onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
AKRİLAMİDİN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ

AKRİLAMİDİN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ

Mehmet GÜNATA
18.01.2014 - 19:00 Son Güncelleme: 18.01.2014 - 19:17

AKRİLAMİDİN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ

Akrilamid, poliakrilamid sentezinde kullanılan monomerlerden biridir. Kâğıt, boya, kozmetik ürünleri akrilamidin sıkça kullanıldığı alanlar arasındadır. Akrilamid aynı zamanda içme suyunun arıtılmasında, kirli suyun temizlenilmesinde kullanılmaktadır

Akrilamidin 2 formu bu­lunur:

1.Monomer

Nervöz sistem üzerinde toksik etkiye neden olduğu, Lab.hayvanlarında karsinojen olduğu, insanlarda da karsinojen olabileceği düşünülmek­tedir.

2.Polimer (toksik değildir)

Akrilamidin polimer formu;

*İçme ve atık suların iyileştirilmesinde (koagülant ve flokülant olarak),

*Zenginleştirilmiş petrolün geri kazanımında,

*Kağıt, boya, kozmetik ve sabun, diş macunu, kolonya gibi temizlik malzemeleri endüstrisinde,

*Toprak düzenleyici ajan olarak, madenlerin işlenmesinde,

*Plastik üretiminde,

*Çeşitli kimyasal ve çevresel uygulamalarda yaygın olarak kullanıl­maktadır.

 Akrilamidin Oluşum Mekanizması

 *Kızartılan besinin bileşiminde bulunan bazı aminoasitler ile şekerler, maillard reaksiyonu sonucu akrilamide dönüşmektedir

*Model ortamda gerçekleştirilen denemelerde asparajinin akrilamid oluşumundan sorumlu aminoasit olduğu tes­pit edilmiştir. Asparajinin akrilamide yapısal benzerliğinden dolayı kaynaklandığı düşü­nülmektedir.

*Akrilamid oluşumunun sıcaklık ve sü­reye bağlı olduğu ve akrilamid oluşumu­nun gerçekleşmesi için ortam sıcaklığının 120°C’yi aşması gerektiği belirlenmiştir.

*Ortam sıcaklığı 160-180°C olduğunda ise akrilamid oluşumunun en yüksek düzeye eriştiği tespit edilmiştir.

*Akrilamid oluşumundan sorumlu majör aminoasit olduğu belirlenen asparajin patates ve hububatta serbest halde yüksek miktarlarda bulunan bir aminoasittir.

*Patates cipsi ve kızartmaları ile hububat bazlı ürünlerde, diğer gıda­lara göre çok daha yüksek miktarlarda akrilamid tespit edilmiş olması bu ürünlerin yüksek asparajin içeriği ile ilgili olduğu düşünülmektedir.

*Protein konsantrasyonu ile akrilamid oluşumu arasında ters bir ilişki saptanmıştır.

*Kızartma sırasında oluşan yüksek akrilamid oluşumu ile protein içe­riği düşük olan patatesler arasında bir ilişki belirlenmiştir.

WHO' da yapılan çalışmalara göre 1mg akrilamid alımı olan bir toplumda 100000' de 1 kişinin kanser riski taşıdığı görülmüştür. Uluslar arası Kanser Araştırma Enstitüsü tarafından 'İnsanlar İçin Muhtemel Kanserojen Madde' olarak tanımlanmıştır.

Akrilamidin Sağlık Üzerine Etkileri

*Akrilamid, Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi tarafından in­sanlar için büyük bir olasılıkla kanserojen” olarak sınıflandırılmıştır.

*Avrupa Birliği sınıflandırma sisteminde ise, karsinojen, mutajen ve üreme üzerinde toksik etkili olmak üzere 3 kategoriye ayrılmıştır.

*Akrilamidin insan ve hayvanların sinir sistemi ve erkek deney hay­vanlarının üreme organları üzerindeki toksik etkisinin, oral yolla tek doz alımı sonrası ortaya çıktığı belirtilmektedir.

*Toksik etki yaratan bu doz, besinlerle tahmini olarak günlük alınan dozun 4-5 katı veya fazlasına eşdeğerdir (besinlerden alınan miktar (1-10 μg/kg/gün).

*Akrilamidin yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda; somatik ve cinsiyet hücreleri için genotoksik, genlerde ve kromozomlarda kalıtsal hasara neden olduğu için mutajenik olduğu kabul edilirken, insanlar için karsinojenik olduğuna dair veri bulunmamaktadır.

*Akrilamid alımının değerlendirilmesinde, sadece besinler değil kozmetik sanayinde, besin ambalajlarında ve suyun işlenmesinde kullanı­lan poliakrilamidler de hesaba katılmalıdır.

Besinlerdeki Akrilamid Düzeyi

*Çiğ ve haşlanmış besinlerde akrilamid oluşmamakta­dır.

*Patatesin kaynar su içerisinde (~100°C) pişirilmesi sı­rasında ölçülebilir düzeyde akrilamid oluşmadığı tespit edil­miştir.

*Bisküvi ve kraker gibi hububat ürünleri ile patates cips ve kızartmaları akrilamid içerikleri en yüksek ürünler olarak saptanmıştır.

 

 TUBİTAK’IN TÜRKİYE TESPİTİ 

Gıda maddesi                  Akrilamid (mikro g/kg) 

Pirinç pilavı                     Ölçülebilir değerin altında 

Tahin helvası                   Ölçülebilir değerin altında 

Kebap, döner, ızgara       Ölçülebilir değerin altında 

Çavdar ekmeği                Ölçülebilir değerin altında 

Beyaz ekmek (kabukta) 40-160 

Kızarmış ekmek (hazır) 200 

Hazır çorbalar                40-60 

Tulumba tatlısı               40-45 

Bebe bisküvisi                 400-600 

Bisküvi                            70-130 

Kraker                             70-200 

Kahvaltılık gevrekler     80-350 

Patates kızartması          330-3700 

 (bir bardakta)     25 

Çeşitli fırıncılık ürünleri   230-3200 

Akrilamid Olusumunu Azaltma Yolları

Farklı oranda indirgen seker içeren patateslerin kızartılması ve fırınlanması esnasında akrilamid oluşumu

önleyen indirgen seker miktarını belirlemek amacıyla yapılan bir çalışmada, 0.2-1g/kg arasında indirgen seker içeren patateslerin kızartılması ile istenilen özelliklere sahip ürün elde edilirken, akrilamid seviyesi 500μ/kg' ın aşağısında kalmıştır. İndirgen seker miktarının artması ile ürün aşırı derecede kızarmış akrilamid miktarı da hızlı bir şekilde artmıştır. İndirgen şeker miktarının 0.2g/kg'ın altına düşmesiyle akrilamidin oluşumu azalmış ancak arzu edilen renge ve özelliklere sahip olmayan ürün elde edilmiştir.

Başka bir çalışmada patatesler mercimek ve nohut proteinleriyle kaplanarak kızartılmıştır. Kaplanan patateslerdeki akrilamid miktarı, kaplanmayan patateslerdeki akrilamid miktarından daha az bulunmuştur.

Amrein ve ark., (2004), kabartma ajanı olarak kullanılan amonyum hidrojen karbonatın akrilamid oluşumunu artırdığını

belirlemişlerdir. Bu araştırmacılar akrilamid konsantrasyonunun pişirme zamanıyla artığını ve kabartma ajanı olarak kullanılan sodyum hidrojen karbonatın çöreklerde akrilamid seviyesini %60'dan daha fazla oranda düşürdüğünü

açıklamışlardır.

 ÖNERİLER

*Ülkemizde farklı besin grupları­nın akrilamid içerikleri saptanmalıdır.

*Özellikle akrilamid içeriği yüksek olan besinlerin etiketlerinde tüketiciyi bu konuda bilgilendirecek ibareler olmalıdır.

*Besinler uzun süre, yüksek sıcaklıklara maruz bırakılmamalıdır.

*Özellikle et ve et ürünleri başta olmak üzere tüm besinler patojenleri öldürecek kadar pişirilmelidir.

*Sağlıklı (cips gibi yağlı besinler ve kızartmaların tüketimi azaltılmalı), yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte, sebze ve meyve tüketimi artırılma­lıdır.

• Prosesin izin verdiği ölçüde kızartma ve fırınlama sıcaklık ve süresini kısaltılmalıdır.

• Asparajin amino asidi içeriğini azaltmak amacıyla asparajinaz enzimi ilavesi yapılmalıdır.

• Yüzeyden asparajini ve sekerleri uzaklaştırmak amacıyla patatesleri ılık suda bekletmeli ve patatesleri 80C

nin altındaki sıcaklıklarda depolamalıdır.

• pH'nın düşürülebilmesi amacıyla sitrik asit vb. asitleri gıda formülüne dahil etmelidir.

• Unlu mamullerin üretiminde kimyasal kabartıcıların kullanımı yerine maya fermantasyonunun tercih etmelidir, amonyum hidrojen karbonat yerine sodyum hidrojen karbonatı kullanılmalıdır.

• Maillard reaksiyonunun azaltılabilmesi için sülfit gibi maddeleri eklenmelidir.

 SONUÇ

Gıdaların kızartılması ve fırınlanması sonucu akrilamid oluşumunun belirlenmesi tüm dünya üzerinde büyük yankı uyandırmıştır. Günümüze kadar yapılan çalışmalar sonucunda akrilamidin oluşum mekanizması, sağlık

üzerindeki olumsuz etkileri, akrilamid oluşumunu azaltma yolları hakkında çeşitli bulgular elde edilmiştir. Ancak hala akrilamidin insan üzerindeki etkileri tam olarak bilinmemektedir. Ayrıca akrilamid oluşumunu tamamen

durduran bir mekanizma henüz bulunamamıştır. Akrilamidin insanlar üzerindeki etkilerini ve akrilamid oluşumunu engelleme yollarını belirlemek için yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Mehmet GÜNATA

İnönü Üniversitesi Dönem 3

www.mgunata.com

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
1992 yılında Malatya’da doğdum.Yeşilyurt Kolukısa Anadolu Lisesi’ni 1.’lik derecesiyle bitirdim (2011); 2011 yılında Türkiye ÖSS 4000’cisi oldum ve İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandım. Şuan aynı bölümün 3.sınıfında okuyorum. Benim hayat felsefem: “Bilmekten çok, bilmek ve öğretebilmektir.” Bu amaçla faydalı yazılar üreterek bunları hiçbir ücret karşılığı olmaksızın yaymayı istiyorum. İletişim: mehmetgunata@yandex.com
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın