Türk Sinemasının Yakışıklı Jönü Kartal Tibet'in Hayatına Dair Bilinmeyen Detaylar Sizi Duygulandıracak
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Türk Sinemasının Yakışıklı Jönü Kartal Tibet'in Hayatına Dair Bilinmeyen Detaylar Sizi Duygulandıracak
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Türk Sineması'nın yakışıklı jönü dendiği zaman akıllara ilk sırada gelen bir isimdir Kartal Tibet. Onun yakışıklılığı, şefkatli bakışlarıyla bütünleştiği için belki de diğer jönler arasında bambaşka bir yerdedir.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ankaralı bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldiğinde takvimler 1938 yılını göstermektedir. Babasının hukukçu, öğretmenlerinin ise oyuncu olmasını istediği bir eğitim hayatı yaşar. Aynı zamanda çok iyi de bir basketbol oyuncusudur.
Mimar dayısına hayran olduğu için bir ara aklı mimar olmaya gider. Babası ve annesinin ayrılığından sonra kendini en iyi konservatuvarda mutlu hissedeceğine karar verip tiyatro eğitimi almaya karar verir.
Ankara Devlet Tiyatrosu'nda oyunculuğa başladıktan sonra 1961 yılında Meydan Sahnesi isimli bir özel tiyatro kurar. Burada sayısız oyunda rol alır, bir yandan da oyun yönetmenliği yapar. Ancak onun parlaması, jön eksikliği sebebiyle beyaz perdeye geçişiyle başlar.
Türk Sineması'nın yakışıklı jönü Göksel Arsoy askere gidince büyük bir jön açığı yaşanır Yeşilçam'da. Gözün Kartal Tibet'e diken yapımcılar kendisine rol için ne kadar ücret istediklerini sorunca "Göksel ne kadar alıyorsa ben de onu alırım" der. Tabii ki bu talep kabul edilmez yeni bir isim olduğu için.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Daha sonra Suat Yalaz "Karaoğlan" için teklif götürür Tibet'e. Bu kez istediği ücret sorulduğunda "Siz ne kadar uygun görürseniz" şeklinde cevaplar ve bir efsanenin doğuşu başlar.
Karaoğlan'dan sonra Sezgin Burak'ın yarattığı Tarkan karakteri için teklif gelir. Tabii bu arada at binme, dövüş teknikleri gibi dersler de almaya başlar. Bu disiplin, onun yıllarca Tarkan olarak anılmasına sebep olacaktır. Öyle de başarılı kotarıverir bu işi.
Daha sonra romantik ve dramatik Yeşilçam filmleri gelir. Her ne kadar birbirinden güzel Yeşilçam aktrisleriyle başrol oynasa da, en çok Türkan Şoray ile yakışan bir çift olurlar.
Onlarca Yeşilçam filminde jön olarak yer aldıktan sonra kadınların taptığı, ideal eş olarak kafasında oturttuğu bir yakışıklı haline gelir Türkiye'de. Ancak onun aklı kamera arkasında, yönetmenliktedir.
İlk filmi hepimizin yüzlerce kere seyrettiği, bir Arzu Film klasiği olan Tosun Paşa olur. Ve bu filmden sonra bayıla bayıla seyrettiğiniz hemen hemen her filmde yönetmen olarak onun imzası vardır.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Jönler çapkın olur derler ama aslında o oyunculuğa başlamadan önce özel hayatındaki yolu çizmiştir bile.
1963 yılında Gündüz Hanım'la evliliğini yapmış, 1965 yılında ise oyunculuk kariyerine başlamıştır. Bu evlilikten de Kanat Tibet isimli bir oğlu ve Kumru Tibet isimli bir kızı bulunmaktadır.
Kartal Tibet son yıllarında yılların verdiği değişimi hüzünle karşılamış, aynalara bakmaktan hoşlanmadığını söylemiştir. İnsanların kendisine değil, ekranda gördükleri o yakışıklı adama aşık olduklarını da biraz sitemkar bir şekilde dile getirmişti.
Yeşilçam'a çok şey katan bir yakışıklı geçti bu dünyadan. Biz ne onu ne de bize hediye ettiği filmleri unutacağız ve her zaman sevgi ile, saygı ile anacağız Kartal Abi'mizi. Güle Güle Altar'ın oğlu Tarkan...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Allah rahmet eylesin
Adam Türkan Şoray'a değil, Sezercik'in annesi Hülya Koçyiğit'e daha çok yakışıyor.
Kartal Tibet/Ediz Hun - Hülya Koçyiğit, Ayhan Işık/Göksel Arsoy - Belgin Doruk, Sadri Alışık - Esen Püsküllü, Kadir İnanır/Cüneyt Arkın/İzzet Günay - Türka... Devamını Gör
gerçekten üzüldümm. gençliğimizde ne çok izlerdik filmlerini. şimdi geçmişe bakınca kaç yıldır yeşilçam filmi izlememişim. ustalar bir bir gidiyor. Allah r... Devamını Gör