Yeni Tanıştığınız Kişinin Ego Problemlerini Restoranda Sipariş Verirken Anlamanızı Sağlayacak Gizli Anahtar!
Birini restoranda sipariş verirken kullandığı sözcüklerden tanıyabilirsiniz ama tanıdıktan sonra sever misiniz, onu bilmiyoruz.
İnsan psikolojisinin derinlerine inmek için birçok teknik, gösterge var ama çoğu zaman bunların farkındayız.

Yani internete biraz hakimsek yaptığımız yorumların ne anlama geldiğini az buçuk biliyoruz, buna göre konum alıyoruz. Bazı detaylar var ki farkında olmadan gerçekleştirdiğimiz davranışlardan bizim karakterimizdeki detayları ortaya çıkarıyor ve yeni birini tanırken bu detaylara fazlasıyla ihtiyaç duyuyoruz.
Bu detaylardan birini, ama önemli birini size getirmek istedik.

Buyrun, tanıştığınız kişiyi alın, bizi de çağırın ve bir restorana gidelim. Karşınızdaki insanı daha kolay tanımanın yolunu anlatacağız.
Restoranı seçtiniz, masanızı buldunuz, oturdunuz. Menüye göz gezdirirken ne yiyeceğiniz üzerine tartıştınız, önerileri de aldınız. Buraya kadar her şey olağan, asıl gizem garson geldikten sonra başlıyor.
Karşınızdaki kişi yiyeceği yemeği yahut içmek istediği şeyi nasıl sipariş veriyor?

Örneğin falafel siparişi verirken 'Bir porsiyon falafel istiyorum' diyorsa bu cümleyi atomlarına ayıralım, dikkat etmemiz gerekenleri görelim.
Odaklanmamız gereken kısım istiyorum fiili. Sipariş verirken ne demeliydi, bu fiile takılacak ne var diye düşünüyor olabilirsiniz ama işte, bu basit göstergenin altında yatan bir gerçek var.
Sipariş verirken 'istiyorum' diyen kişinin güçlü görünmeyle ilgili bir problemi var.
Bunun nazik bir yöntem olmaması ve buyurucu bir dil olarak kendini göstermesi bir yana insan psikolojisini direkt olarak yansıttığını hatırlamak gerekiyor. İstemek fiili farkında olmadan kullanılan, art niyet içermeyen bir sözcük olsa da vurguladığı şey 'istediğini alabilecek kudrete sahip olma' arzusunu barındırıyor.
Restoranlarda istediğimiz şeyleri zaten elde ediyoruz, biliyorsunuz... Çünkü para veriyoruz.

Buna rağmen ifadeyi kurarken özellikle bunu seçiyor olmak o kişilere iyi ve güçlü hissettiriyor. Bir anlamda bu sözcüğü kullanarak parasını vermiyor olsa bile onu alabilecek kıymete sahip olduğunu kendine kanıtlıyor çünkü ne garson ne de etrafındakiler bunu umursuyor.
Kendi egosuyla mücadelesini izliyoruz anlayacağınız.
Buradaki ego probleminin de seviyeleri var tabii.

'Bir porsiyon falafel istiyorum' demekle 'Bir porsiyon falafel İSTİYORUM' demek arasındaki fark mücadele seviyesini belirliyor. İstiyorum sözcüğündeki vurgu arttıkça o kişinin hayatının diğer kısımlarında istediklerini elde edemediğini, başarılı olamadığını daha iyi görebilirsiniz. Şansını sipariş verirken kullanmaya mecbur hissetmenin vurgusudur bu.
İstiyorum vurgusu yerine 'Alabilir miyim' yahut 'Alabilir miyim lütfen?' diyebilen insanın ise böyle bir mücadelesi yoktur.
Tek başına insan karakteri ve psikolojisine dair her şeyi söyleyemese bile bu detay karşınızdaki insanı tanımanız için size hayli yardımcı olacak.
Bu detaylara takılıyor olmanız da çok normal... Kim ego problemleri yaşayan biriyle olmak ister? Vaktinizi doğru insanlara ayırın. 😎
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
BİZİM TÜRKLERİN ÇOĞU BİR BOK OLMASA BİLE EGOLU OLDUĞU İÇİN BU HABERİ BEĞENMEYECEKLERDİR, KIZLARIMIZ AYRI BOK ERKEKLERİMİZ AYRI BOK MAALESEF, HALBUKİ MÜTEVAZI... Devamını Gör
Bir de kitap okumayan hanzolarla birlikte olmayın bi zahmet, sokaklarda öldürülüşünüz yüksek çoğunlukla bu güruh tarafından oluyor 😒
Kitap okumakla olmaz o. Rusya'da bir tarih profesörü sevgilisini parçalara ayırıp nehire atmıştı.
Hassiktir ordan! Tahlile bak :((
Tahlil çok dogru eğer sonunda kelimelere olan vurgusundan bahsetmeseydi sana hak verirdim ve anlatılanların kısmen yanlış oldugunu bende söylerdim. ... Devamını Gör