Ümit Boyner'den iş kadınlarına ilham kaynağı olabilecek tavsiyeler
Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, sosyal yaşamını anlattı, iş kadınlarına önemli tavsiyelerde bulundu.
Dünyayı dert edenin, dünya kadar derdi olur diyenlerden…
Varlığını ancak memleket için değer yaratırsa, insanların hayatına iyilik katabilirse anlamlı buluyor.
Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜSİAD Eski Başkanı Ümit Boyner, varlığı ile, hayata geçirdiği ya da destek olduğu pek çok projeyle iş hayatındaki kadınları cesaretlendiriyor, güç veriyor, rehberlik ediyor. Hayatına öyle ya da böyle dokunduğu kim varsa “Sen değerlisin ve biz eşitiz” duygusunu hissettirmesi, sevgi dolu kocaman yüreği, samimiyeti, mütevazılığı, her daim alımlı güzelliği, sportif görünümü, sade şıklığı ve iş dünyasındaki başarılarıyla pek çok kadınının idolü.
Ümit Boyner, söyleşi talebimizi kırmayarak istekadinlar.com’a da destek oldu, sorularımıza jet hızıyla yanıt verdi.
Ancak söyleşiyi Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un ani ölümü nedeniyle yayınlama fırsatı bulamadık.
Şimdi zamanı...
KAGİDER kurucusu olan TÜSİAD Eski Başkanı Ümit Boyner’in, Avrupa Komisyonu Premio Capo Circeo ödülü, Fransız Devlet Nişanı, ya da Women To Watch 2015 Yaşam Boyu Onur Ödülü alması boşuna değil. Çünkü O, mimarı olduğu İyiliğe Dönüştür Kampanyası, Nar Taneleri Projesi, bulusum.biz platformunun yanı sıra pek çok projede kadınların ve girişimcilerin güçlenmesi için çalışıyor.
Ümit Boyner’in başarılarının başka kadınlara da ilham kaynağı olması için yaptığımız söyleşide; hayat hikayesine, başarısının sırlarına, sosyal hayatının zenginliğine tanık olacak, girişimci olmak isteyen kadınlar için verdiği pırlanta değerindeki tavsiyeleri bulacaksınız.
Ama öncesinde küçük bir not: HeForShe kampanya destekçisi olan Boyner Grubu’nda 4 bin 915 çalışanın yüzde 47’si kadınlardan oluşuyor. Kadın yönetici oranı ise yüzde 41. Yani istihdamda cinsiyet eşitliği neredeyse yakalanmış durumda.
Darısı tüm şirketlerin başına,
1963’te İstanbul’da doğdum. Benden 4 yaş küçük bir erkek kardeşim var. Babam Ayvalık; annem İstanbul’lu. Birbirine çok bağlı, kalabalık bir ailede büyüdüm. Eğitimi, toplumsal duyarlılığı çok önemseyen, demokrat bir ortamda yetiştim. Babamı 14 yaşında bir trafik kazasında kaybettim. Annem disiplinli bir anneydi ama kendine yetebilmek, meslek sahibi olmak konusunda beni çok teşvik etti. Annemin genç yaşta 2 çocuğunu yanlız yetiştirmek zorunda kalması beni kadın konularında daha duyarlı hale getirdi. İstanbul’da İngiliz Lisesi’deyken bir değişim programı ile ABD’ye gittim; hem lise hem üniversite eğitimimi ABD’de tamamladım. University of Rochester’dan 1985’te Ekonomi mezunu olarak dönerek bankacılıkla çalışma hayatına başladım. Biri 28, diğeri 20 yaşında iki oğlum var.
BANKACILIKTAN TÜSİAD BAŞKANLIĞINA
Bankacılıkla başlayan çalışma hayatım özel şirketlerde finansman yöneticisi olarak devam etti. 31 yıldır iş hayatındayım. 2002 yılından beri Boyner Grubunda YK üyesiyim. Onun dışında 2013’ten beri Euler Hermes Dünya Yönetim Kurulu ve Unicredit’in Danışma Kurulunda da görev alıyorum. 2005 senesinde Tüsiad YK’ya seçildim. 2010-2013 yılları arasında Tüsiad YK başkanlığı yaptım.
CEM’İN SİYASİ HAYATI PERSPEKTİF KAZANDIRDI
Türkiye’nin 1990 sonrası yaşadığı tüm ekonomik krizler biz yöneticiler için iyi birer sınama idi. Krizlerden çok ders alıyorsunuz. Cem’in siyasi hayatı bana Türkiye ile igili yeni bir perspektif kazandırdı. Bu tecrübeden tüm sivil toplum çalışmalarında hem saha bilgisi hem de empati kurma konusunda çok yararlandım.
DEĞİŞİME İSTİŞAREYE AÇIĞIM, ARAŞTIRMACIYIM
Günde 8 saatlik çalışma süresini geçmemeye çalışıyorum artık. Hala çalışıyor ve üretiyor olmaktan çok mutluyum. Disiplinli, meraklı, araştırmacı, çalışkan ve riskin mutlaka yönetilmesi gerektiğine inanan bir iş kadınıyım. Çalışma arkadaşlarımla istişareye çok inanırım. Ayrıca ne pozisyonda olursanız olun mutlaka öğrenmeniz gerekenler vardır. Değişime açığım ve kendini sürekli geliştirmenin önemli olduğuna inanıyorum. Entellektüel kapasitesi olmayanların sürdürülebilir anlamda fayda sağlamak yerine kurumsallaşmanın önünde engel teşkil ettiğini düşünür, bilgiye önem veren arkadaşlarla çalışmaya gayret ederim.
HAFTA SONU DOĞADA OLMAYA ÖZEN GÖSTERİRİM
Cem’le 5 çocuğumuz ve bir de damadımız var. Onların yoğun programı içinde onlar bize ne zaman vakit ayırırsa beraber oluruz. Senede en az bir kere aile tatili yapmaya özen gösteririz. Haftada 1 günümüzü arkadaşlara ayırmaya çalışırız. Haftasonu doğada program yapmaya özen gösteririm. Bahçe, tarım, dalış, fotoğraf ve yemek yapmayı severim. Haftada en az 5 gün evde spor yapıyorum. Önemli bir etkinlik yoksa kuaföre bağımlı değilim ama kişisel bakımıma hijyen anlamında özen gösteririm. Sürekli kitap okurum. En son Sapiens’i (İnsanın Tarihi) bitirdim. Sinema tutkumuz var. Güncel tüm fimlere yetişmeye çalışıyoruz. Tarihi dizileri severiz.
İş hayatında hergün ders alacak gelişmeler yaşanabiliyor. Tek bir örnek hatırlamıyorum ama içgüdüsel kararlara inanmam. Beni yaşamımın her döneminde destekleyen bir ailem olduğu için şanslılardanım. Türkiye gündemi bazen yapmak istediklerinize eğilemeyeceğiniz kadar yoğun ve ağır oluyor. İyimserliği ve olumlu yaklaşımı elden bırakmamak çok önemli.
KADINI EŞİT BİREY GÖREN YENİ ZİHNİYETE İHTİYAÇ VAR
Eğitim ve aileden başlayan fırsat eşitliği çok önemli. Kadın sorunu bir zihniyet sorunu. Muhafazakarlık daha çok kadın hayatını biçimlendirmeye ve koşullandırmaya yönelik bir yaklaşım. O nedenle kadını eşit vatandaş ve eşit birey olarak görebilen yeni bir zihniyete ihtiyaç var. Kolay çözülecek bir sorun değil. Yılmadan doğruyu dile getirmek, rol modelleri yaratmak ve iletişim kurmak zorundayız.
•Cesaret en önemlisi. O olmazsa hiçbir şey olmaz.
•Dinlemek ve araştırmak çok önemli
•İletişim kurmak iyi bir fikri anlatmak için şart.
•İyi bir iletişimle anlatılan her fikrin değerli bir proje olabileceğine ve sermaye bulabileceğine inanıyorum.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın