"Türkiye'de Gişe Filmleri Ortalamanın Altında Zekaya Hitap Ediyor"
20. Türk-Alman Film Festivali kapsamında onur ödülü alan ünlü aktör Şener Şen ile Uğur Yücel festivalin ikinci gününde seyirci ile buluştu
Almanya’nın Nürnberg kentinde devam eden 20. Türk-Alman Film Festivali kapsamında onur ödülü alan ünlü aktör Şener Şen ile Uğur Yücel festivalin ikinci gününde gösterilen “Muhsin Bey“ filminin ardından seyirci ile buluştu.
Söyleşiyi Türk-Alman Film Festivali Başkanı Adil Kaya yönetti. Adil Kaya, Şener Şen’e “1992 yıllarında Türkiye ’de seyirci sayısı 5-6 milyon iken bu sayı son yıllarda 60 milyonu buldu. Bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?” sorusunu yönetti. Şen Türkiye’nin hiçbir kurala girilmediğini, farklı bir millet olduğumuzu belirterek “Türk insanı filmlerde kendine ait hikâyeler buluyor” dedi.
Taner Tüzün 'ün DHA'da yer alan haberine göre, Uğur Yücel ise Türk sineması neden uluslararası alanda daha fazla ilerleyemiyor sorusuna ise “İnsanların seviyesi algılaması, yani her anlamda edebiyat okuması sanata bakışı, müzikalitesi ne yazık ki çok ortalamanın altında. Dolayısıyla gişe yapan filmler hep ortalamanın altında zekaya hitap eden işler. Dolayısıyla burada nitelikli, seyirci, biz bunları reddediyoruz bizim sinemamız gelsin diye bir talep yaratmıyor. Bunu yapan yazarları dürtmüyor bu tavır” diye cevap verdi.
Seyirciler Şener Şen’in ailesine ait bir bilgileri olmadığını, eşini çocuklarını hiç görmediklerini ve ailevi durumunu sorunca Şen “17 yıldır dulum, bir çocuğum var. Bir kızım var. Bitti” diye yanıt verdi.
Seyirciler arasında bulunan Nürnberg Başkonsolosu Asip Kaya, görev bölgesinde 160 bin Türk’ün yaşadığını, daha büyük çapta festivallerin olması gerektiğini ve Türk sinemasının dünyada pek yer bulamadığını dile getirdi.
Sinema ve tiyatronun toplumsal içerikli mesajlar vermesi gerektiğini söyleyen bir seyirci, Şen’e “Sizi neden bu tür toplumsal içerikli olaylarda ve gösterilerde göremiyoruz?” sorusunu yöneltti. Ünlü aktör bu soruya şöyle yanıt verdi; “Filmlerde sosyal içerikli mesajlar da var dediniz. Sonra dediniz ki yürüyüşlerde sizi görmüyoruz. O kadar ayrı alanlar ki... Biri oyuncunun ödevi, yaptığı filmlere hayat görüşünü yansımaktır. Bilfiil politikanın içinde olma, siyasetin içinde olma başka bir alandır. Bunu da sadece eylem yapan, hayatta başka hiçbir şey yapmayan, güzel film sevdalısı olmayanlara bırakıyoruz. Benden bu kadar.”
Şener Şen, Hollywood’un kendine göre bir sistemi bulunduğuna işaret ederek, Türkiye ilerlerse Türk sineması da ilerler diye konuştu. Sanatta rakip olunmayacağının altını çizen Şener Şen: “Mesela Kemal Sunal bir tanedir başkası olamaz. Yılmaz Güney bir tanedir başka olamaz” dedi.
Uğur Yücel konuşmasında “Amerikan filmleri görsel efektlere önem vererek, ilgiyi kendisine çekmeye çalışıyor, ama artık bu görselliği insanlarımız cep teflonlarında buluyor. Sinemaya giden filmin afişine bakarak cebimdeki 7 lirayı hangi filme versem diyor. Bakıyor komedi var, neşeli vakit geçirmek için o filme gidiyor. O zaman Türk halkı da komedi filmlerine rağbet ediyor” dedi.
Uğur Yücel ise Türk sineması neden uluslararası alanda daha fazla ilerleyemiyor sorusuna ise “İnsanların seviyesi algılaması, yani her anlamda edebiyat okuması sanata bakışı, müzikalitesi ne yazık ki çok ortalamanın altında. Dolayısıyla gişe yapan filmler hep ortalamanın altında zekaya hitap eden işler. Dolayısıyla burada nitelikli, seyirci, biz bunları reddediyoruz bizim sinemamız gelsin diye bir talep yaratmıyor. Bunu yapan yazarları dürtmüyor bu tavır” diye yanıt verdi.
Söyleşinin sonlarında her iki sanatçı da ‘bir star gibi değil, normal insanlar gibi yaşadıklarını’ belirttiler.
T24
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!