onedio
Görüş Bildir

Akit Gazetesi Haberleri

Akit Gazetesi ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Akit Gazetesi ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Daha Düne Kadar Kamu Kaynakları Cemaate Hibe Edilmiyor muydu?
Abdurrahman Dilipak: AK Partililer bir yandan da şimdiden kendi içlerine bakmalılar. Ve bundan sonrası için daha dikkatli olmalılarT24Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak , Gülen cemaatini eleştirerek, “Daha düne kadar kamu kaynakları bu yapıya hibe edilmiyor muydu? Kültür merkezleri, bilgi evleri bunlara kiralanmıyor muydu yok pahasına? Yurt-okul diye imar planlarında değişiklikler yapılıp, kimseye tanınmayan imtiyazlar bunlara verilmiyor muydu?” diye sordu.Abdurrahman Dilipak’ın Yeni Akit gazetesinin bugünkü (9 Mart 2014) nüshasında yayımlanan “Kendim ettim kendim buldum” başlıklı yazısı şöyle:Kendim ettim kendim buldumDün İstanbul’da Hukukçular Derneği’nin, Hukuk Fakültesi öğrencilerine yönelik “Darbeler ve Hukuk” konulu dizi konferanslarının sonuncusunda konuşmacıydım.Dernek yöneticisi arkadaşlarla, katılımcılarla konuşuyoruz da, haklı sitemleri var. Daha bu olaylar patlamadan kısa süre önce, paralel yapının örgütlediği Boğaziçi, Mizan, Adalet ve Hukuk gibi derneklerin açılışına bakanlar katılmış, hatta 500.000 liraya yakın proje desteği sağlanmış ve ardından kriz patlayınca hükümet aleyhinde ilk suç duyurusunda bulunanlar bunlarmış.Besle kargayı oysun gözünü derler ya, o hesap!Teşvikler, muafiyetler büyük ölçüde bunlara gidiyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Meclis Başkanı, ne kadar “Devletlü”, işadamı sanatçı, sporcu varsa cemaatin peşinde. Yabancılar da alkışlıyor, yerliler de. İşadamları keselerin ağzını açıyor. Sıradan insanlar, gençler nasıl inanmasın anlatılanlara.Daha düne kadar kamu kaynakları bu yapıya hibe edilmiyor muydu? Kültür merkezleri, bilgi evleri bunlara kiralanmıyor muydu yok pahasına? Yurt-okul diye imar planlarında değişiklikler yapılıp, kimseye tanınmayan imtiyazlar bunlara verilmiyor muydu?AK Parti’nin, Genel Merkezden taşra teşkilatına kadar kendini bir özeleştiriye tabi tutup “Nerede yanlış yaptık” sorusunu sorması gerekir kendine...Hâlâ birtakım “şüpheli” kişiler var saflarının arasında. Talihsiz sürprizlerle karşılaşmamak için bunları ayıklaması gerekir.Hükümet karşıtları, yolsuzluk ve fuhuş konusunda samimi değiller. Maksatları üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Mut’a nikahından söz ediyorlar, Mut’a da olmadan yenilen haltlar ne oluyor?Yolsuzluk dosyalarını bugüne kadar niçin beklettiler acaba? Ya da eğer bu bir “Temiz toplum” projesi ise, o zaman niye bekliyordunuz? Şantajcılık, öbür ahlaksızlıklardan daha hafif bir şey değil. “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” kabilinden bir bakış açısı ile, korkutup, teslim aldıklarınız sütten çıkmış ak kaşık mı oluyorlar?Tamam rüşvetçiler, hırsızlar, uçkur düşkünleri cezalandırılsın. Ama torpilciler, üniversite ya da personel sınavında soruları çalanlar da, haksız olarak yandaşlarını ödüllendirip terfi ettiren ve kendilerinden olmayanların sicilleri ile oynayanlar, yargıyı manipüle edenler de cezalandırılsın.Sahi şu Halk Bankası Genel Müdürü o rüşveti aldı ise kime çok daha büyük bir haksız menfaat sağladı da, kamuyu zarara uğrattı?Kamu kaynaklarını yağmalayanlar, komplo ve iftiralar ile hükümeti ele geçirmeye çalışanlardan da hesap sorulmalı.Sahi Ergenekon ve Balyoz’da bu paşaları, bu subayları kim niçin içeri tıktı ve ne oldu da şimdi salıveriyorlar?Gezi’de ne oldu? Koç’la bu muhabbet nereden kaynaklanıyor?Cemaat ABD, AB, Vatikan ve İsrail’de bu muhabbet ve güveni nasıl sağladı?Yabancıların güvenini kazanırken kendi ülkesinde nasıl bu kadar yalnızlaştı?Bağlıları dışında kimse bunlara güvenmiyor. Bu kadar büyük bir öfkeyi nasıl hakettiler!Şimdi sempatizanlarını, CHP, MHP, SP, BBP’ye özellikle de Sarıgül’e oy vermeye, bu da olmazsa oy kullanmamaya, ya da oylarını iptal etmeye çağırıyorlar.Ne nedir, şunun şurasında 3 hafta kaldı, görülecek. Ve sonra derin devlet, Paralel devlet, darbeciler, kayıt dışı ekonomi, kayıt dışı siyaset, yağmalanan kamu kaynakları, haksız bir şekilde elde edilen ne varsa hesabı sorulacak.AK Partililer bir yandan da şimdiden kendi içlerine bakmalılar. Ve bundan sonrası için daha dikkatli olmalılar. Parti, milletvekili, belediye arasında ucuz köşe kapmaca oyunlarının ötesine geçip, bu krizden ders alıp gereken yapılmalı.Bir musibet, bin nasihattan iyidir.Ha bu bize ders olsun.Selam ve dua ile.
"Cemaati Bitirmede Erdoğan'ın Yanındayız"
Yeni Akit gazetesi, daha önce sert eleştirilerde bulunduğu ve ideolojik olarak zıt kutuplarda bulunduklarını belirttiği Ergenekon sanıklarından İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek ile röportaj gerçekleşitirerek dikkat çekti Yeni Akit Gazetesi, Ergenekon davasında örgüt yöneticiliğinden ağırlaştırılmış müebbet hapis alan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 'le röportaj gerçekleştirdi. Perinçek röportajında, Başbakan Tayyip Erdoğan 'ın, Fethullah Gülen cemaatine yönelik bitirme operasyonuna ilişkin, 'Cemaati bitirmede Erdoğan'ın yanındayız' dedi. Tukluluk süresi 5 yılı aşan mahkumnlar için verilen tahliye kararından yararlanarak 10 Mart 2014'te serbest kalan Perinçek'in cezaevi çıkışında, 'Tayyip Erdoğan'ların, Abdullah Gül'lerin, Fethullah Gülen'lerin iktidarını, hepsini birden yıkacağız. Dervişler, müritler, cemaatlerin kökünü kazıyacağız. Kınından çıkmış bir kılıç gibiyiz' ifadelerini kullanması dikkat çekmişti. AKP'nin Gülen cematini bitirme operasyonuna ise açık destek sözü veren Perinçek 'Kim onun kökünü kazırsa kimse onun elini tutmayacak ve biz orada beraber çalışacağız' ifadesini kullandı. Perinçek, Gülen cemaati ile bağlantılı yurtların kapatılmasını, üniversitelerin kamulaştırılmasını da istedi. 'Tayyip Erdoğan ile beraber mi olacaksınız?' sorusuna ise 'Evet, o konuda beraber olacağız' ifadesini kullandı. Akit gazetesinde cemaati bitirme operasyonuna destek sözü veren Doğu Perinçek, aynı gün Aydınlık gazetesinde ise Başbakan Tayyip Erdoğan'ı 'ABD'nin Türkiye'yi bölme planı içinde' olmakla suçladı. Yeni Akit: Nezaketi elden bırakmayan Doğu Perinçek... Yeni Akit gazetesi röportaj esnasında 'nezaketi elden bırakmayan' diye tanımladığı Doğu Perinçek, tam sayfa röportajında görevden alınan 15 bin civarındaki polis ile binlerce savcı ve hakimin de Gülen cemaati ile irtibatı olduğunu öne sürerek 'Kim onun kökünü kazırsa kimse onun elini tutmayacak ve biz orada beraber olacağız' dedi. Gülen cemaatine ağır eleştirilerde bulunan Perinçek, 'Özel yurtların kapatılması ve cemaat üniversitelerine el konulması gerektiğini' söyledi. Başbakan Erdoğan'ın yurtdışındaki Türk okullarını şikayet edip kapattırmak için büyükelçilere talimat vermişti. Başbakan Erdoğan Dolmabahçe'deki Çalışma Ofisi'nde Pakistan Pencap Eyalet Başbakanı Şahbaz Şerif 'le 23 Türk okulunun kapatması konusunda görüşmüştü. Tayyip Erdoğan'ın son Azerbaycan ziyaretinin de arka planında, bu ülkedeki Türk okullarının kapatılması girişimlerin olduğu iddia edildi. Perinçek: Tankları alkışlarım Gülen cemaatinin darbe yapmakla suçlayan İşçi Partisi Lideri, 1997 yılında “Tanklar Gericilerin üzerine giderse o tankları alkışlarım” dediği itirafında bulundu. Bu tavrının militarist bir davranış olmadığını iddia eden Perinçek, “Orta çağı tasfiye ediyoruz. Yani gericiliği, padişahlığı. Tanklar padişahın üzerine gidiyorsa ben bunu onaylarım' ifadesini kullandı.t24.com.tr
'Rakı İçen Öğretmenlere' Bu Kez Gezi İncelemesi
ANTALYA'da 3.5 yıl önce düzenledikleri piknikte mangal yapıp rakı içen ve 'Lisede Ahlaksızlık' başlığıyla bir gazetede haber olan öğretmenlere, bu kez üzerinden 10 ay geçtikten sonra Gezi olaylarına katıldıkları ve öğrencileri teşvik ettikleri suçlamasıyla inceleme başlatıldı.Antalya Lisesi'nde görev yapan, piknikte rakı içtikleri için suçlamalara maruz kalan ve haklarında yayın yapan bir gazeteden tazminat kazanan 5 öğretmenin de aralarında bulunduğu 8 öğretmene, Antalya'daki Gezi olayları nedeniyle isimsiz bir şikayet üzerine inceleme başlatıldı. İl Milli Eğitim Müfettişleri tarafından Antalya Lisesi Müdürü N.Ö. ile öğretmenler M.K., S.E, C.Ö, D.Ö, T.Ç., Ö.Ü. ve M.B.Ö hakkında yürütülen incelemede, öğrencilerini Gezi eylemlerine katılmaya yönlendirdikleri, Ak Parti il binasını taşlamaya teşvik ettikleri, bu süre zarfında okula gelmeyen öğrencilerin devamsızlıklarını izne çevirerek sorun olmaktan çıkardıkları suçlamaları yöneltildi.DELİL FACEBOOK'TANİnceleme kapsamında bazı öğretmenlerin Facebook sayfalarındaki paylaşım ve fotoğrafları da kullanıldı. Öğretmenlerin ifadelerinin alınması sırasında, Facebook'ta motoruyla fotoğrafı bulunan bir öğretmene, “Gezi Parkı olaylarına bu motorla mı gittin?' diye soruldu. 3-4 Haziran'da Eğitim- Sen'in grevinin duyurusu paylaşımının da sorulduğu öğretmenlerden birine ise “Facebook'ta 1016 arkadaşın var ve bunların 900'e yakını öğrencin, bu doğru mu?' diye soruldu.RAKI OLAYININ RÖVANŞIHaklarında gezi incelemesi başlatılan 5 öğretmenin de aralarında bulunduğu Antalya Lisesi'nde görev yapan 11 öğretmen, 3.5 yıl önce aileleriyle birlikte düzenledikleri piknikte mangal yapıp, rakı içti. Öğretmenler, tatil gününde düzenledikleri bu etkinliğe ilişkin de Facebook sayfalarında fotoğraf paylaştı. Aradan 2.5 yıl geçtikten sonra ise bir gazetede öğretmenlerin fotoğrafıyla 'Lisede Ahlaksızlık' başlığıyla bir haber yayınlandı. Öğretmenlerin öğrencilerle birlikte alkol aldıkları iddiası üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü de inceleme başlattı.İl Eğitim Denetmenleri tarafından yapılan inceleme sonucunda, öğretmenlerin 12 Haziran 2010 tarihindeki pikniğe okul öğrencilerini kesinlikle götürmedikleri, olayın okul öğrencileri ile hiçbir ilgisinin olmadığı anlaşılmış olup, yapılan bu araştırma ve inceleme sonucunda öğretmenler hakkında herhangi bir soruşturmaya gerek olmadığı kararı verildi.Öğretmenlerin kişilik haklarına saldırı gerekçesiyle açtıkları tazminat davasında Antalya 7'nci Asliye Hukuk Mahkemesi, Yeni Akit Gazetesi'ni, 5 öğretmene kişilik haklarına saldırı olarak 1500'er TL'den toplam 7 bin 500 TL tazminat ödemeye mahkum etti.EĞİTİM- SEN'DEN TEPKİEğitim- Sen Antalya Şubesi Başkanı Kadir Öztürk, haklarında inceleme başlatılan öğretmenlerin, bu incelemenin rakı olayında üzerlerine atılan haksız iftiraları hukuk yoluyla bertaraf etmelerinin ardından ve Gezi olaylarının üzerinden 10 ay geçtikten sonra başlatılmasını, rakı olayının rövanşı ve kasıtlı bir durum olduğunu söyledi. Öztürk, “Arkadaşlarımıza yönelik yeni bir saldırı başlatılmıştır. Bu saldırılara karşı direnç göstereceğimiz bilinmelidir' dedi.Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) -
"Emniyet ve Yargı Gerekirse Lağvedilmeli"
Yeni Akit Gazetesi yazarı Ersoy Dede, emniyet ve yargı içinde örgütlendiği iddia edilen paralel yapı ile mücadele etme yolunun, gereklilik halinde emniyet ve yargının lağvedilmesi ve yeniden yapılandırılması ile olacağını belirtti.CNN Türk ekranlarında yayınlanan Aykırı Sorular programının konuğu Yeni Akit Gazetesi yazarı Ersoy Dede, Türkiye'nin siyasi gündemine dair Enver Aysever'in sorularını yanıtladı.
Akit Yazarından Ak Partili Başkan'a Şok Sözler
Yeni Akit yazarı Asım Yenihaber, 'Pişmiş Kelle' dediği Melih Gökçek içini 'bütün işi insanların ayakları ve midesiyle. Daha yukarı çıkamıyor. Kafalara, zihinlere, kalplere yönelik hiç bir faaliyeti yok' yazdı.Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek 'in 2 dönem tehdit ve şantajla belediye başkanlığı adaylığını elde ettiğini iddia eden Yeni Akit gazetesi yazarı Asım Yenihaber , Gökçek'in metro inşaatında yolsuzluğa imza attığını ileri sürdü. Yenihaber, 'Melih Gökçek iki dönem dışında gerçek manada hizmet üretmedi, tehtid ve şantajla aday olarak Ankara halkına ihanet etti' görüşünü dile getirdi. “Melih 17 Aralık'tan sonra neden suskundu? Ayan beyan ortada! Cemaate, camiaya, paralele en fazla koltuk çıkan peşkeş çeken başkan oydu. İstenenden fazlasını verdi” diyen Yeni Akit yazarı, Gökçek’e yönelik eleştirilerini şu ifadelerle daha da sertleştirdi: 'Baktı Başbakan duruma hakim, yavaş yavaş ininden çıktı. Seçim kampanyasında cemaat Melih’e ters bir iş yapmadı. Sonuç nasıl olsa alındı. Artık piyasa yapmanın zamanı! Pişmiş kelle karşınızda!' Asım Yenihaber’in Yeni Akit’in bugün yayımlanan, “Özür halktan dilenecek, Başbakan’a teşekkür edilecek!” başlıklı yazısı şöyle: ÖZÜR HALKTAN DİLENECEK, BAŞBAKAN'A TEŞEKKÜR EDİLECEK Ankara’nın değişmez, değiştirilemez, değişmesi teklif dahi edilemez, ölene dek Belediye Başkanı yine ortaya çıktı. Diyeceksiniz ki, “o hep ortadaydı zaten”. O mânada değil. Seçim Ankara’da çok çekişmeli geçti. Sonuçlar hayli geç alındı. İtirazlar oldu. Zat-ı şerif mazbatasını aldı, bir genel başkan yardımcısının bir belediye başkanına bu kadar yağ çekmesi hayra alamet değil bakışları altında plastik kemerini de kuşandı... Daha ne konuş hadi! Başbakan’a teşekkür et. Halkdan özür dile. Bir değil bin defa! Melih Gökçek Ankara halkından kırk gün özür dilemeli. Bunun için yüzlerce sebep var. Biz sembolik olsun diye kırk dedik. Melih Gökçek iki dönem dışında gerçek manada hizmet üretmedi, tehtid ve şantajla aday olarak Ankara halkına ihanet etti. Sanmayın ki Ankara’da son seçimi Melih Gökçek kazandı. Hayır, asla! İki metro hattını bitirse idi, belki kazanırdı. Sincan ve Çay yolu hatlarını yapmaya başladı... Sadece başladı! O paralar ne oldu? Bugüne kadar açıklanamadı! Sonunda hamamın namusunu kurtarmak için merkezi idare metro inşaatlarını devraldı, kısa bir sürede Ulaştırma Bakanlığı işi bitirdi. Demek ki, bu iş böyle kısa bir sürede bitermiş! Ankara’nın tarihi çekirdeğini çatlattığı için özür dilemeli. Ulus-Samanpazarı Ankara’nın geleneksel merkezi ve alışveriş çevresi idi. Melih’in saçma sapan yıkım projeleri esnafta tedirginlik meydana getirdi, bölgede yaşayan halk Melih’in yaşanmaz hale getirdiği Kale ve Hacıbayram civarını terk etti. Hacıbayram’da yeni yeni değişim var. Kale’de ise çökertme hamlesi devam ediyor. Ankaralılar Bay Gökçek’in futbol merakının şehre maliyetini, kaç kulübün batırıldığını, Berlin’den alınan futbol takımının ne olduğunu merak ediyor... Melih’in bütün işi insanların ayakları ve midesiyle. Daha yukarı çıkamıyor. Kafalara, zihinlere, kalplere yönelik hiç bir faaliyeti yok. Yoksullara yiyecek ve yakacak yardımı yapıyor. Karnı doyanlara da sirkler, eğlence yerleri ayarlıyor. Eğer Anka-Park biterse, o zaman göreceksiniz paraların nereye gittiğini. Düşük estetik seviye, yapılan bütün işlerin düşük düzeyde olmasına yol açıyor. Harikalar parkı yapıyor, bir sürü holivut zırvasının “kahraman”larını oraya dolduruyor. Şimdi Anka-Park’a holivut esintili bir mimari düşünmüş. Mevlâna’nın kabrinin yeşil kubbesi bu mekânı süsleyecek. Herkes ne kadar mutlu olur değil mi? Konya’da görünce Fatiha oku, Ankara’da görünce ne okunacağını park bitince göreceğiz! Ankara’da son seçim baştan sona Başbakan Erdoğan’ın seçimi idi. Millet kerhen, söve saya reyini verdi. Başbakanın bu sonuçtan memnun olmadığını tahmin etmek güç değil. O yüzden Melih kaç zamandır başbakanın resimlerine giremiyor. Bana kalırsa şiddetli bir zılgıt yemiş. Şimdi o zılgıtın unutulması için kıvranıyor. Ayan beyan ortada! Cemaate, camiaya, paralele en fazla koltuk çıkan peşkeş çeken başkan oydu. İstenenden fazlasını verdi. Fakat, bir sürü yolsuzluk dedikodusu ile sarmalanmış Ankara başkanının cemaatin elinde ses kayıtları, görüntü kayıtları, belgeler olmaması düşünülemez. Melih hem bu sebeple, hem de mücadelenin seyrini tahmin edemediği için ortalıklarda görünmedi, dut yemiş bülbüle döndü. Baktı Başbakan duruma hakim, yavaş yavaş ininden çıktı. Seçim kampanyasında cemaat Melih’e ters bir iş yapmadı. Sonuç nasıl olsa alındı. Artık piyasa yapmanın zamanı! Pişmiş kelle karşınızda!İnternet Haber
Dilipak: 'Kırmızı Otomobil Kullanan Kadınlar CHP'ye Oy Veriyor'
Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, 'kırmızı arabalı kadın' analiziyle sosyal medyanın diline düştü. Dilipak, kredi kartı kullanımından insanların yaşam biçimlerinin ortaya çıktığını belirterek, 'Örneğin kırmızı otomobil kullanan kadınlar CHP'ye oy veriyor' dedi.Dilipak, Dost-Yar Cemiyeti'nin davetlisi olarak geldiği Adana'da Seyhan Sami Kayahan eğitim Tesisleri'nde konferans verdi. Dilipak konferansta teknolojinin insan yaşamına yaptığı etkileri anlattı. Kullandığınız kredi kartlarının sizin neler satın aldığınızı, nerelerden alışveriş yaptığınızı, hangi markaları kullandığınızı bilebildiğini ifade eden Dilipak, 'Ne önemi var ne alıyorsam alıyorum, öğrenip de ne olacak demeyin. Bakın size bir örnek vereyim. Mesela kırmızı renk otomobil alan kadınlar genellikle üniversiteli kadınlardır. Kırmızı renk otomobil alan kadınlar sert sigara kullanıyorlar, içki kullanıyorlar. Bu kadınlar evlenemiyorlar, ya da evliliklerini sürdüremiyorlar. Bu kadınlar kavgacı çok kaza yapıyorlar ve CHP'ye oy veriyorlar. Bunu sigortacılara sorarsanız bu ilginç asimetrik sorgulamadır” dedi. IHA | Milliyet
Yeni Akit'in Nefret Söylemine Tepki
Yeni Akit gazetesinin, bugünkü manşetinde Soma'da facianın yaşandığı madenin sahibini kast ederek, 'O patronun damadı Yahudi' ifadesini kullanması büyük tepki çekti.Yeni Akit gazetesi bugünkü manşetine taşıdığı haberde, Soma Holding'in sahibi Alp Gürkan'ın damadının Yahudi olduğunu belirtti ve 'O patronun damadı Yahudi' başlığını kullandı. Gazetenin haberinde ayrıca 'Siyonist güdümlü yerli - yabancı medyanın Soma üzerinden Başbakan Erdoğan'a saldırmasının sebebini deşifre ediyoruz' ifadeleri yer aldı. medyatava
Hormonlu Domates Ödülleri Sahiplerini Buldu
LGBTİ Onur Haftası’nda verilen Hormonlu Domates Ödülleri bu yıl 10. kez sahiplerini buldu. Başbakan Tayyip Erdoğan , siyaset dalında Hormonlu Domates’e layık görüldü. Erdoğan geçen sene de 'Allah'a Havale Ediyorum' kategorisinin kazananı olmuştu. Erdoğan’ın yanı sıra sansür alanında TBMM’ye ödül verilirken, kurum alanında İçişleri Bakanlığı’na, medya alanında Yeni Akit gazetesine Hormonlu Domates Ödülü verildi. Hormonlu Domates Ödüllerinde bu yıl tartışmalara neden olan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Gençlik Meclislerine verilecek “Genel Ahlaksız Özel Ödülü” gecede anons edilmedi. Bianet’te yer alan habere göre, dün İstanbul Şişli Kent Kültür Merkezi’nde düzenlenen 10. Hormonlu Domates Ödül Töreni’ni Seyhan “Matmazel Coco” Arman sunarken, Ayta Sözeri ve Esmeray da sahnedeydi. Adını, Erman Toroğlu’nun “Hormonlu domates yemeyin homoseksüel olursunuz” açıklamasından alan ve 2005’ten beri homofobik ve transfobik kişi ve kurumlara verilen Hormonlu Domates Ödülleri’nin bu seneki kazananları ve gerekçeleri şöyle: Siyaset: Recep Tayyip Erdoğan Ödülü yerel seçimlerde belediye meclisi adayı olan Boysan Yakar ve Sedef Çakmak verdi. 'Erdoğan’ın “Alevilik Hz. Ali’yi sevmekse ben dört dörtlük bir Alevi’yim” açıklamasına cevaben attığı “Başbakandan 'Dört dörtlük ibneyim. İbneliği sizden öğrenecek değilim' açıklaması bekliyoruz' tweetindeki ibne sözcüğü sebebiyle Erdoğan Levent Pişkin’e hakaret davası açtı.' Sansür: TBMM 'Meclisin internet bağlantısı üzerinden Lambdaistanbul ve Kaos GL gibi LGBTI örgütlerinin internet sitelerine erişim filtreleme sebebiyle engellenmiş durumda.' Kurum: İçişleri Bakanlığı 'Eşcinsel olduğu gerekçesiyle işkence altında sorgulanan polis memurlarına, tanıdıkları diğer eşcinsel memurların isimlerinin verilmesi yönünde de baskı uygulanıyor. Eşcinsel polis memurları, en ağır disiplin cezası uygulanarak birbiri ardına devlet memurluğundan çıkartıyor.' Medya: Yeni Akit Gazetesi Ödülü İMC TV muhabiri Michelle Demishevic verdi. 'Hormonlu’nun vazgeçilmezlerinden Yeni Akit Gazetesi, bu kez hakim karşısında kendini şu sözlerle savundu: “Eşcinsellik ve türevleri ruh hastalığıdır. Eşcinsellik ve türevlerinin normalleştirilmesine dair çalışmalar kabul edilemez. Bunun sağlıklı bir durum gibi gösterilmesi anayasada toplumun temeli olarak tanımlanan aileyi dinamitlemektedir.” Bu sözlerin ardından 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada hakim Yeni Akit’e “beraat” kararı verdi. Karar, Kaos GL Derneği tarafından temyize götürüldü.' Yaşam Alanları : Kızılay AVM 'Cumhurbaşkanı Gül’ün talimatı var, sizin türdeki insanları almıyoruz' açıklamasıyla 3 trans kadının girişini engellediler. Eğitim : Yeditepe Üniversitesi Ödülü Liseli LGBTİ'den Emre Demir verdi. 'Cinsel kimliğinden dolayı trans kadını kampüse almayan Yeditepe Üniversitesi, LGBTİ araştırmaları yürütecek öğrenci klübünün başvurusunu “okulun ününe zarar vereceği” ve “okulda rahatsızlık yaratacağı” gerekçesiyle geri çevirdi. Üniversite yönetimi, sinema klübünün göstermek istediği filmlerin içinden LGBTİ içerikli olanları ayıklıyor ve sansürlüyor.' Eğlence Dünyası: Okan Bayülgen Ödülü oyuncu Ayta Sözeri verdi. 'Çocuklara yönelik cinsel taciz üzerine konuşulan programda, erkek çocuklarının genelevler olmadığı için birbirleriyle cinsel ilişkiye girdiklerini ve bu sebeple eşcinselliğin arttığını söyleyen Bayülgen, sadece homofobiden değil, “konuşmazsa ölecek” hastalığından da muzdarip.' Spor: Mateja Kazman 'Fenerbahçe’nin eski futbolcusu Mateja Kezman, Amsterdam Pride’a futbolcuların destek vermesi üzerine homofobik açıklamalarda bulundu. Sırbistan’ın FK Vojvodina takımında sportif direktörlük yapan Kezman, eşcinselliğin bir hastalık olduğunu ve teşvik edilmemesi gerektiğini söyledi.' Beynelmilel: Rusya “Eşcinselliğin proragandası”nı geçtiğimiz Temmuz ayında çıkarılan bir yasayla yasaklayan Rusya, LGBTİ bireylerin örgütlenme haklarını ellerinden alırken, nefret suçlarının artmasına sebep oluyor. Vladimir Putin ise tüm Avrupa’ya kendi yolunu takip etmeye davet ediyor.'
Yeni Akit'ten Yine Nefret Söylemi: Hedef Sertap Erener
Nefret söylemi ve hedef göstermede hemen hiçbir günü boş geçmeyen Yeni Akit gazetesi şarkıcı Sertap Erener için ‘nişan aldı’. Gezi eylemleriyle ‘ hesabını bir türlü göremeyen’ Yeni Akit, Sertap Erener’in ‘ Erdoğan Hükümeti’ni devirme amaçlı ve Batı destekli kalkışmanın hüsranla sona ermesinden sonra ABD’ye yerleştiğini ‘ ifade etti. Haberde Sertap Erener’in Demir Demirkan’la ‘nikahsız yaşadığı’ vurgulanırken, ikilinin yaz hasılatını toplamak için Türkiye’ye döndüğünü yazarken, ‘Paraları cebe indirmek için geri döndü ‘ denildi. Sertap Erener’in 2003′te kazandığı Eurovision birinciliği için ‘ klibi masonik işaretlerle süslenen’ yorumu yapılırken, haberde şarkıcının fotoğrafında göğüs bölümü de mozaiklendi.Diken
Gezicilere Atfedilen 10 Fantastik Komplo
Gezi olayları başladığından beri eylemlere katılanlar 25 farklı ülkenin ajanı olmakla, etkin bir şekilde darbe yapmakla, teröristlikle ve çapulculukla itham edildi.Bu dönemde gezicilere atfedilen en ilginç 10 komployu derledik, uzay gemisi yapmamızı engellemekten, Marmaray sabotajına, atom bombası imalatından, çadırlarda seks yapmaya işte Gezicilerin korkunç suç karnesi. (Not: Kabataş'ta başörtülü bir kadına 100 - 150 kadar üstleri çıplak deri eldivenli eylemcinin saldırdığı iddiası hakkında kamera kayıtları ortaya çıktığı ve bu iddianın apaçık yalan olduğu ispatlandığı için bu iddiaya yer verilmedi)