onedio
Görüş Bildir

A Haber Haberleri

A Haber ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. A Haber ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Narin Güran Cinayetinde Halı Detay: Tutuklu Bulunan Enes Güran Ağabeyine Cezaevinde Sormuş!
Diyarbakır’da 19 gün boyunca kayıp olarak aranan Narin Güran’ın cinayete kurban gittiği ortaya çıkmıştı. Küçük kızın cinayeti ile ilgili tutuklanan ağabeyi Enes Güran’ın, cezaevinde büyük ağabeyi Baran Güran ile yaptığı görüşmenin detayları dikkat çekti. Enes Güran’ın, kendisini cezaevinde ziyarete gelen Baran Güran’a, “Ağabey Van'a giden halılar ne oldu?” diye sorduğu, Baran Güran'ın ise, “Biz onları hallettik sen rahat ol” dediği öne sürüldü. Narin’in cansız bedenini dere kenarına attığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar, Narin’i evde bulunan halı üzerinde ölü olarak gördüğünü söylemişti.
"Gizli Toplantı" Detayı: Narin Güran Cinayetinin İtirafçısı Nevzat Bahtiyar'ın Oğlu İlk Kez Konuştu!
Diyarbakır’da korkunç şekilde öldürülen Narin Güran’ın cinayetinde yeni bir gelişme yaşandı. 8 yaşındaki Narin Güran'ın cinayetiyle ilgili davada, cesedi gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar'ın oğlu İbrahim Bahtiyar açıklamalarda bulundu. İlk kez A Haber muhabiri Sinan Yılmaz'a konuşan İbrahim Bahtiyar, abi Enes Güran'ın yüzünün mosmor, Salim Güran'ın yüzünün ise sapsarı olduğunu dile getirdi. Babası katilse, Güran ailesinin kendisini neden ve nasıl bu kadar sahiplendiğini anlayamadığını dile getirdi.
Erdoğan'ın Canlı Yayın Konuşmasından Önemli Satır Başları
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gündeme dair soruları A Haber – atv ortak canlı yayınında Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Sabah yazarları Rasim Ozan Kütahyalı, Mahmut Övür ve Mehmet Barlas'ın sorularını yanıtladı.  Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başlarını sizler için derledik.Onedio
Cumhurbaşkanı Gül'den Facebook ve Youtube Açıklaması
Abdullah Gül: Youtube ve Facebook tüm dünyada geçerli olan platformlar. Kapatılması gibi bir şey söz konusu olmaz Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan 'ın 'Youtube ve Facebook'u kapatabiliriz' sözlerinin hatırlatılması üzerine, 'Önce bilinmesini isterim ki Türkiye demokratik bir hukuk ülkesidir. Özgürlüklerin güçlenmesini arzu ederiz. Gerilemek söz konusu olmaz. Kimse de gerilemeyi özlemez zaten Türkiye'de. İnternet yasasını biliyorsunuz. Sıkıntılı durumlar vardı. Noksanlıkları düzelttiler. Youtube, Facebook, dünyada geçerli platformlar, kapanması söz konusu olamaz. Biz her zaman özgürlüğün genişletilmesiyle ilgili gurur duyuyoruz. Herhangi bir şekilde suç işlenirse, özel hayata saldırı söz konusu olursa mahkeme kararıyla bunlar kapatılır. Gerçek ortamda suç neyse, sanal ortamda da suç aynıdır” dedi. İlker Başbuğ kararı Ergenekon davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararıyla tahliyesi gündeme gelen eski Genelkurmar Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ ile ilgili bir soru üzerine Gül, 'Sayın Başbuğ'un kararının oy birliğiyle alınmasını çok değerli bir karar olarak görüyorum' diye konuştu. Bakan Bozdağ'ın tahliye açıklaması Gül, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın 'Bugün bazı tahliyeler olabilir' sözleriyle ilgili olarak ise, 'Bunlarla ilgili bir şey diyemem. Bu hukukçuları ilgilendiren bir konu. Fikir beyan etmem doğru olmaz' görüşünü dile getirdi. Başbakan ne demişti? Başbakan Tayyip Erdoğan, ATV ve A Haber ortak yayınında, internet yasası hakkında 'Yapabileceğimiz kadarını yaptık. O alanda da 30 Mart'tan sonra atacağımız yeni adımlar var' dedi. Başbakan, konuya ilişkin olarak 'Bu konuda kararlılığımız var. Bu milleti Youtube'a Facebook'a yediremeyiz. Kapatılmaları da dahil' ifadelerini kullandı. İnternette yayımlanan dinlemelerden sonra normal telefon kullanmaya başladığını söyleyen Erdoğan, 'Bu dinlemeler adamı ipe götürür, çok montaj var. Adamı eşinden ayırır' demişti. T24.com
Seçim Anketleri 17 Kanalı Yaktı!
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçim takviminin başladığı 1 Ocak 2014'ten bugüne kadar, seçim döneminde uyulması gereken yayın ilkelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle, 17 televizyon kanalı hakkında 33 müeyyide kararı verdi. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, YSK, kamuoyu araştırmalarının sonuçlarını açıklarken, araştırmanın künye bilgilerine yer vermeyen kanallar hakkında 20 müeyyide kararı aldı. YSK'nın 605 numaralı kararında belirtilen, 298 Sayılı Kanun'un 55/B üçüncü fıkrasına göre, kamuoyu araştırmaları ve anketlerin yayınlanması sırasında, araştırmanın hangi kuruluş tarafından yapıldığının, denek sayısının, araştırmanın kim tarafından finanse edildiğinin açıklanması zorunluluğu bulunuyor. Seçim dönemi boyunca söz konusu kanun hükmünü ihlal eden televizyon kanallarının tümüne YSK tarafından müeyyideler uygulandı. RTÜK 'esneklik' istedi Kamuoyu araştırmalarının hangi kuruluş tarafından yapıldığına, denek sayısına, kim tarafından finanse edildiğine ilişkin künye bilgilerini yayınlamayan kanallara cezalar verilmesi üzerine Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), YSK'ya başvuruda bulunarak esneklik talep etti. Üst Kurulun başvurusunda, araştırmaların künye bilgilerinin açıklanmasının uzun ve zaman alıcı olmasının programın yayın akışı ve izlenme durumunu da etkilediği, bu nedenle künye bilgilerine, araştırmaların kamuoyuna ilk açıklanması esnasında yer verilmesinin yeterli olduğu belirtilerek, YSK'nın bu konuya ilişkin 605 sayılı kararının yeniden değerlendirilmesi talep edildi. Üst Kurulun başvurusunu değerlendiren YSK ise, kamuoyu araştırmalarının açıklanmasında künye bilgilerine yer verilmesine ilişkin eski kararında ısrar etti ve RTÜK'ün esneklik talebini reddetti. YSK, kamuoyu araştırmalarının künye bilgilerini açıklamadıkları gerekçesiyle, Beyaz TV, Kanal 5, HaberTürk, Kanal D, A Haber, NTV, NTV Avrupa, TGRT Haber, Ülke TV, Cem TV, Flash TV ve EM TV hakkında toplam 20 müeyyide kararı verdi. YSK kararlarına itiraz edilemiyor Yayınlarda siyasi partiler arasında fırsat eşitliğinin sağlanmadığı gerekçesiyle Cem TV, Beyaz TV, Kanal 24, Halk TV ve Samanyolu Haber hakkında toplam 6 müeyyide kararı verilirken, tarafsızlık ve gerçeklik ilkesinin ihlal edilmesi sebebiyle Beyaz TV, Halk TV ve Bugün TV hakkında 4, siyasi reklam yayın ilkelerinin ihlali nedeniyle Pamukkale TV hakkında 1 müeyyide kararı verildi. YSK müeyyideleri uyarı ve program durdurma cezalarından oluşuyor. YSK'nın seçim döneminin başında ilan ettiği yayın esaslarını bir kez ihlal eden kanallara uyarı cezası verilirken, birden fazla ihlal eden kanallara ise program durdurma cezası verildi. Bu kapsamda Beyaz TV'ye 14, Kanal 5'e 6, Cem TV'ye 7, Kanal D, Haber Türk, Samanyolu TV, Halk TV ve Bugün TV'ye ise birer kez program durdurma cezası verildi. 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un, 30. Maddesi'ne göre, seçim dönemlerinde yapılan yayınlara ilişkin usul ve esaslar YSK tarafından düzenleniyor. RTÜK, seçim dönemlerindeki yayınları YSK'nın kararları doğrultusunda izleyip değerlendiriyor ve ülke çapında yayın yapan kuruluşlarla ilgili raporları, karar için YSK'ya gönderiyor. Bu raporlar YSK tarafından ayrıca değerlendiriliyor, yayın ihlali görülmesi halinde YSK ilgili yayın kuruluşlarına müeyyide uygulanmasına karar veriyor. RTÜK kararlarından farklı olarak YSK kararlarına itiraz edilemiyor. AA
AKP'nin Çalıyoruz Gafları
“Parapraxes.” Ruh dilimizin tercümanı Sigmond Freud, bizim “dil sürçmesi” dediğimiz hataya bu adı veriyor. Ona göre ruhsal dünyada hiçbir şey tesadüf olmadığı gibi dil de tesadüfen sürçmez; “sürç-i lisan” denen, aslında bilinçaltının konuşmasıdır. Freud, ağızdan kazara çıkıverdiğini sandığımız sözlerin, bastırılmış istek ya da korkularımızı açığa vurduğunu söylüyor. Bilinçdışına itmeye çalıştığımız, zihnin derin kuyularına bastırdığımız bir duygu ya da düşünce, açığa çıkmak için kendini bilince doğru zorlar, sonunda da, biraz da istemdışı olarak dile vurur kendini, bilinçaltını ele verir. Buna “içte ukde kalanın çözülmesi” de diyebiliriz.C.Dündar
Bakanlıktan Kürtaj Açıklaması
Sağlık Bakanlığı'ndan 'kürtajın yasaklandığı' yönünde iddiaların yer aldığı belirtilirken, bu iddialara açıklık getirildi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı meslek kuruluşlarının açıklamalarından hareketle medyada 'kamu hastanelerinde kürtajın yasaklandığı' yönünde iddiaların yer aldığı belirtilirken, bu iddialara açıklık getirildi. Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde, 31 Mart 2003 tarihli Genelge ile hekimin uygun gördüğü vakalar için hastaların ücretini kendilerinin karşılaması kaydıyla isteğe bağlı kürtaj işlemi yapıldığı hatırlatılan açıklamada, 2007 yılında yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile gebeliği 10 haftanın altında olanlara yapılabilen isteğe bağlı kürtaj işlemlerinin ödeme kapsamından çıkarıldığı ve SGK tarafından sadece tedavi amaçlı yapılan rahim tahliyelerinin geri ödemesinin karşılanmaya başlandığı belirtildi. Bakanlığın Sosyal Güvenlik Kurumuna 'isteğe bağlı rahim tahliyesi', işleminin SUT'ta yer alması için talepte bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, SGK ile yapılan görüşme sonrası isteğe bağlı kürtaj işlemlerinin yeniden SUT kapsamına alındığı, Resmi Gazetede yayımlanmasının beklendiği kaydedildi. Açıklamada, 'Yapılacak düzenlemeyle, ücreti hasta tarafından karşılanarak yapılan 10 haftanın altındaki isteğe bağlı rahim tahliyesi işlemlerinin ücretleri artık SGK tarafından karşılanacaktır' ifadesine yer verildi. Bu bağlamda 10 haftadan önce yapılan yasal kürtaj işlemlerinin Bakanlığa bağlı hastanelerde yapılmasında herhangi bir kısıtlama bulunmadığı vurgulanan açıklamada, ayrıca doğum kontrol yöntemlerinin Bakanlığa bağlı birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuran tüm hastalara ücretsiz olarak uygulanmaya devam ettiği bildirildi. a haber
17. Senesinde Mirzabeyoğlu Davası
17 sene önce gözaltına alınan Salih Mirzabeyoğlu günler boyu süren sorgulamalarında işkenceye maruz kalmış daha sonrasında dönemin brifingli yargılamaları sonucu kendisine “idam” cezası verilmişti.  17 senedir kendisine yapılan işkencelere ve 15 senedir uygulanan “telegram-zihin kontrolü” işkencesine rağmen sürdürülmeye çalışılan özgürlük mücadelesi son bir kaç yılda ilerleme kaydetse de hem Salih Mirzabeyooğlu’nun hemde kendisi gibi dönemin brifingli yargılamaları sonucu içeride tutulan tutsaklar hakkında herhangi bir gelişme kaydedilmemişti. Dünden bugüne Mirzabeyoğlu davası kronolojik olarak ne olmuştu bunu hatırlatabilmek için davanın seyrini Furkan Haber olarak ilginize sunuyoruz;
Akdoğan: 'Twitter Açıkça Kabadayılık Yapıyor'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, A Haber Ankara temsilcisi Murat Akgün'ün gündeme ilişkin sorularına önemli yanıtlar verdi. Akdoğan ''twitter açıkça kabadayılık yapıyor'' dedi. İşte Akdoğan'ın açıklamaları: Avrupa Birliği Twitter ile ilgili açıklama yaparken ortada açık mahkeme kararları ve kişi haklarına dönük bir saldırı var, bunu da görmesi gerekirdi. Kişi hakları ya da mahkeme kararları Avrupa Birliği için önemli değil midir. Siz işin bu tarafını görmeden bir engellemeyi kapatma gibi duyurursanız, Twitter kökten tamamen kapatılmış gibi takdim edilirse bu yanlış olur. Burada vatandaşlarımızın şikayetleri üzerine dava konusu olmuş meseleler var, mahkeme kararları var, bu mahkeme kararları Twitter’a gönderiliyor. Bir hanımefendi ile ilgili sahte bir hesap açılıp pornografik görüntüler konulmuş. Bu doğrudan kişi hakkına saldırı. Burada o kişi mahkemeye gidiyor, karar çıkartıyor, mahkeme kararını Twitter uygulamıyor. Bu şekilde alınmış kararlar var. bunlar hükümete dönük, siyasi içerikli konular değil doğrudan kişi hakları ile ilgili konular. Onların hak ve özgürlüklerine karşı mahkemenin aldığı kararları Twitter’ın uygulamaması. Neticesinde bir engelleme yapılıyor Burada tek tek tweetler engellenemediği için , bütün sistem engellenmiş oluyor. Facebook’a mahkeme kararı gittiği zaman Facebook o mahsurlu olan içeriği çıkarıyor. Ama Twitter çıkarmıyor. Ben Türkiye Cumhuriyeti’ni tanımam Türkiye Cumhuriyeti hukukunu da tanımam, hiçbir kişi hak ve özgürlüklerini de tanımam demektir. Açıkça kabadayılık yapmaktır. Hiç kimse kişi haklarına, Türkiye Cumhuriyeti hukukuna , Türkiye Cumhuriyeti devletine bu şekilde kabadayılık yapamaz. Siz nasıl ABD ile İngiltere ile başka devletlerle anlaşıyorsanız başka devletlerle anlaşıyorsanız oraların hukukunu ciddiye alıyorsanız Türkiye Cumhuriyeti hukukunu da ciddiye alacaksınız TWITTER KARARI SİYASİ DEĞİL Neticede twitterın tamamen kapatılması değil, burada bir mahkeme kararı var, engelleme kararı var. Mahkeme kararına göre o içeriklerin Twitter’dan çıkarılması gerekmektedir, Facebook’un yaptığı gibi. Bunun yapılmaması üzerine bir engellemedir bu yanan durum. Bunun siyasi bir tarafı da yok . Hükümete dönük bir takım içeriklerden dolayı böyle bir uygulama yapılmış değil, veya hükümet tarafından kapatılmış değil Bu mahkeme kararıdır. Bunun ifade özgürlüğünü engelleme gibi takdim edenlerin önce kişi haklarını ön plana çıkaran bir hassasiyet sergilemeleri gerekir. Twitter’ın sahibi bir mesaj atmış “SMS üzerinden tweet atabilir bunu aşabilirsiniz” diye. Türk milletini para makinesi gibi görüp daha fazla nasıl para kazanabilirim diye. Sen önce burada bir açıklama yapılmış, mahkeme kararına karşı bir duyarsızlık var kişi haklarına açık saldırı var. Bu konuda tek bir cümle etmiyorsun Nasıl para kazanırım diye insanlara akıl veriyorsun. SMS atın diye. Hukuka saygınız varsa önce bunun gereğini yerine getirin. Türkiye’yi, otoriterleşen, içine kapanan 3. Dünya ülkesi gibi gösterecek açıklamalardan da Avrupa Birliği ve müttefiklerimizin kaçınması gerekir Türkiye yasakçı bir ülke haline gelmiş değil top yekün bunları kapatmış değil, açık bir hukuksuzluk var. Twitter merkezi de Türkiye ile anlaşmaya yanaşmıyor, hukuku da hiçe sayıyor. Açık bir meydan okuma içine giriyor. Vatan