.
Fakat erkeklere oy hakkı vermek, vatanımız ve hayatlarımızın olmazsa olmazı erkekler için ne kadar doğrudur? İşte bunu sizler için kaleme alıyorum.
Sevgilerimle
Muazzez Balcı, İstanbul, 1920
Not: İçeriğimiz yüksek oranda ironi içermektedir.
1. Erkeğin yeri ordudur.
2. Erkekler siyaset için fazla duygusaldır.
Sıradan bir futbol maçında dahi kontrolünü kaybeden; bağıran, küfür eden, ağlayan insanlardan nasıl sağlıklı ve sakin bir şekilde düşünerek siyaset yapmalarını bekleyebiliriz?
3. Erkeklerin kavga etmeden, konuşarak çözebilecekleri bir konu neredeyse yoktur.
Erkekler yaradılışları ve hassas psikolojileri sebebiyle çok çabuk öfkelenirler; savaşçı içgüdüleri derhal savunma ve saldırı haline geçer, kavga ederler.
Oysa siyaset akılla, empatiyle, diplomasiyle ilerleyen bir meseledir.
Sokakta yürürken bile 'omuz attın' kavgası çıkaran insanları memleket gibi önemli bir meselenin kaderini tayin ederken nasıl ciddiye alabiliriz?
4. Erkekler siyasete atılırlarsa, kadınları baştan çıkaran o savaşçı, erkeksi karakterlerini kaybederler.
Oturmak, konuşmak ve siyaset yapmak, erkeklerin adeta kadına benzemeye çalışmasıdır. Oysa erkek dediğin, yerini bilir, elinde silahıyla orduda ya da ağır bedensel işler yaptığı mesleğinde kalır.
Hiçbir kadın siyaset yapan yani kadın gibi davranmaya çalışan bir erkekle evlenmek istemeyecektir. Erkeklerin siyasete atılması, aile kurumumuz için de bir tehlikedir.
5. Fazlaca oturmak ve hareketsiz kalmak, erkek anatomisine aykırıdır; erkekler kaslı yaradılışları sebebi ile sürekli bedensel aktivite içinde olacakları işlerde çalışmalıdırlar.
Allah onları orduda savaşsınlar, bizleri korusunlar ve ağır işleri yapsınlar diye kaslı olarak yaratmıştır. Doğaya bu derece karşı çıkmak neden?!
6. Erkekler, kendileri de kabul ettikleri gibi, çocuk yetiştirme konusunda kadınlar kadar iyi değildir. Bir çocuğa bakamayan birine, memleketin sorumluluğu nasıl verilir?
Erkekler siyasete girme arzularını dile getirmeden önce, devletin en küçük birimi olan aile kurumunda kendilerini ispatlamalıdır. Zira aile hayatını dahi yönetemeyen, çocuklarıyla doğru düzgün iletişimini sağlayamayan, küçük bir bebeğe dahi bakamayan bir insanın koca bir millete bakabileceğini nasıl düşünebiliriz?!
7. Erkekler, bizzat kendileri, mutfak konusunda pek iyi olmadıklarını da kabul ederler. Bir aileyi bile besleyemeyen bir insana koca memleketi nasıl emanet edebiliriz?!
Bunu asla küçümsemek için demiyoruz; zira erkekler olmasaydı olmazdık! Onlar bizim gözümüzün nuru!
Fakat bir yumurta kırabilmeyi bile doğru düzgün beceremeyen insan, koca bir memleketin refahını nasıl düşünebilir?
8. Erkeklerin yaradılışları gereği cinsel enerjileri çok yüksektir; bu yüzden her zaman mantıklı kararlar alamazlar ve sağlıklı düşünemezler.
Libidoları uğruna büyük hatalar yapan nice erkeklerin hikayesi dillere destan olmuştur.
Bedensel dürtüleriyle hareket etmekten kurtulamayan bu insanlara nasıl halkın gençlerinin güvenmesini bekleriz?!
9. Yaradılışları gereği erkeklerin ilgisi kolayca dağılır! Özellikle kadınlarla aynı ortamda bulunduklarında!
Meclisteki kadınlara aşık olmaları ya da onlarla beraber olmak istemeleri, meclisi adeta rezil bir ortama çevirecektir.
Bu noktada belki de erkeklere ayrı bir meclis açmayı düşünebiliriz.
10. Meclis, futbol yahut araba modelleri konuşulacak yer değildir!
Mecliste, ulusların kaderi ve kendi aralarındaki ilişkileri tartışılır. Herkesin de bildiği gibi bunun temeli insan ilişkileridir; iletişimdir, empatidir. Erkekler ise bu konularda iyi değildir; arkadaşlık ilişkilerinde bile detaylara dikkat etmezler. Futbol, araba konuşarak vakitlerini geçirirler.
11. Erkekler yaradılışları gereği daha merhametsizdir, onlara insanları emanet etmek akıl dışıdır!
Onların orduda kalmaları ve biz kadınların mecliste alacağı mantıklı ve insancıl kararlar doğrultusunda sadece kötü niyetli insanlara, masumları korumak adına saldırmaları akıllıcadır.
Bu şekilde yaradılışlarındaki acımasızlığı da tatmin edebilirler.
12. Erkekler detayları görmezler, hayata "düz" bakan bu insanlar, bu halleriyle barışık ve mutludurlar. Lakin devlet meseleleri incedir!
En basit imalı konuşmaları ya da karşısındaki insanda en ufak değişikliği bile fark etmeyen insanlara nasıl devlet emanet ederiz?!
13. Takım elbise giymek, böyle bir güzellik için adeta zulümdür! Yaradanımızın onlara verdiği bu şiirsel girinti ve çıkıntılar, takım elbise giymeleri için değildir.
Böylesine güzel, sert kaslı bir vücudu, meclis binasına tıkıp, saatlerce oturtmak adeta doğaya aykırıdır.
İnanıyorum ki, erkekler siyasete atılıp saatlerce oturmak ve tartışmak zorunda kalırlarsa beden ve akıl sağlıklarını kaybedeceklerdir.
Erkekleri çok sevdiğimiz için, kendilerini böylesine sıkıntılı ve yaradılışlarına aykırı bir işe sokarak yıpranmalarını istemiyoruz!
Sonuçta erkekler bizim kardeşimiz, abimiz, babamız... Onları böyle bir işe layık görmediğimiz için değil; onlara kendimizden daha çok değer verdiğimiz için siyasete girmelerini istemiyoruz.
Evet, kadın ve erkek eşittir, fakat fıtratları değişiktir, farklıdır...
Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek?
Eğer erkekler siyasete girerse, dünyada sürekli savaşlar çıkacağından korkuyoruz!
Yorum Yazın
Yani mükemmel bir galeri desem çok havada kalır. Ironinin dibine vurmuşsunuz. Bugüne kadar ne yaşadıysam, gerek iş gerek ev hayatındeki erkeklerin ve çok aca... Devamını Gör
2017 yılında da aynısı, değişmedi. Ve eğer bu millet bu kafayla giderse 50 yıl da geçse, 500 yıl da geçse değişmez!
ironi diyosunuz falan hoş güzel de, benim kafama yattı bu iş çok fena ya
HELAL OLSUN EDİTÖR