2022'den Kendime Çıkarttığım 4 Büyük Yaşam Dersi
Yaklaşık 7 yıldır, her sene sonunda, bitmekte olan seneyi değerlendirmek ve öğrendiklerimi yazmak gibi bir alışkanlık edindim.
Kendime sorduğum sorular son derece basit: Bu sene neler öğrendim? Neleri yeniden fark ettim ya da hatırladım?
Cevaplarımı yazmamın 3 temel sebebi var:
1) İnsan tüm değişen koşullara uyum sağlayabiliyor. Ama er ama geç...
Düşünsenize, hayat akıp giderken Covid çıkageldi, tüm ezberleri bozdu. Hayatı yaşama şeklimiz, ilişkilerimiz, çalışma biçimimiz öyle hızlı değişti ki... Az çok yalpaladık, ama kabul edin, alıştık.
Şimdilerde ise neredeyse hiç o günler yaşanmamış gibi aynı hızda eskiye dönüverdik. İki sene kapalı kalmamış gibi, maske hiç takmamış gibi, kimseye şüphe ile yaklaşmamış, kalabalıktan köşe bucak kaçmamış gibi. İnsan denilen karmaşık varlığın esnekliğine ve uyumlanma gücüne bu pencereden baktığımda, her birimizin değişip dönüşebileceğini görüyor ve umutlanıyorum.
2) Başarının peşinden koşabilirsiniz ama kendiniz olmayı bırakmayın.
Hayatın getirdiği birçok fırsat karşısında 'kazanma' fikri birçoğumuza iyi gelse de kendimizden ve / veya değerlerimizden ödün verdiğimiz sürece bir anlamı yok.
Özellikle bu sene edindiğim birkaç tecrübe; bana kesinlikle yapmak istemediğim ya da beni yansıtmayan bir şeyi - ucunda güzel bir getiri olsa da (maddi / manevi); yapmamam gerektiğini öğretti.
Çünkü içinde, kendimden bir şey bulmadığım herhangi bir şeyi yaparken, yaptığım şeyin değersiz olduğunu hissediyorum.
3) Toksik insanları hayatınızdan çıkartın.
Son zamanlarda bunu sıkça dile getiriyorum. Biri başarılarınızı küçümsemeye veya sizi küçük hissettirmeye çalışırsa, kesinlikle onu hayatınızdan çıkartmanız gerek.
Siz ilerlemeye devam ettikçe, isteyerek veya istemeyerek sizi engellemeye çalışan insanlar olabilir. Size gerçekçi olmanızı, maceraperest olduğunuzu veya yapamayacağınızı söyleyen bu tip toksik insanlar sizi aşağıya çeker.
Başkalarının hikayesini eleştirmek veya başarılarını küçümsemek için zaman harcayan herkesten kendinizi uzaklaştırın.
Unutmayın; hayatta iki tip insan var: Bir grup sadece “düşleyenler”, diğer grupsa “gerçekleştirenler”.
4) Hayal ettiğimiz gibi yaşayamamamızın önündeki en önemli engellerden biri: Erteleme hastalığı
En son ne zaman bir gününüzü dilediğiniz/amaçladığınız gibi geçirdiğinizi, içiniz rahat şekilde günü uykuya daldığınızı hatırlıyor musunuz?
Erteleyerek yaşadığımız sürece kendimizi gerçekleştiremeden, anlamlı işler ortaya koyamadan yolun sonuna gelmiş olacağız. Ve işin kötüsü ertelediğimiz her şey üst üste binerek sırtımızda koskoca bir kambur oluşturmuş olacak.
Yolun sonunda hissedeceğimiz duygunun pişmanlık olmaması için, nicedir ertelediğimiz şeyleri, kendimize daha fazla bahane üretmeden yapmaya başlamamız gerek.
Ya bu gerçeği kabul edeceğiz ya da hemen bugün erteleme hastalığından kurtulup kendi hikayemizi yazmaya başlayacağız. Biliyoruz ki; her geçen gün bir öncekinden daha geç olacak.
Seçim sizin, benim, hepimizin!
Şimdiden her birinize harika bir 2023 diliyorum.
*** Yeni yıla girerken küçük bir hediye vermek istedim size. “Kişisel Hedeflerime Nasıl Ulaşırım? Rehberi' yeni yıl nedeniyle ücretsiz.
Yorum Yazın