Görüş Bildir
Aziz Yıldırım: "50 Milyon Dolar Kulağıma Gelmişti"
Aziz Yıldırım’ın kumpas soruşturmasında verdiği ifade ortaya çıktı. Savcı, Duygun Yarsuvat’ın “Fethullah Gülen grubu, Aziz Yıldırım’dan 50 milyon dolar istedi” iddiasını sordu. Yıldırım, “Bana doğrudan böyle bir talep ile gelinmedi, para istenmedi. Ancak bu yöndeki iddialar kulağıma geldi” diye ifade verdi.F.BAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım, Fethullah Gülen grubunun kendisinden 50 milyon dolar istediğine yönelik iddiaların kulağına geldiğini söyledi.G.Saray Başkanı Duygun Yarsuvat’ın “Fethullah (Gülen) grubu, Aziz Yıldırım’dan 50 milyon dolar istedi. Aziz Yıldırım da F.Bahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı. Henüz sonlanmayan bir süreç” şeklindeki sözleri yargıya taşındı. Yıldırım, geçen hafta şike soruşturması ve davasında ‘kumpas kurulduğuna’ ilişkin soruşturmada ‘müşteki’ sıfatıyla ifade verdi. F.Bahçe Başkanı, terör savcılığındaki ifadesinde “illegal bir yapının F.Bahçe’yi ele geçirmek için kumpas kurduğunu” iddia etti. Savcı, bu ifadenin ardından Aziz Yıldırım’a G.Saray Başkanı'nın ortaya attığı '50 milyon dolar’ iddiasını sordu.HAKİM VE SAVCIDAN ŞİKAYETÇİYıldırım bu konudaki soruya muğlak bir yanıt verdi. Kendisine ‘doğrudan böyle bir talep ile gelinmediğini, para istenmediğini’ belirtti. Ancak ‘bu yöndeki iddiaların kulağına geldiğini de’ ifadesine ekledi. Aziz Yıldırım, aralık ayında şike' soruşturmasında kendisine ve kulübe yönelik ‘kumpas’ kurulduğu iddiasıyla, şike soruşturması ve davasında görev alan polis ve hakimler hakkında suç duyusunda bulunmuştu.İŞTE AZİZ YILDIRIM’IN İDDİALARIAziz Yıldırım, savcılığa sunduğu dilekçesinde Türkiye’de illegal bir yapının kritik kurumları ele geçirmek için ‘kumpas’ şeklinde yöntemlere başvurduğunu öne sürerek, 'Söz konusu bu illegal yapının bir başka ve önemli hedefi de taşıdığı ekonomik ve sosyal önem sebebi ile futbol kulüpleri ve yönetimleri olmuştur. İllegal yapı, 17 ve 25 Aralık kalkışması öncesinde, 7 Şubat’ta MİT’e, 3 Temmuz da ise Fenerbahçe Spor Kulübü’ne karşı benzer ‘kumpas’ eylemleri içinde bulunmuştur” demişti.Akşam
Galatasaray'dan Sneijder İtirafı Geldi
Galatasaray'da 2. Başkan Hamdi Yasaman, Sneijder'in değerinin 7 milyon ile 10 milyon Euro arasında olduğunu, tekliflerin önüne geçmek için 20 milyon istediklerini söyledi.Ga­la­ta­sa­ray İkin­ci Baş­ka­nı Ham­di Ya­sa­man, gün­dem­de yer alan ko­nu­lar hak­kın­da önem­li açık­la­ma­lar yap­tı. Bugün’­e ko­nu­şan Ya­sa­man, ön­ce­lik­li ola­rak trans­fer için adı İtal­yan eki­bi Ju­ven­tu­s’­la uzun sü­re anı­lan Hol­lan­da­lı oyun­cu Wes­ley Sne­ij­der için ko­nuş­tu. Ken­di­le­ri­ne ge­len öne­ri­le­rin iyi ol­du­ğu­nu be­lir­ten Ya­sa­man, “Fa­kat biz 20 mil­yon eu­ro is­te­ye­rek bü­tün tek­lif­le­rin önü­ne geç­tik. As­lın­da bu ra­kam doğ­ru de­ğil. Ya­pı­lan 5 yıl­lık söz­leş­me­nin ilk se­ne­sin­de­ki de­ğe­ri 20 mil­yon eu­ro­dur. 2,5 se­ne­dir biz­de oy­nu­yor. Man­tı­ken dü­şü­nür­se­niz de­ğe­ri 3’te 1’e in­miş­tir. So­nuç ola­rak şu an­da­ki de­ğe­ri 7 mil­yon ile 10 mil­yon eu­ro ara­sın­da bir ra­kam­dır. Çün­kü be­nim şu an­da­ki hak­kım 1,5 yı­l” ifadelerini kullandı.‘Ge­lir var ama gi­der da­ha faz­la’Yö­ne­tim ola­rak şam­pi­yon­luk he­def­len­di­ği için Hol­lan­da­lı­’nın kal­ma­sı­na ka­rar ver­dik­le­ri­ni be­lir­ten Ham­di Ya­sa­man, “Yok­sa Ju­ven­tus 10 mil­yon eu­ro­yu ve­re­bi­lir­di. Ama ge­nel eği­lim ola­rak şam­pi­yon­luk he­sap­lan­dı­ğı için bu sı­kın­tı­nın çe­kil­me­si­ne ka­rar ve­ril­di­” di­ye ko­nuş­tu.Ku­lü­bün şu an içinde bulunduğu eko­no­mik du­ru­m hak­kın­da da de­ğer­len­dir­me­de bu­lu­nan Ham­di Ya­sa­man, “Ge­lir var ama gi­der da­ha çok. O za­man büt­çe-­mi­zi ayar­la­ya­ma­mı­şız. Da­ha ön­ce ya­pı­lan trans­fer­ler çok yük­sek be­del­ler­le ya­pıl­mış. Biz bu dö­nem­de on­la­rı öde­me­ye ça­lı­şı­-yo­ruz. Ha­ki­ka­ten öde­di­ği­miz ra­kam­lar ol­duk­ça cid­di. Ge­lir ar­tı­yor ama gi­der­ler de çok faz­la” ifadelerini kullandı.Bu­nun ya­nın­da ge­lir­le­rin nis­pe­ten azal­dı­ğı­nın da altını çizen Yasaman, “Se­yir­ci sa­yı­sın­da bel­li bir dü­şüş söz konusu. Bun­la­rın hep­si ekonomik durumu ister istemez et­ki­li­yor. Ge­lir­le­ri­mi­zin hep­si­ni tem­lik et­ti­ği­miz için el­de edi­len ge­lir­le­rin de fa­izi­ni ödü­yo­ru­z. Yönetim olarak bunların hepsinin üstesinden gelmeye çalışıyoruz” dedi.Sneijder konusuHamdi Yasaman, “Sneijder konusu yönetimde tartışıldı. Satılmaması ve şampiyonlukta bir silah olarak kullanılması görüşü ağır bastı” dedi.'Serdar için Bursa çok fazla istiyor'Stoper çalışmalarına da değinen Yasaman, “Esasında iyi bir stoper bulunsa alınabilir. Ama devre arasında transfer edecek çok iyi bir stoper yok. Ya da bizim ihtiyacımız var diye fazla rakam istiyorlar. Bursa yönetimi Serdar Aziz için yüksek bonservis istiyor. O nedenle şart değil. Kadro geniş. Sırf oyuncu almak için transfer yapmak yanlış olur” dedi.Ya­sa­man, bas­ket­bol ta­kı­mın­daki eko­no­mik so­run­lar için, “Bas­ket­bol­da öde­me­ler ya­pı­lı­yor ama zor­la­nı­lı­yor. Bas­ket­bol­cu­lar bi­raz to­le­rans­sız dav­ra­nı­yor. On­la­ra fe­da­kar­lık ya­pı­lı­yor. Pa­ra ala­ma­dık­la­rı­nı ba­ha­ne edi­yor­lar, bu doğ­ru de­ği­l” di­ye ko­nuş­tu.Bugün
Hacıosmanoğlu: 'Bana 'Transferden Vazgeçeceğiz' Demedim Diyen Namussuzdur
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Tolgay Arslantransferi hakkında flaş açıklamalarda bulundu.Tolgay Arslan, devre arası transferinde adeta bir kaos yarattı. Beşiktaşistiyordu, Trabzonspor araya girdi derken, 24 yaşındaki futbolcu, Siyah Beyazlı takımla anlaşma sağladı. Ancak polemikle son bulmadı. Trabzonspor'un Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Tolgay'ın Beşiktaş'la anlaşmasına rağmen, menajerinin Bordo Mavili kulübün CEO'suna mesaj atarak 'Yeniden devreye girmek istiyor musunuz' dediğini söyledi. Hacıosmanoğlu, Beyaz TV'de canlı yayınlanan programa telefonla bağlanarak, 'Metin kardeşimiz beni aradı, Başkanım Tolgay Trabzon'a gelmeye karar verdi, eşiyle konuşup. Telefonda konuşurken de espiriyle karışık 'Başkanım Erkan Zengin'i uçakla gidip aldınız beni de alır mısınız?' dedi.' diyerek Tolgay'ın menajerinin kendilerine tekrar görüşmek istediklerini söylediğini ifade etti.'Tolgay evde hazırlanıyor, menajer Beşiktaş'la görüşüyor' Tolgay'ın menajerinin Beşiktaş'la da görüştüğünü öğrendiğini ve ardından transferden vazgeçtiğini ifade eden Hacıosmanoğlu, 'Biz orada aynı otelde kalıyoruz o arkadaşla. Tolgay'ın menajerinin otel parasını bile ben ödedim. Babası, biz resmi açıklamayı yaptıktan sonra beni aradı. 'Başkanım çok özür diliyorum. Beni de işin içerisine sokmuyorlar.' dedi. Çocuk evde hazırlanıyor, menajer Beşiktaş'la görüşüyor. Çocuk da üzgün. Ben de size açıklama yaptım. Bizim için bu transfer bitmiştir diye. Kim aldıysa hayırlısı olsun. El sıkıştığımız takımdan başkasıyla kimseyle görüşmem. Ben agresif bir adamım yanlış bir şey de yapardım. Toplantıdan kalkan da giden de benim. Benden 15 saat sonrasında Beşiktaş'la anlaştılar. Ben o açıklamayı yapmasaydım Beşiktaş yüksek fiyata alabilirdi. Ben Beşiktaş'a iyilik de yapmış oldum. CEO'muzun telefonunu alırsınız, sabah 11'de CEO'muza gelen mesaj devreye girmek istiyor musunuz? Akşam 6'da yine mesajımız var CEO'muza. Benden kaynaklanmıyor. Oyuncunun fikri bir değişip bir değişmiyor. Ben o masadan kalkarken bu işi bitirip de kalktım. Neden üzüntü duyayım ki? Uçağa bindikten sonra da locaya gelirken de Allah nasip ederse olsun dedim.' sözlerini sarf etti.'Bana 'transferden vazgeçeceğiz' demedim diyen namussuzdur' Ahmet Nur Çebi'nin kendisi için söylediklerini hakkında konuşan Trabzonspor Başkanı 'Yöneticiler konuşurken dikkatli konuşacaklar. Ahmet Nur Çebi bana söylediğinin aramızda kalmadığı için ben bunu söyledim. Biz 5-6 aydır bu çocukla görüşüyoruz. 'Başkanım ben bu transferin olmaması için elimden geleni yapacağım. Ben hiç transferlere bakmıyorum arkadaşlarımız bakıyor. Ama yönetime transferden vazgeçmek için elimden geleni yapacağım. Aramızda kalsın' dedi. Bana bu sözleri söylemedim diyen namussuzdur. Ama bunların hepsi, insanların söylediği yanlış sözlerden kaynaklanıyor. Ben Beşiktaş'la niye görüştün demem. 'Başkanım anladım siz 5-6 aydır uğraşıyorsunuz ama biz istiyoruz' falan deseydi bırakırdım. Bizi kimse incitemez. Niye incinelim ki? Bilmiyorum. Ne kadar yardım ettiler Trabzonspor'a ama bunların hepsini yarın hesaplarına havale edeceğim. Ahmet Nur Çebi'ye saygımız var. Ama söylemleri ve eylemlerinin Trabzonluluğuna yakışmadığını söylüyorum. Sadece babasından dolayı biz onu muhattap alıyorduk ama bundan sonra bizim gözümüzde zerre kadar değeri yok.' şeklinde konuştu.Bomba iddia! Tolgay Arslan transferinde flaş bir iddia ortaya atan Hacıosmanoğlu, 'Beşiktaş teknik direktörü Slaven Bilic, Tolgay'ı aramış ancak çocuk açmadı. Sonra Bilic Tolgay'ın telefonuna mesaj atıyor, 'Bize gel şampiyon olalım, seneye birlikte İngiltere'ye gidelim' diye...' diyerek flaş bir açıklama yaptı.'Bir oyuncu için hiçbir kulüple aramız açılamaz' Fikret Orman'ın açıklamalarıyla ilgili de konuşan Bordo Mavili kulübün patronu, 'Biz Trabzonspor'u ezmek istemedik diye açıklama yapıyor Beşiktaş'ın Başkanı. Trabzonspor'u ezmek senin haddine mi? Hiçbir camia arasına oyuncudan dolayı nifak sokmak istemem. Oyuncu bu, şampiyon mu yapacak sizi? Bu açıklamaları duyduktan sonra ben Beşiktaş Başkanı'nı aradım. Uyuyordu. Daha sonra arayacağım seni dedim. O bana geri dönüş yapacağını söyledi ama dönmesine gerek yok. Yanlışı da hazmedelim derseniz, yanlışın üzerine kurduğunuz binanın size hiçbir zaman fayda etmez. Beşiktaş'la aramızda hiçbir sorun olmaz. Bana kulübün başkanı oyuncuyla biz çok ilgileniyoruz, transferden çekil derse biz o anda aradan çekiliriz. Hangi kulübün başkanı olursa olsun. Herkes bizim gibi konuşsun. Ben seçildiğim zaman iki çocuğum ile birlikte Beşiktaş taraftarları arasında maçı izledim. Benim hiçbir kulüple sorunum yok.' dedi.'Galatasaray'la da karşı karşıya geldik' Uğur Demirok'u Galatasaray'ın da istediğini söyleyen İbrahim Hacıosmanoğlu, 'Galatasaray'da Uğur Demirok transferinde aynısını yaptı. Abdurrahim Albayrak bana 'Biz Uğur Demirok'la konuştuk' dedi. Ben dedim 'Uğur'la anlaştık, Trabzonspor'a gelmek istiyor. Ama konuşun. Eğer Galatasaray'a gelmek istiyorsa, gidebilir' dedim. Ancak, Uğur, Trabzon'u istedi. Abdurrahim Albayrak, daha sonra beni aradı. 'Duygun başkanımla birlikte Uğur'la konuştuk. Trabzonspor'a gitmek istediğini söyledi. Haberiniz olsun biz aradan çekiliyoruz' dedi.' şeklinde açıklamalarda bulundu.Eurosport
Cavcav 3 Büyüklere Patladı
Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, Beşiktaş maçının sonrasında havuz isyanında bulundu.Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, Beşiktaş maçının sonrasında açıklamalarda bulundu ve Aziz Yıldırım'ın havuzdan çıkma fikri üzerine çok sert ifadeler kullandı.İŞTE O SÖZLER...Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe birleşir kendi aralarında oynarlar. Havuzun paraları da onlara gider. 14-15 kulüp bu kulüplerin piyonu mu. Anadolu kulüpleri olmazda bu takımlar şampiyonluklarını nasıl ilan edecek Bu 3 kulüp birleşirler, İstanbul'daki diğer takımlarla kendi aralarında bir lig kurarlar. Feriköy var, Sarıyer var. Onlar paralarını alır biz de kurtuluruz. 'PARANIN YÜZDE 50'Sİ 4 BÜYÜKLERE GİDİYOR''Biz havuz olmasa da ayakta dururuz. Gençlerbirliği'nin Allah'tan başka kimseye borcu yoktur. Kötü laf sahibine aittir. Büyüklük Allah'a mahsustur. Büyük kulüpler Anadolu kulüplerine sahip çıkmalıdır. Havuzdan gelen paranın %50'si 4 büyüklere gidiyor. Bir de şampiyonluk payı alıyorlar. 40 puan aldığımız takdirte havuzdan aldığımız para 12 milyon dolar. Gerisini siz değerlendirin.'Sporx
Galatasaray'dan Hisse Satışına Yönelik Habere Yalanlama
Galatasaray Kulübü hisse satışına yönelik çıkan haberi yalanladı.Galatasaray Kulübü hisse satışına yönelik çıkan bir haber üzerine açıklama yaptı. Galatasaray'da yönetimin Mayıs ayına kadar gereken mali harcamaları karşılamak için Sportif A.Ş'nin Altın Hisse'sini kulüp üyelerine satmak için hazırlıklara giriştiği iddia edilmiş ve bu kararın neticesinde gelen parayla Avrupa kupalarına katılma tehlikesinin ortadan kalkacağı öne sürülmüştü.Ayrıca Galatasaray'da Altın Hisse'yi İnan Kıraç Eğitim Vakfı'nın alacağı ve kulübün futbola hakim en büyük şirketinin İnan Kıraç'ın kontrolünde olacağını vurgulanmıştı.Sarı-kırmızılı kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, bu haberin gerçek dışı olduğunu açıklandı.İşte Galatasaray Kulübü'nün o açıklaması...'Bugün Kadir Çetinçalı imzasıyla Doğan Haber ajansı kanalıyla yayınlanan, 'Galatasaray'da Yer Yerinden Oynayacak' başlıklı haber, içeriği itibariyle gerçeğe uygun değildir. Asılsızdır.Haberde iddia edildiği gibi, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat'ın, Galatasaray Sportif A.Ş.'nin İMKB kotasyonunda bulunan, yaklaşık %14 oranında olan B grubu hisselerinin herhangi bir kişiye ya da kuruma özellikle haberde ismi geçen kişiye, satışına ilişkin açıklaması olmamıştır.Söz konusu haber, sadece Galatasaraylıları tedirgin etmek, üzmek, Galatasaray’ın başarısına mani olmak amaçlı olarak üretilmiştir.Kamuoyunun dikkatine sunulur.'Sporx
Reklam
Burak Yılmaz: "Hata Yaptım"
Galatasaray'ın golcü yıldızı Burak Yılmaz sakatlığıyla ilgili GS TV'ye konuştu. Burak sakatlığından dolayı çok üzgün olduğunu söylerken, Bursaspor maçının da zorlu geçeceğinin altını çizdi.Burak Yılmaz, Çaykur Rizespor karşısındaki sakatlanmasını anlatırken, 5 gün tedavi gördüğünü ve 6. gün çok iyi idman yaptığını söylerken, 'Hiçbir ağrı hissetmedim. Çok driblingler yaptım, depar attım. Hiçbir ağrı hissetmedim. Ter idmanında maç yapmıştık orada da bir şey hissetmedim. Hocam da oynatmak istemiyordu. 'Hocam lütfen 15 dakika oynayayım' dedim. Hocam beni kıramadı. Göz göze de geldik. Ne kadar oynamak istediğiği gördü. İyi de ısındım. Antrenmanda yaklaşık 40 depar attım. Hiçbir şey yoktu. Maçta depara ilk çıkış anında ağrı hissettim. Geçer diye düşündüm ama olmadı. Kısmet, çok çok üzgünüm' dedi. İyi niyetinin de sakatlanmasında etken olduğunu vurgulayan Burak Yılmaz, 'Böyle bir sakatlık daha önce yaşamamıştım. Ne olduğunu bilmiyordum. Herkes oynamak istiyor. Bu sene çok önemli, herkes takımın galip gelmesini istiyor ama kendi adıma hata yaptım. Çok korkulacak bir şey değil. Eski sakatlığımın biraz daha nüksetti. Bir daha yaşadığım için korkuttu beni' ifadelerini kullandı.Çaykur Rizespor karşısında iyi oynadıklarını ve istediklerini aldıklarını vurgulayan Burak Yılmaz,'Takımımız iyi. Çok önemli bir sezonda benim çok iyi olmam önemli değil. Önemli olan maçlardan üç puan almak. Her maça şampiyonluk havasıyla çıkıyoruz, iyi oyundan çok üç puanın alınması önemli' diye konuştu. Hafta sonunda oynayacakları Bursaspor maçına da değinen Burak Yılmaz, 'Önümüzde Bursaspor maçı var. Bursaspor, çok değerli bir hocası ve oyuncuları olan ligin en önemli takımlarından bir tanesi. Zorlanacağımızı düşünüyorum ancak her maç zorlu. Taraftarımızın desteğiyle pazar günü de bu sınavdan geçeceğimizi düşünüyorum' ifadeleriyle sözlerini bitirdi.Cumhuriyet
Taffarel: "Arda Türkiye'de Koşmadan Oynuyordu"
Brezilya ve Galatasaray takımının kaleci antrenörlüğünü yapan Claudio Taffarel, görevden ayrılan iki İtalyan teknik adamı sarı kırmızılı oyuncuların kabullenemediğini söyledi.Brezilya ve Galatasaray takımının kaleci antrenörlüğünü yapan Claudio Taffarel, görevden ayrılan iki İtalyan teknik adamı sarı kırmızılı oyuncuların kabullenemediğini söyledi. İtalyanları uyardığını da belirten Taffarel, 'Galatasaray'ın Hamza Hamzaoğlu'na ihtiyacı vardı' derken, Atletico Madrid'in Türk yıldızı Arda Turan için ise 'Arda, Türkiye'de koşmadan oynuyordu.' yorumunda bulundu.Türkiye'ye gelen en iyi kalecilerden biri olarak gösterilen ve futbolda Türkiye'nin takımlar bazında kazandığı en büyük başarıda büyük pay sahibi olan Brezilyalı Claudio Taffarel, Aksiyon Dergisi'nden Behram Kılıç'a birbirinden çarpıcı açıklamalar yaptı. Yıllarca Türkiye'de yaşamasına rağmen medyaya pek röportaj vermeyen Taffarel, taktik ve fizik ağırlıklı antrenmanlar yapan Roberto Mancini ve Cesare Prandelli'yi bu metot Türkiye'ye uymaz diye uyardığını, Galatasaray'ın bu dönemde anlaştığı Hamza (Hamzaoğlu) hocanın gelmesiyle futbolcuların rahatladığını söyledi.Claudio Taffarel'in Aksiyon Dergisi'ndeki röportajdan bazı bölümler:Üç Dünya Kupasında oynadınız. Brezilya gibi bir ülkede yıllarca kalede olmayı nasıl başardınız?Öncelikle oynadığım kulüp takımlarında iyi çalıştım. Ama Brezilya'da kalede kalmanın sırrı şu: Kazanırsanız devam edersiniz. 1990'da ilk zamanlarımdı. Arjantin'e 1-0 yenildik. Ama o zaman genç bir kaleciydim ve gelecek vaat ediyordum. Bu yüzden devam ettim. 94'te kupayı kazandık. Ama 98'de finalde kaybedince beni hemen kadrodan çıkarttılar. Zaten 32 yaşındaydım.1994'te İtalya ile oynadığınız final maçında Baresi, Massaro ve Baggio penaltı kaçırdı. Siz 2-2'yken Massaro'nun penaltısını kurtardınız. Baresi ve Baggio ise auta attı. Baggio topun başına gelirken ne hissettiniz?Baggio topa doğru geldiğinde işin orada biteceğini hissettim. Son penaltıydı. Ama ben mi kurtaracağım, yoksa o topu dışarı mı vuracaktı ondan emin değildim. Dışarı attı. Ama sonradan düşündüğümde en iyi çözümün de bu olduğunu söylemeliyim. Çünkü eğer o penaltıyı kurtarsaydım, sanki kupayı tek başına kazandıran kahraman gibi olacaktım. Hâlbuki o zaferi bütün takım kazandı. Baggio kaçırınca sadece ben öne çıkmamış, hepimiz kupayı kazanmış olduk. Bizim takım açısından bu durumun Allah'ın bir lütfu olduğunu düşünüyorum.Kupa maçından önceki gece yatağa yattığınızda rahat uyuyabildiniz mi?Ben 1994'te sanki bir hazırlık maçı yapacağız rahatlığındaydım. Ekstra bir durum gibi gelmedi. Huzur içindeydim. Rahat uyudum. Ama 1998'de takım içi problemler vardı ve bu yüzden bende final maçı öncesi 94'teki rahatlık yoktu.1998 Dünya Kupası'nda Fransa ile oynadığınız final maçının soyunma odasında maç öncesi neler yaşandı? Ronaldo'nun sahaya hasta çıktığı söylendi durdu. Sponsor baskısıyla oynadı dendi. Hasta mıydı?Aslında bir sponsor baskısı olduğunu düşünmüyorum. Normalde öğleden sonra bir rahatsızlık geçirdi. Doktora götürüldü. Doktorlar oynamaması gerektiğine karar verdi. Ama maça giderken Ronaldo ben oynamak istiyorum dedi. Ronaldo oynamak isterse oynatırsınız. Yapacak bir şey olmaz bu durumda. Hoca da oynattı.98'deki finalde iki kafa golü atan Zidane'ı ceza sahası içinde unuttunuz mu? O gün onu kim tutacaktı?Orada ayarı bozan Ronaldo'nun oynamak istemesiydi. Normalde sahaya çıkacak ilk 11 başkaydı. Sonra Ronaldo 'oynamak istiyorum' dediğinde bütün takımın oyun ve kadro yapısı değişti. Kimse o maçta iyi oynamadı zaten. Kadro değişince oyuncular da şaşırdı. Baştan kaybetmiş gibi bir takım vardı sahada. Hatta maç satıldı mı diye düşünenler oldu bu yüzden. Biz o gün çok iyi oynayamadık. Sadece bir kişi değil, bütün takım kötü oynadı o maçta.1998'deki finalden sonra Galatasaray'a transfer oldunuz. Neden Galatasaray? Ve sizi bu transfer için ikna eden şey neydi?Sözleşmem bitmişti. Bir menajer böyle bir teklif olduğunu söyledi bana. Türkiye hakkında, Türk futbolu hakkında hiç bilgim yoktu. Arabistan gibi bir ülke sanıyordum burayı. Sonra teklif gelince eşimi İstanbul'a gönderdim. Galatasaray misafir etti. Yönetici Ali Dürüst vardı. Çok ilgilendi. Eşim şehri, Florya'yı beğendi. Beni ikna eden eşim oldu bu transfer için.2000 UEFA finalinde Henry'nin kafa vuruşunu kurtardınız ve bu unutulmaz bir andı bizler için. Ya sizin için?1994 finalinde Massaro'nun penaltısını kurtardığım an da benim için unutulmaz bir olaydı. Aynen onun gibi Henry'nin kafa vuruşu da benim için unutulmaz bir an oldu. Hatta bir gol atmış gibi değerli bir olaydı o kurtarış. Şimdi bile sokakta taraftarlar beni gördüğünde sürekli o kurtarışı hatırlatıyor.1998-2001 yılları arasındaki Galatasaray takımını farklı kılan unsur neydi? Bugünkü takım ile kıyaslarsak…Ben o günle bugün arasında felsefenin değiştiğini düşünüyorum. Şu anda futbol farklı oynanıyor, farklı sebepler için oynanıyor. O dönemdeki oyuncularda daha çok oynama arzusu, kazanma arzusu, Galatasaray'ı büyütme arzusu vardı. Şimdi belki takım zaten büyük, gelmek istediği yere geldi diye düşünebilir bugünkü oyuncular. Ama yanlış anlaşılmak da istemem. Bugünkülere bir eleştiri değil bu. Aradaki fark bu. Şimdiki oyuncular başka nedenler için oynuyor. Dünyadaki futbol mantalitesi de değişti. O günkü ruhla bugünkü farklı. O günkü oyuncu grubu hem kendi kulübünü hem de Türk futbolunu yükseltme adına bir çalışma, bir gayret içindeydiler. O zamanlar Türk futbolunun da buna ihtiyacı vardı. Ve o gayretlerin sonunda UEFA Kupası geldi, Dünya üçüncülüğü yaşandı. Türkiye, bunların üzerine koyup gitmesi lazımdı ama bunu yapamadı Türk futbolu.Evet yapamadık bunu…Alt yapı için tesisler, imkânlar var. Geçenlerde Riva'daki Milli Takım tesislerini gördüm. Birçok ülkede böyle tesis yok. En büyük olabilme adına imkân var ama olmuyor.Neden olmuyor?Bunu anlamak zor. Milli takımın başında iyi de bir hoca var. Ama futbolcuların şunu düşünmesi lazım: 'Biz iyi takımız. Gidip İzlanda'ya yenilmememiz lazım'. Bunu birbirlerine söylemeleri lazım. Büyük olduklarının farkında olmaları gerekir.Hagi ile kısa bir süre çalıştınız. Sonra futbola ara verdiniz ve 2011'de Türkiye'ye geri döndünüz. Bu nasıl oldu?Fatih Terim aradı. Kaleci antrenörlüğü teklifinde bulundu. Ben 'yapamam' dedim. Ama o ısrar etti. Onun ısrarlarıyla da buraya geldim.2001 ile bugünü kıyaslarsak. Türk futbolunda neler değişti?Yani benim durumumla ilgili söyleyeyim aradaki farkı. Yanlış anlaşılmaz umarım. O zaman bırakma sebebim kontratımla ilgili nedenlerdi. O zamanki yöneticilerimiz bana dediler ki maaşını yüzde elli indirelim. Biz UEFA Kupasını, Süper Kupa'yı kazanmıştık. Şampiyonluklar yaşamıştık. Yani çok önemli başarılar elde etmiştik. Bu bana aslında 'git' demekti. Ben de gittim. 2011'de geri geldiğimde ise paraların katlandığını, hatta bizim dönemimizdeki yabancılar kadar verimli olmayan yabancıların burada çok büyük paralar kazandığını gördüm. En büyük fark buydu benim için.Türkiye'deki futbol ikliminde bir şeyi değiştirmek elinizde olsaydı neyi değiştirirdiniz?En önemli şey -yapabilsem bunu- oyuncuların mantalitesini değiştirmek isterdim. Türk oyuncular büyük bir takıma geldiklerinde kendilerini zirvede görüyor. Artık olduk diye düşünüyorlar. Bu mantalite yüzünden futbolları geri gidiyor. Buraya gelen yabancılar için de şunu söyleyebilirim, çok para kazanabilirler karşı değilim ama Türklerden daha fazla gayret etmeliler ki futbol gelişsin.Size göre futbolumuzun başka sorunları var mı? Zira devre arası Antalya'da Türk teknik direktörler de sadece sorunları tartıştı. Son 3-4 senedir sadece ve sadece sorunlar tartışılıyor. Onlar ne düşünüyorlar bu konuda?(Taffarel'e, Türk teknik direktörlerine göre futboldaki en büyük sorunun; alt yapı eğitimi olduğunu, alt yapılarda çalışan hocaların yeterince eğitime sahip olmadığını, futbolu futboldan gelenlerin yönetmesi gerektiğine dair görüşlerini ilettim. Kendisi de tek tek saydığım bu maddeleri başıyla onayladı. Sonra sözü o aldı).Çözüm bulmadan, sürekli sorunu tartışmak doğru değil. Ama ben de aynı şeyleri düşünüyorum. Çok eleştirmek taraftarı da değilim. Eleştirince bir çözüm üretmeniz lazım. Temel olarak mantalitenin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Sürekli kazanan bir ekip oluşturmak gerekiyor. Bu da biraz mantalitenin değiştirilmesiyle alakalı. Hâlâ UEFA Kupasını kazanan takım konuşuluyor. Ama artık yeni zaferler konuşulmalı. Bugün bilgiye ulaşmak çok kolay. Barcelona ya da Bayern Münih ne yapıyor artık görebiliyorsunuz. Dolayısıyla yeni bir keşif yapmaya da gerek yok. Sadece çalışmak lazım.Arda Turan dergimize 'Futbolu İspanyada öğreniyorum' açıklamasında bulunmuştu. Siz de onunla çalıştınız. Neden böyle söylüyor?Aslında bu benim dediğimi doğruluyor. Bakın, Türk oyuncularının kapasiteleri var. Ama dediğim gibi mantalitelerini değiştirmeleri gerek. İtalya'da futbolcular işlerinin sadece 90 dakika sahada oynamak olmadığını, saha dışında da mental olarak hazır olmak zorunda olduklarını, kendilerine iyi bakmaları gerektiğini bilir. Türk oyuncuları ise antrenmanda çok çalışmaları gerektiğini anlamak zorundalar. Arda, burada olduğu günlerde yavaş, yürüyerek oynayabileceğini biliyordu. Ama oraya gittiğinde bunun böyle olmadığını, koşmazsa takıma giremeyeceğini gördü. Dolayısıyla koşmaya başladı. Mantalitesini değiştirdi. Son Türkiye-Brezilya maçından bir örnek vermek istiyorum: Takım olarak baktığımız zaman Türk oyuncular Brezilya 11'i kadar teknik değillerdi. Dolayısıyla aradaki farkı kapatmak için Türk oyuncularının daha fazla koşması gerekiyordu. Ama maçta gördük ki Brezilya teknik olmasına rağmen Türk takımından toplamda da daha fazla koştu. Bu böyle olmamalıydı. Böyle olursa maç kazanamazsınız.Türk taraftarının Brezilya'yı alkışlamasının da sebebi bu muydu?Seyircilerin bu tavrı açık bir mesajdı Türk futbolcularına. Türk seyircisi bence akıllı davrandı. Olması gereken 'bu' dediler. 'İyi oynayacak, koşacak, pas yapacak' takım istediler. Taraftarın tavrını bir eleştiri gibi de görmemek lazım. Orda bir mesaj vardı. Neymar'ı alkışlamaları mesajdı. Biz 3 ay önce Almanya'ya 7-1 kaybettik. Ama yeni hoca geldi, yeni bir ümit, yeni bir motivasyonla 'Biz beraberiz başarabiliriz' dedi. Ve ondan sonra da takım bu futbolu oynamaya başladı. Bunu Türk takımı da yapabilir.Siz sakin, güler yüzlü, sempatik birisiniz. Fatih Terim ise sinirli ve agresif. Onunla çalışmak zor oldu mu?1998'de geldiğimde Terim hocamdı. Oyuncu olarak oynadığım zamanla hoca olarak çalıştığım zaman biraz farklı. Bu süre zarfında Fatih hoca da değişti. O zamanlar daha gençti, heyecanlıydı, sertti, daha ısrarcıydı. Kaybettiğimiz zaman farklı reaksiyonlar gösterebiliyordu. Sonra o da gelişti. Tecrübe kazandı. Şimdi artık heyecanını çok karıştırmamaya, dengeli gitmeye başladı. Daha soğukkanlı oldu. Dolayısıyla onunla çalışmak daha kolay hale geldi.Terim'den sonra Roberto Mancini ile çalıştınız Galatasaray'da. 'Mancini, Türkiye'deki atmosferi zamanla öğrenecek demiştiniz' bir açıklamanızda. Öğrenememesinin sebebi neydi?Aslında Mancini tam alışmaya başladığı dönemde gitti. Kalsa alışabilirdi. Genel olarak İtalyanların bir futbol anlayışı var; daha çok taktik, daha çok fizik üzerine yoğunlaşıyorlar. Bu anlayış ise Türkiye'deki futbol anlayışına tam uymuyor. Bizim oyuncular daha çok topla oynamak, daha dinamik, daha hareketli antrenmanları seviyor. Dolayısıyla Mancini'nin takımı taktik, fizik ağırlıklı çalıştırması buraya uymadı. Sonra Cesare Prandelli geldi. O Mancini'ye göre daha hazırlıksız yakalandı. Hazır bile değildi. Ani gelişti. Aynı şeyleri yaptı. Hatta uyardım, 'bu taktikler buraya uymaz' dedim. Ama o denedi, fakat uymadı. Buranın mantalitesiyle İtalyanların anlayışı tutmuyor.Buraya uyan metot nedir? Türkiye'ye bir yabancı hoca gelse ona ne tavsiye edersiniz?Yani bu söylediklerim belki yanlış anlaşılabilir. Ama normalde futbolcuya bakıp onların durumuna göre bir şeyler yapılmalı. Taktik gerekli, fizik gerekli ama futbolcuyu rahat da bırakmak gerekiyor. Futbolcu kendini ifade edecek. Hamza (Hamzaoğlu) hoca geldiğinde bunu yaptı. Rahat, huzurlu, basit şeyler yaptı. Komplike olmayan. Dolayısıyla futbolcular rahatladı. Yüzleri gülmeye başladı. Bu da her şeye yansıdı. Sonuçlar ortada. O hocalar kötü olmayabilir ama sürekli zorlayıp, zorlayıp aynı şeyleri denemeye çalıştılar. Futbolcular ise bunu kabullenmedi. Tepkiler geldi. Hamza hocayla bu değişti. Mütevazi davranıyor. Futbolcular da bundan mutlu oluyor. Bu mutluluklarına sebep olan Hamza hocaya da güzel sonuçlarla, bir karşılık bir hediye vermeye çalışıyorlar.Galatasaray yönetiminin Prandelli'den sonra görevi Hamza hocaya vermesini bazıları riskli bulmuştu…Bence Hamza hoca tercihi çok yerindeydi. Olabilecek en iyi seçenekti. Futbolcuların da buna ihtiyacı vardı. Türk futbolunu bilen, onlara güven verebilecek bir hocaya ihtiyaçları vardı. Bu özellikleri fazlasıyla barındıran biri Hamza hoca.Şampiyonlar Ligi'nde fazla gol yemek Muslera'da olumsuz etki bıraktı mı?Zannetmiyorum. Tabi hepimiz için utanç verici sonuçlardı. Yenilebilirsin ama 4-0 gibi skorlarla olmamalıydı. Unutmamız lazım bunları.Gelecek 20 yıl kaleci antrenörlüğü yapmak istediğinizi, teknik direktör olmayı düşünmediğinizi söylediniz. Sebebi nedir?Aslında hep söylediğimin tersi oluyor. Ben futbolu bıraktığımda kesinlikle, futbolun içinde yer almam, kaleci hocası olmam demiştim. Ama oldum. Şimdi de öyle söyledim ama bugünlerde teknik direktörlük kurslarına gideyim mi diye düşünmeye başladım. Kaleci antrenörü çok şut çekiyor. Belli bir yaştan sonra bu zor olacak. Ama futbolun içinde kalmam lazım. Bu yüzden yardımcı hocalık gibi pozisyonları düşünmeye başladım. Ama bunun için diploma almam gerekiyor.Federasyonun son 14 yabancı kararı için ne diyorsunuz?Tabi çok yeni bir karar. İyi mi kötü mü olacağı ile ilgili şimdiden bir şey söylemek erken. Ama normalde yabancı sayısı hep azaltılıyordu, şimdi radikal bir şekilde yükseltildi. Burada da kulüplerin yabancı tercihlerini iyi yapması önemli. İyi oyuncular seçilirse bu Türk futbolunu da geliştirebilir. Böyle yapılırsa faydalı olabilir, tersi olursa yazık olur.İnanç hayatımın hep merkezinde olduİnançlı bir insan olduğunuzu biliyoruz. Bu durum aileden mi sonradan mı gelişti?Biraz aileden geldiğini söyleyebilirim. Annem ve babam da Allah'a inanırlardı. Ben şöyle düşünüyorum: Çok kapılar açıldı, çok başarılar yaşadım ama bunlar benim kapasitemle olmadı. Allah'ın izniyle, Allah'ın lütuflarıyla oldu. Ben bunun bilincindeyim. Onun için uzun planlar yapmam. Çünkü yarın ne olacağını bilmiyorum. Ona O (Allah) karar veriyor. İşimi yapıyorum, gerisini ona bırakıyorum.Çok dua ediyor musunuz?Sizin gibi günde 5 kere değil ama dua ediyorum.İslam dini hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz?İslam'la ilgili çok derin bilgilerim yok. Oyunculardan dini bütün olanlar var, biliyorum. Ben bir şeye inanmak gerektiğine inanıyorum. Bir şeye inanmak çok önemli. Biz Deus diyoruz. Siz Allah diyorsunuz. Ama aynı tanrıya inanıyoruz. Tabi her iki dinin kendine göre değişik yolları var. Ama günün sonucunda o farklı yollar hep Allah'a gidiyor. Bu çok önemli. İnanç, benim hayatımın hep merkezinde oldu. Kararlarımı hep o belirledi. Bir şeye inanmadığınız zaman kayıp gibi düşünebiliriz bu hayatı.Üç din adına da birbirlerini öldürenler var dünyada. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?Bütün dinlerde böyle sıkıntı var. Her dinde böyle insanlar var. Problem şu ki onlar doğru yaptıklarını düşünüyorlar. Hatta İncil'de de böyle bir bölüm var: 'Kötü yapıyorlar ama iyi yaptıklarını düşünen insanlar var' diyor orada. Şu anda yaşadıklarımız da kısmen onu gösteriyor. Dinin yanlış anlaşılması, yanlış tercüme edilmesi bu. Fransa'daki son olaylarda Müslüman olduğunu söyleyip eylemlerde bulunanları gördük. Ama bizzat Müslümanlar o insanları kınıyor. İnsanları öldürenler, İslamiyet'e en büyük kötülüğü onlar yapıyor. İslamiyet'in imajını zedeliyorlar.Elinizde bir imkân olsa dünyada neyi değiştirmek isterdiniz?Açlık. Açlık çeken insanların bu durumunu değiştirecek bir şey yapmak isterdim. Aslında çok şey var. Şiddet, terör gibi.. Aç kalan çocuklar. Mozambik'e gittim. Açlığın ne olduğunu orada gördüm.Zaman
Reklam
Drogba'dan Yabancı Oyuncu Kararına Destek
Galatasaray'ın eski yıldızı Didier Drogba, Türkiye'deki yabancı futbolcu statüsünün değişmesiyle ilgili de 'Yabancı oyuncu sınırlaması olmaması önemli. Dünyanın her yerinde de böyle olmalı. Çünkü hem Türk oyuncular hem de ligin düzeyi için yurtdışından oyuncuların gelmesi ve tecrübelerini paylaşması gerekli. İyi bir kombinasyonun olması önemli' ifadelerini kullandı.İngiltere Premier Lig ekiplerinden  Chelsea'de forma giyen Didier Drogba, İstanbul'u, Türk yemeklerini ve  arkadaşlarını özlediğini söyledi.Başkent Londra'da Futbol Yazarları Birliği'nin (Football Writers'  Association) düzenlediği ödül törenine katılan 36 yaşındaki futbolcu, AA  muhabirinin sorularını yanıtladı. Türk Hava Yolları'nın reklam yüzü Drogba,  röportajda 'Türk halkını çok özledim, sizi seviyorum' diyerek Türkiye'ye selam  gönderdi.2012-13 ve 2013-14 sezonlarında Galatasaray forması giyen Fildişi  Sahilli yıldız oyuncu, İstanbul'da çok sayıda arkadaşının ve harika anılarının  olduğu belirterek, 'Özlediğim birçok şey var ama özellikle Türk yemeklerini  özlüyorum. Türk yemekleri her zaman çok lezzetliydi. Arkadaşlarımı özlüyorum,  onlar İstanbul'da iyi hissetmemi sağladılar' diye konuştu.Chelsea'ye döndükten sonra sarı-kırmızılı takımın maçlarını takip  ettiğini ifade eden Drogba, Galatasaray'ın sezon sonunda şampiyon olacağına  inancını dile getirdi.Deneyimli futbolcu, Galatasaray'da yaşanan teknik direktör  değişikliklerine ilişkin, 'Kulüp, kendi için doğru olanı yapmak zorunda. Çünkü  amaç başarıyı sağlamak. Dolayısıyla bu tip kararlar vermek her zaman zordur ama  süreç doğru işlediği ve taraftarlar mutlu olduğu sürece bu kararlar iyidir' değerlendirmesinde bulundu.'Yabancı oyuncu sınırlaması olmaması önemli' Didier Drogba, Türkiye'deki yabancı futbolcu statüsünün değişmesiyle  ilgili de 'Yabancı oyuncu sınırlaması olmaması önemli. Dünyanın her yerinde de  böyle olmalı. Çünkü hem Türk oyuncular hem de ligin düzeyi için yurtdışından  oyuncuların gelmesi ve tecrübelerini paylaşması gerekli. İyi bir kombinasyonun  olması önemli' ifadelerini kullandı.Premier Lig'de en yakın takipçisi Manchester City'nin beş puan önünde  lider durumda bulunan Chelsea için şimdilik sezonun harika geçtiğini dile getiren  Drogba, 'Umarım bu sezonu kupalarla tamamlarız. Chelsea'de çok mutluyum' dedi.Manchester ekiplerini rakip gösterdi Chelsea'de bu sezon 23 maçta forma giyen ve 6 kez rakip fileleri  havalandıran Drogba, şampiyonluk yolunda en büyük rakiplerinin Manchester City  olduğunu söyledi. Yıldız futbolcu, 'Manchester City sezon sonuna kadar bizi  zorlayacaktır. Manchester United da orada duruyor. Büyük takımlar hiçbir zaman  yıkılmaz' diye konuştu.36 yaşındaki futbolcu, İngiltere Federasyon Kupası 4. turunda 2-0 öne  geçtikleri ancak 4-2 yenilerek elendikleri Bradford maçıyla ilgili ise 'Maçı  kaybettik çünkü kupa maçıydı. Kupa maçlarında kazanabilirsin ya da  kaybedebilirsin. Bizim için kötü bir gündü ama önümüzde takım için iyi günler  olacağını umuyorum' değerlendirmesini yaptı.Kariyerine Chelsea'de antrenörlük yaparak devam edip etmeyeceğini  henüz bilmediğini belirten Drogba, şu anda oynadığı futbola odaklanmış durumda  olduğunu kaydetti. AA - Yunus Kaymaz
Ziraat Türkiye Kupası'nda 5. Hafta Maçları Yarın Başlıyor
Futbolda Ziraat Türkiye Kupası gruplarında 5. hafta mücadelesi yarın yapılacak maçlarla başlayacak.Türkiye Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamaya göre, yarın, 28 Ocak Çarşamba ve 29 Ocak Perşembe günü 8 grupta 16 karşılaşma yapılacak.Kupada 5. haftanın maç programı şöyle:Yarın:13.00 MKE Ankaragücü-İstanbul Başakşehir (Cebeci İnönü)13.30 Manisaspor-Akhisar Belediyespor (Manisa 19 Mayıs)13.30 Giresunspor-Torku Konyaspor (Giresun Atatürk)16.00 Mersin İdmanyurdu-Bursaspor (Tevfik Sırrı Gür)18.00 Trabzonspor-Keçiörengücü (Hüseyin Avni Aker)20.30 Kayserispor-Fenerbahçe (Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kadir Has)28 Ocak Çarşamba:13.00 Centone Karagümrük-Samsunspor (Vefa)13.00 Tuzlaspor-Gaziantep Büyükşehir Belediyespor (Tuzla Belediye)13.00 FBM Makina Balçova Yaşamspor-Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor (Ulucak)13.00 Bayburt Grup Özel İdare-Altınordu (Bayburt Genç Osman)13.45 Kardemir Karabükspor-Sivas Dört Eylül Belediyespor (Dr. Necmettin Şeyhoğlu)16.00 Gaziantepspor-Medicana Sivasspor (Kamil Ocak)18.15 Adana Demirspor-Çaykur Rizespor (Adana 5 Ocak Fatih Terim)20.30 Eskişehirspor-Galatasaray (Eskişehir Atatürk)29 Ocak Perşembe:13.30 Gençlerbirliği-Cizrespor (Ankara 19 Mayıs)20.30 Beşiktaş-Sarıyer (Atatürk Olimpiyat)EuroSport
Hacıosmanoğlu Transfer'den Neden Vazgeçtiklerini Açıkladı
Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Tolgay Arslan transferinin perde arkasında yaşanan olayları anlattı.Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Tolgay Arslan transferinde saat saat yaşanan tüm gelişmeleri Beyaz TV'deki Beyaz Futbol'a anlattı.İşte İbrahim Hacıosmanoğlu açısından yaşanan tüm gelişmeler;'Beşiktaş'la ilişkimiz bozulmasın diye masadan kalkmamız doğru değil. Birileriyle yarışa girmiyorsunuz. YArışa girmek de doğru değil. Biz yaklaşık 4-5 aydan beri takip ediyoruz. Ara ara görüşmelerimiz oldu. Gerek babasıyla, gerek oyuncuyla. Bu 5-10 günlük bir mevzu değil. Sadece Tolgay Arslan değil, Tolga Ciğerci de vardı. Ancak, o sakat diye listemizden çıkardık.''JEST OLSUN DİYE KALKTIK GİTTİK''Babası, İngiltere'den ve İtalya'dan teklifler var dedi, Tolgay'ın Bundesliga'da devam etmesini istiyorum dedi. Görüşmeler devam etti. Hocamız, CEO'muz defalarca konuştu. Eşininin ikna edilmesi lazımdı, 2-3 gün ailece yemek yendi. Eşi de ikna oldu. Yanından da beni aradılar, Metin ile konuşurken Tolgay espri yaptı.Tolgay; 'Metin'i gönderiyorsun, niye gelmiyorsun' dedi. Ben de 'Sen yeter ki gelmek iste, ben akşam gelirim' dedim. Hocamızla, jest olsun diye akşam kalktık gittik. Oturduk yemeğimizi yedik. Hanımı da oradaydı. Onunla da konuştuk. Çocuklarına hediyeler verdik. 12-1'den sonra menajerimle de konuşursunuz şartları dedi.''EL SIKIŞTIK, TAMAM DENİLDİ''Saat 4'e kadar sürdü görüşmeler, pürüz vardı birkaç, ben gidip müdahale ettim. Menajerin rakamlarına, kendim belli rakamlar yazdım. Bu da dedim benim başkanlık opsiyonum, bunu kabul edin dedim. Tamam dediler.Normalde menajerler %10 alır, fark istiyordu, onları da kaldırdık. 5 milyon euro satış opsiyonu istedi, 8'e çıkardım onu. Sadece 2016'nın ilk 2 ayında 8 milyon euro satma hakkı verin dedi. Satamazsa bu opsiyon kalkacaktı. Eğer, 2016'da satarsan, menajerlik karlarını da vermem sana. El sıkıştık, tamam dedi.''VALİZLERİ TOPLAYIP GELECEKLER'Teklifler olduğunu biliyorduk. Aston Villa, Inter'in teklifleri vardı. Ancak, onların rakamları bizim rakama yakın değildi. Vergi nedeniyle onların teklifleri yüksek olamıyor. El sıkıştık, bu anlaşma bitti mi dedim. O da el sıkıştık, bitti dedi.Sabah 10'da kalkıyorum, sarılıyoruz ve avukatlarıyla birlikte 15.30'da döneceğiz. Sabah aynı şekilde problem yok. Valizleri toplayıp gelecekler. Otelden hep beraber gideceğiz. Biz başka görüşme olmasın başka takımla, etik olarak doğru olmaz dedim. Menajeri de onayladı. 4'e kadar sürdü gelmeleri, ben arkadaşlara dedim ki, 15 dakika 15 dakika diyorlar. 4'e kadar gelmezlerse gidiyoruz dedim. 4'ü 10 geçe geldiler.''DEMEK Kİ BEŞİKTAŞ O PARAYI VERMEMİŞ''Arkadaşlar oturdu konuştu. Avukatlar geldi İtalya'dan. Gidiyoruz biz netice itibariyle. Beşiktaş yönetiminden bir arkadaş arıyor, biz yüzyüze görüştük diyor. Biz akşam el sıkışmadık mı, adam gibi bunun bir daha görüşmesinin olmayacağını belirtmedik mi dedim. Bitmiş bir iş, menajerlik detayları bile bitmiş.Bizle böyle konuştuktan sonra, transfer bittikten sonra başkalarıyla konuşuyorsanız, Aston Villa bastırıyor diyorsunuz. Buraya geldiğinize göre, demek ki Beşiktaş bizim verdiğimiz parayı vermedi dedim. Olay bitmiş gitmiş.''KALKIN GİDİYORUZ DEDİM''Senaryo yazmıyoruz, olanları söylüyoruz. 15-20 gün önce kulüpte oturuyorum, hoca oyuncuyla, babasıyla konuşuyor. Hamburg'la da konuştuk. 300 bin euro veriyorduk, onu da 500 bine çıkardık hatta. Hamburg, teklifinizi kabul ediyoruz diye yazılı sözü var. Kulüple ilgili bir sorunumuz yok. Şimdi bütün bunların yanında, böyle bir ortamda kalktım çıktım. Arkadaşlara, kalkın gidiyoruz dedim. Hukuki bir sözleşme yoktu. Sözleşmeyi hazırladık, avukatı geldikten, sağlık kontrolünden sonra imza atılacak.''AHMET NUR ÇEBİ ENGEL OLACAĞIM DEDİ''Sıkıntı şu, Tolga'yı Beşiktaş'a verdiğimiz zaman çok eleştiri aldık. O dönem Yaşar Kaptan, oğlumun Beşiktaş'ta güçlü olmasını istiyorum dedi. Yaşar Kaptan, Trabzonsporludur ve çok emeği geçmiştir.Olcan konusunda da bir detay vereyim. Ahmet Nur Çebi, Olcan konusunda bana haber ver, Galatasaray ne veriyorsa iki katını vereceğim dedi. Biz Ünal Aysal ile oturduk konuştuk, anlaştık. Ancak, dedim ki ben Ahmet Nur Çebi'ye söz verdim, bana 1 gün süre ver. Ünal Aysal da, başkan bitirelim burada demesine rağmen ben Ahmet Nur Çebi'ye anlattım. O da fiyat yüksek dedi. Geçen hafta ben Ahmet Bey'i aradım, böyle böyle ilişkilerimiz var. 5-6 aydır biz ilgileniyoruz Tolgay ile, sizin de adınız karışıyor, bize yardımcı olursanız mutlu olurum dedim.Bana ifadesi, 'Başkanım dış transferlere bakan arkadaş bu konuyla ilgileniyor, ben size şunu diyeyim, bu transferin gerçekleşmemesi için elimden ne geliyorsa yapacağım, aramızda kalsın' dedi. Ben bu şeyi duyduktan sonra, otelde Beşiktaş'la görüştüğünü duyunca Ahmet Bey'i ve babası Yaşar Bey'i aradım. İrtibat kuramadık. Bizle böyle şeyler konuştuktan sonra etik davranmak lazım. Sonuçta kapattık, döndük geldik. Trabzonspor başkanı gidip bir oyuncuyu alamadı falan diyorlar.''2-3 TRANSFER DAHA OLACAK''Çok enteresan. Çocuğun hakkını yemeyelim. Aile içi sorunlara girmek istemiyorum. Yüzündeki mahcubiyeti gördüm, her ne kadar menajerin farklı oyunları da olsa da. Söz verip de, farklı aksiyonlara girmenin mahcubiyeti suratında vardı.Hamburg dönüşünde ben mutluydum. 4 senelik maliyeti bize 15 milyon euroya gelecekti. Hayırlısı oldu. 2-3 transferimiz daha olacak. Bundan sonra isim de, fotoğraf da görmeyeceksiniz.'Sporx
Reklam
G.Saray'dan Aziz Yıldırım'a Destek
Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Hamdi Yasaman, Spor Toto Süper Lig'de Çaykur Rizespor'u 2-0 yendikleri karşılaşmada iyi futbol oynanmadığını ancak sonuçtan memnun olduklarını söyledi.Maçtan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yasaman, ligin ikinci bölümüne iyi başladıklarını dile getirerek, 'Önemli olan 3 puan. Çok iyi futbol yoktu ama netice iyi. Fenerbahçe dün 3-0 yendi, bugün biz 2-0 yendik. Müthiş bir mücadele başladı. Seyirci de havaya girdi. Çok memnunuz' dedi.Burak Yılmaz'ın sakatlığının nüksetmesine üzüldüklerini anlatan Yasaman, 'Burak'ın sakatlanması üzücü bir şey. Koymaya gerek yoktu ama antrenör ne düşünür bilemem. 10 dakika kalmış, riske etmeye gerek yoktu. Zaten oyun bitiyordu. 2-0'dan sonra rölantiye aldık ama çok zevkli bir maç olmadı. Çok gol kaçırdık. Bu maçın daha farklı bitmesi lazımdı' diye konuştu.'Bence transfere gerek yok'İyi bir kadroya sahip olduklarını belirten Yasaman, 'Bizim takımımız yeterli. Bugün de iyi oynadılar. Bu takımla götüreceğiz. Bence transfere gerek yok' ifadelerini kullandı.Şampiyonluk yarışında Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın havaya girdiğini kaydeden Yasaman, 'Seyircili ve bizlerin zevk alacağı bir mücadele olsun. Futbol çok iyi değil görüyorsunuz ama rekabet çok güzel. İnşallah futbol da güzelleşir, hepimiz zevk alırız' değerlendirmesinde bulundu.'Aziz Yıldırım'ın sözlerine ben de katılıyorum'Hamdi Yasaman, marka değeri ve seyircisi fazla olan kulüplerin yayın geliri havuzundan daha fazla pay alması gerektiğini dile getirerek, bu konuda Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın görüşlerine katıldığını söyledi.Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın marka değeri ve en fazla taraftara sahip olan üç kulüp olduğuna işaret eden Yasaman, şunları kaydetti:'Bir kere bu havuzu yaparken, marka değerini ve seyirci potansiyelini değerlendirmek lazım. Burada eşitsizlik var. Marka değeri ve seyircisi en fazla olan kulüplerin daha fazla gelir elde etmesi lazım. Aziz Yıldırım'ın sözlerine ben de katılıyorum. Bakın, seyirci azaldı, gelirlerimiz azaldı, masraflarımız çok. Zaten başkanımız da 'Ben hukukçuyum hesaptan anlamam ama o tüccardır, onun dediği doğrudur' dedi. Ben de Aziz Yıldırım'a katılıyorum. Bence Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın bir araya gelip meseleyi konuşması lazım. Ben bu teması yapmak isterim.''Fenerbahçe şampiyon olursa alkışlarım'Bir gazetecinin 'Başkanınız Duygun Yarsuvat, Fenerbahçe şampiyon olursa alkışlayacağını söyledi. Teknik direktörünüz Hamza Hamzaoğlu da küçüklüğünde Fenerbahçeli olduğunu ifade etti. Fenerbahçe şampiyon olursa siz de alkışlar mısınız?' şeklindeki sorusuna esprili yanıt vermek istediğini söyleyen Yasaman, 'Hamza hoca Fenerbahçeliyse sonra doğru yolu bulmuş, Galatasaraylı olmuş. Fair-play içinde mücadele edeceksin ve rakibin şampiyon olursa onu alkışlayacaksın. Ben de alkışlarım. Üzülürüm ama onun da hakkını vermek lazım. Sportmenlik bu' ifadelerini kullandı.Fotomaç
"Bana Söylenen Yalanların Lehime Döneceğini Biliyordum"
Galatasaray'ın tecrübeli oyuncusu Sabri Sarıoğlu , 2-0 kazanılan Çaykur Rizespor maçının ardından açıklamalarda bulundu.İlk yarı daha etkili olduklarını söyleyen Sabri,'Öncelikle kazandığımız için mutluyuz. Fenerbahçe kazandığı için bizim de kazanmamız gerekiyordu. Bugün de iyi başladık maça, isteklikdik tempoluyduk. İkinci yarıda ilk yarıya göre biraz daha tutuktuk ama sonradan pozisyonlar da bulduk. Takım arkadaşlarımı tebrik ediyorum.' şeklinde konuştu.Kadro dışı kaldığı dönem için eski yöneticileri suçlamaya devam eden tecrübeli oyuncu, 'Kadro dışı kaldığım süreçte kendimi hazır tutmaya çalıştım. Biliyordum bana söylenen yalanların lehime döneceğini. İstediğiniz kadar antreman yapsanız da maç temposu farklıdır. İlk 2 maç zorlansam da o tempoyu yakaladım. Takım olarak iyi idmanlar yapıyoruz. İyi çalışıyoruz. İnşallah bunun karşılığını şampiyonluk olarak alırız.'Sporx
Galatasaray'da Fernandao Açıklaması
Galatasaray yöneticisi Ali Dürüst'ten, Bursaspor'un golcüsü Fernandao ile ilgili açıklama geldi.Galatasaray Sportif AŞ Yönetim Kurulu Üuesi Ali Dürüst, Çaykur Rizespor maçının sonrasında transferle ilgili kritik açıklamalar yaptı. Dürüst,Bursaspor'un golcüsü Fernandao ile ilgileri olmadığını ifade etti.İŞTE DÜRÜST'ÜN SÖZLERi...'Zor bir maç oldu, bundan sonra bütün maçlar zor. Kupa maçını saymazsak, iyi başlangıç yaptık. Daha fazla da gol atabilirdik. Bundan sonra önemli olan, golden fazla 3 puanlar.''BURAK İSTEKLİYDİ''Burak idmanda çok istekliydi. Çift kalede yer aldı. Bugünkü şanssızlık, girer girmez bir depar atmasının sonucu oldu. İşin iyi tarafı, oyuncularımız iyi olmasa bile, kendini iyi hissedip uğraşıyor. Bu tarafından bakıp, iyi düşünmeye çalışıyoruz''FERNANDAO İLE İLGİLİ SPEKÜLASYON VAR''Şu an bir transfer çalışmamız yok. Bizi ileriye taşıyacak biri isim olursa transferin son gününe kadar alabiliriz. Fernandao ile ilgili çıkan haberler spekülasyonlardır. Bu oyuncuyla ilgili ne bir teklif, ne de bir transfer çalışmamız bulunmuyor. Kendi aramızda değerlendiriyoruz. Dzemaili'yi isteyen kimse yok'Sampiy10
Reklam
Bruma: "Umarım Yolun Sonunda Mutlu Sona Ulaşırız"
Galatasaray'ın Brezilyalı oyuncusu Alex Tellesve yıldız adayı Bruma, Rizespor'u 2-0 mağlup ettikleri karşılaşma sonrasında değerlendirmelerde bulundu.Telles: 'Bize Ders Oldu''Bütün takım arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Maçtan önce zor olacağını biliyorduk. Sahada 90 dakika çok iyi mücadele eden bir G.Saray vardı. İlk yarıda bıraktığımız gibi, ikinci yarıya da iyi başlangıç yaptık. Kupada bir şanssızlık yaşadık, ama bu da bize ders oldu. Aslında sadece benim performansım değil, bütün arkadaşlarımın performansları iyiye gidiyor. Hamza hoca ile birlikte takım ruhu canlandı, o bize güven aşıladı. Böylece saha içinde birbirinize daha fazla yardım ediyorsunuz ve performans artıyor.Bruma: 'Adım Adım Bakmak Lazım'Taraftarlarımız 90 dakika yanımızdaydı. Kupa maçında onları üzdük. Bugün hem oynadığımız oyunla, hem de mücadele ile onları sevindirdik. Önümüzde çok maç var. Adım adım bakmak lazım, biz kendi içimizde konsantre şekilde devam ediyoruz. Umarım yolun sonunda mutlu sona ulaşırız'Sporx
Hamza Hamzaoğlu Özür Diledi
Galatasaray Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, 2-0 kazandıkları Çaykur Rizespor galibiyetinin ardından Lig TV’ye açıklamalarda bulundu.Hamzaoğlu, takımını kutlarken, Burak Yılmaz’ın sakatlığı için de ‘bile bile lades’ yorumunu yaptıktan sonra taraftarlardan ve futbolcusundan özür diledi.Galatasaray Teknik Direktörü Hamzaoğlu’nun sözleri şöyle;“Maça iyi başladık. Golü de bulduk. 90 boyunca sahada galibiyeti isteyen, arzulayan, coşkulu bir takım vardı. Oyuncularımı tebrik ediyorum.İkinci yarıdaki Burak’ın sakatlığı bizi üzdü. Bile bile lades olduk. Dünkü antrenmanın tamamında yer aldı. Oynamak istiyordu. İstekli olduğu için kadroya aldık. Mecbur kalmazsak oyuna almayız dedik. Son 15 dakika vardı. Saatime baktıktan sonra Burak ile göz göze geldik. Çağırdım, ‘Dikkatli ol’ dedim. Ama Burak bu… Çok ciddi bir şey yok Allah’tan. Aynı yerinde sertlik olmuş. Öncelikle Burak Yılmaz’dan ve taraftarlardan özür dilerim. Maçın coşkusunu yaşatamadım onlara. Oyuncu oynamak ister ama ben bile bile hataya düştüm.”Açık Mert Korkusuz
Reklam
Yeni Dünyanın Yeni Sporu
Dünyada büyük kitlelerce oynanan eSpor, Türkiye'de de kendini göstermeye başladı. 3 milyondan fazla genç, bu sporun bir parçası. Bakanlık onaylı 3 bine yakın da lisanslı sporcu var.Espor, dünyanın bir ucundaki kişinin diğer ucundaki kişilerle internet üzerinden oyun oynayabileceği ya da büyük organizasyonlar aracılığıyla fiziksel olarak da bir araya gelebileceği bir spor dalı.Dünya üzerinde elektronik spor ile uğraşan, büyük çoğunluğu genç, 70 milyonun üzerinde insan var. Bu sporun en popüler olduğu yerler teknoloji merkezi ülkeler: Güney Kore, Japonya, Çin ve ABD. Espor Avrupa'da da çok popüler. Teknoloji lideri ülkeler arasında yer almamasına karşın Türkiye, genç nüfus oranının çok yüksek olması sayesinde eSpor alanında ön sıralarda. Avrupa pazarında Almanya'dan sonra ikinci.Türkiye'de 7 bin 757 kayıtlı eSpor takımı, 42 bin 664 kayıtlı oyuncu var. Son altı ayda da 2 bin 560 kişi Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından verilen lisansları aldı. Espor, ilk zamanlarında Dijital Oyunlar Federasyonu adı altında yer alırken daha sonra Gelişmekte Olan Sporlar Federasyonu bünyesine girdi. Fakat hızlı gelişimin ardından eSpor, birkaç ay içerisinde özerkleşme ihtimali olan Dijital Oyunlar Federasyonu'na geri dönebilir.  Bakanlık, bu spor dalına ayrı bir ilgi gösteriyor. Bakanlık, Dünya Şampiyonası'na gitmeye hak kazanan eSpor oyuncularına sporcu vizesi verdi ve gri pasaportla turnuvaya gönderdi.Espor geçtiğimiz günlerde Beşiktaş'ın da takım kurmasıyla gündeme geldi. Bu alanın lider kuruluşlarından biri Riot Games'in Türkiye yöneticisi Bora Koçyiğit'e göre Beşiktaş, dünyada bir ilki gerçekleştirdi: 'Dünyada çok ileri eSpor liglerinde çok büyük kurumlar var. Ama böylesine 10'dan fazla branşta mücadele eden bir spor kulübü, daha önce olmamıştı. Beşiktaş, bu alanda bir ilk. Uzak Doğu'da telekom, iletişim ve medya şirketlerinin takımları var. Avrupa'da ise takımlar genelde bağımsız'Galatasaray ve Fenerbahçe'nin de eSpor takımı kurma düşünceleri olduğu bilgisini veren Koçyiğit'e göre bu kadar büyük şirket ve kulüplerin eSpora ilgi göstermesinin en büyük nedeni gençler. Genç kitleye ulaşmak isteyen herkes bu sektöre girecek.Zaman: Beşiktaş'ın takım kurması son yıllarda oyun dünyasının başına gelen en iyi şeyOyun dergisi Level'ın yazarlarından Ayça Zaman, Beşiktaş'ın e-sporda takım kurmasını 'son yıllarda oyun dünyasının başına gelen en iyi şey' olarak değerlendiriyor: 'Kulüpler destek verdikçe çok daha iyi olacak. Beşiktaş'ın eSpor girmesi çok büyük bir adım. Son senelerde oyun sektörünün başına gelen en iyi şeylerinden biri. Bu çok şeyi değiştirecek'Zaman, eSporun iki yıl önce Gençlik Spor Bakanlığı ile yaşanan sıkıntılarla sekteye uğramasına karşın Türkiye'de çok büyük yükselişte olduğunu söylüyor. Ona göre bu durumun en büyük nedenlerinden biri de 'League of Legends' gibi dünyanın en çok kazanan ve kazandıran oyunun Türkiye pazarına girmesi. Türkiye bu alanda hızlı ilerliyor. Oyuncu ve takım sayısına oranla sponsorluklar da artış halinde. Bu sektörden iyi para kazanan yönetici ve oyuncular var. Yayın yapıyor, ciddi reklam da alıyorlar.Espor yöneticilerinin gözü üniversitelerde. Önümüzdeki yıllarda Kolej Ligi düzenlemek istiyorlar:Riot Games Türkiye yöneticisi Bora Koçyiğit, 'Özellikle ABD'de üniversiteler başarılı eSporcuları arayıp bulup burs veriyorlar. Basketbolda nasıl NCAA varsa eSporda da inanılmaz boyutlarda Kolej Ligi var. Aynısını Türkiye'de oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye'de 180'den fazla üniversitede gönüllü temsilcimiz bulunuyor. Üniversitelerarası turnuvalar yapıyorlar. Bunu önümüzdeki yıllarda Kolej Ligi haline getirmek istiyoruz. Üniversitedeki Spor Yönetimi derslerinde Espor Yönetimi, Espor Yöneticiliği dersleri koydurmak istiyoruz. Çünkü bu alanda çok ciddi organizasyonlar var ve bu nedenle yönetici açığı bulunuyor'Koçyiğit, 10 yıla yakın bir süre LİG TV'de üst düzey görevlerde bulundu. Türkiye'de eSpor gelişimini görünce LİG TV'deki işinden ayrılarak oyun dünyasına adım attı. Bu alanda futbol, basketbol gibi sporların izlenme oranlarını eSporla sağlıklı bir şekilde kıyaslayabiliyor. Verdiği bilgiler şaşırtıcı: 'İnternet üzerinden yaptığımız sadece bir kura çekimini 10 bin kişi izliyor. Ülker Sports Arena'daki maçı 10 bin kişi bilet alarak, 260 bin kişi de o anda web yayınından izledi. Bu rakamlara derbiler ve büyük kulüplerin maçları dışında ulaşmak çok zor. Kore'deki 2014 Dünya Şampiyonası'nın finali internet üzerinden 27 milyon tekil kişi tarafından izlendi'
Burak Yılmaz 3.Dakika Sahada Kalabildi
Uzun sürmesi beklenen sakatlığından 1 haftada kurtulan ve Rizespor karşısında sahaya çıkan Burak Yılmaz büyük şanssızlık yaşadı.Galatasaray'ın golcü futbolcusu Burak Yılmaz, Antalya kampında yaşadığı sakatlığı mucizevi bir şekilde 1 haftada atlatıp, Çaykur Rizespor maçının 18 kişilik kadrosunda kendisine yer bulmuştu. 78. dakikada oyuna giren golcü oyuncu, yalnızca 3 dakika sahada kalabildi ve sakatlığı nüksettiği gerekçesiyle oyundan çıkmak zorunda kaldı.Yaşadığı bu durum sonrasında büyük üzüntü yaşayan Burak, oyundan çıkarken gözyaşlarına hakim olamadı. Tecrübeli futbolcuyu takım arkadaşları, sağlık heyeti ve teknik direktör Hamza Hamzaoğlu teselli etmeye çalıştı. Burak direkt soyunma odasına gitti.Hamzaoğlu 'Mecbur kalmadıkça' demişti!Galatasaray Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, maç öncesinde yaptığı açıklamada mecbur kalmadıkça Burak'ı kullanmayacağını söylemiş, 'Sağlık ekibimize çok teşekkür ediyorum. Çok kısa sürede hem Koray Günter'i, hem de Burak Yılmaz'ı hazır hale getirdiler. Çok mecbur kalmadığımız sürece Burak'ı riske etmeyeceğiz. Kullanmamız gerekirse kendisine de sorduk zaten kendisi de istiyor' ifadelerini kullanmıştı.Sporx
Arena'da Gövde Gösterisi
Spor Toto Süper Lig'in 17. haftasında Galatasaray sahasında Çaykur Rizespor ile karşılaştı. Türk Telekom Arena'da oynanan mücadeleyi sarı-kırmızılılar 2-0'lık skorla kazandı.Mücadeleye çok hızlı başlayan Galatasaray, 7. dakikada Sneijder'in golü ile öne geçti. İlk yarı boyunca baskısını hissettiren Hamzaoğlu'nun öğrencileri, 44. dakikada Sneijder'in asistinde Bruma'nın sayısı ile farkı 2'ye çıkarttı ve mücadele de bu skorla sonuçlandı.Galibiyetin ardından Galatasaray puanını 38 yaptı. Çaykur Rizespor ise 14 puanla, 16. basamakta kaldı. Süper Lig'in 18. haftasında Galatasaray, evinde Bursaspor'u konuk edecekken, Ç.Rizespor ise deplasmanda Gençlerbirliği'ne konuk olacak.SNEIJDER AFFETMEDİKarşılaşmaya çok hızlı başlayan Galatasaray, ilk dakikalarda gol bulmak için çaba içerisine girerken sahneye Wesley Sneijder girdi.Henüz 7. dakikada ceza alanında topla buluşan Selçuk İnan, rakibi yerde kalında solda bulunan Wesley Sneijder'i gördü. Hollandalı düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi.BRUMA GOLÜNÜ ATTIHamza Hamzaoğlu'nun gelmesiyle birlikte daha sık sahada görmeye başladığımız Bruma, Galatasaray'da skoru 2-0'a getiren golü kaydetti.44. dakikada, Muslera'nın aut atışında savunmadan dönen top Sneijder'in önünde kaldı. Hollandalı müthiş bir pasla arkaya sarkan Bruma'yı gördü. Portekizli yıldız Serkan'ın üzerinden aşırtarak golü buldu. Bruma, Galatasaray forması altında ilk lig golünü atmış olduMUSLERA 'BURADAYIM' DEDİ!Mücadelenin ikinci yarısına Çaykur Rizespor istekli başladı ve henüz 47. dakikada çok tehlikeli bir pozisyon yakaladı.Bu dakikada ani gelişen Çaykur Rizespor atağında topla birlikte hızla ilerleyen Ümit Korkmaz pasını sol tarafa doğru Ludovic Obraniak'a çıkarttı. Ludovic Obraniak, ceza sahası içine girmeden sol çaprazdan çok sert vurdu ancak kaleci Fernando Muslera soluna giden topu çok iyi uzanarak kornere çeldi.RİZE YİNE TEHLİKELİ GELDİ AMA...İlk yarıda elde ettiği skorun ardından daha rahat bir oyun ortaya koyan Galatasaray'a karşın, Rizespor 2. yarının en tehlikeli pozisyonunu da 54. dakikada yakaladı.Galatasaray savunmasının az adamla yakalandığı bir pozisyonda sol kanatta topla buluşan Filip Holosko bekletmeden sağ taraftan bindiren Sercan Kaya'yı gördü. Sercan, kaleci Fernando Muslera ile karşı karşıya kaldığı anda yerden vuruşunu yapıtı, ancak Muslera yatarak gole izin vermedi.UMUT, YÜZDE YÜZLÜK KAÇIRDI!Topu ayağında tutmaya uğraşan ve bol paslar ile birlikte rakibinin oyunu tutmasına izin vermeyeb bir anlayışta bulunan Galatasaray, ikinci yarıdaki tek tehlikeli pozisyonunu ise 75. dakikada yakaladı.Sağ çaprazdan Sabri Sarıoğlu'nun güzel ortasında Umut Bulut altı pas gerisinde boş pozisyonda kafa vuruşunu yaptı, ancak topu yandan auta gitti. Sarı-kırmızılılar mutlak bir gol pozisyonundan oldu.BURAK YILMAZ DRAMASI!Galatasaray'da mücadele öncesinde sürpriz bir şekilde uzun sürmesi beklenen sakatlığından dönen ve yedek kulübesinde mücadeleye başlayan Burak Yılmaz, 78. dakikada Umut Bulut'un yerine oyuna dahil oldu ve sonrasında hem büyük bir şok yaşadı, hem de taraftarlarına şok yaşattı.Taraftarların büyük alkışı ve tezahüratı ile oyuna dahil olan golcü oyuncu, 3 dakikanın ardından bir anda kendini yere bıraktı. Tedavinin ardından oyuna devam edemeyen futbolcu, gözyaşları ile kenara gelirken, Hamit Altıntop 83. dakikada oyuna dahil olan isim oldu.Kalan dakikalarda başka tehlike yaşanmadı ve mücadeleyi 2-0 kazanan Galatasaray, devre arasının ardından iyi bir geri dönüş yapmış oldu.Sporx
İlhan Cavcav: 'Mahmut Uslu Topu Görse Bomba Zanneder'
Gençlerbirliği Kulübü Başkanı Cavcav, '(Aziz Yıldırım'ın 'havuzdan çekiliriz' açıklaması) Beyefendi elini ayağını çeksin, gitsin evinde otursun. Efendi gibi maçını izleyecekse izlesin' dedi. İlhan Cavcav, Fenerbahçeli yönetici Mahmut Uslu'yu da eleştirerek, 'Mahmut Uslu diye bir kardeşimiz var, bana göre topu görse bomba zanneden bir insan' diye konuştu.Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın 'Havuzdan çekiliriz' açıklamasına ilişkin 'Beyefendi elini ayağını çeksin, gitsin evinde otursun. Efendi gibi maçını izleyecekse izlesin' diye konuştu.İlhan Cavcav, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aziz Yıldırım'ın bir dönem daha başkanlık yapıp çekileceği haberini gazeteden okuduğunu belirterek, 'Bir büyüğü, ağabeyi olarak, Türk futbolunun selameti için, o dönemi beklemeden, bu dönemden elini ayağını çeksin' ifadesini kullandı.Fenerbahçe camiasının çok büyük olduğunu, sarı-lacivertli camiaya sahip çıkacak değerli kulüp başkanlarının bulunacağını ifade eden Cavcav, 'Bu, futbolumuza yeniden bir heyecan getirir diye düşünüyorum' değerlendirmesinde bulundu.Aziz Yıldırım'ın naklen yayın havuzundan çekilebileceklerini açıkladığını hatırlatan başkan Cavcav, şöyle devam etti: 'Bunu 5 yaşındaki çocuk söylese insana gülerler. Senin ligden çekilmen diye bir olay olabilir. 'Birinci ligden çekiliyorum, amatörde oynayacağım' dersin. Kimse bir şey diyemez. Havuzdan alınan paranın yüzde 50'sini 4 takım alıyor. Şampiyonluklar, dereceler, primler hariç bundan. İlave ettiğin zaman yüzde 60-65'i buluyor. Gençlerbirliği veya başka kulüp ikinci, üçüncü olmuyor ki, olsa da nadiren. TFF'nin koyduğu statü, kanun bu, çekilemezsin. Niye milletin kafasını, zihnini bulandırıyorsun? Biz Anadolu kulüpleri piyon muyuz? 14 Anadolu kulübü olmasa, 4 büyük güzide kulüp olur mu? Bunları söyleye söyleye bıktım usandım, yeter artık. Beyefendi elini ayağını çeksin, gitsin evinde otursun. Efendi gibi maçını izleyecekse izlesin. Zannedersem tribün yasağı var. Yarın yine bir laf edecek, 3 ay daha ceza alacak. Ben Gençlerbirliği'nin bir müsabakasını seyretmek için işimi gücümü, randevumu, her şeyi iptal ediyorum, gidip maçı gözümle göreyim diye. Bir başkanın gidip maçını izleyememesi kadar acı bir olay bana göre yoktur.'İlhan Cavcav, Aziz Yıldırım'ın 3 Temmuz sürecine kadar Fenerbahçe için çok başarılı işler yaptığına dikkati çekerek, 'Ancak, 3 Temmuz ve bu şike olayları devreye girdikten sonra bir sürü insan mahkemeye gitti. Ben bile Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçından mütevellit yargılandım' şeklinde konuştu.Hayatında mahkemeye gidip ifade vermediğini ancak 3 Temmuz sürecinde bunu yapmak durumunda kaldığını kaydeden başkan Cavcav, şu değerlendirmeyi yaptı: 'Aziz Yıldırım, 3 Temmuz'dan sonra belki psikolojik olarak Fenerbahçe ve Türk futboluna zarar veriyor. 3 Temmuz ve bu şike olayları olduktan sonra Türkiye'de futbolun şevki, heyecanı kalmadı. Bunun sebebi 3 Temmuz'dur. Bu itibarla ben Aziz Yıldırım'ı severim, şahsi olarak kendisiyle hiçbir sıkıntım söz konusu değil ancak artık etrafındaki insanlara da bir şeyler aşılıyor.''Mahmut Uslu topu görse bomba zanneder'İlhan Cavcav, Fenerbahçeli yönetici Mahmut Uslu'yu da eleştirerek, 'Mahmut Uslu diye bir kardeşimiz var, bana göre topu görse bomba zanneden bir insan' diye konuştu.Uslu'nun, Galatasaray Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat'a yönelik 'Cavcavlaşmasın' ifadesini kullandığını hatırlatan İlhan Cavcav, 'Bir kere bir insanın Cavcav ismini ağzına alacağı zaman adam akıllı düşünmesi lazım' şeklinde görüşlerini aktardı.Gençlerbirliği Kulübü Başkanı Cavcav, Spor Toto Süper Lig'de Beşiktaş ile yarın zor bir karşılaşma yapacaklarını belirterek, siyah-beyazlı ekibin çok güçlü bir kadroya sahip olduğunu söyledi.Sezonun ikinci devresine Beşiktaş maçıyla başlayacaklarını dile getiren İlhan Cavcav, 'Kolay müsabaka değil. En büyük şanssızlığımız, Stancu gibi bizim gol silahımızın kırmızı kart cezası olduğu için bu maçta oynamaması. Bu bizim için çok büyük bir dezavantaj' diye konuştu.Stancu'nun yokluğuna rağmen Ankara'da oynayacakları maçta ellerinden geldiği kadar mücadele edeceklerini kaydeden Cavcav, şunları söyledi: 'Bir şeyi vurgulamak gerekir, Beşiktaş çok iyi bir kadroya sahip. Bu kadro karşısında alacağımız netice çok önemli. Ankaralılara seslenmek istiyorum. Ankara'da Süper Lig'de mücadele eden bir sürü takım vardı. Bir tane Gençlerbirliği kaldı. Burada önemli olan Gençlerbirliği taraftarı olmak değil, Türkiye'nin başkentini Süper Lig'de temsil eden takımımızı Ankaragüçlüsü, Güneşsporlusu ya da Osmanlıspor taraftarının hepsinin desteklemesi gerektiği kanaatindeyim. Genç bir kadroya sahip olmamız nedeniyle seyirciden gelecek destek, sporcularımıza motivasyon aşılayacaktır. Bu itibarla siz Anadolu Ajansı kanalıyla bütün Ankaralıları Beşiktaş maçına davet ediyor ve bekliyorum.'AA
Reklam