Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Bilmeniz Gereken Bazı Gerçekler Var! Bayram Ziyaretlerindeki Psikolojik Savaşta Hayatta Kalma Rehberi
Onedio, takipçilerini önemser. Zor zamanlarını bilir; gülümsetmek ve iyi hissettirmek için de elinden geleni yapar.
Biliyoruz, sevgili genç Onedio severler, bu bayramda akraba ziyaretleri yapacaksınız. Sizi uzun süredir görmeyen yaşlılara hayatınızı sunacak, özet geçecek ve muhtemelen 'yetersiz' hissettirileceksiniz. Uzak tanıdıklarınızın muazzam başarılı ve mükemmel hayata sahip çocuklarıyla da kıyaslanıp kendinizi buruk hissedeceksiniz.
Bazıları için bu sadece bayram seyran gibi günlerde olurken, bazıları için ise adeta günlük bir pratik haline gelmiştir. İnsanız, hepimiz iyi olmayı isteriz; sistem bizi yarışa koyar, koşmaktan yoruluruz. Lakin hatırlamanız gereken bir takım gerçekler var... İşte onlar!
1. "Herkesin hayatı benden daha iyi!"
2. "Herkes nasıl da iyi anlaşıyor; ben uyumsuzum!"
Hayır, sen henüz seni sen yapan ruhundan vazgeçmemiş, güçlü birisin. Eleştirilerden korktuğu için içinden geldiği gibi davranamayan, istediği hayatı yaşayamayan, hayallerini kovalamayı çoktan bırakmış bir 'uyumlu' olmaktansa; senin gibi hala dik durmaya çalışan biri daha onurludur.
Ayşe Fatma Teyze'nin ya da Haydar Dayı'nın bir aferini için hayallerini satmadın ya! Daha ne olsun!
3. "Herkes birilerini bulmuş, evlenmişler. Seviyor, seviliyorlar. Ben yapayalnızım."
Elbette dışarıdan bakınca muazzam evlilikler görüyoruz. Akşam evde yatakta birbirlerine dokunmadan uyuyan, para gibi yüzeysel mevzulardan kavga eden, sırf evlenmek için evlenmiş çiftler elbette ki bu gerçekleri karanlık sırlar olarak en derinlerde saklıyorlar. Kendilerine bile itiraf edemiyorlar, o derece korkunç bir hayat.
İzlediğin şey, çoğunlukla bir tiyatro. Kendini kötü hissetme.
4. "Ev almışlar, araba almışlar; benim ise elde var sıfır!"
Cancağızım, şöyle düşün; ev için kredi çekmiş, üstüne bir de araba için borca girmişler. en az 20 yıl boyunca cehennem gibi işlerinde sırf bu borçlar yüzünden deli gibi çalışacaklar. Senin ise büyük borçların yok; istersen yarın kalkar gidersin buralardan. Özgürsün!
Ayrıca evler arabalar bir yere kaçmıyor ya, sen de alırsın!
5. Unutma ki; bu psikolojik savaşın en büyük silahı "küçümsemek"
Üniversiteden dereceyle mezun olmuş olsan bile sırf mana bulmak için bölümün beğenilmez, yeni bir iş bulmuş olsan 'mayıştan haber ver mayıştan' derler, yahut 'en iyisi kendi işini kurmak, biz öyle yaptık' diye eklerler.
Kendini küçümseme.
6. "Olması gereken düzenli, mutlu ve sağlıklı hayatı yaşıyorlar, ben hala öğrenci gibi..."
Düzen, sağlık ve mutluluk... Tüm bunlar kime göre, neye göre?!
Onların rutini seni mahvedebilir, sıkıntıdan öldürebilir. Sor bakalım onlara; senin gibi kafasına estiğinde tek başına sinemaya gidebiliyorlar mı evdeki bebeklerini bırakıp?
7. Sen onlara imrendiğin kadar; onlar da sana imreniyor!
Ama çaktırmıyorlar! Çünkü oyunu kurallarına göre oynamak zorundalar!
Emin ol, senin gibi arkadaşlarla dışarı çıkıp bir geceliğine dahi olsa dağıtmak için her biri birbirinin aynı olan hayatlarından 1 ayı gözü kapalı feda edebilirler.
8. "Ben senin yaşındayken ev geçindiriyordum, Ali Abin senin yaşındayken ilk arabasını almıştı."
Olabilir!
Sen Ali Abi değilsin. Sen, sensin. Şimdiki zaman da mazi değil. Şartlar farklı, ekonomi farklı, hayat tarzı farklı.
9. Eleştiri kendilerini iyi hissettiriyor!
Bu insanların en büyük silahı eleştiri!
Çünkü o zaman, korkuyla sakladıkları kendi mutsuzlukları daha iyi gizlenebilir!
10. Bu insanlar "dostça tavsiye" vermeyi de severler; çünkü herkes kendileri gibi mutsuz olsun isterler!
Bu sendromun psikolojide bir adı dahi var!
Acı, başka acıları sever. Sen de bir an önce evlen, sigortalı bir iş bul, geleceğindeki bütün ihtimalleri kapat ve hayallerini boşver ki bir an önce onlar kadar sefil ol!
11. Seninle alakalı her detayı hatırlamalarının bir sebebi var...
'Senin çıktığın bir kız vardı ya, o ne oldu?! İş kuracaktın hani arkadaşınla, noldu o iş, battı mı?' gibi yıllar öncesine ait soruları sorarlar, senin bile unuttuğun detayları hatırlarlar.
Kendi hayatı o kadar boştur ki, daha dün ne yediğini unutan adam, rakibinin en ufak potansiyel başarısını ASLA UNUTMAZ.
12. En büyük tuzağa ise düşmeyin: Dostça gözüken yardım eli!
'Sen şu numarayı al bakayım, bizim tanıdıklar var, yardımcı olurlar sana...'
Bu cümleyi duyduğun gibi reddetmelisin. Şu bir gerçek ki; o işin altından hiçbir şey çıkmaz. Üstüne üstlük de sadaka veriyormuş gibi davranıp, iş olmadığında da seni yetersizlikle suçlayacaklardır.
13. Unutma ki düşmez kalkmaz bir Allah!
Gün gelir her şey değişir. Gün gelir biz de hayata tutunuruz. Enseyi karartmak yok!
Yorum Yazın
Bunların hepsinin farkında olaraktan mutlu mesut yaşıyorum.
Az önce başladılar,ne zaman evleniyorsunuz,kaç para alıyorsun,arabayı nasıl aldın bilmem ne. ya sabır...
1 kere tersle ömür boyu kafan rahat.denendi onaylandı :)
Mutluluğunuz için risk alın. Başkalarının sizin adınıza kararlar vermesine müsaade etmeyin. Kimse için kendinizi mutsuz edecek şeylere katlanmayın. Sizi muts... Devamını Gör
Buraya uymadı gibi sanki. Yanlış konuya yazdım sanırım.