Yapay Zekaya Göre Son 10 Yılın En Kötü 15 Filmi!
Yapay zeka hayatımızın her alanında yardımcımız olmaya devam ediyor. Hemen her konuda hayatımıza kolaylık sağlayan yapay zekaya bu kez de son 10 yılın en kötü filmlerini sorduk.
Bakalım film zevkimiz kendisiyle uyuşuyor mu? Kimisine 'Ne alaka?' diyeceğinize şimdiden emin olduğumuz 15 filmi sizler için listeledik!
1. The Gunman (2015)

Sean Penn’in başrolünde yer aldığı bu aksiyon filmi, hem senaryo hem de aksiyon sahneleri açısından büyük hayal kırıklığı yaratmıştır. Film, basit bir hikaye anlatımı ve klişe karakterlerle doludur. Gerçekten hiçbir şey vaat etmediği için izleyiciyi sıkmaya başlar.
2. The 5th Wave (2016)

Gençlik distopyası kategorisinde yer alan bu film, klişe senaryosu ve karakterleriyle dikkat çeker. Zayıf bir kurgu ve yetersiz bir oyunculukla izleyiciyi tatmin etmekte başarısız olmuştur. Her ne kadar bilim kurgu meraklıları için bir seçenek olsa da, hikaye boşluklarla doludur.
3. King Arthur: Legend of the Sword (2017)

Guy Ritchie'nin yönetmenliğindeki bu film, Arthur efsanesini modern bir şekilde yeniden anlatmaya çalışırken ciddi şekilde başarısız olmuştur. Abartılı aksiyon sahneleri ve zayıf diyaloglar, filmi sıradan ve sıkıcı hale getirmiştir. Hikayesi, tarihi efsanenin derinliğinden yoksundur.
4. The Mummy (2017)

Tom Cruise’un başrolünde olduğu bu film, eski Mummy filmlerine sadık kalmaktan çok uzak bir şekilde hayal kırıklığı yaratmıştır. Modern bir yaklaşım denemesi başarısız olmuş ve film, gerek senaryo gerekse karakter derinliği açısından çok zayıf kalmıştır. Film, kötü bir senaryoyla ve yetersiz görsel efektlerle sonlanmıştır.
5. Valerian and the City of a Thousand Planets (2017)

Luc Besson'un yönettiği bu bilim kurgu filmi, görsel açıdan zengin olsa da, aksiyon ve hikaye açısından oldukça zayıftır. Karakterler arası kimya yok denecek kadar azdır ve film, bir görsel şovdan öteye geçemez. Senaryo boşlukları ve klişelerle doludur.
6. The Dark Tower (2017)

Stephen King’in ünlü eserinden uyarlanan bu film, hem hayranları hem de yeni izleyiciler için büyük bir hayal kırıklığı olmuştur. Senaryo, kaynak materyali tam anlamıyla yansıtmaz ve karakter gelişimleri eksiktir. Bu, çok fazla potansiyel barındıran ama değerlendiremeyen bir yapım olmuştur.
7. The Predator (2018)

Shane Black’in yönettiği bu film, Predator serisinin en kötü halkalarından biri olarak kabul edilmektedir. Zayıf bir hikaye ve fazlasıyla komik bir ton, filmi ciddiyetten uzaklaştırmıştır. Aksiyonun yetersizliği ve karakterlerin derinlik eksikliği, filmi izlenmesi güç kılmaktadır.
8. Robin Hood (2018)

Taron Egerton’ın başrolünde olduğu bu film, tarihi bir karakteri modern bir şekilde sunmaya çalışırken büyük bir fiyasko yaşamıştır. Karakterler yetersiz, aksiyon sahneleri ise inanılmaz derecede klişedir. Film, Robin Hood efsanesine saygısızca yaklaşmış ve gereksiz bir yapım olmuştur.
9. Kirk Cameron's Saving Christmas (2014)

Hristiyanlık temalı bir komedi filmi olan bu yapım, tam anlamıyla bir felakettir. Kirk Cameron’ın başrol oynadığı film, mesaj vermeye çalışırken aksiyon ve mizah açısından tamamen başarısız olmuştur. İzleyicilere sıkıcı ve rahatsız edici bir deneyim sunar.
10. Gotti (2018)

John Travolta’nın başrolünde olduğu bu biyografik suç filmi, hem kötü bir senaryo hem de yetersiz oyunculuk performanslarıyla dikkat çeker. Film, gerçekçi bir mafya hikayesi yerine bir klişe haline gelmiştir. İzleyiciler filme bağlanmakta zorlanmış ve bu yapım büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.
11. Death Wish (2018)

Bruce Willis’in başrolünde olduğu bu intikam temalı film, orijinalinin gücünü tam anlamıyla yansıtamamıştır. Aksiyon sahneleri zayıf ve hikaye klişe bir şekilde işlenmiştir. Film, Willis’in karizmasını bile kurtaramamıştır.
12. Serenity (2019)

Matthew McConaughey ve Anne Hathaway’in başrollerini paylaştığı bu film, tamamen karmaşık ve anlamlandırılması zor bir hikaye sunar. Film, ilginç bir fikirle başlasa da, ilerleyen dakikalarda büyük bir düşüş yaşar. Aksiyon ve drama unsurları arasında büyük bir uyumsuzluk vardır.
13. The Last Days of American Crime (2020)

Netflix orijinal yapımı olan bu film, korkunç bir senaryo ve çok zayıf oyunculuklarla dikkat çeker. Bir distopyada geçen film, hiçbiri özgün olmayan hikaye öğeleriyle doludur. Aksiyon sekansları da yetersizdir ve izleyicinin ilgisini çekmekte zorlanır.
14. 6 Underground (2019)

Michael Bay’in yönettiği bu aksiyon filmi, bolca patlama ve hızlı tempoyla başlasa da, uzun vadede sıkıcı ve yüzeysel hale gelir. Film, sıradan bir aksiyon filmi olmanın ötesine geçemez ve karakter derinliği eksikliği nedeniyle bağ kurmak zordur. İzleyiciyi etkilemek için kullanılan aşırı efektler, filmi daha da boş kılar.
15. The Kissing Booth 2 (2020)

Popüler gençlik filmi The Kissing Booth’un devamı olan bu film, orijinalinden çok daha kötü bir yapımdır. Filmin hikayesi aşırı klişeleşmiş ve karakterleri basitleştirilmiştir. Romantik drama türündeki bu film, gerçekten hiç yenilik sunmamaktadır.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın