Toplumda Kadın Erkek Eşitliğinin Sağlanması İçin Kafalarımızda Değiştirmemiz Gereken 7 Düşünce
Kadın ve erkeklerin eşit hak, imkan ve olanaklara sahip olduklarını düşünmek bize artık eskisi kadar uzak değil! Düşünce, söylem, bakış açısı ve giyim kuşamla ilgili konularda kimse kimseye karışmaz, ön yargıyla yaklaşmazsa eminiz çok daha güzel yarınlar bizim olacak! Öyle ki toplumsal cinsiyet eşitliğinin farkında olan kadınlar giyim kuşamlarıyla ilgili söylenenlere #BanaYakışırKimKarışır demeyi şimdiden başarıyorlar! 😊 Şimdi gelin birlikte bu eşitliğin sağlanması ve daha iyi yerlere gelebilmesi için değiştirmemiz gereken düşünceleri birlikte inceleyelim.
1. İş hayatında yönetici denilince akla ilk olarak erkeklerin gelmesi.
2. Kadınların giyim tarzlarına göre onları tanımadan onlar hakkında bir fikir edinilmesi ve bir etiket oluşturulması.
21.yüzyılda olmamıza rağmen ne yazıkki ''halen'' toplu taşımada şort giydiği için dayak yiyen kadınların olduğu bir toplumda yaşıyoruz. Halbuki düşünülmesi gereken şey çok basit: ''Kim nasıl mutlu oluyorsa, öyle giyinsin.'' Yani bu düşünce sisteminin eğitimle de alakası yok. Yapılması gereken tek şey ''bilinçli'' olabilmek ve kadınların da korkmadan #BanaYakışırKimKarışır diyebilmesi.
3. ''Elinin hamuruyla erkek işine karışma.'', ''Kızını dövmeyen dizini döver.'' gibi günümüze kadar nasıl geldiğini anlamlandıramadığımız, tarihi geçmiş cümlelerin artık kullanılmaması.
Doğrudan kadın davranışlarını hedef alan ve kadınları aşağılayan bu sözlerin günlük hayatta oldukça normalmiş gibi kullanılmasının ortadan kaldırılması her şeyi değiştirmese de birçok şeyi değiştirecek. Bunu ben nasıl değiştireceğim diye düşünüyor olabilirsiniz hemen açıklayalım. Atalarımız zamanında ''Bir elin nesi var, iki elin sesi var.''da demiş değil mi? Bu konu tam da böyle işte. Bir kişi ses çıkarınca bir şey değişmez belki ama ne kadar çok insan bu kullanımların yanlışlığının farkına varırsa o kadar iyileşir toplum zamanla...
4. Kullandığımız sözcük ve benzetmelerin, “Erkekler ağlamaz”, “Hanım hanımcık ol” gibi cinsiyetçi kalıplar taşıması.
Bu tutumun dilimize işlediğinin bir başka göstergesi de bunlar.
5. Para kazanmak yalnızca erkeğin sorumluluğudur düşüncesi.
Bu düşünceyi kadın istihdamlarının artmasıyla birlikte biraz daha aşmış gibi gözüksek de halen birçok iş yerinde kadın yönetici oranı oldukça az ve aynı işi yapsalar dahi kadınların maaşları erkeklere göre daha düşük.
6. Renklerin kız-erkek rengi diye ayrılması.
Neye göre? Mesela bir bebek doğduğunda eğer kızsa her yer pembe, erkekse de masmavi donatılır. Bu iki renk dışında , başka bir çok renk de bilinçaltımızda bu şekilde ayrılır. Bu algının neye göre ya da ne zaman ortaya çıktığı hala açıklanabilmiş değil.
7. Evlilik teklifi, çıkma teklifi gibi bir takım önemli ilişkisel adımları erkeğin atması gerektiği gibi düşüncelere sahip olmamız.
Oysa ilişki iki taraflı yaşanan bir şeydir ve hangi taraf ne istiyorsa, yine bunu en romantik şekilde dile getirebilir.
Erkek giyim markası denilince akla ilk gelenlerden olan ve %50'si kadın çalışanlardan oluşan AVVA, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne yakışır bir harekete imza atıyor!
Kadınların, erkek ceketi, kadın pantolonu gibi kıyafet ayrımlarına gitmeden beğendiği, sevdiği kıyafeti giyebileceğini vurgulayarak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine dikkat çekiyor! Giyim konusunda alışılagelmiş kalıpları yıkarak, kadınlara cesaret veren kampanya #BanaYakışırKimKarışır diyor!
Yorum Yazın
editör şimdi sen bu bilgileri yaymak için mi sondaki reklamı vermek için mi bu testi oluşturdun?
Gerçekten dünyada bazı gerizekalılar olmaya devam ettiği sürece bunlar değişmez...
Kadınlar niye bu kadar kompleks sahibisiniz erkeklere karşı. Aşağılık ve eziklik kompleksi mi yoksa
Aşağılık olanın siz olduğunuz bariz değil mi? Bizi öldürmeye çalışan, tecavüz eden taciz eden şerefsizler sizsiniz. Sen ve senin gibilerin tez zamanda geberm... Devamını Gör