YDS, YÖKDİL VE YDT Gibi İngilizce Sınavlarında Mutlaka Karşınıza Çıkacak Deyimleri Söylüyoruz!
YDS, YÖKDİL VE YDT Gibi İngilizce Sınavlarında Mutlaka Karşınıza Çıkacak Deyimleri Söylüyoruz!
YDS, YÖKDİL ve YDT gibi zorlu İngilizce sınavlarına hazırlananlar için amme hizmeti! Bu sınavların ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bu yüzden sınavları kolayca geçebilmek ve yüksek puan almak isteyenlerin bilmesi gereken tüyoları sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz. Bu içeriğimizde sizler için mutlaka karşınıza çıkacak ve geçmiş sınavlarda da sorulmuş deyimleri derledik. Haydi bir bakalım!
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
100. Hit the books – İneklemek
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
99. Hit the sack – Kafayı vurup yatmak
98. Twist someone’s arm – Ağzından girip burnundan çıkmak
97. Stab someone in the back – Birini sırtından bıçaklamak
96. Lose your touch – Bir konuda becerisini kaybetmek/Eskisi kadar iyi olmamak
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
95. Sit tight – Sabırlı olmak
94. Pitch in – Katkıda bulunmak
93. Go cold turkey – Bir alışkanlığı bırakmak
92. Face the music – Ceremesini çekmek
91. Ring a bell – Bir şey çağrıştırmak
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
90. Blow off steam – Deşarj olmak, İçini döküp rahatlamak
89. Cut to the chase – Sadede gelmek
88. Up in the air – Askıda/Belirsiz olmak
87. On the ball – İşini bilmek, Açıkgöz/Uyanık olmak
86. Born with a silver spoon in one’s mouth – Varlıklı bir aileden/Şanslı doğmuş
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
85. To go from rags to riches – Sıfırdan zengin olmak
84. Pay an arm and a leg for something – Bir servet ödemek
83. To have sticky fingers – Eli uzun olmak
82. To give a run for one’s money – Kök söktürmek
81. To pony up – Borcunu ödemek
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
80. Get over something – Bir şeyi atlatmak
79. To ante up – Borcunu ödemek
78. Break even – Ne kar ne de zarar etmek
77. Break the bank – El yakmak
76. To be closefisted – Eli sıkı olmak
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
75. To go Dutch – Alman usulü yapmak
74. Shell out money/to fork over money – Bir şey için ödeme/harcama yapmak
73. Midas touch – Tuttuğu altın olmak
72. In the red/In the black – Borcu olmak/Borcu olmamak
71. Receive a kickback – Rüşvet almak
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
70. Living hand to mouth – Ucu ucuna geçinmek
69. To be loaded – Çok paraya sahip olmak
68. Make ends meet – Kıt kanaat geçinmek
67. As genuine as a three-dollar bill – Sahte
66. Rule of thumb – Genel kabul görmüş bir kural
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
65. Keep your chin up – Metin olmak
64. Find your feet – Ayak uydurmak
63. Spice things up – Renk katmak
62. A piece of cake – Çocuk Oyuncağı
61. Cool as a cucumber – Soğuk kanlı/Sakin
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
60. A couch potato – Miskin/Televizyon karşısında vakit öldüren
59. Bring home the bacon – Ekmek parası kazanmak/Evi geçindirmek
58. In hot water – Hapı yutmak
57. Compare apples and oranges – Elmayla armudu karşılaştırmak
56. Not one’s cup of tea – Kalemi olmamak
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
55. Eat like a bird – Kuş gibi yemek
54. Eat like a horse – Öküz gibi Yemek
53. Get over something – Bir şeyi atlatmak
52. Butter [someone] up – Pohpohlamak/Yağ çekmek
51. Food for thought – Düşündürücü şey
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
50. A smart cookie – Zeka küpü
49. Packed like sardines – Balık istifi
48. Spill the beans – Baklayı ağzından çıkarmak/Ağzından kaçırmak
47. A bad apple – Çürük elma
46. Bread and butter – Ekmek teknesi
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
45. Buy a lemon – Külüstüre para vermek
44. A hard nut to crack – Çetin ceviz
43. Have a sweet tooth – Tatlı düşkünü olmak/Tatlıya zaafı olmak
42. A storm is brewing – Fırtına geliyor
41. Calm before the storm – Fırtına öncesi sessizlik
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
40. Weather a storm – Zorlukların hakkından gelmek/Badire atlatmak
39. When it rains, it pours – Aksilikler hep üst üste gelir
38. Chasing rainbows – Olmayacak işlerin peşinde koşmak
37. Rain or shine – Ne olursa olsun
36. Under the sun – Yeryüzünde
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
35. Once in a blue moon- Ender/Kırk yılda bir
34. Every cloud has a silver lining – Her şerde bir hayır vardır.
33. A rising tide lifts all boats – Ekonomi iyi giderse bundan herkes yarar sağlar
32. Get into deep water – Ayvayı yemek
31. Pour oil on troubled waters – Ortalığı yatıştırmak
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
30. Make waves – Ortalığı karıştırmak
29. Go with the flow – Akışına bırakmak
28. Lost at sea – Kafası karışmak
27. Sail close to the wind – Riskli işler yapmak
26. Make a mountain out of a molehill – Pireyi deve yapmak
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
25. Gain ground – Mesafe katetmek
24. Walking on air – Sevinçten havalara uçmak
23. Many moons ago – Çok uzun zaman önce
22. Castle in the sky – Hayal
21. Down to earth – Ayakları yere basan
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
20. Salt of the earth – Saygıdeğer/Muhterem
19. The tip of the iceberg – Buz dağının görünen kısmı
18. Break the ice – Resmiyeti gidermek/Havayı yumuşatmak
17. Sell ice to Eskimos – Tereciye tere satmak
16. Bury your head in the sand – Devekuşu gibi kafasını kuma gömmek
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
15. Let the dust settle – Ortalığın sakinleşmesini beklemek
14. Clear as mud – Anlaşılmaz/Arapsaçı gibi
13. As cold as stone – Buz gibi soğuk
12. Between a rock and a hard place – İki arada bir derede kalmak
11. Nip something in the bud – Yılanın başını küçükken ezmek/En başından engellemek
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
10. Barking up the wrong tree – Olmayacak duaya amin demek/Yanılmak
9. Out of the woods – Düzlüğe çıkmak/Kritik safhayı atlatmak
8. Can’t see the forest for the trees – Ayrıntılar içinde boğulmak/Büyük resmi görememek
7. To hold out an olive branch – Zeytin dalı uzatmak
6. out of the blue – beklenmedik bir anda
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
5. It's raining cats and dogs - Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyo
4. No pain, no gain - İstediğin şey için uğraşmak zorundasın
3. So far so good - Şu ana kadar her şey yolunda
2. Get out of hand - Kontrolden çıkmak
1. A blessing in disguise - başta kötü gibi görünen iyi bir şey
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
güzel
güzel