Yüzleşemediğimiz Tarihimizin Baş Tacı: 21 Maddede Dersim Katliamı
Olanı biteni o dönemin şartlarına göre değerlendirelim diyebilmeyi çok isterdik. Ama yapamıyoruz, zira askerlerden kaçarken ses çıkarmasın, askerin eline geçmesin diye annesi tarafından derede boğularak öldürülen 5 yaşındaki çocuğun ahını almak istemeyiz. Üst üste yığılan cesetlerin tepesine diklemesine konulan 10 yaşlarındaki sarı saçlı çocuğun, nerede olduğu büyük ihtimalle bilinmeyen kemiklerini sızlatmayalım şimdi. Nazım’ın, Şeyh Bedreddin Destanı
Biz de “hey gidi kahbe devran hey” diyoruz, çünkü öldürülen binlerce insan “geçiyor çıplak ayaklarıyla yüreğimize basarak”. İşin en acı tarafı “tarihsel, sosyal, ekonomik şartların zaruri neticesi” de değildi bu.
Olayların üzerinden 77 yıl geçti. O günden bu güne pek bir şey değişmedi (canlı canlı izliyoruz). Biz şu an bu satırları karalarken, Diyarbakır’da, Cizre’de ve ülkenin zaptedilemeyen başka mahallerinde, devlet, adını 77 yıl önceki gibi kanla perçinliyor. Miting yapıp “Oluk oluk kan akacak” diyen adamlarla bir halka göz dağı veriyor, “Kurdun dişine kan değdi, korkun” yazan adamları o halkın yaşadığı sokaklara salıyor ellerinde silahlarla. Devlet, tedip (yani edebini, terbiyesini vermek) ve tenkil (yani yok etmek) politikasını 77 yıl sonra bir kez daha uygulamaya sokuyor.
Ne? Bu da mı “dönemin şartları” gereği? Ulus devletin kurulmasından bu yana 92 yıl geçmiş olsa bile mi? Nazım’ın dizelerini Türkiye Cumhuriyeti’ne yontarak düşünelim. Şimdiki abluka, müdahale, katliam (ya da kötülük namına ne varsa), tam da bizim güzide devletimiz açısından “tarihsel, sosyal, ekonomik şartların zaruri neticesi” aslında (bu sefer tutturduk). Çünkü içinde yaşadığımız lanet coğrafya, hükmetmeyi, haddini bildirmeyi, iktidara Allah’ı da alet etmeyi fazlasıyla meşrulaştırıyor. Çünkü savaş ortamı, hükmetmeyi kolaylaştırır, muktedirin hareket alanını dilediği gibi genişletmesini ve kendi lehine her türlü kararı, hesapsız kitapsız alabilmesini sağlar.
Not: Seyit Rıza’nın tam olarak kim olduğu, kişiliği, yaşamı başka bir listenin konusu, o yüzden burada derinlemesine bir Rıza analizi yok.
İsyana/katliama 5 kala
Ne ola ki bu “Umumi Müfettişlikler” derseniz
Yasal sürgün: İskan Kanunu
Hukukun hukuki olarak katledilmesi: Tunceli Kanunu
“Kürt”ü “Dağ Türk”ü yapan kişi: Abdullah Alpdoğan
21 Mart 1937: Tüm olayların kıvılcımı
Devletin satın aldığı aşiretler
“Cumhuriyetin kahredici orduları…”
Sabiha Gökçen’in sahneye çıkışı
Ordu “tenkil” kavramının hakkını veriyor
Alişer ve eşinin kesik başları Alpdoğan’ın masasında
“Alpdoğan’ın tarihi başarısı”
Tatil matil dinlemeyip idam kararı verecek mahkeme açtırmak
“Beni oğlumdan önce idam edin”
Kılavuz kitap öncülüğünde yeni katliamlar
Boşaltılıp yakılan onlarca köy
Ağıtlara konu olan ölümler
Binlerce kişinin yerinden yurdundan edilmesi
On üç bin yüz altmış
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın