Artık Yalancının Mumu Yatsıya Kadar da Yanmayacak: Yalanı Anlamanın En İyi Yöntemi Bulundu!
Onlarca yıllık araştırmalar, insanların yalanı tespit etmede pek de iyi olmadıklarını göstermişti. Yalan söylenip söylenmediğini anlamak insanlar için pek de kolay değildi. Bu yüzden yalan makinelerinin yardımı olmadan birinin size yalan söyleyip söylemediğini anlamak için yardımcı olabilecek nispeten basit bir ipucu ile geldik. Yeni yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre kolayca yalanı anlamanın yolları nelermiş gelin birlikte bakalım.👇
Yalan söylenildiğini yakalamak için sadece tek bir noktaya odaklanmak gerekiyor.
Konuşma sırasında, karşınızdakinin söylediği şeylerden yalnızca bir noktaya odaklanmalısınız.
Uzman Bruno Verschuere yaptığı açıklamada, ”Eğer panik ya da göz bebeklerinin büyümesi gibi yalan söyleyen kişinin bedensel belirtilerini bir sinyal olarak baz alırsak; İnsanlar, birden fazla sinyali alıp kısa bir sürede doğru bir çıkarımda bulunamıyor. Bu nedenle tüm bu sinyalleri kısa sürede değerlendirmek yerine tek bir sinyale odaklanmak lazım.” diyor.
”İnsanların söylediklerini dinlemek ve birinin hikayesinin ne kadar ikna edici olduğuna karar vermek size kalmış. Odaklanmanız gereken nokta: Duygusal olarak aktardığı hisler ne kadar yüzüne yansıyor?'
"Gerçeği söyleyen insanlar olayı gerçekten yaşadıkları için zengin bir tanım verebilirken ve hararetle anlatırken, yalan söyleyenler ayrıntılarla girebilse de sakin kalır.”
Bunu araştırmak için bir dizi deney yapıldı. Katılımcılar biri suçlu biri masum olmak üzere iki gruba ayrıldı. Suçlu grup, bir dolaptan sınav çalmakla görevlendirildi ve o sırada masum grup kampüste vakit geçiriyordu.
Dokuz çalışma boyunca, başka bir grup insan, katılımcıların el yazısıyla yazılmış ifadelere, video verilerine ve canlı röportajlara dayanarak nerede oldukları konusunda yalan söyleyip söylemediklerini anlamaya çalıştı.
Birden fazla sinyale odaklanarak inceleme yapanlar % 59, tek bir noktaya odaklananlar % 66 doğru tespit yapabildi.
Bunu yapmak için herhangi bir ipucu kullanmakta özgürlerdi. Önce bulundukları yerlere göre olan şanslarını incelediler. Hal ve hareketlerine baktılar.
Ancak, kararlarını yalnızca yer, kişi, zaman ve mekan olmak üzere hesaplarda bulunan ayrıntı düzeyine dayandırmamaları söylendiğinde, yalanları gerçeklerden daha iyi ayırt edebildikleri gözlemlendi.
Doğrulukla sonuçlananlar söylenilen bir sözü baz alarak o sözü akıllarına not edip takip etmişlerdi. Bir yerden sonra, yalan söyleyenler kendileri ile çelişiyordu. Yalan fark ediliyordu.
Deneyin sonucunda aslında insanların doğru noktaya odaklandıkları zaman yalanı tespit etmelerinin o kadar da zor olmadığı sonucuna ulaşıldı.
Yönteme göre, boş laf ya da yan ayrıntılar olarak sayılabilecek bilgilerin çoğunu görmezden gelerek ve yalnızca en net ipuçlarına güvenerek işi basitleştirebiliriz.
Bu yüzden, bir dahaki sefere bir yalancıyı tespit etmeniz gerektiğinde, önemsiz şeylere dikkat etmek akıllıca olabilir. Şeytan, öyle görünüyor ki, gerçekten ayrıntıda saklı.
Yorum Yazın