BİLİM

Fizik dersi aldıysanız, muhtemelen mutlak sıfır kavramını biliyorsunuzdur. Mutlak sıfır evimizdeki çoğu termometreden biraz daha farklı. K derecesi ile ölçülüyor. Mutlak sıfır'da olan bir nesneyi şu ana dek hiç gözlemlememiş olsak da, hem Dünya'da hem de galaksimizin en uzak köşelerinde mutlak sıfıra yakın sıcaklıklara rastlanıyor. Var olan en soğuk yerler neresiymiş merak ediyorsanız, çok düşük sıcaklık görülmüş birkaç yere ve nesneye bir bakalım...

Karanlık enerji, fizikçilerin evrenin hızlanan genişlemesini sağlayan gizemli şeye verdikleri isimdir. Bazı kanıtların ışık tuttuğu bilgilere göre kara deliklerin içinde saklı olan bir güç veya bir enerji biçimidir.Karanlık enerji, yer çekimine karşı hareket eden ve evrenin genişlemesinin hızlanmasına neden olan esrarengiz bir fenomendir. Karanlık enerji, kozmosun kütle enerjisinin dörtte üçünü oluştursa da, altta yatan doğası, onlarca yıldır fizikçilerin gözünden kaçmış durumda. Karanlık enerjinin, karanlık kelimesini paylaşmanın ötesinde, karanlık maddeyle gerçek bir bağlantısı yoktur, bu da bilim insanlarının çözümleyemediği bu esrarengiz enerjiye işaret etmektedir. Peki nedir bu karanlık enerji? Detaylar içeriğimizde...🙌

Günümüzde bazı dinozorların boyunun otuz metre uzunluğunda olduğu bilinirken bazılarının ise daha kısa boylarda olduğunu biliyoruz. Peki dinozorların boyları arasındaki bu farkların sebebi aslında neydi? Bilim insanları bu sorunun cevabını yaptıkları araştırmada bulmuş, detaylar içeriğimizde! 👇

Farkında olmasak da Dünya üzerindeki kıtalar hiç durmadan hareket ediyor. Peki yaklaşık 200 milyon yıl önce ayrılmaya başlayan bu kıtalar tekrar bir araya gelebilir mi? Gelin birlikte Dünyanın ve kıtaların 250 milyon yıl sonra nasıl görünebileceğine bakalım...

Evrenin 13,8 milyar yıl önce tekillik noktası denilen bir noktadan itibaren genişlediğini varsayan kozmolojik kurama Büyük Patlama denir. Araştırmacılara göre evrenimiz gelecekte de bu tarz patlamalara maruz kalabilir. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.

İnsanların çok eski atalarının nerelerde yaşadıkları ve nerelere göç ettikleri araştırmacıların oldukça ilgisini çeken bir konudur. Yapılan son çalışmalar ise bu konuda garip bulgular sunuyor.

Çift başlı köpek deneyinden 70 yaşında doğum yapan kadına kadar, okurken şaşkınlığınızı gizleyemeyeceğiniz ilginç ve ilgi çekici bilgileri sizler için derledik. Buyurun içeriğimize geçelim... 👇

Leonardo da Vinci'nin eskiz defterlerinde bulunan eskizler, Einstein'ın 1907'deki ‘eşdeğerlik prensibi'nin temelini, fizikçiden yüzyıllar önce kavradığını gösteriyor. Da Vinci'nin onlarca yıldır unutulmuş eskizleri, bir kavanozdan dökülen kum benzeri parçacıkların oluşturduğu üçgenleri gösteriyor. Son zamanlarda yapılan bir çalışma, bu düşen tanelerin, yer çekiminin Einstein'dan 400 yıldan daha uzun bir süre öncesinde ivmeyi gösteren deneyleri tasvir ettiğini savunuyor. Detaylar için...👇

İnsanlar teknoloji ile birlikte gelişiyor ama tam olarak daha iyisi için değil. Araştırmalar, yediğimiz gıdalardaki kimyasalların, soluduğumuz havadaki kirliliğin ve günlük olarak kullandığımız ürünlerdeki toksinlerin vücudumuzu tuhaf şekillerde değiştirdiğini gösteriyor. En önemli etkilerinden biri hormonlarımızın bozulmuş olması. ”Bunlar kelimenin tam anlamıyla bizi daha hasta, daha şişman ve daha fakir yapan kimyasallar.' Peki bu kimyasallar neler ve vücudumuzun neresinde neyi değiştiriyor?

Binlerce yıldır gökyüzüne bakıp merak eden insanlar yani biz hala merak etmeye devam ediyoruz öyle değil mi? Her ne kadar astrolojinin bilimselliği olmasa da şöyle soruyor kimimiz: Gökyüzüne bakıp geleceği görebilir miyim? Kimimiz ise sadece gökyüzünü merak ederek gök olayları yıllığına göz atıyor. Göğe bakmak için illaki teleskopa ihtiyacınız yok efendim,  gözünüz ve açık bir gökyüzü yeter de artar bile!Kaynak: Ankara Üniversitesi, TÜBİTAKFotoğraflar: NASA

Gökyüzüne bakarken ya da yeni uyandığınızda gözünüzün önünde bir şeylerin uçuşuyor gibi olduğu olmuştur. Peki bu durumun neyden kaynaklandığını hiç merak etmiş miydiniz? Cevabınız 'evet' ise buyrun sizi aşağıya alalım! 👇

Araştırmacılar, bu teknolojik atılımın robotların algılama yeteneklerinde bir adım değişikliğine işaret ettiğini söylüyor. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.

Hayvanlar ve insanları da kapsayarak normalde dişiler doğum yapar. Bununla birlikte, sevimli deniz atları özel bir istisna. Daha önce hiç duymadıysanız evet doğru duydunuz! Deniz atı erkekleri doğum yapar dişileri değil. Peki bu olay tam olarak neden ve nasıl gerçekleşiyor? Gelin bir bakalım... 👇

Bünyede oluşturduğu bağımlılık nedeniyle tüketimini bırakması oldukça zor olan sigara, dünya çapında her yıl milyonlarca kişinin ölümüne sebep olmaktadır. Biz de bu yazımızda bu bağımlılığın önüne geçebilecek yeni bir icattan bahsediyoruz.

Güneş'ten gelen garip sinyaller, yıldızımızın içinde ilginç şeyler olduğunu ima ediyor. Biz de bu yazımızda Güneş'ten gelen kalp atışı sinyallerinden bahsediyoruz.