onedio
Görüş Bildir
Aynı Sahneyi Hem Tiyatro, Hem Sinema Hem de Çizgi Film Oyunculuğuyla Oynayan Kadının Yeteneğine Bayılacaksınız
Oyunculuk, dışarıdan bakıldığında çoğu kişiye göre oldukça keyifli ve renkli bir dünya gibi görünür. Ancak bu birçok karmaşık ve zorlu süreçleri de beraberinde getiriyor. Oyunculuk, bir karakteri canlandırma, hikayeyi anlatma ve seyirciye duyguları aktarma becerisini gerektirir. Bu yüzden, oyunculuk sanatını icra edenlerin, karakterlerin ruh hallerini, duygularını ve düşüncelerini doğru bir şekilde yansıtabilme yeteneğine sahip olmaları gerekiyor. Bunu da yer aldıkları sanat yapıtına göre biçimlendirmeleri gerekiyor.
Motosikletleriyle Gezerken Bir Evin Çatısından İçeri Giren İki Kardeş Oradaki İnsanlar Tarafından Kurtartıldı
Kaza elbette ki beklenmedik bir durum. Bu durumda, önemli olan kaza sonrası durumu en iyi şekilde yönetebilmektir. Bu, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan önemlidir. Sonuçta, kazalar hayatın bir parçasıdır ve onlarla başa çıkmak, hayatın da bir parçasıdır. Kaza doğrudan korkutucu bir kelime olsa da bazen bazı kazalar güldüren anlara sebep olabiliyor.
Yapay Zeka ile Eski Roman Heykellerine Yapılan Rekreasyon Çalışmasında Ortaya Harika Sonuçlar Çıktı
Son zamanlarda, yapay zeka teknolojisi, çeşitli alanlarla birleştirilerek oldukça yaratıcı çalışmalara imza atılıyor. Bu ilerlemeler, teknolojinin sınırlarını zorlarken, aynı zamanda bizlere daha önce hayal bile edemeyeceğimiz olanaklar da sunuyor. Yapay zeka, sadece bilgisayar bilimleri ve teknoloji alanında değil, aynı zamanda sanat, eğitim, sağlık ve daha birçok sektörde de kullanılarak, hayatımızı daha da kolaylaştırıyor ve zenginleştiriyor. Yani yapay zeka, yaratıcılığın ve inovasyonun sınırlarını zorlayarak, teknoloji dünyasında yeni bir dönem başlatıyor.
Sanat ve Sıcaklık
Sevgili okurlar bir sanatçı olarak artık bilim sosyal konuların yanı sıra sanat yazılarını da sizlerle paylaşacağım. Tabii bu yazılar alışılagelmiş felsefi jargon kullanılarak yazılmış anlaşılması zor metinler gibi olmayacak. Gündelik yaşamdan örnekler vererek benzetmeler yaparak anlaşılması kolay ve keyifli bir dille sizlere aktaracağım. Şimdi sanatın insan zihnindeki yerinden başlayalımOtuzlu yaşlarda ölen genç İtalyan sanatçı Piero Manzoni, 1961’de Milano Palazzo Reale‘de açtığı bir sergide, içine 30 gr. dışkı koyduğu kutuları, altın fiyatına (37 dolar) satışa sunmuştu. Bugün o dışkıların değeri birkaç yüz bin Euro olduğu söyleniyor. Şimdi bu örneği neden verdiğimi açıklayayım. Bilirsiniz köpeklerini sokakta gezdirenler yanlarında plastik poşet taşırlar. Hayvan dışkıladığında ortada bırakmayıp temizlemek içindir. Köpeğin dışkısını temizleyip çöpe atan insan zihniyeti sanatçının sergilediği dışkıya neden itibar eder ve para öder? Sanatçı dışkısı olduğu için mi? Elbette hayır.Öyle olsa, sanatçı her tuvalete gittiğinde kapısında insanlar bekler. Peki, öyleyse insanın normalde hoşlanmadığı hatta tiksindiği bu nesnelere ilgisinin sebebi nedir? Cevap, sanat objesi olarak sunulmasıdır. Yine benzer birçok şekilde “sanat” adı altında garip ve kabul edilebilirlik sınırlarını zorlayan sunumlar olmuştur. Neredeyse hepsi izleyiciler tarafından sempatiyle karşılanmış ya da ilgi görmüştür. İşte izleyicinin sanat adına sunulanları beğenme yaklaşımı, sanat kavramının yani sanat kelimesinin ne ifade ettiği ile ilgilidir.
Yaratıcılığını Artırmak İçin Yapacağın 8 Yazma Alıştırması
Yaratıcılığınızı artırmak ve yazma becerilerinizi geliştirmek için çeşitli alıştırmalar yapabilirsiniz. Bu alıştırmalar, düşüncelerinizi serbest bırakmanıza, yeni fikirler keşfetmenize ve yazma sürecini keyifli hale getirmenize yardımcı olur. İşte yaratıcılığınızı geliştirmek için yapabileceğiniz 8 yazma alıştırması! 👇
Reklam
Ana Rahmine Dönmek İstiyorum:" Kuvvetli Bir Alkış"
etiket
Bu cümleyi sadece şiirlerde okumaz insan; umutsuzluk, pişmanlık, huzur arayışı, umarsız isyanlar, filmi başa sarma isteği söyletebilir mesela sana, bana... Bilinçli ya da bilinçsiz, an gelir bu duyguya gark olur insan; keşke hiç doğmasaydım, der… Uyku pozisyonlarımız mesela, onlar da bu kaçış isteğimizi ele verir çoğu kez. Ana rahminin ıslak, karanlık ve yalnız ortamı ne kadar depresif dursa da varlığın en güven duyduğu sığınağı olsa gerek…Portakalda vitaminken oraya gelişimiz konusunda söz hakkımız olmasa da iyiyizdir orada, kaostan uzakta… Yoksa bile isteye, seçerek mi düşmüşüzdür o rahme? Kim bilir? Belki de orada yeni başlayacak yaşam maceramız, nasıl biri olacağımız ve sahipleneceğimiz dava üzerine bolca düşünme, dinleme, tartma, karar verme şansımız vardır aslında, her ne kadar bize bunun imkânsız olduğu ve zaten asla hatırlamayacağımız söylense de… Kim bilir? Berkun Oya biliyor olabilir mi mesela?
İnsanlık Tarihinde Aklımızın Sınırlarını Zorlayan En Uzun Yapılar
İnsanlar inşa etmeye başladıklarından beri inşa etmeye devam ediyorlar. Binlerce yıl boyunca, birçok ihamdan ötürü yapılarımız, gökyüzüne doğru gittikçe daha yükseğe ulaştı. Eski Mısırlılar firavunlarının mumyalanmış bedenlerini korumak için devasa piramitler inşa ettiler. Hıristiyanlar, cennetlerine doğru uzanan katedraller inşa etmek için kemerli payandalar ve tonozlu kemerler gibi Gotik mühendislik yeniliklerini kullandılar. Dünya çapında birçok insan yapımı binalar bir süre zarfında dünyanın en yüksek binalar unvanına sahip... 4500 yıl öncesinden günümüze, Giza 'dan Dubai'ye kadar bu unvana sahip olmuş yapıları sizin için derledik.
Reklam
Hapishane Hücresinde Kendi Saçıyla İşlediği Eserlerle Yeni Bir Sanat Yaratan Annie Parker'ın Dokunaklı Yaşamı
1879'da Maidstone Hapishanesi'nde, Kentli Annie Parker adında bir kadın nemli ve soğuk bir hücrede oturuyordu. Sarhoşluktan dolayı hapse girmişti, ancak bu, ilk defa demir parmaklarının arkasına girdiği anlamına gelmiyordu. Son 365 günün 350'sini hapishanede geçirmişti ve altı yıl sonra öldüğünde, 400'den fazla kez sarhoşluk ve buna bağlı diğer suçlardan dolayı tutuklanmıştı. Hücresinde bulunduğu zamanlarda ağartılmış keten üzerine çapraz dikişle çalışmıştı. Ancak diktiği şey iplik değil, bizzat kendi saçlarıydı.
Reklam
Anlamı Arayan Beyin Bir Kaligrafın İlhamı: Emrah Yücel
etiket
Kaligrafi sanatına derin bir perspektif kazandıran sanatçı Emrah Yücel’in eserleriyle harflerin anlama dönüştüğü bir yolculuğa çıkalım. Kendini yazı ressamı olarak nitelendiren dünyaca ünlü kaligrafi sanatçımız Emrah Yücel’den ilham alıyoruz bu yazıda. “Bir ressam resim yaparken nasıl herhangi bir nesneyi kullanıyorsa, ben de harfleri bir nesne olarak kullanıyorum ve harfleri resmetmeye çalışıyorum' diyor.Kaligrafi, yazı karakter ve unsurlarının kullanılmasıyla geliştirilen bir sanattır. “İşaretlere anlamlı, ahenkli ve hünerli bir şekilde biçim verilmesi sanatı” şeklinde de çağdaş bir tanımlama yapılmaktadır.
Türkiye’nin Uluslararası Sanat Değerleri Serisi III "Ferruh Karakaşlı Resimlerinin 10 Özgün Özelliği"
etiket
Alman filozof Karsten Harries, “Özgürlük sakinliği gerektirir, henüz bizim dünyaya bağlılığımız böylesi sakinliği imkânsız kılar. Bu yüzden dünyanın yerine başka bir şey koymak gereklidir. Bu yalnız, 'zihnin beyaz durumunu' davet eder, bütün dikkatler sessizliğe sahip olmayla ilgili olduğunda ve insanın hiçbir şey arzu etmediği zaman” der. Karsten Harries, zihnin ferahlığının “tabula rasa”dan, yani bembeyaz olan, bomboş olandan ya da kaotik olan, karmakarışık olandan geldiğini söyleyerek düalist bir tutum ortaya koyar.
Reklam
Dünyaca Ünlü Tablolar Modern Zamanda Aynı Sanatçıların Elinde Yeniden Hayat Bulsa Nasıl Görünürdü?
Tuvaller, parşömenler üzerine yapılmış resimler kelimelerin yetmediği duygu ve düşünceleri anlatır bizlere. Birçok esere baktığınız zaman o dönemin izlerine şahitlik edebilmeniz de mümkündür. Hafızalarımıza kazınan sayısız eseri dünyaya kazandıran sanatçılar eski dönemde değil de modern zamanda yaşasalardı; fırçalarından dökülen resimlere nasıl hayat verirlerdi? Biz de bu sorunun cevabını çok merak ettik ve yapay zekaya sorduk!Ortaya çıkan şaheserlere inanmayacak, hatta arkaplanınız yapmak isteyeceksiniz...
Reklam
Türkiye’nin Uluslararası Sanat Değerleri Serisi I “Akın Ekici Resimlerinin 10 Özgün Özelliği”
etiket
Özellikle son yıllarda Türk resminde dikkat çekici bir portreden söz edeceğim bu yazıda. Bir profil eleştirisi yapacağım. Batıda çok kullanılan bir yöntemdir, bir yaratıcının öne çıkan özelliklerini madde madde sunarlar. Gerçi bir edebiyatçı, bir ressam, bir heykeltıraş ya da aslında pek çok sanatsal yapıtta en zor olan şeylerden biri eleştiridir. Eleştirmenin doğasında sanki “eleştirmek” vardır. Özellikle böyle yazdım, yani negatiften almak vardır. Oysaki böyle olmak zorunda değildir. Eleştiri yüksek beğeni de içerebilir. Teşhislerde bulunabilir. İddialar ortaya koyabilir. Yeter ki bir içerik değeri olsun. Eleştiride bir yazın ya da sanat yapıtını her yönüyle ele alıp değerlendirmek söz konusudur ve bu mantık içinde bir düşüncenin, bir yargının, bir davranışın vb. doğruluk ya da yanlışlığını ortaya çıkarmak, gerçek değerini belirtmek üzere onu inceleyip sonuca varmak durumu söz konusudur. Eleştiri deyince aklıma geldi, bir anlatı vardır, güzeldir.
Türkiye’nin Uluslararası Sanat Değerleri Serisi IV “Pınar Tınç Resimlerinin 10 Özgün Özelliği”
etiket
Renkler, mitler, dokular ve adalar arasında bir kaşif: Pınar TınçSanatta mistik modernite akımının en başarılı isimlerinden Pınar Tınç’ın izleyicisiyle buluşacağı yeni koleksiyonu Maji Art Nişantaşı’da 3 Şubat 2024’te başlıyor, 28 Şubat’a dek devam ediyor. Je t'aime adlı sergide ressamın çoğu ilk kez görücüye çıkacak resimleri bulunuyor. Egzotik adaların tutkusu, cıvıl cıvıl renkler, ressamın kullandığı çini mürekkebinin zarafeti ve kompozisyon/düzenleme eşsizliğiyle Pınar Tınç resimleri evrensel/özgünlüğe sahip ve onun resmini anlamak resimlerin kendisi kadar renkli bir dünya. Şimdi ressamın profilini on maddede çıkarmaya çalışacağız, bakalım.
Türkiye’nin Uluslararası Sanat Değerleri Serisi II “Emrah Yücel Resimlerinin 10 Özgün Özelliği”
etiket
Yaklaşın, biraz daha yaklaşın... Karşı yaka uzakta kalmış gibi görünüyor. Yahya Kemal’in şiiriyle çok yakınımıza gelebilir ama... Çünkü ses, bu şiirdeki ses, ortak bir hafızanın sesidir, yıllardan, hatta yüzyıllardan damıtılmış gibidir... “Git bu mevsimde, gurup vakti Cihangir’den bakBir zaman kendini karşındaki rü’yâya bırak! Başkadır çünkü bu akşam başka akşamlardan.Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan;O ilah isteyip eğlence hayalhanesine,Som ateşten bu saraylarda bütün karşı yakaBenzer üç bin sene evvelki mutantan şarkaMest olup içtiği altın şarabın zevkinden”... Hayal şehir... Siz de hayal edin. O zaman... Ya da Maide suresi. Huzur verir derinden ışıklanırsan. Güneş yeni bir ışık oyunuyla karşımızdadır. Bir gün bitecek ve bir başkası doğacaktır sonra elbet...
Reklam