12 Eylül Davası 18 Haziran'a Ertelendi
Afişli Sloganlı 12 Eylül Duruşması
12 Eylül Davası'na Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Başkan, izleyicilerin salona döviz ve posterlerle girmesine izin verdi. Duruşma sırasında cep telefonuyla çekim yapılmasına da engel olmadı.
12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davada bir ilk yaşandı. Özel Yetkili Mahkemeler'in kaldırılmasının ardından davaya bakan Ankara 10.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Oktay Saday, izleyicilerin salona yakınlarının fotoğrafları ve dövizlerle girmesine izin verdi. İzleyicilerin cep telefonuyla salondan görüntü almasını da engellenmedi.
Ankara GATA'da tedavi gören Kenan Evren ile İstanbul GATA'da yatan Tahsin Şahinkaya'nın görüntüleri, SEGBİS sistemiyle mahkeme salonundaki televizyon ekranına yansıtıldı.
Evren ve Şahinkaya, yataklarında, yastık desteğiyle yarı yatar vaziyette duruşmayı takip ettiler. Duruşmayı, savcının esas hakkında görüşünü vermesi için erteleyen Mahkeme başkanı Kenan Evren'e 'Ahmet Kenan Evren, diyeceğin bir şey var mı?' diye sordu.
Sorunun ardından sanıklar ile salonun iki açıdan çekilen görüntülerinin aynı anda yansıtıldığı ekranı, yalnızca Kenan Evren'in görüntüsü kapladı. Bunun üzerine ayağa kalkan darbe dönemşinden bu yana kayıp olan Cemil Kırbayır'ın kardeşi Fatma Gülmez, Kenan Evren'e 'Azıcık vicdanın varsa kardeşimi ver. Katil' diye bağırmaya başladı.
Kenan Evren'in su içtiğini gören bir kadın 'annelerin göz yaşını içiyorsun zıkkım iç' diye bağırdı.
Tepkinin ardından salon hareketlendi. İzleyiciler ayağa kalkarak, 'Darbeciler halka hesap verecek' ve 'Adalet' diye slogan attılar, salondaki masa ve oturma sıralarına vurarak mahkeme heyetine tepki gösterdiler. Duruşmayı izleyenler ellerindeki fotoğraflar ve dövizleri de havaya kaldırdı. Mahkeme kararını açıklamadan Müdahil avukatları tepki için salonu terk etti.
Avukat Arif Ali Cangı 'Daha 'gereği düşünüldü' denmeden sayın mahkeme başkanın Kenan Evren'e söz verirken 'duruşmayı erteleyeceğiz' şeklindeki sözlerinin ihsası rey (oyunu belli etme) olduğuna dikkat çekerek tepki için mahkeme salonunu terk ettik.' dedi.
'Kafes içinde gelsinler'
Karar açıklanmadan önce müdahil avukatlarından Ömer Kavili, duruşmanın hazırlık işlemleri tamamlanmadan açıldığını savundu. Kavili, Evren ve Şahinkaya'nın kafes içinde mahkemeye getirilmesini istedi:
'Sanık solcu, sosyalist, devrimci olduğunda kanserliyken bile tutuklu yargılanıyor. Bu iki darbeci sanığı da burada görmek istiyoruz. Dünya üzerindeki bütün darbeciler tutuklu yargılanmış ve hatta kafes içinde getirilmiştir. Eğer sanık Kenan Evren'in ölüm tehlikesi varsa, kafes içine alınmasını istiyoruz.'
Mahkeme heyeti, sağlık sorunlarının bulunması ve SEGBİS'le görüntülerinin alınabilmesi gerekçeleriyle Evren ve Şahinkaya'nın duruşmada getirilmesine yönelik talepleri reddetti.
Avukat Arif Ali Cangı da iki buçuk yıldır süren davanın daha fazla uzama şansının olmadığını söyledi. Cangı, 'Sanıklar yaşlıdır. Allah gecinden versin, ölmeleri halinde dava düşecektir. Bu, 12 Eylül'ün yargılanamaması demektir' diye konuştu.
Darbe döneminde gözaltına alındıktan sonra öldürülen ve cenazesi bulunamayan Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır da annesi Berfo Ana'nın, ömrünün son gününe kadar oğlunun kemiklerini aradığını anlatarak, 'Benim de azraille mukavelem olmadığına göre, dosyanın karara çıkmasını görmek istiyorum' dedi. Mikail Kırbayır'ın sözleri izleyicilerce alkışlandı.
Adliye önünde eylem
Duruşma sürerken 'Cumartesi Anneleri' de Adliye önünde bir açıklama yaptı. 12 Eylül döneminde gözaltına alındıktan sonra öldürülen ve cenazesi bulunamayan Hayrettin Eren'in kız kardeşi İkbal Eren 'Biz bu ülkede hukukun olmadığını biliyorduk. Zaten olsaydı 33 yıldır bu çileyi çekmezdik, 33 yıldır yakınlarımızı bu şekilde aramazdık ve 33 yıldır Cumartesi Anneleri olmazdı' dedi.
2010 yılındaki Anayasa değişikliklerinin oylandığı referandumda 12 Eylül Darbesi’nin sorumlularının yargılanmasını engelleyen geçici 15. madde kaldırıldı. 4 Nisan 2012’de darbeden sonra ülkeyi yöneten Milli Güvenlik Konseyi’nin hayatta kalan iki üyesi yargılanmaya başlandı.
Sağlık raporu alarak duruşmaya katılmayan dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya telekonferans yöntemiyle yaptıkları savunmalarında ‘kurucu iktidar’ olduklarını belirterek soruları yanıtlamadı.
“Bugün de olsa aynı şekilde ihtilâl yapardık” diyen Evren ve Şahinkaya mahkemenin kendilerini yargılamayacağını da savundu. Evren ve Şahinkaya 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve Anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek'' suçlamasından 'ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası' istemiyle yargılanıyor.
Kaynak: Al Jazeera
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!