onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
ATATÜRK'ÜN YAZDIĞI 8 MUHTEŞEM ŞİİR

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

ATATÜRK'ÜN YAZDIĞI 8 MUHTEŞEM ŞİİR

Müslüm Elibol
29.11.2014 - 19:08 Son Güncelleme: 04.12.2014 - 19:06

Birçoğumuzun habersiz olduğu, Ulu önder Atatürk'ün sayıları az olmakla birlikte yazmış olduğu şiirleri de mevcuttur. Bu şiirleri onun ilmi, fikri, kültürel yönü dışında sanatsal yönünün de gelişmiş olduğunu göstermektedir.Bu sebeple Atatürk'ün yazdığı şiirleri de onun verdiği güzel ve anlamlı eserleri arasında değerlendirmek gerekir.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Hakikat Nerede?

1. Hakikat Nerede?

Hakikat Nerede? 

Gafil, hangi üç asır, hangi on asır

Tuna ezelden Türk diyarıdır.

Bilinen tarihler söylememiş bunu

Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,

Dinleyin sesini doğan tarihin, 

Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak

Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.

Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,

Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları

Doğudan çıkan biz

Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz

Türk sadece bir milletin adı değil,

Türk bütün adamların birliğidir.

Ey birbirine diş bileyen yığınlar,

Ey yığın yığın insan gafletleri

Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,

Hakikat nerede?

2. Bir Askerin Mezarına

2. Bir Askerin Mezarına

Bir Askerin Mezarına 

Şurada, kabrin üzerinde konulmuş bir,

Beyaz taş var, onun altında bayraklar 

Temevvüç ederken, kelleler uçuşurken...

Celâdeti tâbân olurken aldığı cerîhai mevt

İle bu âlemi hîçîye vedâ etmiş bir

Asker yatıyor...

Onun hâbı istirahate çekildiği şu

Makberin üzerine rüfekası eşki teessür döktüler.

Kadınlar dümü rizi mâtem oldular. İhtiyarlar

Nâle eylediler, çocuklar ağladılar.

Şu söğüt ağacının nim setreylediği senin 

Mezarın üzerine bir zırh başlık ile kılıç hak,

Olunmuştur. İşte orası o kahramanı muhteremin

Câyi istirahatidir. Ne mutlu ki, hâki pâye vatan

Ona nâilini intizar olmuş!...

Mustafa Kemal

Harbiye Talebesi İken Yazmıştır.

3. Beşike Hâdisesi İçin

3. Beşike Hâdisesi İçin

Beşike Hâdisesi İçin 

Çıkıyor gönüllere istimdadı

Sâmiamda vatanın feryâdı

Çıkıyor gönüllere istimdadı

Yaralı bir ananın evlâdı

Etmesin mi anaya imdadı? 

Rumeli can veriyor yok mu ilaç.

Edelim sıhhatini istimzaç;

Etmeyelim kimseyi izaç?

Zırhlılar her yeri tehdit ediyor,

Makedonya bunu tes'it ediyor.

İnkırazı bize teyit ediyor.

Yemenin purişi malumu cihan

Ne için eyledi millet isyân?

Zulme ister mi bu yoldan burhan

Turuşkalar bile aldı meydan

Hani kânun-u adaâlet nerede?

Mülk-ü millette himâye saadet nerede?

Haricen mülk-ü himaye nerede?

Bizde evvelki şecaat nerede?

Gelse Ertuğrul şöhret-i pervas

Eder elbette tahayyür ibraz

Vatanın feyzine kâdir olamaz

Yeniden fethine verseydi cevâz...

Yıldırım görse şu ahvâlimizi

Ateş kahrı yakar hâlimizi,

Af eder mi bizim efâlimizi,

Mahveder cumle-i emsâlimizi,

Ey büyük Fâtih'i İstanbul'un...

Bu revş olmadı mı makbulün

Sây ile toplanılan mahsulün

Berhava oldu fakat meçhulün...

Yazık oldu Vatana âh yazık...

Her ağızdan çıkıyor: Eyvâh yazık!..

Acısın bizlere, âh yazık! 

Mustafa Kemal

Sinop 25 Kânunu Evvel 321 (1905)

4. Hayat Serenadı

4. Hayat Serenadı

Hayat Serenadı 

Atatürk'ün Salih Bozok'a yazdığı mektuptan : 

'Bir Fransız şairi hayatı şöyle tarif ediyor :

Hayat kısadır,

Biraz hayal,

Biraz aşk

Ve sonra Allahaısmarladık.

Diğeri de :

Hayat boştur.

Biraz kin,

5. Kaside-i İstibdat Yahut Kırmızı İzler

5. Kaside-i İstibdat Yahut Kırmızı İzler

Kaside-i İstibdat Yahut Kırmızı İzler 

Bir köhne kadit parçası, bir çehrei menhus,

Zulmetler içinde mütereddit, mütelâşi,

Daim mütefekkir görünen, kendine mahsus

Efkârı sakimane ile âleme karşı

Ateş saçarak etmede her gün bizi tehdit,

Âmali harisanesini eyledi tezyit...

Gördükçe bu mazlumlarını, sinesi mağrur,

Tırnaklarını aileler kalbine saplar;

Mağdurlarının her biri bir kûşede ağlar,

Katlandı vatan görmeğe evlâdını makhur...

Birçoklarımız mahpes-ü menfada süründük.

Ey gazii mecruhu vega dideye döndük.

Ey kanlı eliyle vatan âmaline hail,

Ey enmilei sürbu cinayata delâil

Teşkil eden ey köhne kadit, katili efkâr,

Ey katili şübbanı vatan, katili ahrar,

Ey varlığı bir millet için bâdii zillet.

Ey çehresi ifrite veren dehşeti vahşet,

Zindanları, menfaları, mahpesleri doldur,

Ziniciri esaretle bütün hisleri dondur.

Tesmimi nefes, nefyi ebet, sonra denizler..

Her girdiğin evlerde durur kırmızı izler...

Kâbusi hiyanetle vatan can çekişirken

Âtimizi dendanı harisin kemirirken

Bir gün Rumeli dağları envara boyandı;

Hürriyetin enfası ile herkes uyandı.

Mustafa Kemal

Şanlı Ordu Gazetesi : 24 Kasım 1908

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Tuna

6. Tuna

Tuna 

Gafil hangi üç asır, hangi on asır

Tuna ezelden Türk diyarıdır.

Bilinen tarihler söylememiş bunu,

Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak

Dinleyin sesini doğan tarihin

Aydınlıkta karaltılı şafak

Yalan tarihi gömüp doğru tarihe gidin!

Nehirlerdir Türkün şaşmaz yol mühendisleri

Her nehir Türk'ü bilir her nehri

Tuna'nın da kıyısından gitti eski türk

Geçti eski Türk Tunayı da yararak

Kaç defa, hangi defa? Sormayınız nafile.

Bilmez tarih bile.

Tarih çocuk güdük tarih güdük

Sökün büyük, pek büyük.

Sayılmaz, sayılmaz bu sökün

O kadar çok Tunadan geçtiği günler Türkün.

Tunanın yalnız üst ve alt illeri değil,

Tunanın üstü de altı da yer.

Dipdiri ve ölmez bir Türk vatanıdır.

Tunanın üstünü yaptı vatan Türk

Bakarak, akarak, yararak geçti

Tunanın altını kabristan yaptı.

Tunayla ruh oldu dipte yatan Türk.

Tunanın sisden ve güneşten yorganı.

Topraktan ve çakıldan yatağı ile

Akıyor 'Türk'e vatanım' diye.

Derindir görünmez Tunanın dibi

Türk coşkun Tuna gibi, Tuna coşkun Türk gibi.

Tuna yalnız vatan değil, yeni ufuklara

Türk'ü götüren eski bir Tuna

Adam da ilk adamdır.

Adam ile yaratıcı

'Yaradan' dediğimiz yaratan adamdı.

İnsanlar tazelenir, mekanlar ihtiyarlar.

Nesiller kaynaşıyor, coğrafya küçülüyor

Bırakılan yer göçtü.

Bırakana göç düştü.

Adamlar: 'Haydin' dedi.

Alpler 'Hoş geldin' dedi.

7. İnsan

7. İnsan

İnsan 

Gelenler adamdı, buldukları insandı

İnsan yalnız Tanrının yarattığı mâhluk

İnsan mâhluktan, adam insandan çıktı.

Tanrının insanı yer ve içer.

İnsanın adamı düşünür ve yaratır.

8. Oğuz Oğulları

8. Oğuz Oğulları

Oğuz Oğulları 

Asyanın ortasında Oğuz oğulları

Avrupanın Alplerinde Oğuz torunları

Doğudan çıkan biz, batıda yine biz

Nerede olsa, ne olsa kendimizi biliriz.

Hep insanlar kendilerini bilseler,

Bilinir o zaman ki hep biziz.

Türk sadece bir milletin adı değil,

Türk bütün adamların birliğidir.

Ey birbirine diş bileyen yığınlar,

Ey yığın yığın insan gafletleri

Yırtılmış gözlerdeki gafletten perde,

Dünya o zaman görecek hakikat nerede?

Hakikat nerede?

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın