21 Şubat 2001'de Türkiye, ekonomik krizle karşı karşıya geldi. Yıllardır yaşanan ekonomik ve siyasi sıkıntılar büyük bir krizi doğurdu. Krizi tetikleyen en büyük olay, 19 Şubat 2001'de dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e Anayasa kitapçığı fırlatması oldu. Bu kavga, Cumhuriyet tarihinin en büyük siyasal krizlerinden biriydi hiç şüphesiz.
23 yıl önce krizi alevlendiren, tarihe geçen bu kavgayı yeniden hatırlayalım.
2001 ekonomik kriz Türkiye’nin ekonomik ve siyasi iklimi değiştiren kriz olarak tarihe geçti. Bu krizi alevlendiren çok önemli bir olay vardı: Anayasa kitapçığının fırlatılması.
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e 25 dakikalık süren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında Anaysa kitapçığı fırlattı. Cumhuriyet tarihinin eşine az rastlanır bir krizi oldu bu kavga.
21 Şubat 2001’de patlak veren ekonomik krizin ayak sesleri uzun süredir geliyordu ancak krizi tetikleyen olay 19 Şubat 2001’de gerçekleşti.
Ecevit'ten Sezer'e gerilimi başlatan sözler: "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'ndan elinizi çekin."
MGK toplantısı öncesinde sabah saat 09.30'da bir araya gelen Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Ahmet Necdet Sezer arasında soğuk rüzgarlar esiyor. Üçlü sadece tokalaştı, tek bir kelime bile etmedi.
MGK salonuna giderken Ecevit'ten Sezer'e gerilim yaratacak sözler.
Toplantı saati geldi ve üçlü MGK salonuna doğru yöneldi. Salona gerçekleştirilen yürüyüş sırasında Başbakan Ecevit'in Cumhurbaşkanı Sezer'e şu sözleri söylediği duyuldu:
'Yönetsel yetkilerimi kullanmayı engelliyorsunuz. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'ndan elinizi çekin.'
Sezer, hiçbir tepki vermedi.
Koridorlarda Ecevit’e yanıt vermeyen Sezer, halbuki cevabını toplantı salonuna saklamıştı: “Beni yıpratmak için uğraşıyorsunuz.”
MGK toplantısı başladı ve Sezer, herkese “Hoş geldiniz” dedikten sonra Bülent Ecevit’e dönerek koridordaki sözlerine karşılık verdi:
'Sayın Ecevit; bankalarla ilgili benim Devlet Denetleme Kurulunu devreye sokmama tepki gösteriyorsunuz. Siz, basına 'Denetimin denetimi mi olur?' diyorsunuz. Burada yapılan nedir? Hükümet olarak kamuoyu önünde beni küçük duruma düşürüyorsunuz. Beni yıpratmak için uğraşıyorsunuz.'
Sezer ses tonunu biraz daha yükseltti ve 'Bu yoksul halkın bankalarda 12 milyar doları gitti. Bugün hala kamu bankalarında yolsuzluklar oluyor. DDK devreye girdi diye niye rahatsız oluyorsunuz?' diye sordu.
Başbakan Yardımcısı “O Anayasa’yı biz de görelim” deyince Sezer, elindeki Anayasa kitapçığını Ecevit’e doğru fırlattı.
Ahmet Necdet Sezer, sözlerinin ardından önüne duran Anayasa kitapçığını kaldırdı ve , 'Denetimin denetimi mi olur diyorsunuz. Anayasa'nın 108'inci maddesi ortada” dedi.
Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ise bu sözler üzerine “O Anasaya’yı biz de görelim” dedi ve ipler burada koptu.
Sezer, Özkan’ın sözüne sinirlenerek elindeki kitapçığı Ecevit ve Özkan’ın olduğu yöne doğru fırlattı, sesini yükselterek “Alın okuyun o zaman” dedi.
Anayasa kitapçığının fırlatılması üzerine Başbakan Ecevit, toplantıyı terk etti. Kameraların karşısına geçen Ecevit’in açıklamasını tüm Türkiye, ekrana kilitlenmiş şekilde izledi 👇
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 16 sene sonra Sözcü gazetesinde yaşanan bu tarihi kavgayla ilgili ilk kez konuşmuştu.
Ahmet Necdet Sezer, ekonomik krizi alevlendiren tarihi kavgaya dair ilk kez şu sözleri kullanmıştı:
“Gerilim Fazilet Partisi’ne açılan kapatma davası ile başladı. Ecevit iki kez gelip Fazilet’in kapatılmaması için arkadaşım olan Anayasa Mahkemesi üyelerine telkinde bulunmamı istedi. Yıllarda AYM’de görev yaptığım için kırıldım ve reddettim. Bu durum sürerken 19 Şubat 2001’de MGK’da o olay yaşandı. Asıl neden Ecevit’in bu isteğiydi.'
Bu kavganın ardından Türkiye, 2001 ekonomik kriziyle karşı karşıya kalmıştı. 2001 ekonomik krizi, Türkiye'de ağır bir ekonomik tablo ortaya çıkardı.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Yorum Yazın
Delik deşik edilmiş anayasa ve 2001 krizinin devede kulak kaldığı bir dönemdeyiz.
Ahmet Necdet Sezer, Atatürk ve Ismet İnönü 'den sonra CB yapmış en kaliteli insandır... TC değerlerini yıllarca savunmuş ve korumaya çalışmıştır...
nasıl degişti ülke ? şimdi de millete çay fırlatıyor...