onedio
Görüş Bildir

Suriyeli Haberleri

Suriyeli ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Suriyeli ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
Türkiye'de yaşayan Suriyelilere ilişkin çıkan iddialara İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı son noktayı koydu. Konuya ilişkin yapılan resmi açıklama dikkat çekti. Başkanlık, Türkiye'de geçici koruma altında bulunan Suriyeli sayısını 2 milyon 935 bin 742 olarak açıkladı. Açıklamada, 'İçerisinde geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin Türkiye'de doğan çocukları da yer almaktadır' denildi.
22 Kasım Cuma Akşamı Kaçırdığın Haberler
Dün akşam gözden kaçırdığınız ya da tüm detayları ile yeniden okuyup 'ne olmuştu ya?' diyeceğiniz haberleri sizler için derledik.İşte 22 Kasım Cuma akşamının gözden kaçırılmaması gereken ve mutlaka okumanız gereken içerikleri...
Kilis'te Hamile Kadın Taşıyan Ambulansta 5 Bomba Bulunmuş!
Suriye sınırındaki Öncüpınar’a, 20 Şubat’ta 26 insanın öldüğü saldırıdan birkaç gün önce gelen ve hamile bir kadını taşıyan ambulansta bomba düzenekleri bulundu; güvenlik önlemleri artırıldı. Suriye’de başlayan iç çatışmalar sonrasında El Kaide bağlantılı IŞİD Örgütü’nün Kilis’in Öncüpınar Sınır Kapısı’nda eylem yapmayı planladığı ortaya çıktı. Sınır Kapısı’nda 20 Şubat’ta yaşanan patlamadan birkaç gün önce hamile bir kadını Türkiye’ye getiren bir ambulansta bomba düzenekleri ile uzun namlulu silahlar bulundu. Kilis bölgesinde sınırın karşı tarafındaki Essalame Sınır Kapısı ve çevresini kuşatan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı El Kaide’ye bağlı faaliyet gösteren örgütün, Türkiye’ye yönelik sürekli saldırı planladığı yönünde alınan istihbaratlar, Türkiye güvenlik birimlerini harekete geçirdi. Halep’e bağlı Azez ilçesinin kontrolünü elinde bulunduran IŞİD, Esselame Sınır Kapısı’nın güvenliğini elinde bulunduran Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Kuzey Kasırgası Tugayı ile giriştiği çatışma sonrasında Öncüpınar Sınır Kapısı’nda etkin konuma geçti. IŞİD’in son üç hafta içinde arka arkaya bombalı eylem gerçekleştirmeye çalıştığı belirlendi. Yaklaşık 30 bin Suriyeli’nin kaldığı çadır kentin bulunduğu Esselame Sınır Kapası’nda, son olarak 20 Şubat günü yaşanan bombalı araç patlamasında asıl hedefin Türkiye olduğu bilgisine ulaşıldı. Eylemden üç gün önce 17 Şubat’ta yine sınır kapısından Türkiye’ye giren Suriye plakalı bir araçtan şüphelenilmesi üzerine sınır kapısı geçici olarak kapatılmış ve güvenlik kuvvetleri araçta arama gerçekleştirmişti. Son dönemde bombalı araç eylemlerine karşı alarma geçen Türkiye güvenlik kuvvetleri, Kilis Valiliği’nin oluşturduğu güvenlik duvarı çerçevesinde yoğun bir çalışma yaparken, 20 Şubat’ta yaşanan bombalı araç patlamasından önce yine Türkiye’ye yönelik eylem girişimi olduğu öğrenildi. Milliyet’in aldığı bilgiye göre, 26 kişinin yaşamını yitirdiği eylemden birkaç gün önce, içinde hamile hasta bir Suriyeli kadının bulunduğu belirtilen Suriye plakalı bir ambulans, Suriye - Türkiye sınırındaki tampon bölgeye girerek hasta kadını Türk sağlık ekibine teslim etmek istedi. Lastik patlayınca kaçtı Öncüpınar Sınır Kapısı’nın hemen önündeki tampon bölgede yaşanan bu olay anında, Türkiye’den sağlık ekip hastayı almak için Suriye’den gelen ambulansa yanaştığı sırada ambulans, geri manevra yaparken aracın arka lastikleri yol üzerindeki çelik kapana takılarak patladı. Patlamayla birlikte ambulanstan inen genç Suriyeli şoför, araçtan hızla uzaklaştı. Türk görevliler, araç sürücüsünün bu hareketine önce bir anlam veremezken, hasta hamile Suriyeliyi Türk sağlık ekibinin aracına koyarak Kilis’te hastaneye götürdü. Bomba düzeneği çıktı Durumdan şüphelenen güvenlik güçleri sahipsiz kalan ambulansta güvenlik araması yaptı. Araçta çeşitli kablolar ve bomba düzenekleri bulunması üzerine olay yerine gelen bomba uzmanları, araçta 5 bomba düzeneği ile uzun namlulu silahlar ve roketatar buldu. Elde edilen patlayıcı ve malzemelere el konulurken, bölge savcılığı soruşturma başlattı. Olayla ilgili gelişmeler Ankara’ya bildirildi. Kilis Valiliği’nin aldığı yoğun güvenlik önlemleri çerçevesinde, Öncüpınar Sınır Kapısı’nda tampon bölgede güvenlik önlemleri artırıldı. Milliyet
Geçtiğimiz Haftanın Mutlaka İzlemeniz Gereken 11 Videosu
Geçtiğimiz haftanın en çok izlenilen, tartışılan ve dikkat çeken; eğlenceli, anlamlı ve ilginç videoları karşınızda. İyi seyirler...Daha fazla eğlenceli video için Videolar butonunu ve her videonun üzerine gelince solunda açılan paylaş kısmını kullanabilirsiniz!
“Mücahit Olup Esad'ın Karşısına Çıkacağım”
Beşşar Esad ve ordusunun zulmünden kurtularak Türkiye’ye sığınan Suriyeli, 7’si yaşları 3 ile 13 arasında değişen çocuk olan 10 kişilik aile Konya’da yaşam savaşı veriyor. Eski Garaj Civarında bulunan, halk tarafından Ayna ismiyle bilinen semtte mahallelilerin yardımıyla Hacı Fettah Mahallesi Kayısılı Burun Sokakta ki bir harabeye yerleşen ailenin durumu görenlerin yüreğini parçalıyor.“BÜYÜYÜNCE ESAD’DAN İNTİKAMIMIZI ALACAĞIM”Annesi ile amcasının dedesini ameliyat ettirmek için hastanede olduğunu, yengesinin de konuşmak istemediğini, ancak kendisinin bizimle röportaj yapabileceğini söyleyen 12 yaşındaki Abdurrahman, ailesinin başına gelenleri anlattı. Amcası ve dedesi hastanede olduğu için ailenin reisliğini üstlenen küçük adam, “Suriye’nin Halep şehrinde yaşıyorduk. Babamı Halep’te, Esad’ın askerleri şehit etti. Evimizi yıktılar. Bir kardeşimin sol gözü yaşanan savaşta kör oldu. Dedem yaralandı. Annem, dedem, 4 kardeşim, amcam, yengem ve onların iki çocuğuyla birlikte, savaştan kaçarak iki hafta önce Türkiye’ye sığındık. Burada ne kadar kalacağımızı bilmiyorum. Şuan buna dedem ile amcam karar verecek. Ama büyüyünce ben Suriye’ye gideceğim. Mücahit olup Özgür Suriye ordusuna katılacağım. Esad’ın karşısına çıkıp babamın öcünü alacağım. Bize bu yaşattıklarının hesabını soracağım.” dedi.“BAZEN AÇ KALIYORUZ, BAZENDE ÜŞÜYORUZ”Dedesinin Suriye’de yaşanan savaşta yaralandığını, amcasının da hem dedesinin ameliyatıyla uğraştığı için hem de Konya’ya yeni geldikleri için çalışmadığını söyleyen Abdurrahman, “Amcamın çocukları ve kardeşlerim çok küçük. Burada yaşayan insanlar bize bu evi verdi. İçini temizledik, pencerelerine naylon çektik. İki haftadır burada oturuyoruz. Mahalleli yardım ediyor; yiyecek filan getiriyor. Bu iki hafta içerisinde bazen aç kaldığımız günler oldu. Bazen de üşüyoruz. Burada ki insanlar yardım etmese daha kötü bir durumda olurduk. Çünkü hiçbirimiz çalışmıyoruz ve paramız da yok.”diye konuştu.Konya’da, bulundukları mahallede insanların kendilerine sahip çıktığını belirten Abdurrahman, “Burada ki insanlar bize zarar vermiyor. Bizi rahatsız etmiyor. Aksine bize sahip çıkıyorlar. Bize yardım etmeye çalışıyorlar. Bize yardım ettikleri için onlara teşekkür ediyorum. Bütün yaşadıklarımıza rağmen, bütün sıkıntılarımıza rağmen bu insanların bize yakın davranmaları, bize sahip çıkmaları beni ve ailemi mutlu etmeye yetiyor”dedi.
"AK Parti Oy Kaybederse Operasyonlar Devam Eder"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten önemli açıklamalar...Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Önümüzde bir cumhurbaşkanlığı akabinde de genel seçimler bulunmaktadır. Operasyonların devam etmemesini istiyorsak, istikrarın sürmesini, Türkiye'nin geleceğini istiyorsak rehavete kapılmayalım. 30 Mart seçimlerine var gücümüzle asılmalıyız. AK Parti'nin oyunun düşmemesi gerekmektedir' dedi. İncelemelerde bulunmak üzere Kilis'e gelen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, partililer tarafından karşılandı. Cumhuriyet Caddesi'ndeki esnafları ziyaret ederek destek isteyen Şimsek; daha sonra AK Parti seçim bürosunda partilelere hitap etti. 'TÜRKİYE ÜZERİNDE BÜYÜK OYUNLAR OYNANIYOR' Bakan Mehmet Şimşek, 'Bu seçimin ne kadar önemli bir seçim olduğunu Türkiye'nin istikrarı açısından, Türkiye'nin çeyrek asır geleceği açısından ne kadar önemli olduğunu sizin kapı kapı dolaşarak, komşularınıza çalışma arkadaşlarınıza, anlatmanız lazımdır. Rehavete kapılmayalım, yapacak çok iş var her bir çok önemlidir' dedi. Şimşek, '30 Mart yerel seçimlerin bir önceki seçimlerden daha önemli ve kritik olduğunun altını çezerek, çok çalışmalıyız. Halka gerçekleri anlatmalıyız. Önümüzde bir cumhurbaşkanlığı akabinde de genel seçimler bulunmaktadır. Operasyonların devam etmemesini istiyorsak, istikrarın sürmesini, Türkiye'nin geleceğini istiyorsak rehavete kapılmayalım. 30 Mart seçimlerine var gücümüzle asılmalıyız. AK Parti'nin oyunun düşmemesi gerekmektedir' diye konuştu. 'OYNANAN OYUNLARI BAĞIMSIZ MI SANIYORSUNUZ' Bakan Şimşek, 'Bakın gelişmekte olan bir çok ülkede karışıklık var. Brezilya, Venezuela karıştı, Ukrayna karıştı bölündü, Tayland karıştı. Türkiye ilk defa çok güçlü bir şekilde ayakları üzerinde duruyor. Türkiye Orta Doğu'da çok önemli bir aktör. Sınır illerinde Suriyeli misafirlerimizi istismar ve seçim malzemesi olarak kullanıyorlar. Yanı başımızda bir yangın var, komşu kaçıyor kapıları kapatacak mısın? Bu insanlar canlarını kurtarmak için kaçtı geldi. Komşunda yangın olacak ve sen tamamen kenarda duracaksınız mümkün mü? Hiç kimse evini barkını, yurdunu, vatanını terk etmek istemez. Bakın bunu dahi istismar ediyorlar' dedi. 'SAVUNMA SANAYİNDE MAKİNE TECHİZATININ YÜZDE 75'İ İTHAL EDİLİYORDU' Şimşek, MHP'nin koalisyon ortağı olduğu dönemde vergi gelirlerinin yüzde 86 dış borca giderken, Savunma sanayindeki Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait makine techizatının yüzde 75'i dışardan ithal ediliyordu. Yani dışa bağımlılık. Şimdi biz dışa bağımlılıkta makine techizatının yüzde 75'den yüzde 40'a indirmedik mi? Kendi helikopterimizi üretmedik mi? Tankımız, keşif uçağımız, insansız hava aracamız, füzeler, uydular... İşte gerçek milliyetçilik budur. Ülkeye dışa bağımlılıktan kurtarmaktır. Ayağa kaldırmaktır' dedi. Lokman HAPPANİhaberturk.com
Suriye Krizi: Yardıma Muhtaç Çocuk Sayısı 5,5 Milyon
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), yardıma muhtaç Suriyeli çocuk sayısının geçen seneden bu yana iki katına çıkarak 5.5 milyona ulaştığını açıkladı.Örgüt, yeni yayımlanan raporunda ellerindeki verilerin, Suriye'deki üç yıllık çatışmanın çocuklar üzerindeki korkunç etkisini ortaya koyduğunu söylüyor.Rapora göre, Suriyeli çocukların 1 milyonu kuşatma altında ve insani yardımın ulaşmadığı bölgelerde yaşıyor. 3 milyon çocuğun ise eğitimi sekteye uğramış durumda.Raporda ayrıca Suriye içinde yerinden edilen çocuk sayısının, bir sene içinde üç katına çıkarak 3 milyona ulaştığı belirtiliyor. 1.2 milyon çocuk mülteci olarak yaşadığı ifade edilen raporda, bu çocukların 425 bininin 5 yaşından küçük olduğunu vurgulanıyor.Çocukların yalnızca hayatlarını ve uzuvlarını değil, aynı zamanda çocukluklarını da kaybettikleri belirtilen raporda, pek çok çocuğun erken yaşta çalışmaya başladığı ve kız çocuklarının da ekonomik nedenlerle evlenmeye zorlandığı vurgulanıyor.Rapora göre 12 yaşında erkek çocuklar savaşa gönderiliyor ve 2 milyon çocuk da yaşadıkları travma nedeniyle danışmanlık talebinde bulunuyor.Birleşmiş Milletler yetkilileri, Suriye'deki üç yıllık savaş boyunca 10 binden fazla çocuğun hayatını kaybettiğini söylüyor, ama rapora göre gerçek rakam bundan çok daha yüksek.UNICEF raporunda durumun daha da kötüye gidebileceğine dikkat çekerken, şu saptamalara yer veriyor:'Yardımlara erişemeyen, döküntülerin arasında yaşayan bu çocuklar yemek bulabilmek için mücadele ediyorlar. Hiçbir korumadan, sağlık hizmetinden ve psikolojik destekten faydalanamıyorlar. En korkuncu ise, bazı bölgelerde çocukların ve hamile kadınların keskin nişancılar tarafından kasten öldürülmesi.'UNICEF İcra Direktörü Anthony Lake yaptığı açıklamada 'Bu savaş sona ermeli ki, çocuklar evlerine geri dönebilmeliler. Aileleri ve arkadaşlarıyla kendilerine güvenli bir hayatı yeniden kurabilmeliler. Suriyeli çocuklar bir daha böylesine yıkıcı bir yıl geçirmemeli' dedi.
The Independent: 'Erdoğan Aksini Söylüyor Ama Türkiye IŞİD'e Hala Göz Yumuyor'
The Independent gazetesinin deneyimli Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn, Türkiye’nin ‘IŞİD militanlarının Suriye’ye geçişine daha geçen hafta bile izin verdiğini’ ve ABD’nin IŞİD kuşatması altındaki ‘ yarı-bağımsız ‘ Kobani’de sıkışan Kürtlere yardımda gecikmesinin arkasında da Ankara’nın baskısı olduğunu yazdı.Cockburn, ‘ IŞİD’i durdurmaya sadece hava saldırıları yetmez ‘ başlıklı yazısında, Britanya parlamentosunun IŞİD saldırılarına katılma kararını mercek altına aldı; ABD’yle Britanya’nın bu harekatla, Irak ve Suriye’de ‘ ana oyuncuların dışarıya gösterdiklerinden çok daha farklı gündemlerinin bulunduğu bir dizi iç içe geçmiş ihtilafa gömüleceğini’ yazdı.Cockburn, ‘ ana oyuncuların dışarıya gösterdiklerinden çok daha farklı gündemleri ‘ne de örnek olarak da Türkiye’nin Kobani’ye bakışını gösterdi. Yazının ilgili bölümünün tam metni şöyle:”Sözgelimi, IŞİD’in kuzey Suriye’de, Türkiye sınırında bulunan Kobani’ye saldırısına bakın. Burada IŞİD savaşçılarıyla mücadele eden yaklaşık 300 bin Kürt giderek küçülen bir alanda sıkıştı. Neredeyse 200 bin Suriyeli Kürt şimdiden sınırın Türkiye tarafına kaçtı. ABD hava gücünü, ilerleyen militanlara karşı her yerden çok burada kullanabilirdi. Kürtlerin başkenti Erbil’in kurtarılmasına ağustosta Amerikan hava saldırıları yardım etmişti; aynısı niçin Kobani için yapılmasındı?Tuhaf bir biçimde, ABD hava gücünü düne kadar, IŞİD’in hava saldırılarının başlamasından sonra en ciddi saldırılarını düzenlediği Kobani hariç Suriye’deki her yerde kullandı. Örgüt burada, Irak ve Suriye ordularından ele geçirdiği tank ve havan toplarıyla 64 köyde kontol sağladı. Amerikalılar niçin sessiz kaldı? Bunun arkasında, 2011’den bu yana güney sınırı boyunca büyüyen ve 2,5 milyon Suriyeli Kürde ev sahipliği yapan yarı-bağımsız Kürt kantonlarına hiç değer vermeyen Türkiye’yi rahatsız etmeme isteği var gibi görünüyor.Ankara’nın tavrı, IŞİD’i Kürtlere karşı kullanmanın faydalarını gördüğüne işaret. Sınırın Türkiye tarafındaki muhabirler, IŞİD’le savaşmak isteyen Türkiyeli Kürtlerin aksine, IŞİD militanlarının daha geçen hafta Suriye’ye kolayca gidip geldiğini anlatıyor. Türkiye’deki bir gözlemci şu soruyu soruyor: ‘ ‘Gezi Parkı eylemleri sırasında şiddete karışmayan ama yaralanan göstericileri tedavi etmiş doktorlar ‘teröre yardım etmekle’ yargılanırken niçin çatışmada yaralanan IŞİD militanları hala hastanelerde tedavi için Türkiye’ye getiriliyor? ”Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın New York’taki BM Genel Kurulu’nda IŞİD’e karşı olduğuna dair bütün açıklamalarına rağmen, militanlar Türkiye devletinden belli bir miktar tolerans görüyor. İstanbul’un kalbindeki İstiklal Caddesi’nde arka arkaya düzenlenen iki ayrı gösteride polisin tavrını belgeleyen fotoğraflar da bunu açıkça ortaya koydu. İlk fotoğrafta, polis tarafından rahatsız edilmeyen IŞİD yanlısı göstericiler uzun bir beyaz pankart taşıyordu. İkinci karedeyse, ertesi gün aynı caddede düzenlenen bir gösteride, dini eğitimi protesto eden bir grup Çevik Kuvvet tarafından dövülüyordu.Türkiye hükümetinin IŞİD’le sıkı fıkı olduğunu söylemiyorum. Fakat Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’dan kurtulmak ve Suriyeli Kürtleri zayıflatmak, Erdoğan’ın gündeminde daha ön sıralarda yer alıyor. Buna göz yuman ABD de, Pakistan’ın Taliban’a gizli ama hayati önemdeki desteğine tepki göstermeyerek 2001’de Afganistan’da yaptığı hatayı tekrarlıyor. Bazı Amerikalı diplomatlara göre bu, Afganistan’daki ABD-Britanya müdahalesini daha en başından başarısız kılan, devasa boyutta bir hataydı.Britanya Irak’ta büyük ölçüde sembolik olan ilk müdahalalerine başlarken göz önünde bulundurulması gereken şey şu ki, bu krizde sadece askeri yollarla elde edilecek başarılar sınırlı.”Diken
Bu da 'Tayyib' Ekmeği
HATAY'ın Reyhanlı İlçesi'nde kurulan ekmek fabrikasında üretilen ekmekler 'Tayyib' markasıyla Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Osmaniye'de yaşayan Suriyeli sığınmacıların tüketimine sunuldu.Türk girişimciler Mehmet Mustafa Ayaz ve Enver Çedikçi, Suriyeli ortakları Muhammed Muhiddin El Dibiş ile birlikte 2 ay önce Tayyib Unlu Mamulleri ve Ekmekçilik Firması'nı kurdu. Fabrikada, Suriyelilerin damak tadına uygun ekmek ürettiklerini belirten Mehmet Mustafa Ayaz, 'Fabrikamız kurulalı 2 ay olmasına rağmen kepeği fazla olduğu için diyabet hastalarının da çok rahat şekilde tüketebildikleri ekmekten şimdiye kadar 6 milyon adet ekmek üreterek satışını gerçekleştirdik. Bunun yanında fabrikamızda 26 kişiye de iş imkanı sağladık' dedi. Ayaz, ürettikleri ekmeğe 'Tayyib' ismini verme nedenini de şu sözlerle açıkladı: 'Tayyib Unlu Mamulleri ve Ekmekçilik Firması olarak 6 ay önce Türk ve Suriyeli iş ortağımızla fabrikamızı kurduk. Türkiye'de misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimizin bu ihtiyacını dikkate alarak ayrıca ekmeği halkımıza da tanıtmak amacıyla, kurduğumuz fabrikanın ismini de Arapça'da 'güzel, lezzetli' anlamında kullanılan 'Tayyib' ismini tercih ettik. Ekmeği hem Suriyelilere hem de kendi halkımıza sunuyoruz. Ekmeği Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş ve ilçelerine gönderiyoruz. Hedefimiz markamızı Türkiye markası yanında dünya markası haline getirmektir. Bunun yanında Arap kültüründe yer alan çeşitli unlu mamulleri de üreteceğiz.' Fabrika ortaklarından Suriyeli Muhammed Muhittin El Dibiş ise ilerleyen günlerde üretim kapasitesini arttırmayı düşündüklerini söyledi. Ferhat DERVİŞOĞLU / REYHANLI (Hatay) (DHA)