Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Yaşadığınızda Kendinizi Dünyanın En Şanssız İnsanı Hissedeceğiniz 10 Can Sıkan Durum
Bazı can sıkıcı durumlar size o an dünyanın en şanssız insanı olduğunuzu hissettirir.
Şimdi gelin bu anları birlikte inceleyelim. 👇🏼
1. Otobüsün durağa yaklaştığını görüp yetişmek için depar atmaya başladığınız anda, siz yetişemeden duraktan usul usul uzaklaşması.
Daha önce yaşayanların gözünde nasıl da canlandı bu manzara di mi?
2. Açık havada güzel bir parkta yayılırken fıskiyelerin aniden çalışması ve sırılsıklam ıslanmak.
Tüm keyfi kaçırır. 😞
3. Trafikte akan bir şerit görüp oraya geçilen anda trafiğin yine durması ve az önce çıkılan şeridin akmaya başlaması...
Tam bu noktada trafikte beklerken açın radyodan son ses ''Allah'ım Neydi Günahım?''... İyi gider.
4. Sabah yataktan mahmur mahmur kalkıp, canınızın çektiği o tost için tüm malzemeleri hazırlayıp ekmek kutusunu açtığınızda ekmeğin bittiğini görmek.
Hevesiniz kursağınızda kalır, kahvaltı yapmadan doyarsınız işte o an.
5. Uzun süredir planlanan bir tatile çıkacağınız günün önceki akşamı yatak döşek hastalanmak.
Ne büyük planlar hayaller suya düşer tam bu süreçte, ah ah...
6. 1000. müşteriye özel hediyelerin bulunduğu bir kampanyada 999. müşteri olmak.
Bir kişi ya bir kişi ne olacak dersiniz ama olan olmuştur...
7. Azıcık fazla para olunca yapılan döviz yatırımının ardından o dövizin düşüşe geçmesi.
Tam da ''Yırttık bu sefer kesin yırttık!'' diye heyecanlanmışken...
8. Evde oturmuş işleri yetiştirmeye çalışırken bilgisayarın bozulması.
Ne gıcık bir durum ama, hem de hiç bozulmaması gereken anda... Zaten hep böyle olur. 🙄
9. Dışarıda arkadaşlarla güzel güzel vakit geçirirken yağmurun başlaması ne kadar romantiktir değil mi? İşte tam bu büyülü anda evde pencerelerin açık olduğunu hatırlamak.
Eve adeta olimpiyat yarışındaymış gibi bir koşu gerçekleşir bu esnada...
10. Özene bezene hazırlanıp, şık bir elbiseyle yemeğe çıktığınızda yağlı bir yemeği ya da içeceği üzerinize dökmek.
Ah o telaşla ne tuzlar basılır, ne ıslak mendillerle silinir o elbise...
