Bakımevinde 'Çocuklara Kelepçe, Büyüklere Ölüm' İddiasına Soruşturma
Bursa'da ağır zihinsel hastalığı bulunan kişilerin tedavi gördüğü İbn-i Sina Özel Bakım Merkezi, bir dizi skandal ve korkunç iddiayla çalkalanıyor. Bursa İbn-i Sina Özel Bakım Merkezi’nin üç eski hastabakıcısı, engelli çocuklara işkence yapıldığı, dövüldüğü ve aç bırakıldığı, 7 yaşlı hastanın da bakım yapılmadığı için öldüğü iddiasıyla ifade verdi. Bursa Valisi Münir Karaloğlu, iddialarının ciddiyetle incelendiğini; soruşturmanın hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, hem de Savcılık tarafından sürdürüldüğünü söyledi.
Hürriyet gazetesinin bugün manşete taşıdığı, İsmail Saymaz imzalı habere göre, İbn-i Sina Özel Bakım Merkezi’ndeki skandal ilk olarak, Bursa Barosu İnsan Hakları Komisyonu’na yansıdı. Komisyon başkanı Avukat Özgür Kemal Yetkin, merkezde çalıştıklarını iddia eden üç eski hastabakıcının korkunç iddiaları üzerine, bu kişileri Bursa Başsavcılığı’na yönlendirdi.
Bakım merkezinde, 25 Kasım 2013’te işe başlayıp altı ay görev yapan S.D., geçen 15 Nisan’da savcılığa ifade verdi. S.D., ifadesinde, S.K. isimli çocuğun görevlilerce odaya kapatılıp koli bandı ve halatla kalorifer peteğine bağlandığını ileri sürerek şu korkunç iddialarda bulundu:
‘Doktor raporuyla kelepçe taktık’
Bakım Merkezi Müdürü İbrahim H. D. ise, dayak, işkence ve ölüme terk etme iddialarını yalanlayarak, çocuklardan yalnızca birine, “doktor raporu” üzerine kelepçe takıldığını ileri sürdü. Diğer suçlamaların asılsız olduğunu ve iddia sahibi kadını işten çıkardığı için bu suçlamaların yöneltildiğini ifade eden D., merkezde altısı çocuk, 55 kadar hastanın kaldığını kaydederek, “Ağır özürlü insanların bakımını yapıyoruz. Bir tane çocukla ilgili böyle bir şey (kelepçe takma) var. Ama bu doktor kontrolünde olan bir şeydir. ‘Doktor kelepçe takın’ diyor. Doktorun yazısı var” dedi.
Yedi kişi ‘ölüme bırakıldı’
İBN-İ Sina Özel Bakım Merkezi’nde çalıştığını söyleyen F.M. adlı hastabakıcı da savcılıkta, “Çocukları dövüp ağızlarına acı biber dolduruyor, kelepçeliyorlardı” ifadesiyle dayak iddiasını doğrulayarak, merkezde bulunan ayrıca yaşlı 7 hastanın da gerekli bakım ve ihtimam gösterilmediği için ‘ölüme itildiğini’ ileri sürdü.
'Soruşturma sürüyor'
Bursa Valisi Münir Karaloğlu, iddialarının ciddiyetle incelendiğini; soruşturmanın hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, hem de Savcılık tarafından sürdürüldüğünü söyledi.
DHA'da yer alan habere göre Vali Münir Karaloğlu, haberlerle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Konunun önemli olduğunu belirten Vali Karaloğlu, 'İşten çıkarılan bir hanımefendinin hem kendisine hem de bakım altındakilere kötü muamele yapıldığıyla ilgili bize müracaatı olmuş. Valililik olarak iddiayı ciddiye almışız incelemeden sonra Bursa Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuşuz. Daha sonra da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda bu ciddi iddialarla ilgili müfettiş istedik. Şubat ayında iki müfettiş geldi. Uzunca bir süre burada inceleme yaptılar. Mart ayında incelemelerini tamamladılar. Ama daha teftiş raporları bize ulaşmadı' dedi.
Vali Karaloğlu, olayı öğrendikleri günden beri ciddiyetle üzerine gittiklerini de ifade ederek, şöyle devam etti:
'Olaylar iddia aşamasındadır. Ne savcılık ne de bakanlık açısından somutlaşmış bir iddia yoktur. Hanımefendinin kendisiyle kötü muamelesiyle ilgili cumhuriyet savcılığının kovuşturmaya yer olmadığı ile ilgili kararı var. Olay iki boyutludur. Bir çalışanın kendisine kötü muamele yapıldığı, bu konuyu savcılık sonuçlandırmış. Demiş ki burada iddialar doğru değildir. Kovuşturmaya gerek yoktur. Oradaki hastalarla ilgili soruşturma hem savcılık hem de bakanlık boyutu devam ediyor. Olay ciddiyetle üzerinde durduğumuz bir olaydır. Sonuçlandığında basınımızı da bilgilendireceğiz.'
Bursa Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Kemal Özgür Yetkin, farklı dönemlerde bakım evinde çalışan üç kişinin kötü muamele iddialarıyla ilgili kendilerine başvurduğunu daha sonra bu kişilerin savcılığa da ifade verdiklerini belirtti.
Savcılık soruşturmasının devam ettiğini ve halen konuyla ilgili kamu görevlilerinin de ifadelerinin alınacağını kaydeden Yetkin, 'İddialar çok ciddi ve vahim. Kelepçelenme, kötü muamele hatta ölüm olaylarını anlattıklarında bizler de dehşete düştük. Baro İnsan Hakları Komisyonu olarak konunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Bakımevinde iki otistik çocuğun aileleri de bize başvurdu. Onları da savcılığa yönlendirdik. Apartman dairesinden bozma bir bina. Bakımevi olarak nasıl ruhsat veriliyor? Tüm bunların incelenmesi gerekir' dedi.
Özel Bakımevi Müdürü Halil İbrahim Divli ise işten çıkarılan bir kişinin kendilerine tuzak kurduğunu öne sürerek, 'İddialar asılsız. Gerekli yasal girişimlerde bulunuyoruz. Çocuğun kelepçelenmesiyle ilgili doktor raporumuz var. Bu raporları da ilgili yerlere verdik' dedi.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!