Çevik olmak için çevikçe düşünmelisiniz. Beyin çevikliği, farklı düşünme biçimleri arasında kusursuz bir şekilde geçiş yapabilme yeteneğidir: mantıksaldan sezgisel olana, yaratıcı olana. Çeviklik girişimciler için özellikle önemli arz etmektedir. Beynin farklı şekillerde düşünmesi veya farklı fikirleri özümsemesi, trendleri ve fırsatları görmeniz, değiştirebilmeniz, eğrinin önünde olmanızın daha olası olduğu anlamına gelebilmektedir. Aynı anda birden fazla şeyi düşünüp odaklanmaya çalışan kişiler, tüm yaptıkları işlerde daha az başarılı olurlar. Sinir bilim, problemler üzerinde ardışık olarak çalışmayı ve farklı açılardan bakmayı önerir.
3. Zihniyet ustalığı
Sabit bir zihin yapısına sahip olan insanlar zekâ ve yetenek gibi özelliklerin sabit olduğuna inanırlar. Gelişim zihniyetine sahip insanlar ise kendilerini zekalarını ve yeteneklerini yoğun çalışmalarla geliştiren, devam eden çalışmalar olarak görürler. Sabit bir zihniyet durgunluğa, gelişim zihniyeti yenilik ve ilerlemeye yol açar. Sabit zihniyete sahip kişiler, kendilerini gelişim yönünde ilerletmek için nöroplastisite kullanmalıdır. Öte yandan bu kavram, girişimciler için çok elzem olmayabilir. Çünkü bu risk iştahınız ve başarısızlığa karşı tutum ile ilgilidir, bir girişimci riske devamlı giren ve başarısızlık karşısında pes etmeyen bir profildir. Bu nedenle girişimcilerin bu konuda daha rahat olması gayet doğaldır. Bu maddede örnek profillerdir.
4. Basitlik
Sürekli değişen ve dönüşen dünyamız, sınırlı beyinlere imkânsız talepler yükler. Stres yükseliyor ve haliyle karar verme mekanizmalarımız olumsuz etkileniyor. İnsanların, stres hormonlarını azaltma ve beynin yürütme işleviyle ilişkili bölümündeki kıvrımları çoğaltmanın bir yolu olarak ‘mindfulness pratiği’ (bedenlerine, nefeslerine ve şu andaki düşüncelerine odaklanma) beyin için anlamlı bir pratiktir. Ayrıca, kritik olmayan kararların azaltılması, devamlı en ufak ayrıntıya kadar düşünceler içinde boğulmamak, hayatı basitleştirmek beynin rahatlaması içinde önem arz eder. Mesela sadece bir gece önce ne giyeceğinize karar verin ya da her gün aynı şeyi giyin düşüncesi bile zihninizdeki bir düşünce çekmecesini kapatmış olacaktır.
Kendi beyin fonksiyonlarını nasıl geliştireceğini bilen kişiler bu şablonları şirketlerinde, özel hayatlarında uygulayabilirler. Örneğin, departmanlar arası çalışma programları oluşturarak çalışanların yeni nöral yollar geliştirmelerine ve bilinmeyen bilgi ve becerilerde ustalaşırken beyin esnekliği geliştirmelerine yardımcı olurlar.
Ayrıca beyinle ilgili anlayışlarını işyerinde korku ve stresi engellemek ve güven geliştirmek için de kullanmanız mümkün. Stres beyindeki kortizol hormonunu arttırır, bu da düşünceyi ve duyguları kontrol etme yeteneğini olumsuz etkiler. Bu durumun sürekli hale geldiği seviyelerde, insanlar hayatta kalma moduna geçer. Bu mod ise özellikle iş hayatında, yenilik ve risk alma oranını düşürecektir. Ancak bol oksitosin hormonunun bulunduğu (güven, aidiyet gibi) gerçekten heyecan verici bir ortamdaysanız, kıtlık ve hayatta kalmaya değil, bolluğa dayanan kararlar alma olasılığınız çok fazla olacaktır ve bu ortamda yenilik ve risk alma gelişecektir.