onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Zerdüşt Kimdir? Zerdüştlük Nedir, Ne Demek, Kitabı Ne?

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Zerdüşt Kimdir? Zerdüştlük Nedir, Ne Demek, Kitabı Ne?

Arslan Ural Karabağlı
26.01.2015 - 13:33 Son Güncelleme: 04.07.2022 - 15:36

Medler ve Persler, Ortadoğu uygarlıklarıyla ilişkiye geçince, onların dinsel inançlarından etkilenmişlerdir. Bunun sonucunda, bu dünyacı Hint-Avrupa değerlerinin karmaşık dinsel sistemler içinde sunulduğunu görürüz.

Medler'in yönetimi sırasında, Magi denen din adamlarının yönetimi etkileyecek ölçüde ağırlıkları olduğunu biliyoruz. Bunların temsil ettiği dine 'mecusilik' (Magicilik) deniyordu. Heredotus'un Tarihinden: Darius'un yönetiminden önce, bir maginin benzediği bir Pers prensinin yerine geçerek tahtı ele geçirdiğini, durum anlaşılınca onun ve ülkedeki birçok maginin kılıçtan geçirildiği okuyoruz.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Zerdüşt Ne Demek?

1. Zerdüşt Ne Demek?

Zerdüştçülük, Zerdüştîlik ya da Mecûsîlik, 3500 yıl önce Zerdüşt tarafından İran'da kurulmuştur. MÖ 6. yüzyıldan MS 7. yüzyıla kadar 3 büyük Pers İmparatorluğu'nun dinidir. Düalist ve Eskatolojik inanışın ilk örneklerini barındıran, dünyanın en eski tek tanrılı vahiy dinidir.

Zerdüşt sözcüğü Avesta dilindeki yaşlı anlamına gelen zareta ile, deve anlamına gelen ustra kelimelerinden türetildiği tahmin edilmektedir. Avesta dilinde anlamı, yaşlı develere sahip olan kişidir.

2. Zerdüşt Kimdir?

2. Zerdüşt Kimdir?

Zerdüştlük’ü kuran kimseye Zerdüşt denir. Avesta dilince Zarathusta, Farsça Zaroşt olarak anılır. Bazı bilim insanlarına göre asıl ismi Sipitama olan Zerdüşt’ün iranlı olduğu söyleniyor. Tam olarak doğum yeri bilinmeye Zerdüşt’ün İran’ın doğusunda doğmuş olma ihtimali yüksektir. Avesta’da bir araya getirilen ve Zerdüştçülük ile ilgili ulaşan tek kanıt olan kutsal Gatalar ve Yasna Haptanghaiti ilahilerinin yazarının Zerdüşt olduğuna inanılmaktadır.

Ahura Mazda ismini inandıkları tek tanrıya vermişlerdir. Bununla bağlantılı olarak Mendeizm de denir. Zerdüştlük aydınlık ve karanlık inancı üzerine kurulmuş bir sistemdir. Sonraki dönemlerde Zerdüştlük Mecusilik yani ateşe tapan ismi ile anılmaya başlanmıştır.

Gebr ismi ile de bilinen Zerdüştlük M.Ö. 7. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Zerdüşt, tek tanrılı bir inanç sistemi getirmiştir. Bu yüzden kimilerince peygamber olarak kabul edilir. Zerdüşt’ün hayatı ile alakalı bilgiler daha çok efsanelere dayanır, net bilgiler yoktur. Kutsal kitapları Avesta’dır. Avesta hikmet ve bilgi anlamına gelen kutsal kitapları Avesta’da ateşe tapma temelleri üzerinde duruluyor.

Zerdüşt’ün M.Ö. 628’de Rey’de doğduğuna ve M.Ö. 551’de Tahran yakınlarında öldüğüne dair bir inanış vardır. Zerdüşt’ün hayatı ile ilgili bilgiler yetersiz olduğu için genellikle efsanelere, tahminlere dayanır.

3. Zerdüştlük Nasıl Ortaya Çıktı?

3. Zerdüştlük Nasıl Ortaya Çıktı?

M.Ö 6. yüzyılda ortaya çıktığı tahmin edilen Zerdüşt tarafından ortaya çıkan dine Zerdüştlük denir. Bu dinin ortaya çıktığı bölgede yani İran’da çok tanrılı dinler mevcuttur, bu dinlere inanan kimseler ölümlerinin ardından dirileceklerine inanıyorlardı. Dirildikleri zaman ise Ahura Mazda’nın huzuruna çıkarak sorgulanacağına dair bir inanış mevcuttur.

Zerdüştlük, M.Ö. 600 ila M.S. 650 yılları arasında Pers İmparatorluğunun resmi dini olarak kayıtlara geçmiştir. Şu an bu dine mensup 190 bin kişi olduğu varsayılmaktadır. Bu dinin kutsal kitabı Zerdüşt tarafından yazılan dörtlüklerin toplandığı Avesta’dır.

Rivayetlere göre Zerdüşt 30 yaşında Peygamber olmuştur, ve yanına ümmetinden bir kısmını alarak Belh'e gitmiştir. Yolda kar­şılarına çıkan Gaitya nehrini Zerdüşt'ün gösterdiği mucize ile yü­rüyerek geçmişlerdir.

Daha sonra Avaital gölü civarında 45 günlük bir ibadetten sonra bir gece Miraca çıkmıştır. İşte bu nehrin kıyısındadır ki, diğer dinlerin Cebrail'ini tekabül eden Vohumenah, Zerdüşt'ün yanına gelerek ona dünyadan el çekmesini öğütlemiştir.

Zerdüşt Vohumenah'tan sonra diğer bütün meleklerle de görüştükten sonra Ahura Mazda'nın huzuruna çıkmıştır. Ahura Mazda ile yaptığı görüşmeden sonra Zerdüşt, dinini yaymak için vaizlerine başlamıştır. Bu vaizler genel esasları bakımından şu üç nokta etrafında toplanmıştır:

  • Ahura Mazda'ya ibadet

  • Meleklere saygı

  • Şeytanlara lanet

4.

4.

Zerdüştler ölülerinin cesetlerini üstü açık çatılara korumasız bir şekilde bırakırlar. Bunun nedeni ise yeryüzünün insan kalıntıları ile bozulmaması gerektiğine dair bir inanış vardır.

Su, toprak, hava, ateş gibi elementleri kutsal sayarlar ve bunları kirletmekten kaçarlar. Doğal etmenler kutsal sayıldığı için Güneş’e, aydınlığa ya da ateşe ibadet ederler. Bu inanç bu dinin peygamberi Zerdüşt Espantaman tarafından getirilmiştir.

Zerdüştlük felsefi yönü ile ön plana çıkan inanışlardan birisidir. Temelinde iyilik ve kötülük savaşı yatan bu dinde, şeytan inancı ile batı dinlerindeki melek anlayışı arasındaki benzerlikler dikkat çekicidir. Ahura Mazda bu dinde “Aklın Efendisi” olarak kabul edilir. Kötülüğün güçlerini ise Ehriman temsil eder. Ahura Mazda ve Ehriman arasında ki iyilik kötülük mücadelesi vardır.

5. Zoroastercilik (Zerdüştlük) İyilik ve Kötülük Güçlerinin Evrensel Savaşı İnancına Dayanır

5. Zoroastercilik (Zerdüştlük) İyilik ve Kötülük Güçlerinin Evrensel Savaşı İnancına Dayanır

Dünya, tıpkı şimdi olduğu gibi iki açılımlıdır, iki karşıt varlığın bir çatışmasıdır; Ahura Mazda iyiliği, Ahriman da kötülüğü temsil eden tanrılardır. Dünyadaki iyi olan her şey Ahura Mazda’dan, kötü olan her şey ise Ahriman’dan gelir.

Dünyanın tarihi bunların çatışmasının tarihidir. Bu kavga, Ahura Mazda'nın son hesaplaşma gününde Ahriman'ı yenmesi ile son bulacaktır. Ama o zamana değin her insanın görevi, Ahura Mazda'nın iyilik güçlerinin yanında yer almak ve kötülük güçlerine karşı savaşmaktır. İnsan böyle davranırsa, bu dünyada gönence, ötedünyada ise ölümsüzlüğe kavuşacaktır.

Zoroasterci inanca göre, bir insan iyilik yaptığında bunun sadece kendi hayat kitabında yazılmakla kalmayıp, dünyanın iyiliklerine de iyilik kattığına inanılıyordu. Kötülük yapan, kötü ruh ile birlikteydi. Fakat iyilik yapan, Ahura Mazda’nın safına katılıyordu. Ahura Mazda’nın tarafına katılmak için gereken şartları:

  • Düşünce, söz ve davranışta saflık

  • Temizlik

  • Merhamet

  • Hayvanlara şefkat

  • Yararlı iş görmek

  • İyi yetişmeleri için imkanı olmayanlara yardım etmek.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Kötülüğün (Şeytanın) Yükselişi

6. Kötülüğün (Şeytanın) Yükselişi

Ahriman'ın gücünün ilk başlangıç aşamasında o ve onun günahkar kötülerden oluşan ordusu, Işığın ordusuna yaptıkları her şeyde karşı çıktılar. Şehvet ve kibir, bozgunculuk ve küfür şeytanları sistematik olarak 'Kutsal Olanlar’ın çalışmalarını bozdular. 

Güzel çiçekleri zehirli ve parıltılı öldürücü yılanlara, tanrılığın sembolü parlak ateşleri kötü kokulu dumanlara dönüştürdüler ve dünyaya ölümü sundular. 

Işığın, saflığın, gerçeğin, iyiliğin ve bilginin karşısına karanlığı, kirliliği, yanlışı, acımasızlığı ve cehaleti koydular.

Ahura Mazda’nın yararlı ve temiz hayvanlarına zıt olarak Ahriman, vahşi hayvanları ve kana susamış kuşları yarattı. İncitmeye hor görmeyi de ekledi ve kardeşinin yarattığı barış dolu ve zararsız varlıklara güldü. 

 Yazatalar (Ahura Mazda’nın emri altındaki iyi güçler) bir gün kötü şeytana, kötü yürekli olana, “Senin sanatın güzel ve zararsız bir varlık yaratmaktan acizdir, Ey zalim Ahriman…” dediler. Kurnaz şeytan güldü ve bunu yapabileceğini söyledi. Hemen dünyanın gördüğü o en sevgi dolu kuşu yarattı. Bu, dalkavukça hareketleri olan muhteşem bir tavuskuşuydu, kibrin ve bencilliğin simgesiydi.

7. Yaratılışın 4 Dönemi

7. Yaratılışın 4  Dönemi

Zoroasterciliğe göre, doğanın tüm süresi üçer bin yıllık dört döneme ayrılmıştır:

I-Yalnız Ahura Mazda hüküm sürer; çünkü yaratma işine o tek başına başlamıştır:

  “Başlangıçta her şeyin üstünde yükselmiş olan Ahura Mazda’dır; en yüce bilgiyle, arılıkla (saflık) alemin nuru içindeydi. Bu nur tacı, Ahura Mazda'nın oturduğu bu yer, ilk nur denilen yerdi. Ahura Mazda'nın eseri olan bu en yüce bilime, bu arılığa Yasa denilir” (Zend Avesta, cilt III, s. 343)

II-Ahura Mazda ve Ahriman birbirine eşit bir başarıyla, biri aydınlıkta, diğeri karanlıkta hüküm sürerek, biri her şeyi için, diğeri kötü için oluşturmak suretiyle savaşır dururlar.

III-Ahriman muzaffer olur; aleme hükmeden o ve kendi elinden çıkmış olan varlıklardır.

IV-Ahura Mazda, ebedi olarak üstünlük kazanır. Ölüler günahlarından arınmış olarak yeniden dirilirler, kötü kaybolur; kötüyle birlikte cehennem de kaybolur. Ahriman da yalvararak, dua ederek, kurbanlar sunarak nurun kralına sadakat ve gayretle hizmet ederler.

8. Ateşe Tapmak ve Ateşin Simgelediği Değerler

8. Ateşe Tapmak ve Ateşin Simgelediği Değerler

Ateşin yalnız başına bir tapınma unsuru oluşuna tradisyonlarda sıkça rastlanır. Ateş 15-16 şekilde mevcuttu ve her halinde ona tapılırdı. Tüm eski geleneksel öğretilerde bilinen yaratılışın, tabiatın dört kuvveti denilen ve yaratıcı güçlerden biri olan ateş, kainatı meydana getiren en büyük güç ve enerjilerden olduğu için bunu bilen ve sezen eskiler ona saygı duymuşlar, onu ruh ve tanrı ile de özdeşleştirmişlerdir. Dolayısıyla ateşe tapanlar gerçekte onun simgelediği büyük güce tapmaktaydılar.

9. Her İnsan Ölümden Sonra Sorgudan Geçiyor

9. Her İnsan Ölümden Sonra Sorgudan Geçiyor

Zoroasterci inanışa göre her insan, ölümünden sonra bir muhakemeye tabi tutulacaktır. Bu umumi muhakeme yanında her insan ölümünden sonra Çinvat adlı köprüden geçmek suretiyle hususi bir imtihana maruz kalacaktır. 

İyiler; yani hayatlarında daima Ahura Mazda'nın tarafında mücadele edenler öbür dünyaya zahmet çekmeden vâsıl olacaklar; kötüler ise «dugların evlerinde» yani yalan- cinlerinin bulundukları yerde haset ve hasretle yaşamak zorunda kalacaklardır.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

10. Zerdüştçülük İnancında İbadet

10. Zerdüştçülük İnancında İbadet

Zoroastercilikte de günde beş defa ibadet vardır. Sabah ibadetinin özel bir yeri olduğundan ve sabah ibadeti için insanları kaldıran horoz da kutsal kabul olunur. Kıble güneştir.

Gü­neş olmadığı zaman ateşe yönelinir. Önceleri ibadet açıkta yapılırken daha sonraları gece usulü yerleşmiştir. İbadetin ferdi ya da toplu halde yapılması mümkündür. Toplu haldeki ibadetleri mubitler yönetir. Zoroaster rahipleri üç sınıftır : Bunlar sırasıyla Herbit, Mubit, ve Destur Mubit adını alırlar.

11. Zoroastercilik Soyluların ve Kralların Diniydi

11. Zoroastercilik Soyluların ve Kralların Diniydi

Tek bir düşünür tarafından ortaya atılan Zoroastercilik inancının halk arasında değilse de, Pers soyluları arasında benimsendiği görülmektedir. Örneğin Darius'un Behistan Dağı'na (İ.Ö 486 dolaylarında) oydurduğu söylevinde, bu dinin ilkelerine rastlanır. 

Nakşi Rüstem yazıtında ise, Darius, 'Ahura Mazda yeryüzü düzeninin bozulduğunu görünce onu bana verdi; ben de yeryüzüne düzen verdim' demektedir.

Buna göre, Pers Kralları, Ortadoğu düşüncesine uygun biçimde tanrının temsilcisi ve ajanı olarak görünürler. Ayrıca Pers kabartmalarında bu dinin iyilik tanrısı olan Ahura Mazda'yı Pers Büyük Kralı'nın başı üzerinde, kanatlı bir güneş kursu biçiminde gösterilmiş olarak; her zaman kralı korurken görürüz. Bu da bize Zoroasterciliğin, bir devlet hatta bir krallık dini olabileceğini düşündürür.

12. Zoroastercilik Bu Dünyacı Değerleri Savunuyordu

12. Zoroastercilik Bu Dünyacı Değerleri Savunuyordu

Zoroastercilikte bu dünyayı hor görüp öteki dünyayı yüceltme gibi bir kavram işlenmemiştir. Buna ek olarak, Ahriman'ın buyruğunda olan kötülük güçlerinden bir bölümünün; soğuk, hastalık, yoksuluk, yabanıl hayvanlar, ürün yakma gibi şeyler oluşu; dinin 'bu dünyacı' niteliğini açıklar. 

Öteki bölümünün, insanı günaha sokan tutkular, gurur, zorbalık, doğal olmayan cinsel düşkünlükler ve kan dökmek olması ise Zoroasterciliğin insanları doğru davranışlara yönlendirmek isteyen ahlaksal yanını göstermektedir.  

Bunların dışındaki kötülük güçleri,' yaradandan kuşkulanmak, putlara tapınmak, sihir yapmak vb.'  her dinde bulunan yasakları temsil eder.

13. Zoroastercilik Çift Tanrılıydı ama Tek Tanrıcılığı Etkiledi

13. Zoroastercilik Çift Tanrılıydı ama Tek Tanrıcılığı Etkiledi

Zamanında tutunamamış ve yaygınlaşmamış bir inanç olmakla beraber Zoroastercilik, kendinden sonraki dinleri  ve düşünceleri etkileyecek kadar güçlü bir düşünce idi. 

Zoroasterci düşüncenin İran'da ve Ortadoğu'da Manescilik, Mazdekçilik, Mitracılık gibi dinleri ve mezhepleri etkilediğini biliyoruz. 

Melekler (iyilik güçleri), Şeytan (Ahriman) ve kıyamet (Ahriman ile son hesaplaşma günü) kavramlarının da tek tanrılı dinlere Zoroastercilikten geçtiği de bilinmektedir.

Dahası Zoroasterci inancın çift tanrıcılığının, yeryüzündeki kötülüğü herhangi bir tek tanrılı dinden daha akla yakın olarak açıklayıcı olduğu söyleniyor. 

Bu nedenle olacak, tek tanrılı dinler, Zoroastercilikten yararlanarak 'Şeytan' kavramını geliştirme yoluna gitmiştir.

14. Günümüzde de Devam Eden Savaş

14. Günümüzde de Devam Eden Savaş

Zoroasterci inanışın kilit taşı insanın yaptığı seçimlerdir. İnsan Ahriman’ın ardına takılarak kötülüğün ordusuna katılabilir veya iyiliğin ana kaynağı olan Ahura Mazda’nın üstün gelmesi için “sabahtan tezi yok günün artıp büyümesine çalışanlardan” olabilir. Bu inanç günümüzde de insanlığa yön vermeye devam etmektedir. 

Kaynaklar: 

Alaeddin Şenel 'Siyasal Düşünceler Tarihi' 

http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/335/3394.pdf

http://kitaplar.ankara.edu.tr/dosyalar/pdf/119.pdf

http://www.sosyalarastirmalar.com/cilt7/sayi32_pdf/2tarih/sevinc_huseyin.pdf

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
438
112
61
36
33
28
19
Yorumlar Aşağıda
Reklam