Bu İçeriği Okuduktan Sonra Bir Daha Uykusuz Kalmamak İçin Her Şeyi Yapacaksınız!
Neden uyuruz? Uykuya neden ihtiyaç duyarız? Acaba hiç uyumasak ne olur?
Bu ve bunun gibi diğer sorular, uykuda geçirilen saatleri bir kayıp olarak gören birçok kişinin aklındaki sorulardan sadece birkaçı.
Fakat, uykuya direnmenin ve uykuda geçirilen saatleri olması gerekenden fazla kısaltmanın ciddi zararları var.
Uykusuz kalmanın biyolojik saati bozduğunu ve vücuttaki hormonların salınımlarını sekteye uğrattığını muhtemelen birçoğunuz duymuşsunuzdur.
Özellikle melatonin hormonunun salınımının azalımı, uykusuzluğun en önemli sonuçlarından birisidir.
Melatonin hormonunun bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğine dair pek çok çalışma var. Bağışıklık sistemi yolunda gitmeyen bir şey varsa ya da dışarıdan gelen zararlılar varsa bunları temizler. Bu nedenle melatonin hormonunun görevini yapması için sağlıklı ve kaliteli uyku şarttır.
Konuyla alakalı yapılan son bilimsel çalışma ise “bir daha asla uykusuz kalmam!” demenizi sağlayacak ilginç sonuçlar içeriyor.
Öncelikle uyku ile alakalı şunu bilmekte fayda var: Uyuduğunuz süre içerisinde beyniniz, gün içerisinde gerçekleşen sinirsel aktivitelerin kalıntılarını temizler.
Ayrıca, vücuttaki tüm hücrelerde olduğu gibi, beyindeki sinir hücreleri de glial hücrelerin iki türü tarafından yenilenir.
Mikroglial hücreler, fagositoz yoluyla eski ve yıpranmış hücreleri temizlemekten sorumluyken, diğer tür olan astrositlerin görevi ise beyindeki gereksiz sinapsları budamaktır.
Eğer siz yeteri kadar uykunuzu alıyorsanız, bu hücreler siz uykudayken, gün içerisinde yaşanan nörolojik yıpranmanın etkilerini yok edebiliyor.
Fakat, sorun şu ki eğer siz uyumazsanız bu hücreler faaliyetlerini durdurmuyor ve beyindeki sinir hücrelerini budamaya, temizlemeye devam ediyor.
“Ee ne var abi bunda, ne güzel uyumasakta temizlik yapılıyormuş işte.” diyebilirsiniz.
Ama olay bu kadar basit değil, çünkü beyin kendisine zarar vermeye başlıyor.
Uyku esnasında yapılan temizlik ile uyumadığınız anlarda yapılan temizliği anlamak adına şu örneği düşünün.
Uyuduğunuz zamanlarda evinizdeki çöpler temizlenirken, uyumadığınız zamanlarda evde halen kullandığınız yatak, buzdolabı, çamaşır makinesi temizleniyor.
Kısacası gitmesi gereken, zararlı şeyler değil de aksine halen kullandığınız ve işinize yarayan eşyaları kaybediyorsunuz.
Beyindeki nörolojik yıpranma da tam olarak böyle işliyor işte.
Uyuduğunuz sırada o günün nörolojik yıpranması sonucu sinirlerin beyinden uzaklaştırılması yaşanırken, uyumadığınız zamanlarda bu temizliği yapan hücreler faaliyetlerine devam ediyor ve bir anlamda ‘beyninizi yemeye’ başlıyor.
Beynin uykusuzluğa verdiği tepkiyi saptamak isteyen nörolog Michele Bellesi, fareleri denek olarak kullandığı bir deney hazırlamış ve bu ilginç sonuçları elde etmiş.
Uykusuzluktan dolayı sinapsların bir kısmının astrositlerce yendiğini ilk defa gösteren nörolog Bellesi, uykusuzluğu sorun olarak görmememizi ve yeteri kadar uyumamızın hayati derecede önemli olduğunu söylüyor.
Yorum Yazın
Uykusuzluk çok acayip birşey. Konuşurken bir kaç saniye daldığımı bilirim. :D Bilinç gidip geliyor anlık.
melatonin diye bişi kalmamış bünyede: kaçta yatarsam yatayım 2buçuk 3'de kalkıyorum, imkansız tekrar uyumak, ya da bölük pörçük; defalarca uyanıp tekrar dal... Devamını Gör
Rusların bir bedduası geldi aklıma uykusuz kal tarzında bir sözdü sanırım.