Van Gölü'nde Kirlilik Had Safhaya Ulaştı: 'Böyle Giderse Balçık Çukuruna Dönüşecek'
Van Gölü’ndeki kirlilik had safhaya çıktı. Kıyıları ise başta devlet kurumları olmak üzere bazı işletmeler tarafından işgal edilmiş durumda. Van Gölü etrafında tam olarak çalışan bir tane bile arıtma tesisi olmadığını belirten Van Çevre Derneği Başkanı Ali Kalçık, her gün 56 bin metreküp kanalizasyon atığının göle aktığını aktardı.
Van Gölü son yıllarda kirlilik ve kıyı işgalleriyle gündeme.
Gölde yaşanan kirlilik hat safhaya ulaşırken, kıyı işgalleri nedeniyle Vanlılar neredeyse sahillerinden yararlanmama durumuna geldi.
Ahlat’a yapılan Cumhurbaşkanlığı Köşkü ile birlikte o bölge de yurttaşa kapatılacak ve güvenli bölge ilan edilecek.
Yürürülen çevre kampanları sonuçsuz kaldı
1 milyondan fazla insanın havzasında yaşadığı Van Gölü'ndeki kirliliğe ise bir türlü çözüm bulunamadı.
Independent Türkçe'den Oktay Candemir'in aktardığı bilgiye göre ,gölün etrafında Van, Muradiye, Erciş, Adilcevaz, Ahlat, Tatvan, Gevaş ve Edremit gibi nüfusu fazla olan yerleşim yerleri bulunuyor. Buraların katı atıkları doğrudan veya dolaylı olarak göle akıyor.
Van Gölü’nü korumak için yapılan onlarca etkinlik, kampanyalar ve STK’ların sesi ise bugüne kadar yetkilileri etkilemedi.
Kıyı kanunu ihlal edilirken bir de Saray geliyor
Birçok kıyısı kamu kurumları tarafından işgal edilmiş durumda olan Van Gölü’nün çevresinde, özellikle Edremit ilçesinde Vali Konağı, DSİ, Karayolları Müdürlüğü ve Jandarma Karakolu kıyıları tutarak vatandaşın girişini engelliyor.
Yıllardır süren bu soruna çözüm bulunamazken şimdi de Ahlat’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı Köşkü ile birlikte Ahlatlı yurttaşların göl ile olan iletişiminin kesileceği iddia ediliyor.
Çünkü söz konusu alanın güvenli bölge ilan edileceği belirtiliyor.
Sazlıklar imara açılıyor
Vanlıların en büyük gezi alanlarından biri olan İskele Feribot sahili de iki yıl önce Devlet Demir Yolları (DDY) tarafından liman yapılacağı gerekçesiyle yıkıldı. Ama daha sonra enkazıyla birlikte ortada kaldı.
Gösterilen tüm tepkilere rağmen yıkımı tamamlanan feribot sahilinin yerinde bugün yeller esiyor.
Van’da orman olmadığı için büyük önem taşıyan sazlıklarda son yıllarda ya imara açılıyor ya da yol yapılıyor.
Hem doğal arıtma açısından hem de canlıların üreme alanı sazlıklar kentin oksijen ihtiyacını karşılayan en önemli doğal olgu olmasına rağmen yok ediliyor.
20 dere Van Gölü’ne akıyor
Van Gölü çevresinde bulunan 20 derenin atıkları da filtrelenmediği için katık atıkları, tonlarca evsel atık ve balçık çamurları göle akıyor.
Van Gölü'nün, en çok belediyeler tarafından kirletildiğini söyleyen Van Çevre Derneği (ÇEVDER) Başkanı Ali Kalçık, belediyelerin Van Gölü'nü adeta katlettiğini belirtti.
Kalçık'ın tespitlerine göre, Van Gölü'ne günde 56 bin 400 ton metreküp atık dökülüyor. Kalçık, Van Gölü sahillerini en fazla kanun koyucuların ihlal ettiğini ifade etti.
"Belediyelerden göle günde 56 bin metreküp kanalizasyon akıyor"
Kalçık, hangi belediyenin gölü ne kadar kirlettiğini ise örnekler vererek şu şekilde anlattı:
'Örneğin hangi belediyenin Van Gölü'ne ne kadar atık akıttığını şöyle sıralayayım; Van merkezde günde yaklaşık 30 bin 240 metreküp, Erciş Belediyesi 4 bin 320 metreküp, Gevaş Belediyesi bin 728 metreküp, Edremit Belediyesi 2 bin 160 metreküp, Çelebibağı Belediyesi 3 bin 24 metreküp, Tatvan Belediyesi 10 bin 800 metreküp, Ahlat Belediyesi 864 metreküp, Adilcevaz Belediyesi 2 bin 500 metreküp Van Gölü'ne kanalizasyon atığı akıtılmaktadır. Bu nedenle Van Gölü vahşice kirletilmektedir. Yani bu belediyelerin Van Gölü'ne günde 56 bin 400 metreküp kanalizasyon atığı akıtmaktadır. Böylesi vahşi tanımı olmayan bir durum ile karşı karşıyayız. Bu denizin kirlilikten kurtulması için azot ve fosfor artıracak şekilde arıtmaların yapılması gerekiyor”
"Tam olarak çalışan arıtma tesisi yok"
Van Gölü çevresinde yaklaşık 1 milyon 300 bin nüfus yaşadığını ve bu insanların atıklarının dolaylı yollarla göle döküldüğünü belirten Kalçık, şu ifadeleri kullandı:
'Bir il ve 8 ilçe merkezinde tam olarak çalışan bir atık arıtan tesis bulunmamaktadır. Yani Van Belediyesi de olmak üzere sağlıklı bir arıtma tesisinin olmadığı sadece dinlendirme havuzları vardır. Geri kalan bütün atıkların hepsi hiçbir ayrıştırma olmadan Van Gölü'ne akıtılmaktadır. Her ekolojik ortamın bir taşıma kapasitesi olduğu gibi Van Gölü'nün de bir kapasitesi vardır. Bu kapasiteye kadar gelecek olan kirlilik yükü gölün doğan ekosistemi içerisinde gelen fazlalık kirlilik olarak kalacak ve göl her gün biraz daha kirlenecek. Van Gölü derinliği, yüksek rakımı ve içerisindeki maddelerden dolayı biraz daha avantajlı durumdadır. Ama bu şekilde kirletilmeye devam edilirse yakın bir zamanda Van Gölü bir balçık çukuruna dönüşecek.'
"Kıyı Koruma Müdürlüğü görevini yapmıyor"
Kalçık, Van Gölü sınırlarının 430 km olduğunu belirterek, “Gevaş’ın İn köyünden Erciş’in karatavuk bölgesine kadar olan sahiller tamamen devlet kurumları tarafından işgal edilmiş durumda. Ankara’da Kıyı Koruma Müdürlüğü var ama görevini yapmıyor. Mahkemenin durdurma kararına rağmen yapımı bitme noktasına gelen kaçak saray ile yasa koyucunun kendisi bizzat yasayı ihlal etmiş olacak” dedi.
Van Gölü’nde kıyı kanununun da ihlal edildiğini kaydeden Kalçık, sözlerini şöyle tamamladı:
'Birçok yerde de insanları engelleyecek şekilde kıyı şeritleri kapatılmıştır. Kıyı Kanunu biran önce hayata geçmeli ve bu hak ihlalleri ortadan kalkmalıdır. Kıyı Kanunu'nda dalgaların vurduğu yerden 100 metre ötesi tüm canlılara açık olmalıdır. Bu kanunu en çok kanun koyucular ihlal etmiştir. Yani kıyı şeridini en çok resmi kurumlar işgal etmiştir. Birçok kurum hem kıyı şeridini işgal etmiş hem de gelen vatandaşlardan ücret almaktadır. Kıyı şeridini işgal eden bu kurumların tüm kanalizasyon atıkları Van Gölü'ne akıtılıyor. 3 bin 621 kıyı şeridi komple kapatılmıştır. Vatandaşların hiçbir şekilde Van Gölü'nden yararlanma hakkı kalmamıştır.'
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
iyi oluyor . anasını sikin heryeri bok edin. amınakoyım çöp kutusu bulurum diye atacağım şeyi ceplerime koyuyorum bazen unutuyorum ambalaj falan çıkıyor kirl... Devamını Gör
Kendi yaşadığı yere pislik atan insan, insan değildir. Milletimiz o kadar vurdumduymaz ki her geçen gün satılan vatanın değerini anlayamıyor, kirlenen suları... Devamını Gör
Bu memleketten ve insanından bi bok olmaz!