onedio
Görüş Bildir

Virüs Haberleri

Virüs ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Virüs ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Türk Halk Müziğinin Usta İsmi Selda Bağcan'ın Son Hali Hayranlarını Üzdü
'Öyle Bir Yerdeyim Ki', 'Adaletin Bu Mu Dünya', 'Çemberimde Gül Oya' gibi şarkılarıyla bilinen Türk halk müziğinin usta ismi Selda Bağcan, geçtiğimiz günlerde konserlerini iptal ettiğini duyurmuştu. Paylaştığı videoda sağlık durumu hakkında açıklama yapan Bağcan'ın son hali hayranlarının yüreklerini ağza getirdi. Yaptığı açıklamada 'virüs' kaptığını dile getiren Bağcan'ın doktorunun tavsiyesi üzerine bir süre konsere çıkamayacağı tahmin ediliyor. Peki Selda Bağcan'ın son hali nasıl? Paylaştığı videoda neler demiş?Buyrun beraber bakalım👇
13 Yaşındaki Çocuğu AIDS'ten Ölen Babadan Açıklama: "Ortak Eşya Bile Kullanmıyorduk"
İzmir'de AIDS nedeniyle hayatını kaybeden 13 yaşındaki A.E.K.'nın turizmci babası K.K. sesizliğini bozdu. HIV pozitif olduğunu kan vermek istediğinde öğrendiğini ve oğluna hastalığın nasıl bulaştığını bilmediğini belirten K.K., şu ifadeleri kullandı: 'Bir baba hiçbir zaman çocuğuna hastalığı bulaştırmak istemez. Ortak eşya bile kullanmıyorduk. Hastalık geçmesin diye oğluma sarılıp öpemedim bile.'Kaynak: Sabah
Selda Bağcan'dan Üzen Haber: Usta İsim Hastalığından Dolayı Konserlerini İptal Etti!
Türk halk müziğinin önemli temsilcilerinden biri olarak tanınan Selda Bağcan, aynı zamanda Türkiye'nin en güçlü ve özgün kadın seslerinden biri biliyorsunuz. 70'li yıllarda müzik kariyerine başlayan usta isimi şarkılarına ahenk katan bağlamasını çalıp söylemesiyle de tanıyoruz. Türk halk müziği ile modern unsurlar arasında kendine has bir sentez yaratan Bağcan, yıllar geçmesine rağmen sahnelerine ara vermeden devam ediyordu. Usta isimden ne yazık ki üzen bir haber bugün geldi. Selda Bağcan, hastalığı nedeniyle konserlerini iptal etti.
AIDS’ten Ölen 13 Yaşındaki Çocuğun Babası Konuştu: “Tüm Önlemleri Almıştık”
İzmir’de “hızlı kilo kaybı” problemiyle hastaneye kaldırılan 13 yaşındaki A.E.K.’nın HIV pozitif olduğu tespit edilmişti. 17 günlük yaşam savaşını kaybeden talihsiz çocuğun, babasında da aynı hastalık olduğu ancak annesinde HIV virüsü tespit edilmemesi istismar şüphesini beraberinde getirmişti. İddiaların odağındaki babanın ifadesi ortaya çıktı. Baba K.K., 'Ev içinde tüm önlemleri aldık. Nasıl bulaştığını bilmiyorum' dediKaynak: Sabah
Buzuldan Dev Virüs Çıktı
Sibirya’da buzulların içinde keşfedilen 30 bin yaşındaki virüs, şimdiye dek bulunanların en büyüğü. Buzulların erimesiyle, daha fazla ‘uyuyan’ virüsün ortaya çıkmasından endişe ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilim Akademisi Dergisi (PNAS), Sibirya buzullarında hacim olarak dünyanın en büyük virüsünün bulunduğunu açıkladı. Devasa boyuna rağmen bu virüs insana zarar vermiyor. Keşfi gerçekleştiren Fransız ve Rus araştırmacılar, 1.5 mikrometrelik (1000 mikrometre = 1 milimetre) devasa boyutu ve kavanoza benzeyen şekli nedeniyle Antik Yunanca'da 'büyük kavanoz' anlamına gelen Pithovirus ismini verdi. Yapısal olarak Pandora virüsüne benzediği açıklanan Pithovirus, tek hücreli (amip) canlıların olduğu bir kaba konarak gözlendi. Virüs, kısa sürede amiplere bulaştı. 30 bin yıl buzlar arasında bekleyen virüsün hayatta kalması, küresel ısınmayla eriyen buzullardan çıkabilecek başka virüslerin tehlikeli olma ihtimalini düşünen araştırmacıları endişelendiriyor. Virüsler, canlıların hücrelerine çeşitli yollarla girerek kendilerini sınırsız sayıda yeniden üreten ve girdiği hücreyi yok eden varlıklar. Kendi başlarına kaldıklarındaysa tamamen hareketsizler. Bu nedenle ‘canlı’ sayılmıyorlar. Kaynak PNAS
Siber Saldırıdan Korunmanın Yolları
1.Akıllı telefon şifrenizin hatırlanması kolay mı? Değiştirin!Akıllı telefon kullanıcılarının büyük çoğunluğu hala 1, 2, 3, 4 ya da 1111 gibi çok açık olan parolaları seçmektedir. Siber suçlular bu parolaları kolaylıkla tahmin edeceklerdir. Parolanızı elde eden suçlular, sizin bütün verilerinizi elinde tutar. Zaman kaybetmeden değiştirin.2.Ünlem(!) ve numara ile biten şifrelerden kurtulun!İnternette başta bankacılık sayfaları olmak üzere pek çok site, kullanıcılarını ara sıra parolalarını değiştirmek için zorlar. Kullanıcılar bu isteği parolanın sonuna karakter, ünlem ya da numara ekleyerek yerine getirirler. Eğer parolanıza sızıldıysa, şifre kırıcıların ilk deneyecekleri yöntem budur. Şifrenizi mümkün olduğu kadar güçlü hale getirin. Ekleme yapmayın, tamamen değiştirin!3.Şu anda sisteminizde virüs olmadığını kontrol edin!Ücretsiz antivirüs yazılımlar ya da anlık kontroller, bilgisayarınızın 7/24 koruma altında olmasını sağlamaz. Eğer yanlış bir linki tıkladığınızdan endişeleniyorsanız ya da size yanlış gelen bir şeyler varsa ücretsiz online scanner seçenekleriyle sisteminizi taratın. Anlık tarama için ESET’s Online Scanner yardımcı olacaktır.4.Cafe’lerden internete girerken iki kere düşünün!Ücretsiz Wi-Fİ ağları size internete girmeniz için uygun yolu sağlar. Ancak dizüstü bilgisayarınızı ve akıllı telefonunuzu, Wi-Fi ile paylaşmak oldukça risklidir. Halka açık ağlarda, çevrimiçi bankacılık gibi parola girerek erişmeniz gereken sitelerde veriye müdahale edilip edilmediğini söylemek zordur. Korunma programınız yoksa bu riske girmeyin!
Telefon Faturasını E-Posta İle Alanlar Dikkat!
Siber Suçlar Bürosu'nun, Emniyet Müdürlüğü'nün internet sitesinden yaptığı uyarıda, vatandaşları kripto virüsüne karşı uyardı. Virüsle önce fatura bilgisi görünümünde mail gönderildiği, bu mailin açılmasının ardından ele geçirilen kişisel bilgilerin geri verilmesi için para talep edildiği belirtildi. Uyarıda, 'Son günlerde fatura maili ile gelen virüs çok sayıda kullanıcının ev ve işyerlerindeki bilgisayarlara bulaşarak, bilgisayarda yer alan tüm bilgiler ele geçirilerek şifrelenmektedir. Bu bilgilerinizin geri vermenin karşılığında para talep edilmektedir' denildi.Virüsün nasıl bulaştığı konusunda da şu bilgiler verildi: 'Bir GSM şirketinden (Turkcell) geldiğini zannettiğiniz bir e-posta alıyorsunuz ve fatura detay bilgisini tıkladığınızda, o GSM şirketine ait web sitesi gibi görünen, fakat onunla ilgisi bulunmayan bir siteye yönlendiriliyorsunuz. Buradan indirdiğiniz dosyayı açtığınızda virüsü bilgisayarınıza bulaştırmış oluyorsunuz.'Bu tür olayda şantaj mağduriyeti yaşanmaması için ise polis, 'Nereden geldiğiniz bilmediğiniz bir e-posta alırsanız dikkatli olun, emin olmadan açmayın. Şüphelendiğiniz durum olursa da hiç düşünmeden silin. Bilgisayarınıza güncel bir antivirüs programı kurun. İndirdiğiniz dosyaları virüs taramasından geçirin' uyarısında bulundu.
Sarı Virüs Geliyor
48 sanatçıyı bir araya getiren Hardan sanat topluluğu yeni bir sergiyle izleyicinin karşısında. Bir rengin kökenlerine inen serginin adı “Sarı Virüs” Sarı rengin farklı kültürlerdeki karşılıkları üzerine düşünen ve rengin hem arkeolojisini hem de bir anlamda etimolojisini çıkaran Sarı Virüs sergisi Cihangir Sanat Galerisi’nde 13 Mart’ta açılıyor. Dimitris Vogdanis Danis, Harris Louvros ve Özlem Haliloğlu tarafından 2008 yılında kurulan Hardan Art Team (Hardan Sanat Ekibi) öncülüğünde bir araya gelen 48 sanatçı, sarı renk üzerine çalışmalar yaptı ve “Sarı Virüs” sergisi ortaya çıktı. Hardan sanat topluluğunun öngörüsüne göre, Antik Çağ’da tanrısal gücü, ışığı ve güneşi temsil etmesi açısından önem taşıyan sarı renk, bugün en yaygın şekliyle taksiler, olay yerinde güvenlik şenitleri ya da trafik ikaz ışığı olarak aklımızda yer ediyor. Sarı kimi zaman ayrılığı anlatan bir gül rengi olarak kimi zaman da dünyanın en çok izlenen şarkıcısının saç rengi de olarak karşımıza çıkıyor. İçinde karşıt anlamları barındıran sarı rengin hikâyesini anlatan “Sarı Virüs” sergisi 24 Mart’a dek devam edecek. Kalabalık bir ekip ve kapsamlı bir çalışma gerektiren serginin destekçisi Promart. Hardan Art Team Hardan Sanat Ekibi görsel sanatçı / kostüm tasarımcısı Dimitris Vogdanis ve fotoğrafçı / sanatçı Harris Louvros tarafından 2008 yılında kuruldu. 2011 yılında tanınmış Türk ressam / sanatçı Özlem Haliloğlu da ekibe katıldı. Hardan Art Team çeşitli temalarda çağdaş ve güncel sergiler düzenliyor. Hardan ekibi, kuruluş amacnı, sanatı, kültürü yaymak ve güncel konularda kamu bilincini uyandırmak olarak açıklıyor. Türk ve Yunan sanatçılardan oluşan toplam 120 kişilik bir katılımla 2010, 2011 ve 2012 yıllarında İstanbul’da üç büyük sergi düzenlediler.aljazeera.com.tr
Çocuklarda Öpücük Hastalığı
Çocuğunuzdaki halsizlik, boğaz ağrısı, bademcik büyümesi ve ateşin nedeni kimi zaman yetişkinler tarafından sık sık öpülmesinden kaynaklanıyor olabilir. Çocukları günlerce yatağa düşürebilen bu rahatsızlık bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak pek çok ciddi hastalığa da davetiye çıkarabilir. Memorial Ataşehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Özlen Kaya Çardak, öpücük hastalığı ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Halk arasında öpücük hastalığı olarak bilinen enfeksiyon EBV (Epstein-Barr virus) adlı virüse bağlı olarak gelişmektedir. İnsandan insana tükürük yolu ile bulaşma olduğu için öpücük hastalığı olarak bilinmektedir. Tıbbi adı “İnfeksiyöz mononükleoz” dur. Öpücük hastalığının kuluçka dönemi yaklaşık 40 gündür ama küçük çocuklarda bu süre 15-20 güne kadar kısalabilmektedir. Bu virüs bulaşan kişilerde hastalık tablosunun oluşması o kişinin bağışıklık sistemi ile ilgilidir. Bazı kişilerde virüs bulaşmış olsa bile bağışıklık sistemi iyi çalışıyorsa hastalığın klinik bulguları gözlenmemektedir. Hastalık küçük çocuklarda (2 yaş altında) hiç belirti vermeden de geçirilebilmektedir. Sıradan bir üst solunum yolu enfeksiyonu ile karışabilir Öpücük hastalığı bulaşan kişilerin ağız ve boğaz salgılarında çoğalan virüs diğer insanlara öpüşme yoluyla geçmektedir. Kan ve kan ürünleri yoluyla da bulaşmalar olabilir. Nadiren hasta kişilerin tükürüğü ile bulaşmış bardak, çatal, kaşık gibi şeylerden de bulaşmalar olabilir. Virüs bulaşan kişilerin ilk 2 hafta şikayetleri olmaz. Bu virüs tükürük bezleri ve ağız içi lenf dokusunda çoğalır. Daha sonra kana karışan virüs ile birlikte şikayetler başlar. İlk belirtiler sıradan bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibidir. Halsizlik, boğaz ağrısı, ateş ve boyun lenf bezlerinde büyümeler gözlenir. Bademcikler büyür, boğaz kızarır. Hastaların %30′unda bademcik üzerinde yaygın beyaz renkte iltihap gözle görülebilir. %50 hastada dalak büyümesi, %20 hastada karaciğer büyümesi muayene ile saptanabilir. Yüz ve dudaklarda ödem görülebilir. Antibiyotik tedavisi işe yaramıyor Bazı hastalarda tüm vücutta döküntü de gelişir. Ateş çok yüksek olur ve sıradan bir boğaz enfeksiyonuna göre uzun sürer. 7-8 gün yüksek ateş devam (39-39,5) edebilir. Hastalık etkeni bir virüs olduğu için antibiyotik tedavisi burada etkisizdir ve kişi antibiyotik kullansa bile ateşin düşmemesi ve boğaz bulguları öpücük hastalığını akla getirir. Bu hastalığın klinik bulguları “Beta” mikrobuna bağlı boğaz enfeksiyonu ile karışabilir. Bu nedenle ayırt etmek için boğaz kültürü alınmalı beta enfeksiyonu bulunamazsa öpücük hastalığı incelemeleri yapılmalıdır. Nadir de olsa böbrek ve kalp yetmezliği, sarılık, artrit ( eklem iltihabı), kansızlık, hepatit, menenjit ve dalak yırtılması gibi çok ciddi klinik tablolar oluşabilmektedir. Hastalık ile ilişkili halsizlik durumu aylarca sürebilir. Vakit kaybetmeden doktora başvurulmalı Hastalığın tanısı tipik klinik bulgular ile konulur. Laboratuvar testlerinde lökosit artışı gözlenir. Bu lökositlerin bir kısmı öpücük hastalığına özgü özel lenfositlerdir (atipik lenfositler). Kesin tanı için kan tahlillerinde bu virüse karşı oluşan antikorlar ölçülebilir. Bu antikor testleri hastalığın daha önceden geçirilmiş olduğunu veya o anda geçirilmekte olduğunu kesin olarak saptayabilir. Ateşli dönemde ateş düşürücü ilaçlar kullanılır. Yatak istirahati şarttır. Özellikle dalak büyümesi olan hastalarda dalağın yırtılma riski olması nedeniyle yatak istirahati çok önemlidir. Dalak hassasiyet kazandığı için spor faaliyetleri esnasında kolayca yırtılabilir. Anti viral ilaçların öpücük hastalığında etkinliği kesin olarak saptanamamıştır. Öpücük hastalığı bulaşıcı bir hastalık olduğu için bu tanı konan çocuklar okuldan en az 15 gün uzak tutulmalıdır. Şüpheli vakalar bardak, çatal bıçak gibi yemek malzemelerini başkaları ile paylaşmamalıdır. Takibinde dalak büyümesi olanlar dalak normale küçülene kadar spor faaliyetlerinden uzak kalmalıdır.