Görüş Bildir
Galatasaray'da Hazırlıklar Sürüyor
Galatasaray, Spor Toto Süper Lig 'in 26. haftasında Kardemir Karabükspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarına bu sabah yaptığı antrenmanla devam etti.Florya Metin Oktay Tesisleri'ndeki antrenmanın ilk bölümünde sarı kırmızılı oyuncular, fiziksel bir çalışma gerçekleştirdi. Futbolcular daha sonra pas çalışmasının yapıldığı antrenmanın ana bölümünde dar alanda çift kale maçla Karabükspor maçının hazırlıklarına devam edildi.Galatasaray'da sakatlıklarından dolayı takım ile antrenmana katılmayan futbolculardan Burak Yılmaz tedavisinin ardından salon ve sahada özel bir çalışma yaparken, Semih Kaya ve Sabri Sarıoğlu , kondisyona dayalı özel birer çalışma gerçekleştirdi. Felipe Melo ise kendisi için hazırlanan özel bir program dâhilinde rehabilitasyon çalışmalarına devam etti.Galatasaray , Kardemir Karabükspor maçının hazırlıklarını yarın sabah saat 11.00'de Florya Metin Oktay Tesisleri 'nde yapacağı antrenmanla sürdürecek.Fanatik
Abdürrahim Albayrak: "Kim Gelirse Gelsin Galatasaray'a Hizmet Verecek"
Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Abdürrahim Albayrak, yönetim olarak önceliklerinin mayıs ayında yapılacak genel kurul değil takımın şampiyonluk mücadelesi olduğunu söyledi.GSTV'ye yaptığı açıklamada Spor Toto Süper Lig'de elde edecekleri şampiyonluğun ekonomik getirisine değinen Albayrak, 'Yönetime kim gelirse gelsin Galatasaray'a hizmet için gelecek. Şu anda önceliğimiz takımın şampiyon olması.Seçime daha çok zaman var. Takım, şampiyon olursa 15 milyon avro Şampiyonlar Ligi'ne ayak bastı parası alacak. Puan almasak bile 8 milyon avro daha gelecek. Puanlar alırsanız Galatasaray için 80 trilyon lire civarı para ediyor. Biz bunların hesabını yapıyoruz' şeklinde ifadeler kullandı.Bir forma göğüs reklamının 4 milyon avro veya dolara verildiği bu dönemde, Şampiyonlar Ligi'ne katılımdan gelen rakamların boyutunun müthiş olduğunu aktaran Albayrak, 'Yayın ihalesi yenilendi, alan firma daha çok para verdi. Ülke takımları katıldığı zaman daha çok para alacak. Onun için bizim birinci hedefimiz gecemizi gündüzümüzü ayırmadan Florya' şeklide görüş belirtti. Kongre üyelerinin kendilerine başarı için oy verdiğini vurgulayan Albayrak, 'Şampiyon olacağız ve 4. yıldızı takacağız. 9 maçımız kaldı. Birincisini bu hafta Kardemir Karabükspor ile oynayacağız. Maç gündüz oynanacak. Taraftarlarımıza 'bir rekor kıralım' diyorum. Stadı tıka basa dolduralım ve herkes görsün' ifadelerini kullandı.Albayrak, İstanbul Adliyesi'ndeki terör saldırısında yaşamını yitiren Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'a da Allah'tan rahmet dileyerek, 'Bütün Türkiye'nin başı sağolsun. Umarım ülkemizde böyle üzücü olaylar bir daha olmaz' şeklinde mesaj verdi.Eurosport
Ahmet Özdoğan: "Galatasaray'ı Büyütecek Aday Lazım"
Galatasaray'da 23 Mayıs'ta yapılacak seçimli genel kurulda aday olması beklenen eski yönetim kurulu üyesi Prof Dr Ahmet Özdoğan, geçen Cumartesi günü yapılan mali genel kuruldaki ibra oylamasında Ünal Aysal ve Duygun Yarsuvat'ın oylamaya katılmalarının doğru olmadığını söyledi.ETİK OLMADIAhmet Özdoğan , 'Bunun etik yönünün savunulacak hiçbir yanının olmadığını düşünüyorum. Bana göre etik dışı kalan bir olay. İnsan kendi ibrasında parmak kaldırmaz. Aynı şey yönetim kurulu ve denetim, sicil kurulu üyeleri için de geçerli. Ayrıca hukukçular, oylamalar çok yakın geçiyorsa ibrası söz konusu başkan ya da üyelerin oy kullanması hukuksal sorun doğuruyor diyor. Kendi kendinizi nasıl ibra edeceksiniz, böyle bir şey olur mu? Etik açıdan bir sorun. Hukuk açısından oy çokluğu olduğu için sorun gözükmüyor. Evet-hayır oyları birbirine yakın olsaydı, hukuki bir sorunla da karşı karşıya kalacaktık' dedi.ÜNAL AYSAL, RİVA GİBİ BİR ARAZİ ALACAĞIM SÖZÜNÜ TUTSUNGalatasaray genel kurulunda bir söz verdi. 'Ben şahsem dönemimin sonunda Riva gibi bir arazinin Galatasaray'a kazandırılmasını şahsım adına söz veriyorum' dedi. Ben kendisini her gördüğüm yerde bu sözünü kendisine hatırlattım. Bundan böyle de tüm Galatasaraylıların bu sözü Aysal'a hatırlatması gerekli' ifadelerini kullandı.TARAFTAR KULÜBÜ BÜYÜTECEK BAŞKAN ADAYLARINI DESTEKLESİNAhmet Özdoğan, 23 Mayıs'taki seçime yönelik önemli bir çağrı yaptı: 'Galatasaray'da göreve gelen başkan, futbolcuları satarak, hedefi küçülterek asla göreve gelmemelidir. Tasarruf tedbirlerine sadık kalacağız; ama Galatasaray'ı büyütmek en önemli hedef olmalıdır. Biz Ribery'i aldığımızda, ben o dönem yöneticiydim, basın mensupları rakip kulüp Anelka'yı aldı diye bize sataşıyorlardı. Ve görüyoruz ki, Ribery, Anelka'yı fersah fersah geçti. Genç insanları bulup, çalışmak gerekir. Ama asla hedeflerinden şaşmamalı. Türkiye ve Avrupa'da şampiyonluklara gitmeliyiz. Taraftarlarımız bu anlayıştaki başkan adaylarını desteklesinler. Diğer anlayış bizi geriye götürür' dedi.ADAY OL DERLERSE OLACAĞIMProf.Dr Özdoğan, başkan adaylığı konusunda ise, 'Ben her zaman ortak akıl içerisinde düşünürüm. Ben demem. Değerlendiriyoruz, eğer arkadaşlar başkan adayı olmamı istiyorsa, evet olacağım. Ama şu anda daha karar verilmiş bir şey yok. Ama çok kısa zamanda ortak akıl olarak bir karar vereceğiz ve açıklayacağız' şeklinde konuştu.Futbolarena
Bruno Alves: "Dünya'nın Fenerbahçe'yi Görmesi Gerekiyor"
Bruno, Fenerbahçe’deki ikinci sezonunun içindesin. Geçtiğimiz sezon kariyerindeki 7. şampiyonluğu göğüsledin. Kariyerindeki sarı lacivert dönemi bizim için değerlendirir misin?Bugüne kadar formasını giydiğim tüm takımlar, benim için özel. Mücadele edip o mücadeleyi şampiyonlukla taçlandırmak gibisi de yok! Fenerbahçe’deki ilk sezonumda bunu yaşamak harikaydı. Benim için çok özel günlerdi. Daha önce böylesine bir coşku ve peşi sıra gelen harika kutlamalar içinde olmamıştım. Tesislerden Kadıköy’e kadar gidişimiz, taraftarlarımızla beraber o kutlamaları, o büyük partiyi yaşamak çok güzeldi. Hayatım boyunca unutmayacağım günler yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum.Sıradaki tüm maçlara galibiyet parolasıyla çıkıyorsunuz. Her açıdan bu zorlu dönem için nasıl hazırlanıyorsunuz?Herkes emin olsun ki en iyi şekilde hazırlanıyoruz. Belki şu anda lider konumda olmadığımız için farklı düşünenler olabilir ancak takımdaki herkes elinden gelenin en iyisi ortaya koymaya çalışıyor. Takımımızı layık olduğu yere getirmenin bizim elimizde olduğunun bilincindeyiz. Bizde şampiyon olmak için o hırs, o kalite ve o istek mevcut. İnanıyorum ki; bir aile gibi bir arada kalır, birbirimize destek olur ve birbirimize güvenirsek sahip olduğumuz kalitenin de yardımıyla sezon sonunda hedeflerimize ulaşacağız.Fenerbahçe Yönetimi ve İsmail Kartal Hoca, bu süreçte sizi nasıl motive ediyor?Motivasyona ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum çünkü Fenerbahçe’de oynamak başlı başına bir motivasyondur. Hepimizin motivasyonu Fenerbahçe’yi layık olduğu hedefe ulaştırmaktır.Bu hedefler, 4. yıldız ve peşi sıra özlem duyulan Avrupa maçları olsa gerek…Yıllardır futbolun içindeyim. Dünya’nın en büyük turnuvalarında defalarca yer aldım ve birçok ülkede futbol oynadım. Bu tecrübeme dayanarak söylüyorum ki; Fenerbahçe gerek oyuncu kalitesi gerekse içerideki rekabet ortamıyla, her zaman Avrupa’da da yer almalıdır. Biz de takım olarak taraftarımızın da desteğiyle Fenerbahçe’yi hak ettiği yere, Avrupa’ya taşımak istiyoruz. Bence, Dünya’nın bu takımı görmesi gerekiyor ve Fenerbahçe taraftarları da bunu fazlasıyla hak ediyor.Mevkini dopdolu oynayan bir oyuncusun. Ekstra çalışmalar yapıyor musun?Evet, kariyerim boyunca kendim için her zaman ekstra çalışmalar yaptım. Dönemsel olarak neye ihtiyacım olduğunu düşündüysem ona yönelik çalışmalar içinde oldum. Kendi pozisyonuma has çalışmalar yapmayı seviyorum ve büyük bir istekle çalışıyorum. Teknik olarak bazı şeyler çalışıp kendime bir şeyler katmaya çalışıyorum. Böyle çalışmaların çok faydalı olduğunu düşünüyorum.Savunma hattındaki diğer takım arkadaşlarını nasıl buluyorsun?Hepsi uluslararası düzeyde kendini ispatlamış çok değerli oyuncular ve hangisi oynarsa oynasın bu takıma faydalı oluyor. Takımın hedeflerine giden yolda çok fazla emekleri var. Tüm diğer oyuncuların olduğu gibi…Takımın şu ana kadarki performansıyla ilgili neler söylemek istersin?İlk yarıyı lider kapadık. Sonrasında iyi gittik ama puan kayıplarımız oldu. Kendi evimizde iki önemli derbiyi kazanmasını bildik. İstatistiklere baktığımızda kalemizde çok az gol görüyoruz ki bu benim inanışıma göre; işimizi çok kolaylaştıran bir takım becerisidir. Hücum ne kadar önemliyse savunma da bir sanattır. Takım olarak bu anlamda herkes üstüne düşen görevi yerine getiriyor. Sakatlıklara rağmen herkes forma için hazır ve mücadele etmeyi biliyoruz. Kolektif bir bilince sahibiz. Bundan sonrası için ise galibiyet serisi yakalayıp hedefimize ulaşacağız.Süper Lig’de en çok pres yapıp zorlandığını hissettiğin forvetler kimler?Bu noktada tek tek isim vermeyeceğim çünkü bireysel rakip olarak değil, takım bazında rakip olarak görüyorum durumu. Zaten her forvet oyuncusunun farklı bir karakteri ve her maçın kendi içinde farklı bir yapısı oluyor. İyi oynayıp kazandığımız sürece mutlu oluyorum.İlk yarıdaki Galatasaray maçına tekrar geri dönme şansın olsa, neler değişirdi?O akşamı tekrar yaşasaydık değiştireceğim tek şey; maçın skoru olurdu. Çünkü o maçta galibiyeti gerçekten çok istiyordum. Kesinlikle şuna inanıyorum; o kırmızı kart olmasaydı biz o maçı kesinlikle kaybetmezdik çünkü gerçekten çok iyi oynuyorduk ve hepimiz bu maçı kazanacağımızı hissediyorduk. Ancak futbolda böyle durumlar oluyor. Bazen olan şeylere açıklama bile bulamazsınız. Sadece şöyle bir açıklama yapılabilir; kazanmayı ve takımıma yardım etmeyi çok istiyordum ve gerçekten içimde çok büyük bir istek vardı.Önümüzdeki sezondan itibaren ligimizdeki takımların kadrolarında 14 yabancı oyuncu bulunabilecek ve bir takım isterse 11 yabancı oyuncuyla sahaya çıkabilecek. Bu kararın Türk futbolunu ve Türk oyuncuları nasıl etkileyeceğini düşünüyorsun?Aslında tam olarak ne getirir bilmiyorum. Bu işin iki yönü var. İlk tarafına bakarsak iyi, kaliteli, tecrübeli yabancı oyuncular getirmek her zaman futbolunuza katkı sağlayacaktır. Onların buraya getireceği imaj, kalite, kendilerinden verecekleri, öğretecekleri şeyler çok önemli. Üst düzey futbol oynamış, kaliteli, bu ülkeye bir şeyler katabilecek, isim yapmış yabancıları getirebilmek her zaman güzeldir. Bir de diğer yanıyla bakmak lazım. Bazen belli kurallar koymak gerekir diye düşünüyorum. Bu Türk futbolu için bir tecrübe olacaktır. İyi mi olacak, kötü mü olacak yaşayıp görmemiz lazım. Bir yandan da bu ülkenin yeteneklerine, bu ülkenin değerlerine yer ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Onların da kendilerini gösterebilmesi için onlara şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu ülkenin kültürünü, bu ülkenin değerlerini göstermenin de bu ülkeye her zaman katkı sağlayacağını düşünüyorum, o nedenle de bu işin iki yönü var. Nasıl olur bilmiyorum. Bir derbi düşünün, hiç Türk oyuncu yok sahada. Bu kuraldan sonra sahada genç oyunculara yer olacak mı bilmiyorum. Genç oyuncular kendilerine böyle maçlarda yer bulamadıktan sonra daha ileriye gidebilir mi, emin değilim. Milli takım daha ileriye gidebilir mi? Türk futbolu kendine daha fazla şey katabilir mi? Bu ülkedeki futbol önderlerinin, bu kararları veren insanların iyi düşündüklerini varsayıyorum.Kontratın devam ediyor ancak ilerisi için kafanda bir plan var mı?Gerçekten burada geçirdiğim 2 seneden ve burada geçirdiğim tecrübelerden son derece mutluyum. Bu yıldan sonra 1 yıllık kontratım daha var takımımla. Önce sözleşmemi bitirmek istiyorum. Sözleşmem bittikten sonra da o sırada önüme çıkacak fırsatları değerlendirmek düşüncesindeyim. Burada gerçekten çok mutluyum, ailem de benim gibi son derece mutlu.Boş günlerini ailenle nasıl değerlendiriyorsunuz?Fırsat buldukça evde ailemle, çocuklarımla birlikte vakit geçirmekten büyük keyif alıyorum. Onlarla top oynuyorum, bahçemizde onlarla oyun oynuyorum. Aynı zamanda onlarla dışarı çıkıp birlikte yemek yemekten ve her türlü bu şehrin tadını çıkarmaktan da büyük mutluluk duyuyorum.1 Milyon Üyeli Fenerbahçe Spor Kulübü... 4-5 yıl içinde bu rakama ulaşıldığı takdirde, Fenerbahçe ve Türk sporuna olan etkileri hakkında yorum yapar mısın?Taraftarları Kulübe yaklaştıran, Kulübün işleyişini daha da ileriye taşıyacak ve en önemlisi bu çatı altında mücadele veren takımlardan alınan verimi arttıracak bir proje olduğunu düşünüyorum. Çok özel ve olumlu sonuçlar doğuracak çok güzel bir proje. Bence Fenerbahçe taraftarı hem nitelik hem de nicelik anlamında o kadar büyük ki; Başkanımızın bu projesine destek verip o hedefe ulaşmalarını sağlayacaklardır.Son olarak taraftarımıza ne mesaj vermek istersin?Bizi desteklesinler, bu takıma inansınlar, stada gelsinler ve bizim arkamızda olduklarını göstersinler. Onların varlığı çok fark yaratıyor statta. Onlar varken sanki arkamızda bir dev varmış gibi hissediyoruz. İyi günde, kötü günde onlar her zaman yanımızda olsun istiyoruz'Radyospor
"Sert Konuşurum, Lay Lay Lom Yapmam"
Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi, Genel Sekreter ve Basın Sözcüsü Mahmut Uslu, Fenerbahçe Dergisine röportaj verdi. Uslu, sert konuştuğunu ancak kimseye hakret etmediğini belirtti ve Kadıköy'deki Trabzonspor maçını örnek gösterdi. İşte Mahmut Uslu röportajından öne çıkan bölümler...Fenerbahçe Genel Sekreteri ve basın sözcüsü Mahmut Uslu, kulüp dergisine açıklamalarda bulundu. Mahmut Uslu sert konuştuğunu belirtirken, kimseye hakaret etmediğini '12 kişi defans yaptılar' cümlesi yüzünden ise 45 gün hak mahrumiyeti cezası aldığını söyledi.“SIRITMA” DEMEK KÜFÜR MÜ?Trajikomik tabii ki, onlar şunu istiyor, konuşmayın, susun oturun. Bu hale gelmemizi istiyorlar. Biz bu hale gelmeyiz. Ama önemli olan bu değil. Bizim konuşmamızda suç unsuru varsa ceza ver. Bakın geçen sene ben yönetime yeni geldim, adımımı attım, Sivas’ta bir maça gittik. Meşhur 2-1 yenildiğimiz maç. Sivas’ta adam resmen voleybolda smaç yapar gibi topa elle vurdu, penaltımız verilmedi. Diğer ikinci konuda adam bizim stadımızdaki maçta Gökhan Gönül’e faul yaptı, hakem oyunu durdurup faul vereceğine avantaj verdi. Birinci devre tam tersine avantaj vermesi gerekirken vermedi. O hakemin ismini vermeyeceğim. Ben de aşağıda bizim soyunma odasına inerken, solda hakemlerin sağda ise bizim soyunma odamız var. Kimseyi rencide etmek için gelmedik. Biz oraya kendi çocuklarımıza, “Rahat olun, hoca yanlış görmüştür ama bu işleri çözersiniz siz” demek için indik. Fakat hakem gülerek karşımıza çıktı. “Hem penaltıyı vermiyorsun hem de sırıtıyorsun” dedim. 30 gün ceza aldım. “Sırıtma” demek, küfür mü? Hakaret mi? Görmeme ihtimali olmayan penaltıyı vermiyorsun, hem kendisi hem de 5. hakem açısından. Sonunda ne olduğunu bilemem. Bir sene 3-5 ay onu öylesine onu dinlendirdiler falan. Çok da iyi insan olduğunu biliyorum hakemin. Penaltıyı vereceksin, veremiyorsan bir idareci de karşına çıkar takımının hakkını arar. Biz köle miyiz? Köle Isaura mı bizim adımız. Bizim adımız Aziz Yıldırım, Mahmut Uslu.SERT KONUŞURUM, LAY LAY LOM YAPMAMGeçen Trabzonspor maçından sonraki demecimde “12 tane adam defans yaptı. Buna rağmen yenmemiz gerekirdi, çok gol kaçırdık” dedim ve 45 gün hak mahrumiyeti cezası aldım. Hiçbir hakaret yok. Evet, ben sert konuşurum. Gülerek mi, lay lay lom mu konuşayım. Berabere kalmışım tabii ki sert konuşacağım. Biz bir emek veriyoruz. Kötü oynadığımız da “Kötü oynadık” diyoruz. Gençlerbirliği maçında kötü oynadık. Ama burada hakkınız yeniyor. Galatasaray maçında Allah’tan yendik. Bu ne kadar hatadır, ne kadar ayıp şeylerdir bunlar. Şimdi bunları söylesem gazetede yine ceza verirler. Ama, rakiplerimizden birinin idarecisi maçtan sonra verdiği demeçte şunu söylüyor: “Hakemler bizi doğramaya gelmiş” yani gelecek demiyor, gelmiş diyor. Bu arkadaşa 20 gün ceza. Şimdi bu reva mı? Bu ayıp değil mi? Ben size 2 tane örnek veriyorum. Kardeşim penaltı vermiyorsun bir de sırıtıyorsun. Yaş olarak ondan büyüğüm, “Saygısızlık etme bana” diyorum. Ben de spor adamıyım. Hayatımızın 30-40 senesini antrenörlüğe, sporculuğa vermişiz. Milli takımlarda görev yapmışız, biz de sporcuyuz. Sende bana saygı göstereceksin, en azından sırıtmayacaksın.DEMOKRATİK BİR KULÜP OLDUKSorunuza gelirsek, Fenerbahçe Kongre üyeliğini ne kadar çok tabana yayabilirsek o kadar güçlü olacağımızı anladık. Bu proje 8-9 sene evvel ben yönetimdeyken konuşuluyordu. Bugün çıkmadı. 2000 TL olmasının nedeni de buydu. Yani insanların ekonomik gücü yok. Bugün çok insan işsiz. Türkiye’de çok problemler var. Problemsiz bir gün yaşamıyoruz. Dolayısı ile Kulüp üyeliğini 5’te 1’e indirelim, demokratik bir kulüp olduğumuzu da ispat edelim istedik. Normal nasıl delegasyon sistemi var. Onlar kendi aralarında yönetim kurullarını seçsinler, bu yönetim kuruluna girenler seçme ve seçilme haklarına sahip olsunlar istedik.TOPARLANMAYI AZİZ YILDIRIM YAPTIBunu da başlatan Aziz Yıldırım’dır. Başkanımız bu kulübü derleyen toplayan bir insandır. Tabiî ki daha evvelki başkanlarımız, rahmetli olanlar, şu anda sağ olanlar, hepsinden Allah razı olsun. Çok emek vermişlerdir, çok önemli işler yapmışlardır. Ama Aziz Yıldırım bütün bu yapılanların üzerine çok çok önemli katkılar sağlamış ve toparlamıştır. Yalnız tesisleşmeden bahsediliyor. Yalnız tesisleşme değil. Gerçekleştirdiği birlik ve beraberlik sayesinde camiamız Hedef 1Milyon Üye Projesi’ne müsaade etmiştir. Şu anda bütün kongre üyeleri, divan kongre üyeleri, % 99’u bu projeyi destekliyor. Çünkü insanlar anlamışlardır ki; Tabanda ne kadar çok bütünleşme sağlanırsa, o kadar güçlü oluruz. Önce manevi ve maddi olarak güçlü oluruz. Sportif başarılar ondan sonraki gelişmeler.Bizim önümüz çok acımasızca kesildi. Ben yönetimde değildim o dönem, dışarıdan bakan gözle çok rahat söylüyorum; çok muazzam bir takım kurulmuştu. Santoslu, Nianglı, Luganolu. Alex’le ilgili problem falan da yoktu. Stoperleri ile, sağ bek ve sol bek bunların hepsi hazır ve çok önemli bir takım oluşmuştu. Aziz Yıldırım bunu başarmıştı. Ondan 2 sene evvel biliyorsunuz Şampiyonlar Ligi’nde ilk 8’e girmiş bir takımdı. Bu takımın üzerine takviyeler yapılacak ve çok önemli yerlere gelebilecekti. Nerelere gelecekti? Belki ilk 4’e girecekti, belki final oynayacaktı, belki de şampiyon olacaktı. Ama bunlar da önemli değil. Mühim olan; Avrupa’da her zaman ilk 8’e, ilk 4’e girebilecek takımımızın olmasıydı. Bunu da yakalamıştık. 3 Temmuz bütün bu aşkı, bütün bu hayallerin hepsini bitirdi. Hani var ya kışlaları dağıttılar, silahın topunu aldılar, aynı o hale getirdiler Fenerbahçe’yi. Bazı oyuncular satıldı. Oyuncular gitmek istememelerine rağmen mecburen gittiler. Çünkü kapıda 400 milyon borç var ama onun karşılığında Şampiyonlar Ligi vs. gelecek gelirleri var. Bunların hepsi kesildi.BU KULÜP BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE YÖNETİLİRFenerbahçe’de başkanlık yapmak çok zor, idarecilik kolaydır. Ben yönetime girmeden evvel de aynı şeyi söylüyordum. Fenerbahçe’de başkanlık sistemi vardır. Şimdi diyorlar ya başkanlık sistemi. Evet, bu kulüp başkanlık sistemiyle yönetilir. Başkanlık sisteminde demokrasi vardır. Yönetim kurulunda herkes fikrini açık açık söyler ama sonunda başkan ne derse o olur. Sistem budur. Çünkü başkanlık sisteminde genel kurul üyeleriniz başkanı seçiyor. Tabii ki yöneticiler, bizler çok önemliyiz. Tabii ki bizimde önemli fonksiyonlarımız var ama başkan önemlidir. Siz başkanı hapse atmışsınız. Kulüp ‘Tığ teber’ kalmış. Allah razı olsun o zamanki Nihat Özdemir gibi, Ali Koç gibi ve diğer yönetici arkadaşlarımız gibi bütün yönetim kurulu üyeleri darbe üzerine darbe yiyen kulübü ayağa kaldırmışlardır ve başkanın hapiste olmasına rağmen hiç olmazsa belli yerlere getirmişlerdir.KİMSEYE MUHTAÇ OLMAYAN BİR KULÜP OLACAĞIZBuradan tekrar Hedef 1 Milyon Üye Projesi’ne geliyorum, çok önemli bir proje. Biz yöneticiler olarak bunu çok önemsiyoruz. Biz tabiî ki şampiyon olmak için uğraşıyoruz. Bizim için 1 Milyon Üye hedefe ulaşırsa, biz bunları görürsek 5-6 yıl sonra en büyük mutluluğu biz paylaşacağız. Çünkü o zaman ne borcu, ne harcı olan. Yalnızca üyelerin aidatıyla 50 milyon gibi bir paraya sahip olan, amatörleri de hiç kimseye muhtaç olmadan yöneten bir kulüp haline gelecek burası ve nereden baksanız 8-10 tane şehirde kendi tesisleri olan, sosyal dayanışması olan bir sistem kurulacak. Yatırımlar yapılacak. Dolayısıyla bu kadar önemli bir olaydır…Fenerbahçe’nin 3 Temmuz olayında yaşadığı ağır travmaların yaraları sarılıyor. Onun için böyle günlük yenildik, yenilmedik, üzüldük gibi olaylarda kulüp dimdik ayakta. Fenerbahçe artık bunları bitirdi. Artık böyle şeyler yok. Eskiden 2 kötü sonuç olunca ortalık karışırdı, yönetimler giderdi. Bu tabii Genel Kurulun takdiri.DEVLETE, YÖNETENLERE SESLENİYORUMÖnerimiz şuydu; Dersiniz ki yıl sonu itibari ile ödeyeceğiniz vergiden Amatörlere harcadığınız parayı mahsup edin, gerisini ödeyin. Bu kadar basit. O zaman ben daha çok yatırım yapabilirim. Getirdiği şampiyonluklar nispetinde de branşlaştırır, her şehre, her kulübe bir görev verirsiniz. Birine güreş, ikisine yüzme. Başkasına kayak vs. Bu şekilde sporcu da yetiştirme imkanı yaratılacak. Peki bunu suistimal eden olmaz mı? Her teşvikte suistimal eden olabilir ama % 10 olur, % 5 olur. Fakat şunu düşüneceksiniz; bu spor kulüplerinden aldığın para çok büyük bir para mı? Türkiye’nin büyümüş bütçesinde çok az bir para.Sen bu aldığın parayı spora doğru dürüst yaratabiliyor musun? Yapmıyorsun. Yapsan zaten sporcu yetişir. Şu an yine sesleniyorum; Sporu seven Sayın Cumhurbaşkanına, Başbakan, Maliye bakanı, Spor bakanı kim varsa. Federasyon’dan sonra Fenerbahçe’ye geldiğimde, aynı şeyleri Aziz Yıldırım defalarca, ben defalarca anlattım. Çünkü ben amatör branşlardan, basketboldan gelen, milli takım seviyesinde antrenörlük yapmış, genç milli oyuncusu olan bir insan olarak bunları görüyorum. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi kulüplere bu imkanları sağlamalısın. Bakın bugün komünizm öldü. Komünizm döneminde devlet yoluyla oyuncu yetiştiriliyordu. Bugün Türkiye’de hala o zihniyet var. Bu zihniyetlerin değişmesi lazım. Bunları spor kulüplerine vermeniz lazım.BANA LAF YETİŞTİRME, DESTEK VERBakın hep anlatıyorlar; Belediye Spor A.Ş’den bir arkadaş “Fenerbahçe bizim spordan çekilmemizi istiyor” demiş. Senin çekilmeni kimse istemiyor. Sen Amerika’daki gibi, Avrupa’daki gibi spor yaptır. Mahallende yaptır, gençliğe yaptır. Belediye olarak senin görevin bu. Sen yarışmacı olma. Bizim anlattığımız o. Kanunda var. Yarışmacı olma sen. Yarışmacı olduğun zaman işin şekli değişiyor. Benim vergilerimle sen bana rakip oluyorsun. Bunu anlamıyorlar. Başkanımız Aziz Yıldırım’a oradan laf gönderiyor. Arkadaşlar, sizlerin yaşı kadar, babalarınızın, dedelerinizin yaşı kadar bu kulüp spora hizmet vermiş. Belediyeler yoktu o zaman. Sen gücünü kamu yararına kullan. Onlara mesaj veriyorum. Net. Bakın Amerika’da YMC’ler var. Bunlar belediyelerin spor kuruluşları. Salonları var. Git, bir tanesinin salonlarında seyirci yoktur, açık hava spor salonları vardır, futbol sahaları vardır. Amerikan futbol sahaları vardır, basketbol sahaları vardır. Belediye bu hizmeti verir, oraların bakımını yapar, temizliğini yapar ve vatandaşların mahalle aralarında, ilçeler arasında yarışmalarını sağlar. Profesyonel değil amatördür. İşte budur belediyenin spora hizmeti. Ama sen bana rakip oluyorsun destek olacağına, bir de “Kapatmayı düşünüyorlarmış” diye laf gönderiyorsun, buna hakkın yok senin. Sen kamu görevlisisin. Benim vergimle sen bunları yapıyorsun. Yarışmacı olamazsın.AZİZ YILDIRIM’IN KATKISI BÜYÜKYayın ihalesi gelirleri, 5 yıl evvel Başkanımız Aziz Yıldırım’ın Kulüpler Birliği Başkanı iken dile getirdiği ‘’Gelirler 400 milyon dolar’ olmalı sözünden sonra arttı ve nitekim başkanımızın girişimleri ile o dönemde gelirler 400 milyon dolara yükseldi. Şimdi Kulüpler Birliği “İhaleyi biz yapacağız’’ diyor, Federasyon destekliyor ama 2017’ye kadar sözleşmemiz var ve altı doldurulmalı şeklinde görüş bildiriyor. Yani bu projenin altını dolduracaklarmış, bunun altı 2-3 ayda doldurulur. 2017’ye kadar beklemeye ne gerek var. Digiturk biliyorsunuz artık devletin. TRT’den bir farkı yok. Ayrıca neyin altı dolu ki, mesela sen Passolig’i niye altını doldurmadan çıkarttın? Bin tane aksaklık var. Vatandaş ne ümit ediyordu Passolig’ten? O kameraları koyduk, orada küfür edenleri, terbiyesizlik yapanları tespit edecek. Onları alacak 6 ay, 3 ay ceza. Masuma bir şey olmayacak. 12 bin kişi arasında bin kişi, 300 kişi 500 kişi kaç kişiyse, babalar bakıyorlar; küfür var, kaç dakika. Tak yazıyorlar. Hepsine ceza. Üstelik bir dahaki maça da gelemiyor taraftar, oradaki 10 bin kişi. 9 bin kişi masum. Böyle adaletsizlik olmaz. Sonra benim locam var, kartlarım var, kombinelerim var. Ben sorumlu değilim, ben satın almışım kulübe hizmet vermek için. Adam “Kullanamazsın” diyor. Benim aldığım kombinelerin geçerli olması lazım. Kim alırsa alsın sorumluluğu da ona verilmesi lazım. Bunların yeniden tartışılıp düzeltilmesi lazım. Yönetmelik mi değişir ne yapılacaksa yapılması lazım. Şimdi stadı hizmete girdiği zaman Beşiktaş’ta aynı problemlerle karşılaşacak. Galatasaray’da aynı problem var. Her zaman seyirci azalacak. Bize günah değil mi? Bize karşı bunlar, sizin yolunuzu biz keseriz diye uğraşmaya çalışıyorlar. İşte bunun için de Hedef 1 Milyon Üye Projesi çok çok önemli.DHA
Galatasaray'da 5 Eksik
Galatasaray Futbol Takımı, Süper Lig'in 26. haftasında Kardemir Karabükspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarına bir günlük aranın ardından yaptığı antrenmanla başladı.Florya Metin Oktay Tesisleri'ndeki antrenman, fiziksel çalışma ve topla yapılan egzersizlerle başladı.Ardından gruplara ayrılan sarı-kırmızılılar, 5'e 2 pas ve pres çalışmasına geçti. Antrenmanın ana bölümünde çift kale maç yapıldıSabri Sarıoğlu ve Semih Kaya , takımdan ayrı kondisyonerler eşliğinde özel bir idman gerçekleştirdi. Felipe Melo , tedavisinin ardından salonda ve sahada özel çalışma yaptı.Burak Yılmaz ve Blerim Dzemaili , günü izinli olarak geçirdi. Milli takımlardan dönen Fernando Muslera, Hakan Balta ve Hamit Altıntop , takımla birlikte çalıştı.Galatasaray Futbol Takımı, Kardemir Karabükspor maçının hazırlıklarına yarın(1 Nisan) sabah saat 11.00'de yapacağı antrenmanla devam edecek.Sporx
Reklam
Euroleague, G.Saray'a Seyircisiz Oynama Cezası Verdi
Euroleague Disiplin Kurulu, Galatasaray Liv Hospital'ı 1 maç seyircisiz oynama cezası ile cazalandırdı.THY Euroleague mücadelesinde Berlin'de oynanan Alba Berlin - Galatasaray Liv Hospital maçı öncesi olaylar çıkmıştı. Galatasaraylı taraftarlar ile Alba Berlinli taraftarları arasında yaşanan olaylar sırasında Galatasaray Liv Hospital Başantrenörü Ergin Ataman mikrofonu eline alarak, Sarı kırmızılı taraftarları sakinleştirmeye çalışmıştı. İki takım taraftarları arasında çıkan olaylar nedeniyle 22.00'de başlaması gereken maç olaylar nedeniyle 23.00'te oynandı.Bu karşılaşmayla ilgili Euroleague Disiplin Kurulu kararını açıkladı. Kurul, Galatasaray Liv Hospital'a 1 maç seyircisiz oynama cezası verdi.Temsilcimiz Galatasaray Liv Hospital, Barcelona ile oynayacağı mücadeleye seyircisiz çıkacak.Şampiy10
Galatasaray'da Mehmet Helvacı Adaylığını Açıkladı
Galatasaray'ın eski 2. başkanı Prof. Dr Mehmet Helvacı, 23 Mayıs'taki seçimde aday olabileceğini söyledi.Kendisinin başkan Duygun Yarsuvat'ın isteği üzerine genel kurula başkanlık yapmayı kabul ettiğini ama Yarsuvat'ın kendisini aday olarak dahi göstermediğini belirterek, göreve talip olmadığını açıklamıştı.Radyospor’da Özgür Sancar'ın canlı yayın konuğu olan Helvacı, başkan istemediği için bu görevi almadığını ifade ederken, 'Ayrıca 2 ay sonra bir seçim var. Hem burayı yönetip, buradan çıkan sonuçlarla başkanlığa aday olmak şık olmayabilirdi' dedi.“Başkan olmak için başkan olmak…”Başkan adaylığı hakkında da açıklamalar yapan ve bu konuda kesin bir durum olmadığını ifade eden Helvacı, 'Benim açımdan değişen bir şey yok, aday olmam için kendimce belli şartları tamamlamış olmam lazım. Bunun başında da yazılı taahhüt geliyor. Bu aşamaya gelmeden, bütçe ile belirlenmiş harcama dışında harcama yapmayacağımı yazılı taahhüt olarak verecek duruma gelmeden aday olmam. Bu şartı yerine getirecek duruma gelirsem de aday olurum. Başkan olmam önemli değil, önemli olan Galatasaray’ın bundan istifade etmesi. Başkan olmak için başkan olmak, Galatasaray’ın mal varlığını har vurup harman savurmak doğru değil. Başkanlık adımızın önünde çok şerefli çok onurlu bir titr olsa da, Galatasaray’a zarar veriyorsa, yapılmaması gereken bir şeydir” diye konuştu.“Galatasaray'ın atıl kaynaklarını aktife çevirmek istiyorum”Galatasaray'da artık para bulmak değil para üretmek gerektiğinin altını çizen Helvacı, “Para üretmek için de bir takım görüşmelerimiz var, bu ay sonuca ulaşacaklar. Bunlar sonuca ulaşınca da kararımız netleşecek. Şahsımın başkan olma gibi bir meselesi yok, Galatasaray yararına başkan olma meselem var. Bunun dışında da zaten başkan adayı olmam. Kaynak bulmak, borç para bulmak anlamında değil, çünkü borç almak sorunu daha da büyütüyor. Galatasaray'ın ellerindeki atıl kaynaklarını aktife çevirmek istiyorum. Bunu başarabilirsem ki başaracağımı düşünüyorum, aday olacağım” ifadelerini kullandı.“Yeni reklam mecraları”Maddi kaynak yaratma projeleri hakkında da üstü kapalı bilgi veren Helvacı, 'Yapmak istediğimiz şey gayrimenkul satılması vb. şeyler değil, Galatasaray’ın kullanılmayan kapasitelerinin harekete geçirilmesi. Göğüs, kol, şort reklamı ve statta pazarlanmamış reklam mecralarını yaratıp, sponsorluklar bulmak vb. bilinen projelerle birlikte, bilinmeyen bazı projelerimiz de olacak, zamanı gelince bunları da açıklayacağım” dedi.Atletico Madrid örneğinde olduğu gibi çoraplarda dahi reklam mecraları yaratılabileceğini vurgulayan Helvacı, bu konuda TFF ile de görüşüleceğini, futbolun gelişimi için üreten beyinlere ortak akıl çerçevesinde problem olmadan onay verilebileceğini kaydetti.“Süreç devam ediyor”Galatasaray için Avrupa kupalarına katılamama tehlikesinin bildiği son mali tablolara göre devam ettiğini ifade eden Helvacı, “Son Mali Genel Kurul’ da 31 Aralık’a kadar olan hesapları oyladık. 31 Aralık itibariyle süreç devam ediyor ama durumdalar nedir bilmiyoruz. Sportif A.Ş. verileri daha açıklanmadı. 2015 yılındaki hesapları henüz görmedim, eğer başkan adayı olursam yönetimden bunları isteyeceğim ve bakacağım. Ancak başkan adayı olmadan bunları istemeyi hak olarak göremiyorum, çünkü her üye bunları isterse kulüp de altından kalkamaz. Ancak mevcut başkan adayları var ve bunlar bakar da bize söylerlerse memnun oluruz. Bu konu tüm Galatasaraylıları ilgilendiriyor” dedi.“2016-17 sezonu için Avrupa’dan men riski sürüyor”UEFA’nın incelemelerini 2 senelik periyotta yaptığını ve önümüzdeki sezon için bir men tehlikesi olmadığını ifade eden Helvacı, “Ancak 2016-17 sezonu için böyle bir durum meydana gelebilir. Bulunması gereken kaynak 50 milyon Euro. Bu para çoktan kasada olmalıydı. 2015 kapanışı mayıs haziran olarak görülürse, bir an önce para hesapta olmalı. Gecikilirse, bir takım görüşmelerle sorun halledilebilir. Aslında çok olasılık dahlinde görmüyorum ama bu yapılabilir. Süreyi uzatma şansı aslında yok ama ‘isteyenin bir yüzü kara’ demişler” dedi.Galatasaray için son bir tarih var!Galatasaray için UEFA’nın belirlediği bir son tarih olduğunu da kaydeden Helvacı, “Ama bu tarihi açıklamak da uzun vadede Galatasaray’a zarar verebilir. O nedenle tarihi belirtmesek daha iyi olur' diye konuştu.Duygun Yarsuvat’ın desteği...Seçim sürecinde farklı bir oluşumda yer alma görüşmesi yapmadığını aktaran Helvacı, mevcut başkan Duygun Yarsuvat’tan destek alma gibi bir durum da olmadığını kaydetti. Helvacı “Galatasaray’da gelenek, mevcut başkanın bir adaya destek vermesi yönünde değildir. Tüm adayların başkanı olarak, birine yakın ya da uzak olunamaz. Objektif kalmak daha doğrudur. Başkan da bunu yapmaz, ben de böyle bir destek talebinde bulunmam” dedi.Ünal Aysal’ın adaylık durumuMayıs ayında çok adaylı bir başkanlık seçim olacağını da düşünmediğini ifade eden Helvacı, “Benim adaylığım bile söz konusu olmayabilir. Bu nedenle çok adaylı bir seçim beklemiyorum” derken, Ünal Aysal’ın aday olup olmayacağını da bilmediğini kaydetti. Helvacı bu konuda şu ifadelerde bulundu; “Başkanlık yöneticilik ciddi bir sorumluluk, bazen çok ağır olabiliyor. Bu iş dışarıdan göründüğü kadar kolay değil. Ben de yaşadım, Ünal bey de yaşamıştır. Başkası adına da karar vermek güç, yaptıklarınız bazen anlaşılamayabiliyor, bu nedenle ciddi güçlükler yaşanabiliyor”.Canlı yayında adaylarla tartışma programı isteğiBu arada Helvacı, eski başkan Ünal Aysal ve mevcut başkan adayları ile GSTV veya başka bir platformda canlı bir tartışma programının yapılabileceğini ifade ederken, “Böyle bir şey yararlı da olur, tüm adayların toplanıp hem projelerinin gözden geçirilmesi, olurunu olmazını konuşmak faydalı olabilir. Bu konsensüste kim başkan seçilirse seçilsin diğerleri muhalefet etmez ve sağlıklı bir ortam sağlanır. Ayrıca o tartışma üyelerin de kararlarını vermesi açısından fevkalade iyi olur. Ancak böyle bir programı benim talep etmemin hiçbir fonksiyonu olmaz” diyerek sözlerini noktaladı.Skorer
Reklam
MHK'den Emenike İçin Açıklama
Merkez Hakem Kurulu Başkanı Yusuf Namoğlu, Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde Fırat Aydınus'un Emmanuel Emenike'ye sarı kart göstermediği yönündeki eleştirilerle ilgişli konuştu.Yayıncı kuruluşta yayınlanan 'Futbol Gündemi' adlı programa katılan Yusuf Namoğlu, 'Maç bitti oyuncular forma değiştiriyorlar ama sahayı terketmeden bunu yapıyorlar hakemler kart göstermiyor her forma çıkartma sarı kart değildir bunun kriterleri vardır hakem bunu değerlendirir' dedi.MHK BAŞKANI NAMOĞLU'NUN AÇIKLAMALARININ BAŞLIKLARI ŞÖYLEmilli maç arası bize nefes aldırdı ve düşünme fırsatı verdiönümüzdeki günlerde tüm liglerde önemli maçlar var hakem arkadaşlar en iyi şekilde maçları yöneterek içinden çıkacaklardırProfesyonel hakemlikle ilgili 11 yıldır bir çalışma yapılmaktadır ,federsasyon başkanı ve yönetim kurulu ile bu konuyu paylaştık olur verdiler.Bir maçın hakemi soyunma odasına girdiği anda tekrar oyuna dönemez diye bir şey yokKoşullar uygunsa hakeme bir şey olmadıysa o ortam varsa hakem maçı oynatır.Tuzla-G.O.Paşa maçında saha dışından sahaya yabancı maddeler atıldı. Emniyet gereğini yaptı ve maç oynandı.Savunma blokları yerleşmişse orada avantaj kuralı uygulanmaz bu türkiye'de yanlış bilinen kurallardan biriCüneyt çakır İspanya - Ukrayna maçında atak yapan İspanya futbolcusuna yapılan faul sonrasında avantaj kuralını uygulamış avantajın bitmesinden sonra sarı kartı göstermiştir çok doğru bir karardırFIFA ve UEFA sporcu sağlığını ön plana çıkarmaktadırOyuncu hakemden izin almadan sahadan çıkar ve sahaya dönerse burada yorum hakemindir.Oyun kurallarında forma çıkartma konusunda herşey hakemin görüşüne göredirGolden sonra oyuncu formayı çıkartırsa tahrikten dolayı sarı kart verilir. Golden sonra tellere tırmanma da sarı karttırHer forma çıkartma sarı kart değildirMaç bitti oyuncular forma değiştiriyorlar ama sahayı terketmeden bunu yapıyorlar hakemler kart göstermiyor her forma çıkartma sarı kart değildir bunun kriterleri vardır hakem bunu değerlendirirHakem kitapçığının başına -hakemin yorumuna göre- yazarKasımpaşa-Trabzonspor maçında Cüneyt Çakır sportmenlik dışı hareket yaptığı için Cardozo'yu uyarıyor bu normal, eğer Cardozo zıplamasa Cüneyt çakır uyarmazdı. Cüneyt Çakır Cardozo'ya zıplama diyor Cardozo eğer zıplamasaydı cüneyt oraya gitmezdi.Taç atılırken bir oyuncu çizgiden 2 metre uzakta durmak zorundadırŞota itiraz ettiği için bu pozisyonu açıkladımkorner atışında bazı oyuncular çizginin dışına topu koyuyorlar top çizginin üstünde veya içinde olacakTopla beraber ayak tabanın kullanma hareketi moda oldu. Bunu yapanları kartla cezalandıracağımızı futbolcu kardeşlerimize aktaralımTürkiye'de süper lig ve ptt 1. Ligi götüren 41 hakem var. İngiltere'de 20 prof hakem var 20 hakemle premıer lıgı götürmektedırİngiltere'de 20 tane takım va 10 maç oynanıyor bızde 18 takım var 9 maç oynanıyor İngiltere 10 maça 16 hakemle gidiyorİngiltere-de 20 hakemden 16'sı kullanıyorHakem sezon başında yetiştirilir hazırlık maçlarında başlarsınız görev vere vere yetiştirirsiniz .İnsanlar İngiltere'deki hakem sistemine baksınlar ondan sonra bizi eleştirsinlerHakemliği yaşamak gerekir hakeme maç verirseniz yanlış yaparsınız maça hakem verirseniz doğru yaparsınız Türkiye’nin yanlışlarından biri budur. İnsana masa verirsen yanlış, masaya insan verirseniz doğu yaparsınız.O maçı en iyi yönetecek kim varsa ona atarsınız burada hakemin performansı önemlidir. Hakem olarak hata yapabilir ama ben o hakeme güveniyorsam yine görev veririmİngiltere'de Martin Atkınson bir maçta üst üste hata yaptı ancak bir sonraki maç yine görev aldı çünkü ona güveniyorlar.Son Kasımpaşa - Galatasaray maçına Hüseyin Göçek'i atadık tartışıldı. İlk maçı da Hüseyin yönetti JaapUuilenberg güzel yönetti dedi.Ofsayttan hata olursa burada hatalı olan orta hakem değildir.Bülent Yıldırım ilk Trabzonspor - Fenerbahçe maçını yönetti. Bülent ile konuştuk kendime güveniyorum dedi biz de maçı Bülent'e verdikCüneyt Çakır ilk Galatasaray - Fenerbahçe maçını güzel yönetti-Hakemlerime güveniyorum ve beni mahçup etmediler-Hakeme güvenmezsen başarı yakalayamazsın hakeme güveneceğiz.Geçen dönem geldiğimde iyi niyetle televizyonlara çıkıp açıklamalar yapayım dedim ve pişman oldum o noktada değilizFIFA dünya kupasında hiç bir hakem maçlardan sonra çıkıp açıklama yapmadıUEFA'da maç sonunda hakemlerin çıkıp açıklamalar yaptığını gördünüz mü?UEFA VE FIFA'nın uyguladığı kurallar var bunları uygulayacağız tekrar keşfetmeye gerek yokHer hafta çıkıp konuşmak yararlı olmaz5. ve 6. Hakem uygulamasını platini dikte etmeye çalışıyor hiç bir ligde maçı yöneten hakemin kalitesine yakın 5. Ve 6. Hakem yokMaçı yöneten hakeme yakın donanıma sahip 5. ve 6. Hakem yok bundan dolayı İngiltere ve ispanya kullanmıyor.UEFA’daki hakemler üst düzey olduğu için orada 5. ve 6. Hakem kullanıyorlar5.6 hakemlerin yetkilerini kısıtladım orta hakem sormadan söylemeyin 100 de 100 eminseniz müdahale edin dedimKonya-Kasımpaşa maçında yaşanan olay herkes tarafından takdir edildi ama Donk'un o hareketi yapmaması lazım1 puanın çok önemli olduğu bir ortamda hakemlerimizin güzel adaletli bir maç yönetmeleri gerektiği için hepimize görevler düşüyorSporx
Enes Kanter: 'Milli Forma İçin Hazırım'
Amerikan Ulusal Basketbol Ligi'ndeki (NBA) başarılarıyla adından söz ettiren ve basketbol severlerin gururu olan Enes Kanter, yeni takımı Oklahoma City Thunder'daki serüvenine fırtına gibi başladı.Basketbol Milli Takımı'na sakatlığı nedeniyle gelememiş olmasına rağmen, bazı kesimden tepki alan NBA'deki başarılı performansıyla da kısa sürede takımın gözdesi olan Enes Kanter Cihan Haber Ajansı'nın sorularını cevapladı. Enes Kanter, yeni takımından milli formaya, mezun olduğu Samanyolu Koleji'nin çarpıcı YGS başarısından, Türk basketbolunun geleceğine pek çok farklı konuya açıklık getirdi. Sorulara samimi cevaplar veren yıldız basketbolcu sevenlerine bir de müjde verdi: Enes milli takım için hazır. Uzun zamandır, sakatlığı nedeniyle milli formayı giyemeyen ünlü basketçi, milli takıma dönmeyi sabırsızlıkla bekliyor.NBA'de takasın son gününde Utah Jazz'dan ayrılarak Batı Konferansı'nın güçlü ekiplerinden Oklahoma City Thunder'a (OKC) transfer olan Enes Kanter, yeni takımında mutlu olup olmadığı ve Oklahoma City Thunder'deki hedeflerini sıralarken, 'OKC'de ilk dikkatimi çeken şey profesyonellikti. Takım yönetiminin sizinle olan ilişkilerinden, sistemin işlemesine kadar. Bu yönden daha rahat bir ortam buldum burada. Bunun yanında, takım olarak Jazz'dan daha başarılı bir kadrosu var. Bu kadro ile oynadığınızda hem yaptığınız işten daha çok tatmin oluyor, hem de gelecek adına üzerine inşa edebileceğiniz daha performanslı bir kariyer imkanı yakalıyorsunuz. Hedef olarak ufukta tabi ki bir NBA şampiyonluğu var. Ama bu sene bize gelir mi bilemiyorum. Buna namzet bir kadromuz var. İnşallah diyelim.' diye konuştu.'NBA'DEKİ HER ANIMI 'NASIL OLUR DA DEĞERLERİMİZİ, MEMLEKETİMİZİ, BAYRAĞIMIZI BU İNSANLARA SEVDİREBİLİRİM' DİYE GEÇİRİYORUM'Milli takımla ilgili son 2 senedir hakkında çıkan söylentilere, kimi zaman karalamalara karşı ya sessiz kalan ya da kendince cevap veren Enes Kanter, 'Bununla ilgili son durum nedir? Bu sene Enes Kanter'i milli forma giyerken görecek miyiz? Türk basketbol severelere bir mesajın var mı?' sorusuna ise şöyle cevap verdi:'Sizin de söylediğiniz gibi gereksiz söylemlere karşı ya sessiz kalmayı ya da müspet hareket göstermeye gayret ettim. İnanın kimi zaman insanların yorumları karşısında, yaptıkları çıkarımlar karşısında donup kalıyorsunuz. Son 2 senedir hakkımda çıkan milli takım krizinde ağza alınmayacak ifadeler kullanıldı, hayale gelmeyecek senaryolar çizildi. Şimdi burada bunları tekrar etmemin bir anlamı yok. Daha önceki birçok röportajımda dile getirdim bunları. Ancak tek bir şey söylemek ve bunu tekrar ifade etmek istiyorum: Ben milletimi, milli takımımızı, bayrağımızı beni bu konuda usulsüzce eleştiren insanlardan bin kat daha fazla seviyorum. NBA'de bulunduğum her anımı 'Nasıl olur da temsil ettiğim değerlerimizi, memleketimizi, bayrağımızı bu insanlara sevdirebilirim' diye geçiriyorum.Kimse 'Enes Kanter şöhret ve para peşinde, memleket aklının ucunda bile değil' zannetmesin. Esasında haklılar memleket aklımın ucunda bile değil, çünkü memleketim kalbimin tam ortasında. Bayrağımız için onun dünyanın her köşesinde saygı duyulan bir unsur haline gelmesi için elimden geleni yapmaya gayret ettiğimi herkesin bilmesini istiyorum.Uzun bir cevap oldu ancak beni çok rahatsız eden bir mesele bu. O yüzden bir kez daha ifade etmek istedim. Tüm basketbolseverlerimiz bilsin ki hem bu sene, hem de top koşturduğum seneler boyunca, milli formamızı giyeceğim inşallah. Hem de gururla.'Oklahoma City Thunder'a transferi ve yeni takımındaki arkadaşları ve yeni koçun yaklaşımıyla ilgili olarak ise Enes Kanter şunları söyledi'Çok iyi. Geldiğim ilk günden beri ne koç Brooks, ne takım arkadaşlarım, ne de Oklahoma City Thunder taraftarı bana yabancılık yaşatmadı. Dediğim gibi profesyonelliği çok hazmetmiş bir takım. Geçen sene Türkiye'de maç yapmaları da ayrı bir güzellik oldu. Şuan hepsi Türkiye'yi çok seviyor ve tekrar gelip ziyaret etmek istiyorlar.'Enes Karter'e sorulan sorular ve Kanter'in cevapları şöyleWestbrook gibi bir takım arkadaşınız var? Kendisi ile diyaloğunuz nasıl?Russell çok hareketli birisi… Bitmeyen bir enerjisi var. En yoğun günlerin sonunda bile hala onu yerinde zıplıyor bulabilirsiniz . Ayrıca takımda saygı duyulan birisi… Kevin Durant'ın liderlik yokluğunu hissettirmiyor takımda. Bizlerle yakın diyaloğu sahadaki ortak çalışmamıza da yansıyor. İstanbul'a geldiğinde en çok kapalı çarşıyı sevmiş. Sürekli onun muhabbetini yapıyoruz.Sizin için 'korkusuz Türk savaşcı' diyorlar?Bu taraftarların takdiri. Ben sahada oyunumu oynuyorum. Ama mücadeleyi hiç bırakmadan, oynadığınız oyunun hakkını verme adına elinizden geleni yaptığınızda, sevenleriniz sizi en güzel lakaplar ile çağırmak istiyor. Sanırım şimdilik bunu bulmuşlar. Henüz yeniyim, ileride Oklahoma City Thunder'de kalacak olursam farklı lakaplar da gelebilir. Ama en önemli konu tabiki lakabın hakkını verip en iyi temsil ile hizmet etmek.Basketbol Türkiye Ligi'ni, Fenerbahçe Ülker, Anadolu Efes, Galatasaray ve Beşiktaş'ı takip ediyor musunuz?NBA'de bir sezonda 80 kusur maç oynuyorsunuz. Bunların hazırlığı, antremanlar, takım ile olan diğer sosyal projeler ve programlar size hiç vakit bırakmıyor. Arada bakmaya çalışıyorum ama inanın vakit bulamıyorum. Bulduğum boş vakitlerimde ruhumu ve zihnimi hem dinlendirecek hem besleyecek kitaplar okumaya çalışıyorum.Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel görevi bırakıyor. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?Gelecek ile alakalı kendisine başarılar diliyorum. Onun liderliğinde Türk basketbolu gelişti ve mesafe kat etti. Umarım ki koltuğunu bu gelişmeyi biraz daha ileriye götürebilecek ve bu ülkeye en iyi hizmeti verebilecek birilerine bırakacaktır.Sizin mezun olduğunuz okuldan bir genç, Özel Samanyolu Fen Lisesi öğrencisi Mehmet Enes Arıcı, bu yıl 6 puan türünden 5'inde Türkiye birincisi oldu. Bu konuda ne söylemek istersiniz?Her şeyden evvel başarı nereden, kimin eliye gelirse gelsin, alkışlanmalı ve takdir edilmeli. Ama bu başarı sizin duygusal bir bağ hissettiğiniz kurumdan çıkınca daha bir gurur verici oluyor. Zamanla mezun olduğunuz okulunuz ile aranızdaki duygusal bağ, aidiyet hissi daha da kuvvetleniyor. Mezunlar ailesinin bir parçası olarak mezun olduğunuz yuvadaki öğrencilerin başarıları sizi iki kat mutlu ediyor.O dönemde siz neden Samanyolu Koleji'ni tercih etmiştiniz?Küçük yaşlarda olduğum için benim değil ailemin tercihiydi bu aslında. Ama şimdilerde neden ailemin bana böylesi başarılı bir kurum seçtiğini anlayabiliyorum. Herkes çocuğunun en iyi eğitimi almasını ister ve takdir edersiniz ki eğitim sadece matematik, fen, fizik ve sosyal bilimleri çok iyi bilmekle olmaz. Bunları iyi bilmenin yanında, eğitim sizi hayata da hazırlamalı ve rol model ögretmenlerinizden almanız gereken ahlaki değerleri alabilmelisiniz. Bu yönden bakıldığında Samanyolu Koleji ve bu çizgide giden tüm diğer Hizmet Okulları bu imkânları sunabiliyor. Bu kurumlar haricinde sunanlar da vardır mutlaka ama ailemin tercihi burası olmuş ve ben şimdi bununla hem gurur duyuyorum, hem de her fırsatta da mutluluğumu ifade ediyorum.Okuldaki arkadaşlarınız ve öğretmenlerinizle olan diyaloğunuz nasıldı? Nasıl bir öğrenciydiniz?Samimi ve içten insanlar ile çevrelenmek benim için büyük bir fırsattı. Ortaokulda başlayan basketbol yolculuğum sırasında da bu bana çok yardımcı oldu. Bulunduğum okul ortamının dışında farklı ortamlara giriyor ve oralardaki insanlarla da tecrübe ve hayatı paylaşıyordum. Dışarıdaki insan ilişkilerimi, okulumdaki o samimi ortamdan edindiğim ahlak üzerine yürütüyordum. Bu açıdan da, sosyal çevremdeki ilişkilerimin gelişimi adına okulumdaki arkadaş ve öğretmen çevrem çok etkili olmuştur.İyi eğitim veren bir kolejde okurken, neden basketbola yöneldiniz? Sizi buna yönlendiren en önemli etken neydi?Sorunuzdaki kinayeyi kaçırmamak lazım. Hani basketbol iyi bir meslek değil mi ki ben o kadar iyi eğitim veren bir okulda geleceğimi iyi meslekler elde etmek varken, basketbol için feda ettim.Basketbol benim için biraz hayatın akışında kendimi bulmam ile oldu. Ne ben, ne ailem, ne de okul çevremin planlayarak, düşünerek yön verdiğimiz bir şey değildi. Boyum uzun olduğu için sanırım, fıtrî bir yönelme oldu basketbola. Beni basketbola başlatan ise yine Hizmet gönüllüleri tarafından kurulan Van Özel Serhat Koleji'ndeki beden eğitimi öğretmenim Fatih Karalı oldu.Peki lise hayatınızın kariyeriniz üzerinde bir etkisi oldu mu?Kariyerim ile Samanyolu Koleji'nin teknik manada bir ortak noktası yok. Zaten olması da beklenen bir durum değil. Ancak benim için veya daha başka mesleklerde ilerleyen Samanyolu mezunları için, okulumuzdan aldığımız en önemli şey bizlere verilen karakter eğitimiydi. Her okulda matematik, fizik, sosyal bilimleri bu seviyede öğrenebilirsiniz. Bunlar herkesin istifadesine ve yorumlamasına açık bilimler ancak bir öğrenciye karakter kazandırmanın yolu, onu verecek kişinin karakterli ve ahlaklı olmasından geçiyor. Sanırım Samanyolu'nun en büyük avantajı bu. Yani öğrenciye bu karakteri verecek olan rol modellerin yani hocalarımızın hem başarılı hem ahlâkları ile örnek insan olabilecek olmaları. Bu açıdan değerlendirdiğimizde, bugün kariyerimdeki en önemli şeyin lise yıllarımda hocalarımdan öğrendiğim 'insan gibi insan olma' karakterinin bendeki yansımalarıdır. Farkına varmadan, bugün onları taklit ediyor ve takip ediyorum. Bu da kariyerinizdeki başarıları getiriyor. İşinize olan saygınız, arkadaşlarınız ile ilişkileriniz… Her ne kadar onların çizdiği çizgide henüz minik adımlar atıyor olsam da, onların emeklerine çok şey borçluyum…Bu tip insanların yetişmesi topluma büyük bir katkı değil mi?Tabii ki. Kafası ve kalbi doymuş olgun ruhlar hediye ediyor sisteme bu okullar… Ülkeler de kaliteli insanların omuzlarında yükselir. Bu açıdan bakıldığında, ülkemizin geleceğini inşa edebilecek kaliteli nesiller yetiştiriyorlar…Zorlu bir sınav maratonu içinde yarışan öğrencilere tavsiyeleriniz?Tüm öğrenci arkadaşlarıma tek bir tavsiyem var; Lütfen planlarınızı günlük ve içinde geçirdiğiniz zaman dilimlerine göre dizayn etmeyin veya başarılarınızı onların üzerine inşa etmeyin. Hep gelecekte birer lider olup, geleceği inşa edecek insanlar olarak görün kendinizi… Ve bunu nasıl elde edeceğinizi düşünüp, bunların cevabını verebilecek ailenize ve saygı duyduğunuz insanlara danışın ve ona göre karar verin…'Zaman
Aydemir Akbaş: ‘Nihat Doğan'ın Sözleri Ciddiye Alınacak Türden Değil’
Oyuncu Aydemir Akbaş, Nihat Doğan'ın sözlerine sessiz kalmadı.Özgecan Aslan’ın öldürülmesinin ardından “Siz de mini eteği giyip, soyunup laik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklar tarafından tacize uğrayınca da bas bas bağırmayacaksınız” şeklinde attığı tvit’i büyük tepki toplayan Nihat Doğan, kongre üyesi olduğu Galatasaray’dan da ihraç edildi. Galatasaray Mali Genel Toplantısı’nda oybirliğiyle kulüp üyeliğinden ihraç edilmesinin ardından Doğan, bu kez “Porno film çekmek suretiyle kadını seks objesi olarak gösteren Aydemir Akbaş’a ‘Abi’ diyen Adnan Öztürk’ün kadınlarımızı ağzına alması hükümsüzdür. Adnan Öztürk, kadın hakları noktasında gerçekten samimiysen yıllarca porno film çekmiş Aydemir Akbaş’ın GS üyeliğinden ihracını istesin” sözleriyle yeni bir tvit daha attı.‘CİDDİYE ALINACAK SÖZLER DEĞİL’ HaberTürk'ten Mehmet Çalışkan'ın haberine göre; Nihat Doğan’ın kendisine ‘Pornocu’ demesi ve kulüpten ihraç edilmesi gerektiğini dile getirmesi Aydemir Akbaş’ı oldukça kızdırdı. Akbaş, “Arkadaş, benim 31 filmin senaryosunu yazdığımı, 6 filmi yönettiğimi 119 film ve dizide rol aldığımı bilmiyor. Belli ki filmlerimi izlememiş. ‘O pornocuyu da ihraç edin’ demesi çocukça bir davranış. Ne diyeyim? Babası yaşındaki bir adam hakkında yalan yanlış tanımlamalarda bulunan, yaptığı hatayı başkalarının zarar görmesi üzerine telafi etmeye çalışan birini Allah ıslah etsin. Olaya Nihat Doğan’ın mantığıyla yaklaşacak olursak o zaman Coşkun Göğen, tecavüzden, Nuri Alço ise genç kızları tuzağa düşürmekten hapse atılmalı. Rahmetli Erol Taş’ın da vatan haini damgası yemesi gerek. Nihat Doğan’ın sözleri ciddiye alınacak türden değil” dedi.
Reklam
Ergin Ataman: "Bugünden Sonra Çok Sert Tedbirler Alacağız"
Galatasaray Liv Hospital Başantrenörü Ergin Ataman karşılaşmanın zorlu geçeceğini bilerek maça çıktıklarını söyledi.Karşılaşmanın sonucunun her iki taraf için de çok önemli olduğunu bildiren Ataman, 'Zaman zaman sahada denk bir oyun vardı ama ikinci yarıda çok kötüydük. Bu denli kariyer sahibi oyunculara yakışmayacak gelişmeler sonucu oyunun kontrolünü verdik. Rakibimiz özellikle son periyottaki performansıyla haklı bir galibiyet elde etti. Çok akıllı oynadılar. Biz ise bulduğumuz pozisyonları cömertçe harcadık' değerlendirmesinde bulundu.Ataman, mağlubiyette takımdaki yorgunluğun etkili olup olmadığıyla ilgili bir soru üzerine, 'Artık mazeret üretemeyiz. Mazeretleri artık geride bırakmalıyız. Artık sakatlık gibi bazı riskleri alıp, işi sıkılaştırmalı ve play-off'ta hedeflediğimiz yere gelmeliyiz. Yorgunluk falan bahane olamaz. Yaptığımız hatalar tam anlamıyla beceriksizlik. Bugünden sonra çok sert ve sıkı tedbirler alacağız. Bizimle birlikte bu tempoya uyan oyuncularla devam edeceğiz' yanıtı verdi.LİG TV
Royal Halı Gaziantep Galatasaray'ı Devirdi
Türkiye Basketbol Ligi'nde 23. haftanın kapanış mücadelesi Royal Halı Gaziantep ile Galatasaray Liv Hospital arasında oynandı.Türkiye Basketbol Ligi'nde 24. hafta Gaziantep'te oynanan Royal Halı Gaziantep - Galatasaray Liv Hospital mücadelesi ile sona erdi. İlk dakikadan maçın son anlarına kadar başa baş geçen mücadeleden ev sahibi ekip 76-64 ayrıldı.Gaziantep'te taraftarların büyük ilgi gösterdiği maçın ilk çeyreği 20-18 ev sahibi ekibin üstünlüğü ile sona erdi. Büyük heyecana sahne olan maçın ilk yarısını da 40-38 önde kapatan Royal Halı Gaziantep maçın son bölümünde ise aradaki farkı açmayı başardı.Maçın bitimine 2 dakika kala Lakovic'in 3'lüğü ile ritim bulan ev sahibi ekip arka arkaya bulduğu sayılarla maçtan 76-64 galip ayrılmasını bildi.Royal Halı Gaziantep bu galibiyet ile ilk 8 yolunda büyük avantaj yakalarken, Galatasaray Liv Hospital cephesinde ise Ergin Ataman'ın bu mağlubiyete oldukça sinirlendiği görüldü.Eurosport
Hamdi Yasaman: "Fenerbahçe, Şike İle Anılan Bir Takım"
Galatasaray İkinci Başkanı Hamdi Yasaman, katıldığı programda Fenerbahçe'ye şok suçlamalar yöneltti. Yasaman; 'Fenerbahçe, şike ile anılan bir takım' dedi.Habertürk TV'den Ayhan Şensoy'a konuşan Hamdi Yasaman, 'Fenerbahçe şike ile anılan bir kulüp. Kendi şaibelerini başkalarının üzerine atıp, bizi de lekelemek istiyorlar. Mahmut Uslu gayriciddi bir söylemde bulunmuş' dedi.Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a da eleştirilerde bulunan Hamdi Yasaman, 'Aziz Yıldırım ceza almasına rağmen, hakemleri etkilemeyi çok iyi biliyor. Bunun karşılığını da son maçlarda aldı. Beşiktaş maçında Volkan ve Emre başta olmak üzere bazı oyuncular kart görmeliydi, ama Fırat Aydınus gösteremedi. Federasyonun bu tür girişimlere prim vermemesi lazım. Türk sporunda hakemleri etkilemeye bir son vermeli. Hakemler hakkında konuşulmaması lazım' ifadelerini kullandı.Şampiyonluk yarışı hakkında da konuşan Galatasaray'ın ikinci başkanı, 'Şampiyonluk için yüzde 60 şansımız var. En büyük aday biziz. 4. yıldızı takıp, Şampiyonlar ligine katılmak istiyoruz' dedi.Maraton
Reklam
Almeida'nın Beşiktaş Pişmanlığı
Rusya'nın, Krasnodar takımında oynayan ve sezon sonu başka bir takıma gidecek olan Portekizli oyuncunun, Galatasaray Yönetimi'ne güvendiği için Beşiktaş ile yeni sözleşme imzalamadığı ortaya çıktı.Dünya Kupası'na gittiği için hem Beşiktaş'ın hem de Galatasaray'ın tekliflerini turnuva sonrasına bırakan, Almeida'nın, tam Galasaray ile sözleşme imzalamak üzereyken Prandelli tarafından veto edildiği bildirildi. Prandelli'nin menajerlerinin Pandev'i önermesi nedeniyle transferin son gününde boşta kalarak mecburen İtalya'nın Cesena takımına giden oradan ise Krasnodar'a geçen Almeida'nın, yakın çevresine 'Beşiktaş beni çağırsa koşa koşa giderim. Futbol hayatımdaki en büyük pişmanlığım İstanbul'dan ayrılmam olmuştur' diye konuştuğu ortaya çıktı.Skorer
"Euroleague'de İddiamız Kalmadı Ama Fenerbahçe'yi Yenmek Güzel"
Galatasaray Liv Hospital Başantrenörü Ergin Ataman, çarpıcı açıklamalarda bulundu.Türkiye Basketbol Ligi takımlarından Galatasaray Liv Hospital Başantrenörü Ergin Ataman, 'THY Euroleague'de iddiamız kalmadı ama 6 kişiyle bile olsa Fenerbahçe Ülker'i yenmemiz bizi mutlu etti' dedi. Aynı zamanda A milli takımını da çalıştıran Ataman, Gaziantep'teki özel bir üniversitede düzenlenen söyleşide, gençlerin eğitimlerini sürdürürken aktif olarak spor branşları içerisinde profesyonel veya amatör anlamda yer almalarını istedi.Bu sayede gençlerin fiziken ve ruhen rahatlayacağını belirten Ataman, gençlerin sporun içerisinde aktif olarak yer almaları sağlandığında holiganlığa kaçan istenmeyen olayların da önüne geçilebileceğini kaydetti. Ataman, hakem hatalarıyla ilgili bir soru üzerine 'Hakemlerle ilgili benim hep şikayetlerim oluyor ama bana göre hakemler spor camiasında en şanssız kişilerdir. Maç sırasında başta kaybeden taraf olmak üzere mutlaka bir takımın yöneticileri hakemden şikayet eder' dedi. Sarı-kırmızılı kulüple A Milli tamını bir arada götürmenin zorluğuna değinen Ataman, şöyle devam etti:'İşin içerisinde milli takım olunca Türkiye'ye hizmet konu olunca tabiki görevi hakkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz ve bu işi büyük bir zevkle yapıyorum. Tabi ki bu iş yıllar boyunca böyle devam etmeyecek. Gün gelecek benden yetenekli arkadaşlara bu iş teslim edilecek. Şu an için her iki takımda da zevkle çalışıyorum.''THY Euroleague'de iddiamız kalmadı ama...'Ataman, THY Euroleague ile ilgili soruya şöyle yanıt verdi: 'THY Euroleague'de iddiamız kalmayışının nedeni, Royal Halı Gaziantep takımındaki gibi sponsorlarımızın olmayışı. 3 yıl boyunca çok ciddi destekleri olan Liv Hospital, kendi stratejileri doğrultusunda sezon başında bütçeyi 5'te 1 oranına indirdi. Galatasaray'ın içerisinde bulunduğu global ekonomik kriz de en başta basketbolu vurdu. Basketbola amatör sporlar deniyor ama Carlos Arroyo gibi bir oyuncunun kazandığı para 1 milyon 750 bin dolar. Demek ki bu sporun amatör sporla hiç bir ilgisi yok. Euroleague gibi bir ligin içerisinde de Arroyo gibi en az 2-3 oyuncuya ihtiyacınız oluyor. Dolayısıyla bütçeye ihtiyacınız var, biz de bu sene şanssız bir dönem geçirdik.'Ataman, 'En önemli oyuncumuz' diye nitelendirdiği Furkan Korkmaz'ın sezon başında sözleşmesini feshettiğini, sezon içerisinde de Arroyo'nun da içerisinde 3-4 oyuncunun daha ayrıldığını hatırlatarak 'Bu yüzden de THY Euroleague'de iddiamız kalmadı ama 6 kişiyle bile olsa Fenerbahçe Ülker'i yenmemiz bizi mutlu etti' dedi.Yabancı oyuncu sınırlamasındaki değişiklikDaha önce uygulanan 3+2 kuralının özellikle Avrupa'ya giden takımların kadro kurmasında dezavantaj olduğunu anlatan Ataman, zaman zaman Türk oyuncuları tembelliğe ittiğini savundu. 3+2 sisteminden çok fazla katkı görmediklerini alatan Ataman, 'Bu kural nedeniyle milli takım düzeyinde de çok katkı görmedik. Ama benim tercihim 3+2 sisteminden birden bire 5+0'a geçmek yerine kademeli bir geçişti. 3+2 yerine 4+1 getirilebilirdi. En azından 1 Türk orjinli bir oyuncunun mutlaka sahada olmasından yanayım ve halen bunu savunuyorum. Şimdi sahaya bakıyorsunuz, 10 tane yabancı adam. Bu da milli takımı geliştirme açısından sıkıntı olabilir. Ama 5+0 federasyonun 2 yıllık bir projesiydi, ilk yılı da geride kaldı. Sistemle ilgili yeni bir değerlendirme yapacaklardır diye düşünüyorum' diye konuştu.'Başka takım çalıştırmak ister misiniz?'Ataman, çocukluğundan bu yana Galatasaray taraftarı olduğunu belirtirken başka takımlarda görev almak isteyip istemediğiyle ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti: 'Bazen fikirleriniz yönetimin fikirleriyle aynı olamayabiliyor. Ergin Ataman olarak bugün gelmiş olduğum seviyede hedefsiz bir takımda bulunmam mümkün değil. Ayrıca Galatasaray'ın sahibi veya başkanı değilim. Belki de yeni gelecek yönetim, 'Hocam sizin büyük vizyonunuzla bizim bakışımız farklı. O yüzden sizinle devam etmeyeceğiz' diyebilir. Bu da gayet doğal bir olay. Yaşanan gelişmeleri herkes biliyor, 1,5-2 ay önce Galatasaray'dan atılabilirdim de... O yüzden herşeyi zaman gösterecek.'Eurosport
Reklam
Hajrovic Davasında G.Saray'a Müjde
FIFA, alacakları ödenmediği için Galatasaray'dan ayrılan Hajrovic'le ilgili kararını açıkladı.Galatasaray'dan olaylı şekilde Werder Bremen'e transfer olan Izet Hajrovic ile FIFA'da görülen dava karar aşamasına geldi.FIFA, Galatasaray'dan 4,7 milyon euro tazminat talebinde bulunan Izet Hajrovic'in talebini reddetti. FIFA uyuşmazlık çözüm komisyonu, Galatasaray'ın sadece 92 bin 500 euro tazminat ödemesine karar verdi.Şampiy10
Tarihimizden Enterasan 25 Sigara Paketi
Igor Sergeev isimli bir rus vatandaşın,1977 yılından itibaren biriktirdiği 46308 paket sigaralık koleksiyonundan Türkiye sigaralarının derlendiği bu liste çok ilginizi çekecek.
'Efsane Olma Şansı Elinizde'
Beşiktaş 2'nci Başkanı ve Futbol Komitesi Başkanı Ahmet Nur Çebi, 1-0 kaybedilen Fenerbahçe derbisinin ardından futbolcularla bir konuşma yaptı.Beşiktaş 2. Başkanı ve Futbol Komitesi Başkanı Ahmet Nur Çebi, 1-0 kaybedilen F.Bahçe derbisinin ardından futbolcularla bir konuşma yaptı.Oyunculara, alınan mağlubiyeti unutmalarını söyleyen Çebi, şu ifadeleri kullandı“Artık önümüzde sadece 9 tane 90 dakika var. Önceki sezonlarda ligin bu dönemine geldiğimizde hedeflerimize ulaşabilmemiz için rakiplerin puan kaybetmelerini bekliyorduk. Fakat şimdi böyle bir şey yok. Kimsenin ne yaptığı, ne ettiği bizi ilgilendirmiyor. Sadece kendi işimize bakacağız. İşimiz de kalan maçların hepsini kazanmak.Sezonun ilk yarısında7 maçlık bir galibiyet serisi yakaladınız. Hem de o seri tam da sezonun bu döneminde başladı. G.Saray’a yenildikten sonra G.Birliği’ni de yendiniz. Yani 9’da 8 yaptınız. Şimdi eğer 9’da 9 yaparsanız şampiyon olacaksınız.‘EFSANE OLACAKSINIZ’'Çok zor bir sezon geçiriyoruz. Sürekli seyahat etmek durumunda kaldınız. Beşiktaş’ı Avrupa’da en iyi şekilde temsil ettiniz. Bu nedenle hepinize teşekkür ediyorum. Çok yoruldunuz ama şimdi milli ara var. Dinlenme fırsatı bulacaksınız. Ardından haftada sadece 1 maç oynayacaksınız. Kendi göbeğinizi kendiniz keseceksiniz. Bu çok önemli bir fırsat.Biliyorsunuz, bu sezon çok özel bir sezon hepimiz için. Efsane olma şansı elinizde. Kalan 9 maçı kazanın, tarihe geçin. Bunu yapacak gücünüz de kaliteniz de var. Sizlere inanıyorum.”Vatan
'Babam mı Harcadı Bu Paraları!'
Mali Genel Kurul öncesi yapılan bir yönetim kurulu toplantısında Abdurrahim Albayrak, borçlardan şikayet etti.Hamdi Yasaman da, “O dönem Aysal'ın yanında siz vardınız. Babam mı harcadı bu paraları!” diye çıkıştı.Galatasaray’da mayıs ayı sonunda görevi bitecek olan yönetimde 2. Başkan Hamdi Yasaman ile Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak arasındaki gerilim tavan yaptı. Alınan bilgiye göre Mali Genel Kurul öncesi yakın zamanda yapılan bir yönetim kurulu toplantısında Abdurrahim Albayrak, kendisinin de içinde yer aldığı Ünal Aysal dönemiyle ilgili olarak, “Bu zamanda çok fazla harcama yapıldı” diyerek, kulübün borçlarından dert yandı. Bu sırada hemen araya giren Hamdi Yasaman, Albayrak’a dönüp, “O dönem Aysal’ın yanında sizler vardınız. Ayrıca futbolun başında da sen vardın. Bu paraların çoğu oyunculara harcandı. Babam mı harcadı bu paraları! Senin de parmağın var bu borçlarda” diye konuştu.Toplantıyı terk ettiBu sırada Başkan Duygun Yarsuvat’ın ikilinin bu tartışmasında sessizliğini koruduğu öğrenilirken, Albayrak’ın ise Yasaman’ın sözleri karşısında çok sinirlendiği ve bu sözlere karşın bir cevap vermeyerek, toplantı salonunu terk ettiği ifade edildi. Bu arada Yarsuvat’la da arası iyi olmadığı bilinen Yasaman’ın, daha önceki toplantılarda da Albayrak’la bu tarz sert diyaloglara girdiği öğrenildi.FANATİK
Reklam