Serdar Akinan Haberleri

Son bir ay içinde birçok sitenin maruz kaldığı erişim engeli en son, internet üzerinden yayın yapan haber portalı Vagus.TV’yi etkiledi. Siteye erişim engellenirken, akla AK Parti’nin Meclis Başkanlığı’na verdiği ve “internette büyük sansür” iddialarına neden olan kanun teklifi geldi. Vagus. TV Yayın Yönetmeni Serdar Akinan, “erişim engeli”ni ve sansür iddialarını RS FM’e değerlendirdi. Ocak ayında, yüksek tıklanma oranlarına sahip olan pek çok internet sitesine erişim engellendi. Bu sitelerin içinde Vimeo ve Soundcloud da vardı. Geçtiğimiz Pazar, bağımsız haber portalı Vagus.TV’ye yönelik erişim engeli de tepkilere neden oldu. İnternet kullanıcıları henüz AK Parti’nin internetle ilgili kanun teklifi yasalaşmadan, yasakların devreye sokulduğunu iddia ediyor. ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin öngördüğü değişikler internet kullanıcıları arasında ‘sansür’ ve ‘fişleme’ tartışmalarını başlatmıştı. Hatta teklifin yasalaşmaması için 18 Ocak’ta Türkiye çapında “İnternetime Dokunma” eylemleri düzenlenmişti. “KARAR TİB’E MAHKEME KARARI OLMADAN GÖNDERİLİYOR” Vagus.TV genel yayın yönetmeni Serdar Akinan, RS FM editörü Nida Dinçtürk'e, iddialar çerçevesinde Vagus.TV'nin engellenme gerekçesini anlattı ve bir gazeteci gözüyle yasa teklifinin öngördüğü değişiklikleri değerlendirdi. Vagus.TV’nin kapanmasını, söz konusu değişiklik teklifinin ilk dalgası olarak değerlendirme konusunda tereddüt gösteren Akinan, “Burada malum ikinci dalga ile ilgili bir yayın yasağı vardı. Cumhuriyet savcısı o yayın yasağını ve meşhur 2012/656 nolu dosyayı dayanak kılarak TİB’e bir yazı yolladı ve ‘buna tedbir koyun, bununla ilgili soruşturma açacağım’ dedi. Bu arada mahkeme kararı yok, savcı yolluyor. Buradaki ilginç nokta şu: teklif yasalaşırsa o zaman bizim muhatabımız mahkeme, hakim veya savcı olmayacak, atanan bir bürokrat olacak. Konuyu takip eden bir gazeteci olarak bana göre en vahim olan durumlardan biri bu” dedi. “ASIL KARARI BİLMİYORUZ” Vagus.TV avukatlarının adliyede dosya numarası üzerinden herhangi bir karara ulaşamadıklarını aktaran Akinan, “Asıl kararın ne olduğunu bilemiyoruz. Savcı 2012/656’ya dayandırdığını söylüyor ama biz savcıya gidip bu kararı hangi yayın yasağına dayandırdığını sormak istediğimizde savcıyı bulamıyoruz” dedi. Akinan, tüm bu karışıklığa rağmen Vagus.TV avukatlarının, kapatma kararının ikinci dalga operasyonu ile ilgili yayın yasağına bağlı olduğunu tahmin ettiklerini ifade etti. “TİB, NSA İLE EŞ KUDRETTE OLACAK” Deneyimli gazeteci, torba yasanın içeriğine dair kamuoyunun gözünden kaçan çok önemli detaylar olduğunu söyleyerek TİB’in ABD’nin meşhur NSA’i (National Security Agency) ile eş kudrete sahip bir yapıya kavuştuğu iddiasında bulundu. ABD’li istihbarat kuruluşu NSA, geçtiğimiz seneye, eski çalışanı Edward Snowden’ın NSA’in tüm dünya liderlerini dinlediğini itiraf etmesiyle patlak veren dinleme skandalı ile damgasını vurmuştu. Akinan, bu iddiasını şöyle açıkladı: “Genel Kurmay’ın, son derece gelişkin olduğu söylenen meşhur elektronik dinleme sistemi olan GES vardı. Bunlar büyük tartışmalardan sonra emniyet istihbaratına değil, MİT’e devredildi. Biz MİT’in elinde son derece gelişkin bir istihbarat ağı olduğu inancındaydık. Ben, tartışmalar gündeme gelince servis sağlayıcıları ve o tarafta bu işin uzmanı olan kişilerle görüşmeye başladım. Karşıma çıkan tablo şu oldu: TİB, ABD’nin meşhur NSA’i ile eş kudrete sahip, teknik olarak GES sistemlerinden çok çok daha ileri bir yapıya kavuşuyor. Aslında mesele internet yasaklarının çok çok ötesinde.” “MİT’İN ÇOK DAHA YUKARISINDA BİR YAPI KURGULANIYOR” Serdar Akinan, bahsettiği yapının detaylarını ise şu cümlelerle aktardı: “Sadece internet de değil, sizin hangi telefonlarla görüştüğünüz, o görüştüğünüz insanlarla aranızda herhangi bir banka alışverişi olup olmadığı gibi bütün görüşmeleriniz, internet kayıtlarınız, ses kayıtlarınız, sms kayıtlarınız depolanıyor. Altını çizerek söylüyorum, karar çıkmasına gerek kalmadan yapılıyor tüm bunlar. Yani bir dinleme kararı olmadan TİB, adeta 1984 romanındaki gibi bir büyük gözle herkesi izleyecek. Son bir ay içinde bu adam hangi sitelere girmiş, telefonda konuşurken ‘Pe-Ke-Ke’ mi demiş ‘Pe-Ka-Ka’ mı demiş, ‘Esad’ mı demiş ‘Esed’ mi demiş… benim ses analizimi yapıyor, bunları kategorik olarak ayırıyor. Bu adam son bir ayda hangi sitelerde daha fazla kalmış? Kredi kartıyla nerede harcama yapmış? Nereden para almış? Görüştüğü insanlar kimlerle görüşüyor? Bir tuşa basarak bunları anında dökebilecekler ve bunu bir istihbarat faaliyeti olarak görmek gerekiyor. MİT’in çok daha yukarısında, MİT’in de bağlı olduğu bir yapı kurgulanıyor şu anda. Kamuoyuna aslında bunu anlatmak gerekiyor.” “TARİHİN YANLIŞ YERİNDE DURUYORLAR” Vagus.TV trafiğinin, yasaklandıktan sonra iki katına çıktığını söyleyen Akinan, söz konusu yasa sertleştiğinde ülkenin gündeminde alternatif erişim sistemleri olan tunnel ve vpn gibi sistemlerin yer alacağını belirtti. Çoğu internet kullanıcısının IP’lerini yurtdışında gösterebilecekleri bu sistemlere para ödeyeceği tahmininde bulunan Akinan; “Tüm bunlara karşı önlem almaya çalışmanın tek formülü interneti kapatmak. Bu da hayatın durması demek ve zaten mümkün değil” dedi. Gazeteci yasak koyuldukça sistemin kendi içinde başka bir açık bulduğunu belirtti ve “İnsanlar bu içeriklere bir şekilde ulaşmaya devam edecekler. Yasayı çıkartmaya çalışanlar bunu görmüyor. Zamanın ruhuna aykırı bir yerde, tarihin yanlış yerinde duruyorlar” dedi.

Gazeteci Serdar Akinan’a ait vagus.tv internet sitesi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kararıyla TİB tarafından kapatıldı. TİB’in internet sitesinde erişim engellerinin sorgulandığı sayfada vagus.tv için “Bu İnternet sitesi (vagus.tv) hakkında İstanbul CBS'nin 16/01/2014 tarih ve 2012/656 sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından KORUMA TEDBİRİ uygulanmaktadır.' denildi. Serdar Akinan twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Şaşırdık mı? Hayır? Vagus.tv engellendi...:) ulaşılamıyor...Neden? Bir düşünün bakalım... Vagus.TV adresi artık yasaklı... :) Ayda 1.5-2 milyon tekil ziyaretçinin geldiği Vagus neden engelli?” dedi. Odatv.com

Vagus.tv’ye erişim Pazar gecesinden beri engelli. bianet’e konuşan Vagus.tv Genel Yayın Yönetmeni Serdar Akinan erişim engelleme ile ilgili herhangi bir mahkeme kararının olmadığını, internet sitelerine erişimin yaklaşık beş gündür hukuksuzca engellendiğini söyledi. “Vagus.tv’ye erişim engellenmesi için gerekçe gösterilen dosya yolsuzluk operasyonun ikinci dalgasına getirilen yayın yasağı dosyası. Avukatlarımız da yayın yasağını koyan Savcı’ya gidip mahkeme tarafından onanması için bize ilişkin dosya numarasını istedik. Ancak Savcı da ilgili hakim de konuyla ilgili bir kararları olmadığını söyledi. “Mahkemeye içerik kaldırıldığını bildirip erişimin açılmasını talep etmek için o dosya numarasına ihtiyacımız var.” Akınan avukatlarının Ankara’daki Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) gidip dosya numarasını, karar tarihini öğrenmek istediklerini, ancak binaya girişlerine izin verilmediğini söyledi. İlgililer hakkında görevi kötüye kullanma gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacaklarını söyleyen Akinan mecliste görüşülen internetin düzenlemesine dair kanuna dikkat çekti: “Bugün Meclis’te görüşülen kanun tam da bunu yapacak. TİB’den atanmış yapı dört saat içinde siteleri erişime engelleyebilecek. Ben burada bir hukuksuzlukla karşı karşıyayım. Ama bu hukuksuzluğu hukuk haline getirecekler.” bianet’e bilgi veren bilişim hukukçusu avukat Serhat Koç hukuki süreci şöyle anlattı: “5651 numaralı internetin düzenlemesine ilişkin halihazırda yürürlükte olan kanuna göre TİB resen (kendiliğinden) engelleme kararı alabiliyor. Ancak şu koşullar altında: “Yasada geçen katalog suçlar, yani intihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkân sağlama ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar kapsamında içerik sağlayıcı ya da yer sağlayıcı yurtdışında olduğu takdirde TİB bu kararı verebiliyor. “TİB’in verdiği karar için bir süre kısıtlaması yok. Karara itiraz etmek için önce TİB’e başvurmanız gerekiyor, 90 gün içinde olumsuz cevap gelir ya da hiç cevap gelmezse idare mahkemesine başvuruyorsunuz. “Savcının da resen 24 saatliğine erişim engelleme yetkisi var. Ancak mahkeme 24 saat içinde karar verme yükümlülüğünde. Eğer 24 saat içinde bir mahkeme kararı olmazsa Savcı engeli kaldırmak zorunda. Tabi bu iki durum da Anayasa’ya aykırı.” Elif Akgül | Bianet

Türkiye’de hukuka, kişi haklarına saygılı yayın yapan, her haberde kılı kırk yaran haber portallarının başında t24.com.tr geliyor. Doğan Akın ’ın gazetecilik kimliği ve kişisel tavrından kaynaklanan bir yayıncılık anlayışı bu. Bu çizgisi sayesinde de burayı saygın, izlenilinir bir haber kaynağı haline getirdi.Bugün mesleğe yıllarını vermiş ama Türkiye’nin siyasi ortamı nedeniyle yazacak bir yer bulamayan bir çok saygın ve tecrübeli gazeteci, burada düşüncelerini ifade imkanı buluyor ve bu da bazı odakları fena rahatsız ediyor.Günlerdir Twitter’de, Youtube’da Sabah ve atv’nin Turkuaz Grubu’ndan Kalyon Grubu’na satışına ilişkin tapeler yayınlanıyor. Polis tarafından takibi yapılmış ve soruşturma dosyasına konulmuş dinleme kayıtları olduğu açık.Genelde bu kayıtlara yok muamelesi yapılıyor, görmezden geliniyor. Büyük bir skandalın kahramanı insanlar, ağır ithamları duymazdan gelmeyi tercih ediyor.Aslında ülkenin önemli bir medya grubunun en hafif deyimle tartışmalı bir şekilde satılmış olması, bu amaçla kamu bankaları kaynaklarının devreye sokulduğu iddiası, demokrasi açısından da, halkın bilgi alma özgürlüğü açısından da çok önemli bir durum.Normal demokrasilerde ve hukuk devletlerinde kıyamet kopması, sorumluların yargı önünde hesap vermesi gerekir.Ancak Türkiye normal bir hukuk devleti, sağlıklı bir demokrasi olmaktan çıktığı için tam tersi oluyor. Ülkemizde bu tip yolsuzluk iddialarının üzerine giden polisler soruşturuluyor, savcılar cezalandırılıyor.Bununla da yetinilmiyor.Haberin duyulması, yayılması önlenmeye çalışılıyor. TİB eliyle gözdağı veriliyor, kimi durumlarda daha ileri gidilerek yargı kararı olmaksızın kimi sitelere erişim engelleniyor. Serdar Akinan’a ait Vagus.tv’nin başına gelen tam da bu.Vurgun ve yolsuzluk iddialarına sansürü aşan bir karartma uygulanmaya çalışılıyor. Onlar bu yollara başvurdukça, yasaklanan o haberlere ve iddialara ilgi daha da artıyor. Ama olan demokrasimize, hukuk devletinin işleyişine oluyor.Keyfi yasaklar, yargı kararlarının yok sayılması, sansür, vurdumduymazlık ilke haline geliyor. Bakın t24.com.tr ’yi susturmaya çalışmaları ve bunu bir pervasızlıkla yapıyor olabilmeleri, ülkenin içinde bulunduğu durumun en açık göstergesi.Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın, kendilerine gönderilen İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi kararını gerekçe göstererek T24 içeriğinden çıkarılmasını istedikleri haber, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran'ın soru önergesini içeriyor.'CHP ’ li Oran ’ dan Erdoğan ’ a: Sabah ve ATV için satın alma talimatı verdiniz mi?' başlığını taşıyan haberde, yayın yasağı getirilen 17 ve 25 Aralık soruşturmaları kapsamında mahkeme kararlarıyla dinlenen herhangi bir telefon konuşmasına ilişkin tape bulunmuyor. Yani, kimsenin özel hayatı ihlal edilmiyor, kimsenin pazarlık konuşmaları yer almıyor.Ancak, Sabah ve atv’nin satışına usulsüzlük karıştığının duyulmasından bile korkuyorlar. t24.com.tr’nin bu konularda özgürce habercilik yapmasının, sindirdikleri veya satın aldıkları kimi medya kurumları için kötü örnek olmasından korkuyorlar.Umut Oran’ın soru önergesi dün akşam saatlerinde kendilerine merkez diyen medya gruplarının sitesinde yoktu. TİB ve BTK’nın t24.com.tr’ye ulaşımı engellemeye yönelik uyarı mektubu da bu sitelerde yer almamıştı.İşadamları TÜSİAD’ın açıklamasına sahip çıkamıyor da, medya patronları basın ve ifade özgürlüğüne sahip çıkabiliyor sanki. İşadamları sefilse, medyanın sahiplerine ne demek gerekir kelime bulamıyorum.Söylenecek tek söz var, bu gidiş iyiye gidiş değil.

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) internet erişimini engelleme hakkı tanıyan yeni internet düzenlemesine dünya basınından 'özgürlük kısıtlaması' tepkisi geldi İnternet erişimine sınırlamalar ve sansür getiren yasaya dünya basını geniş yer verdi. İngiliz BBC televizyonu, düzenlemeyle 'hükümetin internet üzerindeki hakimiyetinin amaçlandığını' belirterek, Erdoğan'ın Twitter için söylediği 'baş belası' ifadesini hatırlattı. Yeni düzenleme ile yasakçı Çin rejimi ile aynı seviyeye gelineceği yönünde bir görüş hakim kılınırken, bunun 'intenete darbe' olacağı vurgulandı. Dünya basınından internet düzenlemesine tepkiler şöyle Reuters İnternet erişimine yasaklar getiren yasa, dünya medyasında da geniş yankı buldu. İngiliz Reuters haber ajansı, yasanın ifade özgürlüğünü kısıtladığı eleştirilerine yol açtığını kaydetti. Ajans haberinde düzenlemenin, 17 Aralık’ta yolsuzluk operasyonu sonrasında soruşturma kapsamındaki konularla ilgili pek çok telefon kaydı ve görüntünün internette yer almasının ardından yapıldığına dikkat çekti. BBC İngiliz yayın kuruluşu BBC, yasa ile hükümetin internet üzerindeki kontrolünü sıkılaştıracağını yazarken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Twitter ve sosyal medya hakkında daha önce kullandığı ‘baş belası’ sözünü hatırlattı. AFP Fransız haber ajansı AFP de yasayı ‘Başbakan Erdoğan’ın ifade, bilgiye erişim özgürlüğü ve araştırmacı gazeteciliğe son saldırısı’ olarak nitelendirdi. Corriere Della Sera İtalyan Corriere Della Sera gazetesi ise haberi “Türkiye’de internet susturuldu” başlığıyla verirken sosyal medyada en aktif ülkeler arasında bulunan Türkiye’de bu tip bir yasayla muhalif seslerin susturulmaya çalışıldığını yazdı. Repubblica Gazete konuyu okuyucularına “Türkiye’de internete darbe” başlığı ile duyurdu. Türkiye’nin internet ve basın özgürlüğünde yasakçı Çin rejimi ile aynı seviyeye gerilediğini yazdı. Kronen Zeitung Avusturya’da 1 milyon tirajlı Kronen Zeitung gazetesi, ‘Türkiye keyfi internet sansürünü yasalaştırdı’ başlığını kullandı. T24

TBBM'den geçen tartışmalı internet yasasını geniş bir haberde ele alan New York Times gazetesi, 'mahcup edici' sızlamaların karşısında hükümetin interneti 'daha agresif' biçimde kontrol etmek için harekete geçtiğini belirterek 'Yeni adım, ülke içinde gerilimi artırırken Türkiye'nin yurt dışındaki imajını lekeliyor' yorumunu yapıyor. İşte o yazı... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir işadamına iki villa karşılığında imar kolaylığı sağlayacağını söylediğinin duyulduğu bir ses kaydının yayınlanmasından kısa bir süre sonra Türkiye’deki internet kullanıcıları, dosyanın paylaşıldığı SoundCloud’a erişimi aniden engellendi. Youtube, Vimeo, Twitter ve diğer sosyal medya sitelerinde de Erdoğan ve yakın çevresiyle ilgili yolsuzluk soruşturmasıyla bağlantılı başka tapeler de yer aldı. Sıklıkla bu kayıtlar ortaya çıktığı gibi yok oldu, “Köstebek vurma' oyunu gibi kısa süre internette başka sitelerde de yayınlandı. Fakat şimdi, geniş kapsamlı bir yolsuzluk operasyonu ve utanç verici bir ses kaydı trafiğiyle karşı karşıya olan hükümet, -Çarşamba gecesi geç saatlerde yapılan bir parlamento oturumuyla – yeni bir yasa çıkardı ve bürokratların internet sitelerini daha kolay kapatmalarını sağlayarak internetteki bilgi akışını kontrol etmek için daha agresif bir hamle yaptı. Yeni yasaya göre, internet konusunda zaten katı kuralları olan Türkiye, yetkililer özel hayata müdahale içerdiğini düşündükleri sitelere erişimi mahkeme kararı olmadan engelleyebilecek. Ayrıca internet şirketleri, emailleşmeler ve arama geçmişi gibi adli soruşturmalarda kullanılmasından endişe edilen veritabanları iki yıl boyunca saklı tutacak. Hükümet, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayını bekleyen yasayı “özel hayatın gizliliği” adı altında çıkardı, ancak yasa yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili ses kayıtlarını engellemek amacıyla çıkarıldığı gerekçesiyle eleştirilerek, ifade özgürlüğüne iğrenç bir saldırı olarak nitelendirildi. Türkiye’de son zamanlarda olan biten pek çok şeyde olduğu gibi (geçen yaz gerçekleştirilen hükümet karşıtı ve polis müdahalesi, yolsuzlukla ilgili soru işaretleri ve hükümetin soruşturmaya müdahale olarak algılanan polis ve savcıları görevden alma hamlesi) internet düzenlemesi de kutuplaşmaya yol açan iki farklı tepkiye neden oldu ve Türkiye’nin dışarıdaki imajına zarar verdi. Daha şimdiden yasaya karşı küçük protesto gösterileri düzenlendi ve sosyal medyada daha büyük gösterilerin yapılması için çağrılar yapıldı. Yakında düzenlenen bir gösteride İstanbul’un dar sokaklarında polisin attığı biber gazından kaçan bir öğrenci, Nedim Coşkun, “İnternet Türkiye’de özgür olabildiğiniz ve doğru bilgi edinebildiğiniz tek yer” diyor. Nedim Coşkun sözlerini şöyle sürdürüyor: “Medya gerçekleri saptırıyor çünkü hükümet kontrolü altında. İnterneti alırlarsa her şey kararacak, biz cahilleşeceğiz ve Erdoğan daha fazla güç kazanacak.” Türkiye’nin girmek istediği Avrupa Birliği, dünyanın en çok tutuklu gazetecisinin bulunduğu Türkiye’deki basın özgürlüğü seviyesini hatırlatarak, hükümetin internet hamlesini sert bir şekilde eleştirdi. Avrupa Birliği’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Fule, yasanın “derin endişeye yol açtığını” ifade etti. Füle’nün sözcüsü Peter Stano, “Bu yasanın büyük endişe yarattığını söyleyebilirim” diyerek, “Türk halkı daha fazla bilgiyi, daha fazla şeffaflık hak ediyor, daha fazla kısıtlama değil” görüşünü dile getirdi. Türkiye 2007’de mahkemelere pornografi içeren, kumara özendiren ve modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret içeren sitelere erişimi engelleme yetkisi verdi. Yasa geçtikten sonra örneğin Youtube 18 ay boyunca kapalı kaldı. Ancak bu kez yapılan müdahale birçoğunun gözünde hükümetin binlerce polis ve yargı üyesinin yerini değiştirerek engellemeye çalıştığı yolsuzluk soruşturmasıyla bağlantılı olduğunu düşünüyor. Medya üzerinde daha fazla kontrol sağlanmak isteniyor; bu kapsamda hükümete bağlı bir kurum, haber sitelerine yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili bir haberi kaldırmaları için bir tebligat da gönderdi ancak birçok haber sitesi bu yasağı reddetti. Bilgi Üniversitesi’nden hukuk profesörü Yaman Akdeniz, “Bu yasak çocuklar için değil, artık bunu kimse yemiyor” diyor: “Bu hükümetin kendini korumasıyla alakalı.” Bağımsız bir haber sitesi, Vagus.TV – Hükümeti eleştirdikten sonra ana akım medyadaki işine son verildiğine inanan, Türkiye’de kovulan birçok usta gazeteciden biri, Serdar Akinan tarafından kuruldu – sızdırılan ses kayıtlarıyla ilgili bir habere yer vermesinin ardından kısa sürede kapandı. Kaynak: New York Times  - Sansürsüz Medya

İş dünyasından gazetecilere, siyasetçilerden bürokratlara kadar çok sayıda kişiyi sahte isimlerle dinledikleri ortaya çıkan 100’ü aşkın hâkim ve savcı için hukuki süreç başladı. HSYK incelemesinin sonunda hâkimler için meslekten ihraca kadar varan disiplin cezaları uygulanabilecek. Hâkimler için ayrıca ceza davası da açılabilecek.

AFAD Başkanı Güllüoğlu, gazeteci Serdar Akinan'ın, enkazda ulaşılan yaralının Cumhurbaşkanı Erdoğan göçük alanına gelene kadar bekletildiği iddiasını yalanladı ve ekledi: O haldeki bir yaralıyı bekletmeyi hiçbir arama kurtarmacı başına silah dayansa bile yapmaz ama bu eleştiriyi vicdansızlar yapar.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Fox TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal’ın Libya’ya giden Türk askerleri ile ilgili yorumu nedeniyle Fox TV’ye 'ağır idari para cezası' verildiğini duyurdu. Fox TV'nin yanı sıra KRT, Halk TV, Tele 1, TV 5 ve Habertürk'e de deprem yayınları nedeniyle idari para cezaları verildiği açıklandı.

Gazeteci Serdar Akinan, yeni kitabı “Hayatımın Haberi”nde, o dönem Başbakan olan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisinin boğazını sıktığını açıkladı.