onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Üzdün Bizi Zaman! 8 Maddede Zaman Akıp Giderken Cildimize Neler Yaptığını Anlatıyoruz

Üzdün Bizi Zaman! 8 Maddede Zaman Akıp Giderken Cildimize Neler Yaptığını Anlatıyoruz

Yaşlanmak mı? Adını duyunca koşarak uzaklaşasımız geliyor ama zaman bu konuda baya iddialı koşup yine de yetişiyor :( Peki nasıl oluyor bu yaşlanma işi sebeplerini hiç düşündünüz mü?

1. Gözlerimiz neden zamanla değişiyor biliyor musunuz?

Yaşlanmaya ilk başlayan yerlerden biri gözlerimiz. Çünkü zamanla alnımızdaki şakaklarımızdaki ve göz çukurlarımızdaki dolgunluğu ve güçlü kemikli yapıyı kaybetmeye başlıyoruz. Bu sebeple yüzümüz hacim kaybediyor, kaşlar sarkmaya başlıyor, gözlerin altındaki deri inceliyor ve koyu halkalar ve torbalara merhaba demek zorunda kalıyoruz

2. Peki bu çizgiler ve kırışıklıklar nasıl oluşuyor?

'Hyalüronik Asit' denilen mucizenin adını hiç duymuş muydunuz? Cildimizde kendiliğinden olan ve doku altında suyu tutarak bize nemli bir cilt sağlayan işte o! Fakat kötü haber şu ki yaşımız ilerledikçe cildimiz daha az hyalüronik asit üretmeye başlıyor ve bu da cildimizin aşağı sarkmasına sebep oluyor. Çünkü kuruyan cilt elastikiyetini ve hacmini kaybeder. Bu sebeple, yüzümüz tekrarlayan yüz ifadelerimizin sonucu olarak kırışıklıklara ve çizgilere daha yatkın hale geliyor. Güzel olan kısmı sonradan küçük bir dokunuşla cildimizi hyalüronik asit takviyesi yapabiliyoruz tabii ^^

3. Tabii ki sıra geldi hepimizin aklındaki o soruya; bu yanakların sarkması da nedir?

Yüzümüz zamanla değişiyor ve yüzümüzdeki kemik ve yağ dokularını kaybediyoruz. Elmacık kemiklerinin yapısında meydana gelen değişiklikler, yüzümüzdeki yağ dokularına daha az destek olmasına sebep oluyor ve bu nedenle yağ dokuları yüzün alt kısmına, aşağıya doğru hareket ederek yaşımızı ele vermeye başlıyor. İşte o bizi üzgün gösteren yanak sarkmasının da nedeni tam olarak bu

4. Dudaklarımız zamandan nasıl etkileniyor?

Her gülümsediğimizde veya konuştuğumuzda, ağız çevremizde zamanla çizgiler ve kırışıklıklar belirir. Özellikle sigara içen kişilerde bu çizgiler gitgide derinleşir ve daha kolay ortaya çıkar. Sizi endişelendiren şey dudak kenarlarınızda beliren ‘marionette çizgileriniz’ ya da diğer tebessüm çizgileri ise, bu bölgelere enjekte edilebilen yüz dolguları ne mutlu ki günümüzde bu alanların düzeltilmesine yardımcı oluyor ^^

5. Yüz ovalimiz neden aynı kalmıyor peki?

Genç görünen yüzde, yağ cilt altında eşit bir dağılıma sahiptir. Bu, düzgün kıvrımlara ve konturlara çok yönlü bir şekil verir. Yaşlandıkça, yüzümüzü düzgün ve pürüzsüz tutan yağ dokularımız yüzümüzün alt kısımlarına doğru kayar. Bu sebeple alnımız ve yanaklarımız daha görünür hale gelir, burun kenarlarındaki kıvrımlar daha belirginleşir, çenemiz genişler ve alçalır. Bunların hepsi daha yaşlı görünen ve dengesiz bir yüz şekline sebep olur.

6. Yüzümüzü diri tutan bu hacim neden zamanla bitiyor?

Hacim kaybı yüz şeklinin değişmesinin en önemli sebebidir. Zaman geçtikçe cilt hücrelerimiz daha az Hyaluronik Asit (HA) üretirler. Vücudumuzda bulunan ve doğal bir şeker olan Hyaluronik Asit cildin pürüzsüz ve esnek görünmesini sağlar. Yaşlandıkça doku hacmimizi ve kemik yoğunluğumuzu kaybetmeye başlarız. Hacim kaybı, aynaya baktığınızda cildinizi, çenenizin aşağı kısmına doğru sarkmış olarak görmenize sebep olur. Bu, kırışıklıkların oluşmasına ve yüzümüzün doğal şeklini ve dengesini kaybetmesine neden olur. Kilo kaybettiğimizde de hacim kaybı olur ve yüzümüzün şekli değişir.

7. Boynumuz zamana nasıl yenik düşüyor?

Boyun en erken yaşlanma belirtilerini ortaya çıkaran bölgelerimizden biridir.  Genetik yapı, yatma şekli, güneş ışığı, ten rengi ve cilt bakımın ihmal edilmesi boyun bölgesinin erken yaşlanmasına sebep olan etkenler arasındadır. Boyun bölgesinde yüze oranla daha az salgı bez vardır, bu sebeple yenilenme yeteneği de daha azdır. Bu nedenle boynumuz güneş ışığından da daha fazla zarar görür.

8. Bunca şeyi duyduktan sonra bizi sevindirebilecek tek bir haber var; zamana karşı yenik olmayı kabul etmek zorunda değiliz

8. Bunca şeyi duyduktan sonra bizi sevindirebilecek tek bir haber var; zamana karşı yenik olmayı kabul etmek zorunda değiliz

Nasıl mı?

Sadece 'küçük bir dokunuş'la.