Görüş Bildir
Haberler
Beynimiz Yalnızlığa İhtiyaç Duyar mı?

etiket Beynimiz Yalnızlığa İhtiyaç Duyar mı?

Murat Mercan
17.09.2024 - 18:03

Zaman zaman hepimizde yalnız başımıza vakit geçirme isteği ve 'kendimizi dinlemek' gibi ihtiyaçlar oluşabilir. Sadece bunun için bunaltıcı kalabalıktan uzaklaşıp kilometrelerce uzaklara gitmek isteyebiliriz. Bu 'kaçışları' genellikle bir terapi olarak görürüz ve aslında pek de haksız sayılmayız. Çünkü bizler yalnız kaldığımız zamanlara ihtiyaç duyarız ve bu durum hem beynimiz hem de vücudumuz için önemlidir. Tıpkı devamlı çalışan bir motorun ısındığı için soğumaya ihtiyaç duyması ya da ağırlık çalışması sonrası kasların gelişmesi için dinlenmeye ihtiyaç duyması gibi dinlenme hayatımızda önemli bir yer tutmaktadır.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Yalnız kalma kavramı ile anlatmak istediğim evde tek başına tavanı izlemek değil elbette.

Yalnız kalma kavramı ile anlatmak istediğim evde tek başına tavanı izlemek değil elbette.

Mesela yoğun bir iş günü sonrası eve gelip, sevdiğiniz şeyleri yapmak ya da çok stresli bir sürecin ardından kendinizle kalıp sevdiğiniz müziği dinlerken gevşediğiniz an, en güzel yalnızlığınızı dinlediğiniz an olacaktır. Buna gerçekten hepimizin ihtiyacı var ve beyin bilimi de tam bu nokta da beyninizin bunu istediğini söylüyor.

Peki ama hiçbir şey yapmadan bu sakin sessiz ortamda beynimiz ne yapıyor hiç merak ettiniz mi? 'Partiye' geri dönmeden önce beyniniz, belirli bölgeleri arasındaki aktiviteye dair tamamen farklı bir aksiyon başlatır ve bu durum genel olarak varsayılan (default) ağ moduna dönmek olarak isimlendirilir.

Günümüzde yapılan araştırmalarda varsayılan ağ modunu daha iyi anlayabilmek için beynimizdeki aktiviteyi hem depresyon gibi hastalıklarda hem de sağlıklı bir durumda izlenerek analizler yapıldı. Araştırmacılar bu ağın, biz dinleniyorken, hayal kurarken, geçmişi düşünüyor ya da gelecekle ilgili planlar yapıyor olsak da aktif olduğunu keşfetti. Bir başka ifade ile, herhangi bir konuyla meşgul değilsek, beynimiz birlikte çalışan bölgeler arasındaki iletişim yollarını açık tutarak sürekli olarak kendisiyle 'konuşur.' Bu durum şu anlama geliyor olabilir; dinlenme safhasındayken beyin aktivitesi bizi herhangi bir şeye hazır halde tutuyor böylece de yalnızlıktan çıktığımız anda doğru bir tutum geliştirebiliyoruz.

Bir başka araştırma dizisinde ise düşünceler aleminde dolaşmanın yaratıcılığı güçlendirmeye yardımcı olabileceği bulgusuna ulaşıldı. Bu durum, problem çözümünde yaratıcı çözümler geliştirmeye ve hatta sırf zaman geçirmek için yapılan küçük bir aktivitede bile yaratıcı olmaya sebep olabiliyor. Diğer insanlarla bir arada olduğumuzda birden çok görevi gerçekleştiririz, yani sürekli olarak diğer kişinin ne düşündüğünü, söz konusu bir soruna dair nasıl bir çözüme ulaştığını, düşüncelerinin ve duygularının neler olduğunu tahmin etmeye çalışırız. Oysa yalnız kaldığımızda, beynimiz rahatlar ve odaklanır.

Buradan yola çıkarak, yalnız kalınan zamanlar iyidir bu doğru ancak bu durum yalnızlığa döndüğünde işte bu bir problem olmaya başlar. Kendinizle baş başa kalmak tamamen özgürleştirici olabilir ve kendinizi tanımanız için harika bir fırsattır. Bu yüzden bu zamanı (yalnız kalınan zamanı) seversiniz. Böylesi anlarda ortaya çıkabilecek yalnızlık halini engellemek için ise zevk aldığınız bir şeyi yapmaktır. 2015 Mart ayında yayımlanan bir çalışmada, yalnızlığın; erken ölüm riskini yaklaşık %25’lik bir oranda arttırdığı bulgusuna ulaşıldı. Yani ister erkek ister kadın olun ister Avrupalı ister Amerikalı olun, fark etmiyor; yalnızlık hiç acımadan öldürüyor.

Elbette birçok insan yalnız vakit geçirmekten hoşlanmaz, çünkü bu durum bu insanların yalnız hissetmelerine sebep olur.

Elbette birçok insan yalnız vakit geçirmekten hoşlanmaz, çünkü bu durum bu insanların yalnız hissetmelerine sebep olur.

Bu yüzden kendinizle tamamen izole olma duygusuna kapılmadan zaman geçirmenizi sağlayacak beş madde üstünde durabiliriz.

Düzenli beyin geliştirici aktiviteler yapın. Beyin hücrelerinizi çalıştırın. Örneğin, kitap okuyun, yazı yazın, resim yapın ya da kendinize yeni bir yetenek öğretin. Böylece yalnız ve sıkılmış hissetmek yerine dürtülenmiş ve başarılı olmuş hissedersiniz. Sadece kitap okumak stresi %68 baskılarken, yaşlılarda Alzheimer hastalığını 2,5 kat azaltıyor.

Hareket edin. Egzersiz yapın, doğada yürüyüşe çıkın ya da kalkın ve dans edin. Bu durumlar endorfin salgınızı artırır, daha motive hissedersiniz. Yürüyüş yapmak bile, yere her adım attığımızda oluşan titreşimlerin beynimize kadar ulaşıp beynimizde birçok bölümünü çalıştırır, hatta eğer anlaşmakta güçlük yaşadığınız bir kişiden bir şey isteyecek olursanız, yürüyüş esnasında istemeniz, evet cevabı alma ihtimalinizi arttırır, çünkü yürüyüş yapmak stres düzeyini düşüren bir aktivitedir. z.

Hayvanları sevin. Evcil hayvanlar bizim en sadık, huzur veren dostlarımızdır. Bize huzur vermesinin en büyük sebebi, onları severken oksitosin hormonunun salınmasıdır. (oksitosin sevgi hormonudur, iltihap önleyici, ağrı kesici, yaraları iyileştirici bir özelliği bulunur. Sevgi, mutluluk, aidiyet gibi duyguları yönetir). Yalnız ve sevgisiz insan oksitosinden yoksundur ve bu ihtiyaç karşılanmadığı takdirde, depresyona ve hayata negatif bakış açısıyla yaşamaya daha yatkın olması muhtemeldir.

Yaratıcı olun. Bütün bir günü tamamen eğlendiğiniz şeyleri yapmak için ayarlayın. Böylece yalnızlık hissine kapılmayacak, belki de günün sonunda gururla sergileyebileceğiniz bir projeyi bitirmiş olacaksınız.

Meditasyon yapın. Meditasyonun farkındalığı arttırıp, endişeyi azaltarak bir denge yarattığı birçok araştırmada ortaya konmuştu. Klasik özgür irade deneyi ve hipnoz deneylerinin birleştirilmesi ile oluşturulan yeni bir test uygulamasının sonucuna göre, meditasyon yapan insanlar, diğerlerine göre bilinçdışı beyin aktivitelerinin daha farkında oluyor. Yani ihtiyacımız olmayan ürünleri satın almamak, doymak yerine haz duymak için yemek yemek gibi birçok süreci daha kontrollü şekilde sürdürebilmemize, kısaca hayatımızın kontrolümüzü elimizde almamıza destek olmaktadır.

Vücudu dinlendirmenin en doğru yolu, aklı dinlendirmektir.

- Napoleon Bonaparte

Instagram

Twitter

LinkedIn

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam