Bir insanın sağlıklı bağlar kurabilmek için öncelikle kendi hayatının, ona verilenlerin değerini ve kıymetini bilmesi çok önemlidir. Eğer kişi kendi değerini biliyorsa; kendisine ne kadar değer verildiğini, yeteneklerinin, hayatının, tek bir nefes almanın, sağlıkla, şükür ile bir nefes almanın kıymetini ne denli biliyorsa hayatının değerini de o oranda bilmeye başlar.
Bazen diyorlar ki, “Bazı ekonomik durumlarım var; bedenimde şunlarım var; bir sürü şikâyetim var; öldük, mahvolduk, böyle parasızlık çekiyorum...” Peki, diyorum, şimdi sana bir milyon verseler bir gözünü verir misin? Bakıyor, hayır, diyor. Peki, diyorum, çok daha büyük şeyler verseler, sadece ağzının tadını verir misin? Bir daha sadece damak tadı almayacaksın ama gelip sana 10 milyon verecekler. Hayır, diyor. Bu şekilde devam ediyoruz ve görüyoruz ki aslında ne kadar da zenginiz.
Kendi zenginliklerini gören şükretmeye başlar.
Öncelikle, şükrettiği şeyin, hayatın ve hayatın sunduklarının da yaradan tarafından verildiğini bilir. Öyleyse hayata, hayatı verene, hayatı yaratana ne kadar şükredebilirsen kendi hayatının değerini de öylece bilmeye başlarsın ki bu da seni bir çeşit şükre götürür. “Çok şükür ben iyi ki varım.” der ve bu sefer hayat içindeki her bağı kendine değer vererek kurarsın.
Geçmişte kendine değer vermeden kurduğun bağlardaki bu değersizlik hissi ile bağlandığın şeye değer vermiştin. O bağlandığın şey senden daha değerliydi; bazen alkoldü, bazen uyuşturucuydu, bazen kumardı, bazen herhangi bir maddenin aşırı çekici tarafıydı. Bunların hiçbiri senden daha değerli değil. Sen varsan bütün bunlar var; sen varsan çocuğun var, sen varsan annen var, baban var, ailen var, karın ya da kocan var.
Çok şükür ki sen varsın ve şu anda varlığını onurlandırarak O’na şükredebilirsin. Hatta hayatında bugüne kadar belki kızdığın, öfkelendiğin ya da sana zarar verdiğini zannettiğin kişilerin perde arkasındaki durumlarını gördükçe bir bakarsın ki onların da sana hizmetleri olmuştur ve böylece onlara dahi şükredecek bir hâle gelirsin.
Dünya ile, hayat ile sağlıklı ve doğru bağlar kuramamanın bir özelliği de kök merkezimizin, yani kuyruk sokumu merkezimizin yeryüzü ve dünya ile yeteri kadar uyumlanamamasıdır, ki burası aslında bir nevi kırmızıyla, alabilmemiz ile ilgilidir. Yani siz eğer hayattan yeteri kadar almayı kabul edemiyorsanız sağlıksız bağlarla kökleniyorsunuz demektir.
Yorum Yazın
Bağımlı değiliz tutkularımız güçlü…