onedio
Görüş Bildir

30 Ağustos Haberleri

30 Ağustos ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. 30 Ağustos ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

AK Partili Hulusi Akar Sinirlendi: Nevşin Mengü ve Ümit Özdağ Hakkında Suç Duyurusunda Bulunacağını Açıkladı
“Kimse itibar suikastı yapamaz” diyen AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, gazeteci Nevşin Mengü ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Ayrıca AK Partili Akar, 'İsrail bize tehdit mi, değil mi? Tehdit, kocaman bir tehdit. Koskoca bir Türkiye devleti, 85 milyon vatandaşın hayatını şansa bırakır mı?' diyerek dikkatleri üzerine çekmişti.
Rasim Ozan Kütahyalı, Teğmen Ebru Eroğlu'na Sahip Çıktı: "İhraç Edilmesini Doğru Bulmuyorum"
30 Ağustos'ta teğmenlerin mezuniyet töreninde kılıç çatarak 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganı atan teğmenler arasında yer alan teğmen Ebru Eroğlu'nun ihraç talebiyle disipline sevk edilmesine Rasim Ozan Kütahyalı'dan itiraz geldi. Kütahyalı, 'Teğmen Ebru Eroğlu'nun ihraç edilmesine karşıyım. Ebru'yu gaza getirenler varsa cezasını onlar ödemeli. O kadar kişinin yaptığının bir tane kızcağızdan çıkarılmasına karşıyım.' dedi.
Atatürkçü Genç Teğmenlere Kılıçlı Yemin Soruşturması: Üç Teğmene Daha Tebligat Gitti!
Kara Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreninin ardından teğmenlerin kılıçlı yeminine ilişkin soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Üç teğmene daha tebligat gitti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, cuma günü iki teğmene ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildiklerine ilişkin tebligat yapıldığını söylemişti. İhracı istenen teğmen sayısı 5'e yükseldi.
Özgür Özel'den "Atatürk'ün Askerleriyiz" Diyen Teğmenlere Destek: "Teğmenlere Kılıç Töreni Yaptıracağız"
30 Ağustos'ta düzenlenen mezuniyet töreninde 'Mustafa Kemal'in Askerleriyiz' sloganı atıp kılıç çatan genç teğmenlerle ilgili başlatılan soruşturma ve ihraç süreciyle ilgili konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Mustafa Kemal'in askerlerinden bu millete hiçbir zaman zarar gelmedi, gelmez. Ama Gülen'in askerlerinin neler yaptığını gördük. Mustafa Kemal'in askerlerine sahip çıkmak bu milletin vatan borcudur, millet borcudur. Biz bu teğmenlere sahip çıkacağız, Recep Tayyip Erdoğan bu teğmenleri atma, yapma. Günü geldiğinde şu yemin törenini göreceksin, o kararı verenler, o karara sessiz kalanlarla atılan teğmenlere hep beraber yemin töreni yaptıracağız. O karara sessiz kalanların hepsini emekliye ayıracağız.' dedi.
CHP’den Davutoğlu'na İlk Soru: Çözüm Sürecini Kaç Kişi Biliyor?
“Çözüm sürecini kaç kişi biliyor? Genelkurmay Başkanı’na ne zaman bilgi vereceksiniz?” “Org. Özel’in sözünü ettiği ‘kırmızı çizgiler’ aşıldı mı?” CHP’den Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ilk soru önergesi Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’in “Çözüm sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz. O çalışmanın içinde yokuz” sözüyle ilgili olarak geldi. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Davitoğlu’na, ““Çözüm sürecini kaç kişi biliyor? Genelkurmay Başkanı’na ne zaman bilgi vereceksiniz? Org. Özel’in sözünü ettiği ‘kırmızı çizgiler’ aşıldı mı?” diye sordu. Org. Özel: Çözüm sürecini bilmiyoruz! CHP’li Umut Oran, Başbakan Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle hazırladığı soru önergesinde, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’in 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonunda “Çözüm sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz. O çalışmanın içinde yokuz. Sadece basından okuyoruz. Kırmızı çizgilerimiz aşılırsa gerekeni söyleriz... Paralel yapı için MİT’ten belge istedik gelmedi” açıklamasını yaptığını anımsattı. TBMM’nin bilmediği “çözüm”ü kaç kişi biliyor? Davutoğlu’na yönelttiği önergede Umut Oran şu sorular yanıt verilmesini istedi: Hükümetinizin yıllardır kapalı kapılar ardında ve TBMM’yi dahil etmeden, muhalefete bilgi vermeden yürüttüğü “çözüm sürecini” kaç kişi bilmektedir? Dışişleri Bakanı iken siz de bu sürece dahil miydiniz? Başbakanlık PKK’yı terör örgütü olarak görüyor mu? Başbakanlık makamı nezdinde PKK halen bir terör örgütü müdür? Genelkurmay’ın neden bilgisi yok? Başbakanlık PKK’yı bir terör örgütü olarak görüyorsa ulusal savunmanın başındaki Genelkurmay Başkanlığı’nın çözüm süreci hakkında bilgisinin bulunmaması nasıl mümkün olmaktadır? Genelkurmay hangi aşamada öğrenecek “Çözüm süreci” hakkında Genelkurmay Başkanı’nı hangi aşamada bilgilendireceksiniz? Kırmızı çizgileriniz nedir? Genelkurmay Başkanı’nın sözünü ettiği “kırmızı çizgiler” nedir, bu kırmızı çizgiler aşıldı mı? “Kırmızı Çizgiler” hakkında hangi plan ve uygulama kararları aldınız?
Avcı'dan Özel Açıklamalar!
YENİ SEZONDA DOĞRU BİR PROJE, DOĞRU BİR TAKIMLA ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAĞIM Radyospor’da Özgür Sancar’ın canlı yayın konuğu olan Avcı, “Resmi biraz uzaktan görmek istiyorum. Yurtdışına çıkıyorum. Maçlar izliyorum. Zaman zaman Türkiye’de maçları izliyoruz. Önümüzdeki sezon doğru bir proje, doğru bir takımla bu yarışmanın içerisinde olacağım” dedi. YURTDIŞINDAN TEKLİF ALDIM Yurtdışında teklif aldığını teklif aldığını belirten Avcı, “Çok sıcak bir teklifti; ama çalışmayı düşünmediğimi ifade ettim. Yurtiçinden de aldım. Ama sezon sonuna kadar çalışmak istemediğimi söyledim. Yarışın biraz dışında kalmak, kendimi yenilemek istiyorum. Takım ismi veremem” ifadelerini kullandı. TÜRK FUTBOLCUSUNDA GENETİK BİR SORUN YOK, SORUN EĞİTİMLE İLGİLİ A Milli Takım teknik direktörlüğüne çok büyük destek alarak geldiğini vurgulayan Abdullah Avcı, “Sonuç alamadığınız zaman başarısız oluyorsun. Top çizgiyi geçerse başarılı, geçmezse başarısızsın. Biz sonuç alamadık. Ama önemli projeler hazırladık. Bugün Riva Projesi’nin temelinde ben ve ekibim aktif olarak yer aldık. Akademi Ligi ve altyapı eğitimleri konusunda önemli adımlar attık. Bugün Alman Milli Takımı’nda 2 Türk oynuyorsa, 3 sezon önce 3 tane Türk Real Madrid’te oynuyorsa, bez de genetik olarak sorun yok. Ama eğitim olarak yatırım yapmalıyız. Biz böyle bir proje başlatmıştık” dedi. YERLİ OYUNCU REKABET EDEBİLİYORSA, YABANCI SINIRSIZ OLSUN. HİÇ SORUN YOK Yabancı kontenjanı sınırlamasıyla ilgili olarak Avcı, “Yabancı kontenjanı sınırlaması futbolumuzun ilerlemesi için bir sorun değil. Ülkemize gelen yabancı futbolcuya da sınır koyamazsınız. Gelen yabancı oyuncuların bir çoğunun kriteri sadece paradır. Yerli yabancı rekabetini sağlamalıyız. Yerli oyuncu sayısını arttırır, yatırım yaparsak, yabancı oyuncu sınırsız olsun. Sorun değil” şeklinde konuştu. A MİLLİ TAKIM’DA YABANCI OYUNCULAR DA OYNAYABİLİR “Niasse ya da benzeri yabancı oyuncuların A Milli Takımımız’da oynamasına nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna Abdullah Avcı, “Özellikle küçük yaş gruplarında yakalayıp, ülkemizde gelişimini sağladıysa olabilir. Bunu dünyanın önemli ülkeleri yapıyor. Önemli olan ruhu ve performansı vermesi” dedi. NE SELÇUK İNAN’LA NE DE BİR BAŞKA OYUNCUYLA SORUN OLMADI. HEPSİYLE GÖRÜŞÜYORUM Milli Takım’daki oyuncularla ilişkileri açısından da değerlendirme yapan başarılı çalıştırıcı, “Abdullah hocanın bulunduğu kulüpler ya da kurumlarda ne futbolcularla ne de yöneticilerle hiçbir zaman problem olmamıştır. Bugün istifa ettiğim 30 Ağustos itibariyle Selçuk İnan, Arda, Nuri ve diğer tüm futbolcularla genel iletişimim devam ediyor. Arayıp üzüntülerini belirtmişlerdir. Bu bir sonuç oyunu, sonuç alamayınca teknik direktörler değişime gideceklerdir. Onlar benim evlatlarım. Arkadaşlarım, dostlarım. Bizim olduğumuz yerde mutluluk olur. Sorun olmaz. Ben o çocuklarla milli takımda birlikte çalışmıştım. Bu süreçte A Milli Takım’da da birlikte olduk. Onları seviyor ve başarılar diliyorum. İletişim devam ediyor” şeklinde konuştu. BUNDAN SONRA YA REAL MADRİD-BARCELONA YA DA PREMİER LİG’İN ÜST DÜZEY TAKIMLARINDA OYNAMALI Şampiyonlar Ligi’nde Milan’a attığı gol ve sezonun genelinde gösterdiği performansla dikkatleri üzerine toplayan Arda Turan için de önemli bir tespit yapan Acı, “Arda tabii ki Galatasaray’ın altyapısında ve milli takımlarda bunun sinyallerini verdi. Hayata çok olumlu bakarak pratik çözümler bulabiliyor. Gelişimlere ayak uyduruyor. İspanya’ya gidip Arda’yı izlediğimizde de eleştir aldık. ‘Ne gerek vardı Arda’yı izlemeye’ dediler. İspanya’nın en büyük 3 takımından bir tanesinde oynuyor. Bundan sonraki hedefi İspanya’da takımının rakibi (Real Madrid – Barcelona) gibi takımlarda ya da İngiltere’de üst düzeyde olan takımlarda oynamak olmalı. Arda da bunun bilincinde. Zaman zaman bunu paylaşıyoruz. UEFA Kupası, Süper Kupa, Kral Kupası, Avrupa Lig Kupası’nı yaşadı. Şampiyonlar Ligi’nde finali de yaşayacağını ben kendisine ifade ettim. Bunları hak eden bir çocuk. Onunla gurur duyuyoruz” dedi. UMARIM PREMIER LİG’DE DE OYNAR Arda’nın hep daha üst seviyeyi istediğini vurgulayan Avcı, “Premier Lig’den teklifler somutlaşırsa gider, neden gitmesin; Arda hep bir üst seviyeyi isteyen bir oyuncu. Umarım böyle bir şey gerçekleşir. Değişik futbol kültürlerinin içerisinde olması, Arda’nın Türkiye’ye döndüğünde o vizyonu ülke futbolu açısından kullanması bakımında çok önemli. Arda’yla zaman zaman bunu paylaşıyoruz” diye konuştu. GALATASARAY KONUSUNDA PİŞMANLIK DUYMADIM Eski başkan Adnan Polat döneminde Galatasaray’dan teklif aldığını hatırlatılması üzerine Abdullah Avcı, “Geriye dönük hiç düşünmedim. Keşke değerlendirseydim demedim hiçbir zaman. O dönemki teklifi kabul etmeme kararımı olumsuz bir karar olarak hiç düşünmedim” dedi. GALATASARAY TEKNİK DİREKTÖRLÜĞÜ HEDEF MİDİR? Abdullah Avcı, “Galatasaray teknik direktörlüğü hedef midir?” şeklindeki soruya ise, “Ben ülkede gelebileceğim en üst seviyeye geldim. Bundan sonra nereye geleceğimi zaman içerisinde göreceğiz. Ben profesyonelim. Yapacağım performansın beni nereye taşıyacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı. CHELSEA MAÇINDA ÖNCE OYUN KALİTESİ OLMALI Abdullah Avcı, “Galatasaray, hocası ve oyuncu kadrosuyla birlikte üç kulvarda başarıyla devam ediyor. Mancini, Galatasaray’ı oyunun iki yönüyle de oynayan bir ekip olma yönünde değiştirmeye başladı. Böyle bir resim. Ben iyi gittiğini düşünüyorum. Chelsea maçında 1-0 geriye düşse bile, kontrolü kaybetmemesi çeyrek final şansını son saniyeye kadar taşıyacaktır. Oyun kalitesi birinci plandadır. Sonra bireysel performanslar devreye girer. Oyuncu kalitesi ikinci plandadır” dedi. Radyospor
Fikret Orman'dan Müjdeli Haber!
Beykoz Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte Beşiktaş Başkanı Fikret Orman gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.Fikret Orman yaptığı konuşmada siyah-beyazlı takıma birçok haksızlık yapıldığını, bundan sonra haksızlığa maruz kalmak istemediklerini dile getirdi ve şunları söyledi: “Üzerimize oynanan oyunlar Galatasaray maçıyla başladı. Hala devam ediyor. Şu andaki futbol liginde en mağdur kulüp pozisyonundayız. Haklı olmak da mağdur olmak da istemiyoruz. Biz hakkımızın teslim edilip, bu işlere ‘dur’ denilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ne zaman bir şey yapmaya kalksak başımıza bir şey geliyor. O gün genç bir hakemin ne işi vardı da Çaykur Rizespor maçına verildi. Onun test edilmesi için neden Rizespor maçı seçildi de İstanbul’da bizim taraftarımızın önünde olmadı? Ben hakem hocası ve TFF’yi eğiten Jaap Uilenberg’i hiçbir yerde görmezken, Rize’de ne işi vardı? Bunların hepsi soru işareti. Zorluk içinde, stadı olmadığı halde taraftarıyla bütünleşmeye çalışan, her olayda sahası kapatılan bir kulübün başkanı olarak, emeğe, alın terine, uğraşa ‘yazık’ diyorum.” “Bazen kendimden çok korkarım. Sinir kat sayım biraz hızlı artar. Tipik bir Karadenizliyim. Bağırmayı çağırmayı çok iyi yaparım. Ama bunun bir sonuç getireceğini düşünmüyorum. Biz bu yolda devam etmeye gayret ediyoruz. Hakemler ve MHK de beni bağırttırmak için gayret ediyor. Benim de sabrımın bir sonu var. Allah daha çok sabır versin diye çok dua ediyorum. İçinizdeki siniri ve haksızlığı en az sizin kadar ben de hissediyorum. Ben de aynı duyguları yaşıyorum. Rizespor maçından sonra ‘tapelerle alakalı üzgün müsünüz?’ diye soruluyordu ama ben aslında maçın sonucuna üzülmüştüm. Çünkü Beşiktaş, Rize’de liyme liyme doğrandı.” “Hem maddi hem manavi zarar görüyoruz” “Yeni çıkan talimatla bayan seyirciler, TFF’nin davetlisi olarak geliyor. Onların küfür edilmesiyle sahamız tekrar kapatılıyor. Bayan seyircilerin tekrar küfür etmesiyle bu kez sezon sonuna kadar sahamız kapatılıyor. Daveti yapan Beşiktaş Kulübü değil, TFF. Bundan zarar gören ise biziz. Sonucunda oradaki olayda bizim hakimiyetimiz yok. Yarın yönetim kurulu toplantımız var. Belki hafta sonu yapacağımız maçı seyircisiz oynayacağız. Her geçen gün hem maddi hem de manevi olarak bu işten zarar görüyoruz.” “Fernandes ile Almeida olmazsa olmaz değiller” “Sezon sonunda sözleşmesi bitecek oyuncu bir tek Beşiktaş’ta yok. Ezeli rakiplerimizin hepsinde sözleşmesi biten oyuncular var. Bunlar konuşulmuyor ama bizde dönüp dolaşıp Fernandes ve Almeida konusu gündeme geliyor. Bunlar Beşiktaş’ın olmazsa olmazları değiller. Bunlar, Beşiktaş’ta oynadığı sürece bizim için değerli. Bir olayı buraya kilitlenmenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Fernandes ile alakalı camia başkanı olarak tavrımızı net koyduk. Oyuncular bizim için çok önemli değildir. Bizim için önemli olan Beşiktaş’ın armasının asaletidir. O asalet ve duruş içinde olduğu sürece her oyuncumuza iyi yaklaşıyoruz. Beşiktaş formasını giyen bütün çocuklar bana bir santimetre uzak yada yakın değil. Burada bir isim zikrettiğim zaman ayrımcılığa girer. Hepsini aynı seviyorum.” “Medeni bir taraftar kitlesine sahibiz” “Türk sporunun problemi. Medeni bir taraftar kitlesine sahibiz. Bunu çok iyi uygulamaya devam ediyoruz. Aynı nezaketi karşı kulüplerden de bekliyoruz. Nezaketsiz insanlar ayıklandığı zaman bu durumun ortadan kalkacağını düşünüyorum. Taraftarımın çoğu daha agresif olmam yönünde istekte bulunuyor. Biz iki penaltı ile karşı karşıya kalıyoruz, siz iki penaltı atıyorsunuz. Bu laflara girmemeye gayret ediyorum. Gayret ettiğim zaman camiamız tarafından pısırık bulunuyoruz. İnşallah Türk sporunda nezaket olduğu bir dönem başlar.” “Benim suratıma konuşsunlar” “Beşiktaş Kulübü’ne aday olduğumuzda büyük Beşiktaş gemisi su alıyordu. Her tarafından delikleri vardı. Bu geminin batacağını, bizim de içinde olacağımız konuşuyordu. Beşiktaş’a inanarak bu işi yapmak için yola çıktık. Bu gemiyi yüzdüreceğimize inandık. Tek amacımız bu gemiyi istediğimiz limana götürmekti. Bu aşamada çok polemiğe girmedik. Bu sırada bildiğimiz dalgalar olurken, bilmediğimiz tayfunlar ve boralar oldu. Bunların içinde siyasi olaylar da vardı. Biz, ‘Beşiktaş, bir spor kulübü. Derdimiz kendimizi aşıyor. Kendi işimizi çözmeye çalışıyoruz. Biz bu işlerin içerisinde olmak istemiyoruz’ dedik. Bizim görevimiz, Beşiktaş’ın menfaatlerini korumaktır. Şahsi egolarımız, işimize yapacağımız ihanet olur. Şahsımla alakalı söylenen sözlere çok üzüldüm. Bunlarla ilgili maddi ve manevi davalar açacağım. Avukatlarım uğraşıyorlar. Bir de bunları konuşan yürekli arkadaşları da görmem lazım. Benim suratıma konuşsunlar.” “Stadın yapımına Başbakan çok destek verdi” “Bu stadın yapılması aşamasında Başbakanımızın çok büyük desteğini gördük. Onun desteği olmasaydı bu süreç mümkün değildi. Bu işin karşısında bakanlar duruyordu. Bakanlar bu işin olmaması için mücadele etti. Herkes Ertuğrul (Günay) Bey, bunun karşısında olduğunu düşünüyordu. Başka bakanlar da karşısındaydı. Spordan sorumlu bakanla ilgili o kadar çok olay yaşadım ki… Biz Başbakanımızdan hep destek gördük. Bu stadın izni alındıysa sayın Başbakanın çok iyiliğini gördük.” “Oraya yapmış olduğumuz stat yasal izinlerle yaptığımız bir yerdir. Aldığımız izinlerin haricinde ruhsat harçları dahil olmak üzere devletin bir kuruşu yoktur. Bu stadı Türk gençliğine ve Türk sporuna bir tesis olarak yapıyoruz. Bu süreç içinde bunu yaptık. Bu takdir edilmesi gerekli olan bir şey. Beşiktaş’ın iç siyaseti var. Biz bu stadı bitirince tarihe geçecekmişiz. Siz bitirseydiniz de tarihe siz geçseydiniz. Bunlarla karşı karşıya kaldık. Bunları yapanlar maalesef Beşiktaşlı’ydı. Beni en çok rahatsız eden yer burası olmuştur.” “Bu stadı Allah’ın izniyle 30 Ağustos’a yetiştireceğiz. Nisan sonunda kapalı tribünün olduğu yer bitecek. Mayıs sonunda eski açık tarafının kaba inşaatı bitecek. Haziran sonunda da yeni açık tarafının kaba inşaatı bitmiş olur. Temmuz’un 10′u gibi çim sahayı sermeye başlayacağız. İnşallah 30 Ağustos’a yetiştireceğiz.”AMK Spor