Size 'Bir Kitap Okudum Hayatım Değişti' Dedirtecek 20 Kitap
Türk Edebiyatının seçkin dergilerinden Notos, bir Fransız Televizyonunda yayınlanan 'La Grande Librairie' isimli edebiyat programının araştırmasını okurlarıyla paylaşmış; binlerce katılımcıya 'hayatlarını değiştiren kitaplar' sorulmuş ve gelen cevaplara göre aşağıdaki liste oluşturulmuş. Biz de sizinle paylaşalım istedik.
Ecdadımızın Kemikleri Sızlıyor! Restorasyon Konusunda Dünya Markası Olduğumuzun İspatı Mimari Facialar
Yüzlerce hatta binlerce yıl ayakta kalmayı başarabilmiş tarihi eserler, restorasyon adı altında adeta kılık değiştiriyor. Çünkü ülkemizde restorasyon, yenileme olarak algılanıyor. Eserler, yapılar kendi dönemine uygun şekilde restore edileceği yerde kulaktan dolma bilgilerle ve günümüzdeki malzemelerle resmen yeniden inşa ediliyor. Bu durum ülke olarak tarihe bakış açımızın son derece net ve acı bir kanıtı. İşte bir Türkiye klasiği olarak, üzülerek bir araya getirdiğimiz restorasyona kurban giden tarihimizden geriye kalanlar...
Ercan Altuğ Yılmaz Yazio: 7 Özgür Sanat ve 8.Sanat Olarak Oyun
Hayatın içinde en az insan kadar yer kaplayan; herhangi bir yolda yürürken, toplu taşımada kulaklığımızın ucunda, bir caddede rengârenk afişlerde, bir alışveriş merkezinin koridorlarında, sinema salonlarında, galerilerde, atölyelerde ve şimdi aklımıza gelmeyen birçok yerde bizi olağan misafirperverliğiyle karşılayan bir olgu: Sanat. Daha önce “Sanat Nedir” diye hiç düşündünüz mü? Türk Dil Kurumu’nun Türkçe sözlüğünden doğrudan alıntı yaparak söze başlamak istiyorum. ‘’1.Bir duygu, tasarı, güzellik vb.’nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. 2. Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım. 3. Bir şey yapmada gösterilen ustalık.’’ Sanat, insanlık tarihinin her döneminde var olmuş, insanlıkla yaşıt bir olgudur. Sanatsal etkinliği, bazı düşüncelerin, amaçların, duyguların, durumların ya da olayların, deneyimlerden yararlanarak, beceri ve düş gücü kullanılarak ifade edilmesine ya da başkalarına iletilmesine yönelik yaratıcı bir insan etkinliği diye de tanımlanabilir. [1] Sanata nesnel ve öznel yaklaşımlara göre farklı bakış açıları yansıtılmıştır ve tahmin edeceğiniz gibi sanat tanımı her dönemde tartışmaya açık bir konu olmuştur. Nesnel yaklaşımda sanat toplumsal etkilerle, öznel yaklaşımda ise salt bir bireysellikle yaratılır. Kant’a göre; sanatın kendi dışında hiçbir amacı yoktur. Onun tek amacı kendisidir. Güzel sanatı ancak bir deha yaratabilir. Hegel’e göre; sanattaki güzellik doğadaki güzellikten üstündür. Sanat insan aklının ürünüdür. Kendisine doğanın taklidinden başka amaç bulmalıdır. Tolstoy, “İnsanın bir zamanlar yaşamış olduğu duyguyu kendinde canlandırdıktan sonra aynı duyguyu başkalarının da hissedebilmesi için hareket ses çizgi renk veya kelimelerle belirlenen biçimlerle ifade etme ihtiyacından sanat ortaya çıkmıştır.” demektedir. İnsan nasıl duymaya düşünmeye başladığı andan itibaren kelimenin gerçek anlamıyla hayata yerleşmeye başlamış olursa insanlık da duygularını ve düşüncelerini sesler, çizgiler ve renklerle canlı ve cansız simgeler halinde şekillendirmeye başladığı andan itibaren gerçekten tarih sahnesine çıkmış olacaktır. Sanat; din ve felsefe gibi insanı günlük hayatın dar kalıplarından kurtaran bir teneffüs anı gibidir. Yalın haliyle sanat, hayata karşı tel örgülerimizi indirdiğiniz ve ağacın toprağa tutunma çabasından arınıp yaprak vermeye başladığımız döngüsel bir anlatımdır.
Dünyanın İlk Tapınağı Göbeklitepe Hakkında Bilmemiz Gereken 14 Şey
İnsanlık tarihi hakkında bildiklerimizi yeniden düşünmemizi sağlayacak, yerleşik tarih anlayışını ve bilgilerini değiştirip, dinler tarihini sorgulatacak, bir kısmımızın varlığından haberi dahi olmadığı bir arkeolojik çalışma 1995 yılından beri Urfa Göbeklitepe'de devam ediyor. İnşası Milattan önce 10000 yılına uzanan Göbeklitepe tarihteki en eski ve en büyük ibadet merkezi olarak biliniyor. Göbeklitepe İngiltere'de bulunan Stonehenge'den 7000, Mısır piramitlerinden ise 7500 yıl daha eski. Ayrıca yerleşik hayata geçişi temsil eden kültür bitkisi buğdayın atasına da Göbeklitepe eteklerinde rastlanmıştır. İnşa edildikten 1000 yıl sonra üstleri insanlar tarafından kapatılarak gömülen bu tapınaklar yeniden gün ışığına çıkıyor.
Sinema Dünyasının En Önemli İsimlerinden Olan İlk Kadın Yönetmen: Alice Guy-Blaché
Sinema tarihinin en önemli kadınlarından biri olan Alice Guy-Blaché, hayallerini süsleyen sektörde var olabilmek adına zorluklara boyun eğmedi ve var gücüyle direndi. Alice, binin üzerinde sinema filmi yaptı ve birçok ilke imza attı. Onu bu kadar az tanımamızın en büyük nedeni ise kadın olduğu için yönettiği yapımlardan adının silinmesi! Esmeralda, Notre Dame'ın Kamburu gibi birçok başarılı işe imza atan Alice'i tanımak için buyurun içeriğimize! 👇