Görüş Bildir
Haberler
Türkiye'nin Birçok Yerinde Görülmüştü: Gizemi Çözüldü

Türkiye'nin Birçok Yerinde Görülmüştü: Gizemi Çözüldü

İstanbul ve Ankara ve birçok ilde dün akşam saatlerinde gökyüzünde görülen parlak ışık kümesinin gizemi çözüldü. Uzmanlar, bu ışık kümesinin göktaşı değil, uzay çöpü olabileceğini belirtti.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Kentte dün akşam saatlerinde gökyüzünde görülen parlak ışık kümesi aşağıya doğru inerek kayboldu. Işık kümesini şaşkınlık içinde izleyen bazı vatandaşlar o anları cep telefonu kameralarıyla kayıt altına aldı.

Kentte dün akşam saatlerinde gökyüzünde görülen parlak ışık kümesi aşağıya doğru inerek kayboldu. Işık kümesini şaşkınlık içinde izleyen bazı vatandaşlar o anları cep telefonu kameralarıyla kayıt altına aldı.

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Hüseyin Esenoğlu, gökyüzünde görülen ışık kümesinin düşüşünün uzun sürdüğünü ve sürekli göründüğü için metalik bir yapıya sahip olabileceğini ifade etti.

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Hüseyin Esenoğlu, gökyüzünde görülen ışık kümesinin düşüşünün uzun sürdüğünü ve sürekli göründüğü için metalik bir yapıya sahip olabileceğini ifade etti.

Esenoğlu, "Önde olan daha büyük ve kalkan görevi gördüğü için parlak görünüyor. Bu, doğal bir göktaşı değil, uzay çöpü olabilir. Uzay çarpışmalarından serbest kalmış parçalar, roket yakıtları, vida bile olabilir." dedi.

Esenoğlu, "Önde olan daha büyük ve kalkan görevi gördüğü için parlak görünüyor. Bu, doğal bir göktaşı değil, uzay çöpü olabilir. Uzay çarpışmalarından serbest kalmış parçalar, roket yakıtları, vida bile olabilir." dedi.

Düşen şeyin bulunması halinde ne olduğunun tam olarak belirlenebileceğini vurgulayan Esenoğlu, şöyle devam etti: "Doğal göktaşı güneş sisteminin bilgisini getirdiği gibi yapıldığı yere, ait olduğu ülkeye ait bilgi de taşır. Normalde göktaşı daha hızlı geçişi olur ama dün akşam gözüken parlak ışık kütlesi dolana dolana geldi. Bu birden uzaydan gelip dünyaya gelmiş değil. Yavaş yavaş inişe geçer gibi geçişi oldu. Göktaşı hızında değildi. Renkli gözükmesinin nedeni ise büyük ihtimalle kimya var üzerinde, kaplama, boya olabiliyor. Bu nedenle parlak gözüktü. Ben de ilk defa böyle bir şey gördüm."

Düşen şeyin bulunması halinde ne olduğunun tam olarak belirlenebileceğini vurgulayan Esenoğlu, şöyle devam etti:  "Doğal göktaşı güneş sisteminin bilgisini getirdiği gibi yapıldığı yere, ait olduğu ülkeye ait bilgi de taşır. Normalde göktaşı daha hızlı geçişi olur ama dün akşam gözüken parlak ışık kütlesi dolana dolana geldi. Bu birden uzaydan gelip dünyaya gelmiş değil. Yavaş yavaş inişe geçer gibi geçişi oldu. Göktaşı hızında değildi.  Renkli gözükmesinin nedeni ise büyük ihtimalle kimya var üzerinde, kaplama, boya olabiliyor. Bu nedenle parlak gözüktü. Ben de ilk defa böyle bir şey gördüm."

Türk Astronomi Derneği Üyesi Astronom Duygu Esendemir, "Dün gözlenen olayda havada ilerleyen cismin göktaşı gibi hızlı bir şekilde ilerlemediği ve parça parça ve ardı sıra göktaşına nazaran daha yavaş ilerlediği videolarda görülüyor. Bizler bu cismin bir uzay çöpü veya yörüngede dolanan bir uydunun parçaları olabileceğini düşünüyoruz. 26 Haziran'da Rus gözlem uydusu RESURS-P1 uydusunun parçalandığı bilgisi paylaşılmıştı. Hatta Uluslararası Uzay İstasyonu mürettebatı kısa süreliğine özel sığınma odalarında bulundu. Bu parçalanma 100'den fazla enkaz oluşturdu. İşte bu enkazın atmosfere girdiği nokta Türkiye semaları olabilir ve atmosfere giriş irtifası nedeniyle de yüzlerce kilometreye yayılan bir alanda farklı illerde görülmesine neden olabilir."

Türk Astronomi Derneği Üyesi Astronom Duygu Esendemir, "Dün gözlenen olayda havada ilerleyen cismin göktaşı gibi hızlı bir şekilde ilerlemediği ve parça parça ve ardı sıra göktaşına nazaran daha yavaş ilerlediği videolarda görülüyor. Bizler bu cismin bir uzay çöpü veya yörüngede dolanan bir uydunun parçaları olabileceğini düşünüyoruz. 26 Haziran'da Rus gözlem uydusu RESURS-P1 uydusunun parçalandığı bilgisi paylaşılmıştı. Hatta Uluslararası Uzay İstasyonu mürettebatı kısa süreliğine özel sığınma odalarında bulundu. Bu parçalanma 100'den fazla enkaz oluşturdu. İşte bu enkazın atmosfere girdiği nokta Türkiye semaları olabilir ve atmosfere giriş irtifası nedeniyle de yüzlerce kilometreye yayılan bir alanda farklı illerde görülmesine neden olabilir."
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi Müdürü Doç. Dr. Mesut Yılmaz, dün gökyüzünde süzülen parlak ışık kütlesinin hızı dolayısıyla meteordan çok "uzay çöpü"ne benzediğini bildirdi. Bu konuda yayınlanan görüntüleri izlediğini ve mevcut görüntüler üzerinden net bir şey söylemenin zor olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu: "İlk izlenelim olarak, görüntülere baktığımızda o cisim meteora benzemiyor. Çünkü atmosfere giren cismin hızı biraz düşük duruyor. Meteorlar çok daha hızlı atmosfere giriş yapıyorlar. En düşüğünün saatteki hızı 40 bin kilometre ve bu 260 bin kilometreye kadar çıkabiliyor ama oradaki görüntüye baktığımızda düşük hızlı bir cisme benziyor. Bir uzay çöpü olma ihtimali var. Gökyüzünde görünen, bu uydulardan, uzay istasyonundan ya da roketlerden kopan bir parça olabilir."

Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi Müdürü Doç. Dr. Mesut Yılmaz, dün gökyüzünde süzülen parlak ışık kütlesinin hızı dolayısıyla meteordan çok "uzay çöpü"ne benzediğini bildirdi. Bu konuda yayınlanan görüntüleri izlediğini ve mevcut görüntüler üzerinden net bir şey söylemenin zor olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu: "İlk izlenelim olarak, görüntülere baktığımızda o cisim meteora benzemiyor. Çünkü atmosfere giren cismin hızı biraz düşük duruyor. Meteorlar çok daha hızlı atmosfere giriş yapıyorlar. En düşüğünün saatteki hızı 40 bin kilometre ve bu 260 bin kilometreye kadar çıkabiliyor ama oradaki görüntüye baktığımızda düşük hızlı bir cisme benziyor. Bir uzay çöpü olma ihtimali var. Gökyüzünde görünen, bu uydulardan, uzay istasyonundan ya da roketlerden kopan bir parça olabilir."

Düşen cismin etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, şöyle dedi: "Eğer meteor olsaydı bunun etkisi muhakkak hissedilirdi. Yani düştüğü yerde ciddi bir krater, bir patlama, ormanlık alana düşerse yangın, denize düştüğünde de küçük bir çaplı tsunami oluşurdu. Yani patlamanın etkisi muhakkak hissedilirdi. Her yıl tonlarca parçacık zaten atmosferimize düşüyor ama onların çoğu zaten bizim atmosferimizde eriyip yok oluyor, yer yüzeyine kadar ulaşmıyorlar. Dolayısıyla meteor olsaydı onu muhakkak anlardık. Bu yapay, insan yapımı bir şeyse eğer onlar da aslında parçalanır, ufalanırlar ve yere düştüklerinde de çok fazla ciddi bir etkisi olmaz."

Düşen cismin etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, şöyle dedi: "Eğer meteor olsaydı bunun etkisi muhakkak hissedilirdi. Yani düştüğü yerde ciddi bir krater, bir patlama, ormanlık alana düşerse yangın, denize düştüğünde de küçük bir çaplı tsunami oluşurdu. Yani patlamanın etkisi muhakkak hissedilirdi. Her yıl tonlarca parçacık zaten atmosferimize düşüyor ama onların çoğu zaten bizim atmosferimizde eriyip yok oluyor, yer yüzeyine kadar ulaşmıyorlar. Dolayısıyla meteor olsaydı onu muhakkak anlardık. Bu yapay, insan yapımı bir şeyse eğer onlar da aslında parçalanır, ufalanırlar ve yere düştüklerinde de çok fazla ciddi bir etkisi olmaz."

Yılmaz, meteor düşmelerinin doğal süreçler olduğuna işaret ederek, "Dünyaya her yıl binlercesi zaten düşüyor. Bazıları böyle irili ufaklı oluyor, bazıları birazcık daha büyük olabiliyor. Burada da anormal bir durum yok. Yeter ki 30 metreden daha büyük çaplı meteorlar düşmesin. Bizim en büyük korkumuz onlar. Çünkü gerçekten dünyaya ciddi hasarlar, zararlar verebilir." ifadelerini kullandı. Yılmaz, gökyüzünden düşen bir parçaya rastlanması durumunda buna dokunulmaması gerektiğini ifade ederek, "Çünkü bunlar zaman zaman radyasyon içerebiliyor. Uzak dursunlar ve hemen yetkililere haber versinler" uyarısında bulundu.

Yılmaz, meteor düşmelerinin doğal süreçler olduğuna işaret ederek, "Dünyaya her yıl binlercesi zaten düşüyor. Bazıları böyle irili ufaklı oluyor, bazıları birazcık daha büyük olabiliyor. Burada da anormal bir durum yok. Yeter ki 30 metreden daha büyük çaplı meteorlar düşmesin. Bizim en büyük korkumuz onlar. Çünkü gerçekten dünyaya ciddi hasarlar, zararlar verebilir." ifadelerini kullandı. Yılmaz, gökyüzünden düşen bir parçaya rastlanması durumunda buna dokunulmaması gerektiğini ifade ederek, "Çünkü bunlar zaman zaman radyasyon içerebiliyor. Uzak dursunlar ve hemen yetkililere haber versinler" uyarısında bulundu.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
6
2
2
2
1
1
1
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Ahmet Orkun

Anlaşıldı Houston.