Görüş Bildir
Haberler
"Toplum Değerlerinin Bir Simgesi, Bir Misyon" Olarak Nihat Doğan İki Çocuğu Alıkoyma İddiasıyla Yine Gündemde!

etiket "Toplum Değerlerinin Bir Simgesi, Bir Misyon" Olarak Nihat Doğan İki Çocuğu Alıkoyma İddiasıyla Yine Gündemde!

Her seferinde 'daha da düşemez, daha rezil bir açıklama yapamaz, daha berbat bir harekette bulunamaz -çünkü hepsini çoktan yaptı!' diyoruz ama bizi şaşırtmaya devam ediyor. Çıtayı kendisi için bile düşürdükçe düşürüyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Onu ekranlarda görmeye başladığımız daha ilk dönemlerde, tek bir şarkı ile kendisini özetlemiş ve nasıl biri olduğunun sinyallerini açıkça vermişti aslında...

Onu ekranlarda görmeye başladığımız daha ilk dönemlerde, tek bir şarkı ile kendisini özetlemiş ve nasıl biri olduğunun sinyallerini açıkça vermişti aslında...

Şaşırmamalıydık!

Yıl 1996, genç bir arabeskçinin pek de akıllarda kalmayan, sıradan melodili bir şarkısı televizyon ekranlarında dönüyor. Dikkat çeken tek şey ise şarkının sözleri:

'İyilikle olmazsa, vallahi zorla

Benim olmazsan taciz ederim'.

İşte Nihat Doğan, piyasaya böyle bir giriş yapmış ve adeta tüm karakterini, duruşunu tek bir şarkıyla özetlemişti. Eh, o zamanlarda taciz gibi konularda pek de duyarlı ve farkındalık sahibi olmayan ortam sebebiyle, arada kaynadı gitti... Sıradan bir türkücüydü işte.

Herhangi bir yeteneği ya da üretimi olmadan piyasada tutunmasının ne kadar zor olacağını fark ettiğinde ise Seda Sayan'ın yanında aldı soluğu...

Herhangi bir yeteneği ya da üretimi olmadan piyasada tutunmasının ne kadar zor olacağını fark ettiğinde ise Seda Sayan'ın yanında aldı soluğu...

Eğlence dünyasının en güçlü ve en ünlü kadınlarından biri olan Seda Sayan onu kolunda çanta gibi bir süre gezdirdi, müziğiyle tutunamayan Nihat Doğan böylece tanınır bir magazin figürü haline gelmişti işte. 

Nihat Doğan'ın hayatlarımıza giriş hikayesi budur.

Müzikal yeteneği ya da ortaya koyduğu doğru düzgün bir eseri olmayabilir; zaten bu ülkede tutunmak için bunlar gerekmiyor...

Müzikal yeteneği ya da ortaya koyduğu doğru düzgün bir eseri olmayabilir; zaten bu ülkede tutunmak için bunlar gerekmiyor...

Nihat Doğan, ekmeğin kokusunu daima aldı, doğru insanlara yanaştı ve ezber cümleleri yüksek sesle, sık sık dile getirdi.

O artık konuşulan biriydi. Kah siyasetle ilgili atıp tutuyor, kah belli kesimlere saldırıyordu. Magazin programlarından Survivor'a terfi etmesi uzun sürmedi.

İlk çıkışını yaptığı 90'lardan bu yana ülkenin politik atmosferi de değişince...

İlk çıkışını yaptığı 90'lardan bu yana ülkenin politik atmosferi de değişince...

Mankenlerle klipler çeken, Seda'nın kolunda süs gibi dolaşan, Televole gibi programlara sık sık çıkan Nihat Doğan da inceden değişmeye başladı. Politik konularda konuşmaya başladı mesela. 90'lı yıllarda söylese başına iş açabilecek tarzda cümleleri, Atatürk'e hakarete varan açıklamaları hiç çekinmeden yapmaya başladı.

Kitap çıkardı, kısa sürede kendi magazin programına başladı. Kısacası yolunu buldu.

Cesaretlendikçe coştu... Özgecan'ın ölümü üzerine hiç çekinmeden, ulu orta ettiği iğrenç laflar hala hafızamızda!

Cesaretlendikçe coştu... Özgecan'ın ölümü üzerine hiç çekinmeden, ulu orta ettiği iğrenç laflar hala hafızamızda!

'Laik sistem' diye tutturdu durdu...

Çok tepki gördü, tepki gördü ama piyasadan silinmedi. Çünkü ona bu tepkileri gösterenler devlet ya da basın değil; halktı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Yalancıydı da... Özgecan'ın babasıyla konuştuğunu ve hiçbir sorunun olmadığını iddia etmişti örneğin.

Yalancıydı da... Özgecan'ın babasıyla konuştuğunu ve hiçbir sorunun olmadığını iddia etmişti örneğin.

Gencecik Özgecan'ımızın ölümü üzerine 'hakediyorsunuz' imasını ve iğrenç tavrını, acılı baba ile çekindiği bir fotoğrafla savuşturmaya çalıştı.

Yalanı ortaya çıkınca dahi pişkin pişkin ortalıkta dolanmaya devam etti.

Yalanı ortaya çıkınca dahi pişkin pişkin ortalıkta dolanmaya devam etti.

Babası bu fotoğrafın, Doğan'ın iddia ettiği gibi 'bir buluşma ve sohbet' ortamında çekilmediğini - o sırada arkadaşları ile yemek yemekte olan acılı babaya 'tesadüfen' rastlayan Doğan'ın emr-i vaki bir şekilde masaya oturması ve ısrarıyla ortaya çıktığını açıkladı. 

Nihat Doğan bundan utandı mı? Hayır.

Daima "Beni kıskanıyorlar, yıkmaya çalışıyorlar, komplo kuruyorlar" tarzı cümlelerle kendini savundu.

Daima "Beni kıskanıyorlar, yıkmaya çalışıyorlar, komplo kuruyorlar" tarzı cümlelerle kendini savundu.

Biz de ona çok tanıdık bir tınıyla sormak istedik:

'Eyy Nihat Doğan, sen kimsin ya?!'

Bunun cevabını da bugün bir kez daha aldık. Nihat Doğan, kendi iddiasına göre "bir misyondu, bu toplumun değerlerinin bir simgesiydi. "

Bunun cevabını da bugün bir kez daha aldık. Nihat Doğan, kendi iddiasına göre "bir misyondu, bu toplumun değerlerinin bir simgesiydi. "

Peki bu açıklamaları yine hangi sebepten yapmıştı dersiniz?

Hemen cevaplayalım: İki kız çocuğunu alıkoymak suçundan gözaltına alınması ve bunun basına yansıması üzerine...

Hemen cevaplayalım: İki kız çocuğunu alıkoymak suçundan gözaltına alınması ve bunun basına yansıması üzerine...

Evet, iki kız çocuğunu alıkoyduğu sebebiyle bir aile türkücüden şikayetçi olmuştu ve bunun üzerine de Doğan gözaltına alınmıştı.

Doğan'ın avukatının da açıklamaları öyle tutarsızdı ki, Doğan'ı aratmadı doğrusu. İlk önce 'Aileler zaten şikayetçi değil, şikayetçi olsalar bile yalandır bu!' dedi. Nereden baksan mantıksız, nereden baksan saçma...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

"Açıklama yapacağım" dedi. Açıklama dediği yine "Beni yıkmaya çalışıyorlar, bu bir komplo" tarzında suçlamalardı.

"Açıklama yapacağım" dedi. Açıklama dediği yine "Beni yıkmaya çalışıyorlar, bu bir komplo" tarzında suçlamalardı.

Kendisi olayın iç yüzünü, çocukların onun evinde ne aradığını, ailelerin neden şikayetçi olduğunu açıklamak yerine; yine bir takım 'düşmanların' sanki o bu ülke için çok önemli bir insan, güç sahibi biriymişçesine onu bitirmeye çabalarından bahsetti.

Olayı basına taşıyan ve duyuran Can Tanrıyar'ın eşinin annesi ile ilişkisi olduğuna dair şeyler söyledi mesela... Sadece 'NE ALAKASI VAR?' diyebildik. 

Senin iki kız çocuğunu alıkoyman ile daha önce zaten basına yansımış olan Can Tanrıyar'a dair dedikoduların ne alakası var, Eyyyy Nihat Doğan?

"Açıklamayla iftira ortaya çıkacak" dedi... Bekliyoruz, hala ne elle tutulur bir savunma, ne de iftira olduğuna dair bir kanıt yok.

Olayı basına taşıyan haber sunucusu Buket Aydın'a göz dağı vermişti. Aydın ise...

Olayı basına taşıyan haber sunucusu Buket Aydın'a göz dağı vermişti. Aydın ise...

'Bu olayın çok daha fazlasını biliyoruz ancak aile ve kızlar için size en steril haliyle aktarmaya çalışıyoruz. Bence Nihat Bey de bunu biliyordur' dedi.

Sana güvenmiyoruz, Nihat Doğan. Sebepleri de gayet açık:

Sana güvenmiyoruz, Nihat Doğan. Sebepleri de gayet açık:

Daha önce de defalarca yalan söylediğin ortaya çıktı.

Daima kendini belli bir kesmin sözcüsüymüş gibi göstererek, ülkedeki kutuplaşmayı kullanarak insanları arkana almaya çalıştın. 

Tacizcilerin sözcüsüydün, başından beri. Tacizi de, tecavüzü de, kadına şiddeti de hep meşrulaştırdın.

Keşke o çocukları alıkoymamış olsan! Böyle korkunç bir olayın o çocukların başına gelmemiş olduğunu gerçekten bilmek isteriz!

Keşke o çocukları alıkoymamış olsan! Böyle korkunç bir olayın o çocukların başına gelmemiş olduğunu gerçekten bilmek isteriz!

Ama bir taraftan da tüm bu yaptıklarınla, sicilinle, karakterinle; bunun yaşanmış olmasına içten içe daha yüksek ihtimal veriyoruz. 

Açıklamanı sabırsızlıkla bekliyoruz! 

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
975
244
39
25
17
13
7
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
SEVGİ BÜTÜNER

Ne demiş Friedrich Nietzsche "Kim namus ve ahlâk şövalyeliği yapıyorsa, Bilin ki en namussuzu o' dur."

volkan karakaş

nihat doğan sakal gibidir kestikçe daha gür çıkarmış bi bitmedin amk yaa seni survivora çıkarıp reyting kazanmak isteyen ben acununda taa ... anladınız siz beni

Sıla Güzel

Şu adamı biri dövsün Allah rızası için. Genel şiddet taraftarı değilim ama böyle insanları gördükçe kum torbalarına boşa para veriyoruz gibi geliyor.