Uzmanlardan Nükleer Santral Uyarıları: 'Sağlığa Zarar Verecek, Elektrik Daha Pahalıya Gelecek'
2023 yılında faaliyete geçeceği belirtilen Akkuyu Nükleer Santrali'nin temeli bugün atıldı. Santralin devreye girmesiyle birlikte Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 10'unun sağlayacağı ve ekonomik açıdan da tasarruf edileceği savunuluyor. Ancak bu görüşe katılmayan enerji uzmanları da var. Ayrıca kimi uzmanlar, nükleer santrallerin ekolojik hayatı zehirlediğini belirtiyor ve geçmiş yıllarda yaşanan nükleer faciaları hatırlatarak Türkiye'nin ciddi bir tehdit ile karşı karşıya kalacağını vurguluyor.
Böyle bir projenin hayata geçirilmeden önce Çevresel Etki Değerlendirilmesi’nin (ÇED) yapılması gerektiğini belirten Mersin Nükleer Karşı Platform Dönem Sözcüsü Avukat Alpay Antmen, santralin iptali için dava açtıklarını, ÇED raporunun hatalı olmasına karşın mahkemenin raporu olumlu bularak santralin yapılmasına yeşil ışık yaktığını belirtti. Hukuki mücadelelerini sürdürdüklerini ifade eden Antmen, dava dosyasının şu an Danıştay 14. Dairesi’nde olduğunu söyledi.
Antman, “Yargı süreci bitmeden temel atılmamalıdır. Velev ki inşaat sürecine başladı; Danıştay olmadı, Anayasa da olmadı, AİHM durdurma kararı alırsa, yapılan yapı yıkılır” dedi.
"Toprağa, denize ve orada yaşayan canlılara zarar verecek"
Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can ise, “Peki nükleer santralin atıkları ne yapılacak sorusu merak konusudur. Bu konuda bizleri bilgilendirmeleri gerekiyor” diye konuştu. ÇED raporunun eksik olduğunu savunan Can, nükleer santralin insanları ve doğayı felakete götüreceğini belirtip, bunun tartışılması gerektiğini ifade ederek şöyle dedi:
“Merkezi bir şekilde karar alarak uygulanan bu proje toprağa zarar verecek. Bu alanda tarım ürünleri üretilmeyecek duruma gelecek. Denizlere ve orada yaşayan canlılara zarar verecek. Santralin olduğu bölge yetişen ürünleri tüketen insanlar da sağlıklı olmayacaktır. Bir an önce bu karardan vazgeçilmeli ve daha doğru bir planla enerji üretilmelidir.”
"Elektriği 3-4 kat pahalıya alacağız"
Nükleer santralin tam kapasiteyle çalışmasının ardından elektriğin daha ucuza geleceği ve 6-8 milyar dolar arasında tasarruf sağlanacağı belirtiliyor. Fakat Enerji Analisti Özgür Gürbüz bu argümana katılmadığını söyleyip şöyle yanıt verdi:
'Rusya ile Türkiye arasında yapılan uluslararası anlaşma, Türkiye'nin Akkuyu'da kurulacak Rus santralından elektriği ne kadara alacağını net bir biçimde belirledi. Madde 10, fıkra 5 diyor ki, Türkiye ilk iki reaktörün ürettiği elektriğin yüzde 70'ini, 3 ve 4 no'lu reaktörlerin ise yüzde 30'unu 15 yıl boyunca kilovatsaati 12,35 dolardan alacak. Bugün elektrik piyasasındaki fiyat 4 dolar civarında. Rüzgar veya güneşten bu elektriği üretseniz daha da ucuz. Nükleer 3-4 kat daha pahalı, bu çok net. Türkiye bu santralı kurarsa uzun bir süre daha pahalı elektrik kullanmaya devam edecek. Bu da ülkenin gelişmesine, ekonomiye ciddi darbe vuracak.
"Nükleer ve kömürü savunan eski zihniyet"
Nükleer santralin inşa edilmesinin arkasında eskimiş bir zihniyetin olduğunu ifade eden Gürbüz, 'Güneş ve rüzgar gibi bu çağın enerji kaynaklarının ve dolayısıyla yaratılacak istihdamın ve teknoloji transferinin de önünü kesecek. Hükümet neden bu tercihi yapıyor anlamak zor ama ardında elektrik talebinin çok artacağını ve fiyatların yükseleceğini sanan yanlış bir planlama ile yenilenebilir enerjinin bu kadar ucuzlayacağını öngörmeyen, nükleer ve kömürü savunan eski bir zihniyetin olduğunu düşünüyorum' diye konuştu.
Nükleer reaktöre sahip ülkeler:
Nükleer reaktöre sahip olması öngörülen ülkeler:
"Dünya nükleer santrallerini kapatıyor"
Nükleer Santral projesiyle ilgili bir başka argüman ise bu sistemin dünyada yaygın olduğu. Gürbüz, nükleer enerji üretimine son verererek yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim konusunda ise şu bilgileri verdi:
'Dünyada yeni nükleer santral yapan gelişmiş ülke bulmak çok zor. Almanya'da Fukuşima öncesi 17 nükleer reaktör vardı şimdi 7 tane kaldı ve 2022 başında hepsi kapanmış olacak. Hükümetin örnek gösterdiği Fransa, nükleer enerjinin payını yüzde 74'lerden yüzde 50'lere çekmeye çalışıyor. Nükleer santral üretebilen sayılı ülkelerden Güney Kore bile nükleer santrallerini kapatma kararı aldı. İtalya ve Avusturya gibi ülkeler santrallerini kapattılar. Komşumuz Yunanistan nükleere hiç bulaşmadı ve bugün elektrik ihtiyacının yüzde 8'ini güneşten sağlıyor. Bugün dünyada yapımı sürdüğü öne sürülen 55 reaktörün çoğunda ya inşaat sürmüyor ya da çok gecikmiş durumda.
"Türkiye'nin dışa bağımlılığını daha da artıracak"
Enerjide çözüm için atılan adımın dışa bağımlığı daha da pekiştireceğini savunan Gürbüz, 'Türkiye, Rusya, Japonya ve Fransa'nın sahibi olacağı nükleer santrallerde çözüm arıyor. Halbuki devletin de kabul ettiği yüzde 25'lik enerji verimliliği potansiyelini değerlendirsek, Sinop ve Mersin'de kurulmak istenen iki nükleer santralın üreteceği elektrik miktarını tasarruf ve verimlilikle sağlamış oluruz. Milyarlarca dolar da cebimizde kalır. Hükümet seçim öncesi 'biz hata yaptık' demek istemediği için de Rusya'nın da sıkıştırmasıyla proje ilerletilmeye çalışılıyor. Seçim sonrası bu projenin askıya alındığını görebiliriz ama projenin iptal edilmediği her gün bize ek maliyet getiriyor' ifadelerini kullandı.
Kaynaklar: BirGün, Bianet, HT Business
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
nükleer yapmayalım sanayiye de gerek yok hava kirliliği dışarıdan alırız silah da yapmayalım ne gerek var Savaş kötü bir şey editör arkadaş istediğin başka b... Devamını Gör
İngiltere'ye anahtarı son padişah verdi zaten. Daha marjinal bir şeyler bul.
Salak salak muhalif çabalı yazılar yazmayın. Nükleer santral mecburidir, hükümeti eleştirmek için her hamlelerine bir kulp takmayın.
Konuda bir tane muhalif yorum yok. Ezbere mi yazıyorsun?
Nükleer güce sahip olmak diyorsunuz, fakat ülkemizde bu konu hakkında kaç kişinin bilgisi var? Çernobil faciası bilgisizlik ve rant kavgasından olmuştu, hatı... Devamını Gör