Uçurtma Avcısı'nın Yazarından: 'Ve Dağlar Yankılandı' Kitabının Konusu Nedir, Karakterleri Kimdir?
Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş ile tanınan Khaled Hosseini'den ruha dokunan bir kitap daha. 'Ve Dağlar Yankılandı' kitabı, dramatik ve bir o kadar da renkli hikayesiyle okuyucuları büyülüyor. Farklı karakterlerin hikayelerinin anlatıldığı bu kitapta macera dolu bir yaşam öyküsü de okuyucuları bekliyor. 'Ve Dağlar Yankılandı' kitabının konusu ise merak konusu oldu. Kitap hakkında bilgi almak isteyen okuyucular 'Ve Dağlar Yankılandı kitabı konusu nedir, Ve Dağlar Yankılandı kitabının karakterleri kimdir?' sorularını araştırmaya başladı.
İşte 'Ve Dağlar Yankılandı' kitabı hakkında tüm merak eden sorular ve cevapları...
Ve Dağlar Yankılandı, Khaled Hosseini tarafından yazılmış ve ilk kez 2013 yılında basılmıştır.
Türkçe'ye Püren Özgören tarafından çevrilen Ve Dağlar Yankılandı, Khaled Hosseini'nin üçüncü romanıdır. Hossein,, Bin Muhteşem Güneş ve Uçurtma Avcısı adlı iki romanıyla tüm dünyada büyük bir ün kazanmıştır. Yazdığı dokunaklı hikayeleriyle tüm okurların ruhuna dokunmayı başaran Hosseini, bu romanında bir dönüm noktası yaşamıştır. Afganistan'da başlayan bu hikaye, Paris ve San Francisco'ya kadar ulaşır ve oldukça renkli bir anlatıma sahiptir.
'Ve Dağlar Yankılandı' Kitabının Konusu Nedir?
Gece vakti, çölü bir el arabasını çekerek geçen bir baba arabanın içinde annesiz iki çocuk; iki kardeş; biri kız, biri erkek vardır. Küçük Peri için ağabeyi Abdullah çok önem taşımaktadır. Köylerinden Kâbil’e varmak için çıktıkları yolculuğun sonunda aileyi yürek parçalayıcı bir son beklemektedir. Fakat aslında bu bir son değildir... Kardeşlerin başlarına gelenler yakın ya da uzak ilişki kurdukları tüm insanların hayatlarında nesiller boyu yankılanacaktır...
'Ve Dağlar Yankılandı' Kitabının Karakterleri Kimlerdir?
Abdullah
Peri
Sabır
Pervane
İkbal
Ömer
Nebi
Süleyman
Marcos
Ve Dağlar Yankılandı Kitabı Hakkında Detaylar
Ve Dağlar Yankılandı kitabı ilk kez 2013 yılında yayımlanmıştır. Kitabın yazarı, Khaled Hosseini'dir. Hosseini, Afganistan'da dünyaya gelmiş, daha sonra ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşamaya başlamıştır. Yaşamını California'da sürdüren ünlü kalem, aynı zamanda doktorluk mesleğini de icra etmektedir.
Ve Dağlar Yankılandı, toplam 424 sayfadan oluşmaktadır. Romanda aile içi sevgi, fedakarlık, ihanet ve sadakat gibi temel değerler oldukça akıcı ve renkli bir hikayeyle anlatılır. Bin Muhteşem Güneş ve Uçurtma Avcısı kitaplarıyla büyük yankı uyandıran Hosseini, bu kitabında farklı hikayelere odaklanır.
Ve Dağlar Yankılandı kitabında birden fazla karakterin öyküsü tüm incelikleriyle anlatılır.
Diğer iki kitabından farklı olarak Hosseini bu romanında sadece bir karaktere odaklanmaz. Birden fazla hayat öyküsünü aynı anda anlatır ve okuyucuyu farklı yaşamlara götürür. Kitapta anlatılan kişiler bağlantılı olsa da hikayeleri tamamen farklıdır. Yazar böylece tekdüze bir hikaye anlatmaktan kaçınmış olur. Hikaye ilerledikçe karakterlerin yaşadıkları da oldukça merak uyandırıcıdır.
Ve Dağlar Yankılandı, bizi biz yapan değerler üzerine düşündüren, ustalıkla yazıldığını her bölümde yeniden kanıtlayan, büyüleyici bir roman. Yazarın doğduğu ülke olan Afganistan'da başlayan öykü, Paris'e ve oradan San Francisco'ya taşınır. Böylece okur her bir sayfada yeni bir maceraya, yeni bir duyguyla taşınır. Öykü ilerledikçe renklenir ve bizi biz yapan temel değerler ustalıkla anlatılır.
'Ve Dağlar Yankılandı' alıntıları
Doktora neresinin ağrıdığını gösteremeyen, ancak canı acıyan bir hasta gibiydim.
Nila gibi genç bir kadınla hiç karşılaşmamıştım. Yaptığı her şey –konuşma şekli, yürüyüşü, giyinişi, gülümseyişi- benim için bir yenilikti. Bir kadına nasıl davranması gerektiğine ilişkin kafamdaki tüm kavramları altüst ediyordu.
Cesaret nedir haberin bile yok senin. Cesaret göstermek için bir şeyin tehlikede olması lazım. Oysa ben buraya kaybedecek hiçbir şeyim olmadan geldim.
İyi şeylerin hiçbiri bedava değildi. Sevgi bile. Her şeyin bedelini ödüyordun. Ve eğer yoksulsan, elindeki tek nakit kahır çekmekti.
Ömrüm boyunca cam bir tankın içindeki, saydam olsa da nüfuz edilemez, aşılamaz bir engelin gerisindeki bir akvaryum balığı gibi güvenle yaşadım.
Oysa zaman, cazibe gibi. Asla sein sandığın kadarına sahip değilsin.
Yorum Yazın