Görüş Bildir
Haberler
Buket Adanç Yazio: Sirkadiyen Ritim ve Vücut Ağrılığına Etkisi

etiket Buket Adanç Yazio: Sirkadiyen Ritim ve Vücut Ağrılığına Etkisi

Buket Adanç
28.07.2022 - 15:14

İnsan vücudu işlevselliğini ve iç dengesini koruyabilmek için dış dünyada değişen koşullara uyum sağlamaya çalışır. Bu amaçla periyodik değişiklikleri tahmin eder ve sirkadiyen ritimleri kullanarak vücut fonksiyonlarını günün saatine göre düzenler.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Vücudumuzda yer alan bu sirkadiyen saatler, sindirim, uyku, hormon salgılama, vücut ısısı, kan basıncı gibi temel metabolik olayların uyum içinde yürütülmesini sağlar.

Vücudumuzda yer alan bu sirkadiyen saatler, sindirim, uyku, hormon salgılama, vücut ısısı, kan basıncı gibi temel metabolik olayların uyum içinde yürütülmesini sağlar.

Sirkadiyen ritim 24 saat süren, uyku ve uyanıklık değişikliklerini içeren biyolojik bir döngü olarak tanımlanabilir. Yetişkin bir birey için 8 saat uyku ve 16 saatlik uyanıklık süresi bir günlük süreyi oluşturmaktadır. Sirkadiyen ritim uyku-uyanıklık döngüsünün temelinde gerçekleşir ve bu dengenin korunması vücudumuzun görevlerini doğru bir şekilde gerçekleştirmesine olanak tanır.

Sirkadiyen sistem 1. olarak merkezi saat ve 2.olarak karaciğer, pankreas, bağırsaklar, iskelet kası ve adipoz doku gibi diğer vücut dokularında yer alan bir dizi periferik saatten oluşmaktadır. Merkezi saat, aydınlık-karanlık döngüsünü kullanarak vücut fonksiyonlarını ışık kaynağına göre düzenler. Besin alımı, uyku ve uyanıklık döngüsü, glikoz metabolizması, insülin salınımı, öğrenme ve hafıza gibi önemli metabolik olayların düzgün bir şekilde yürütülmesini sağlar. Periferik saatler ise glikoz ve lipid dengesi, hormon salınımı, vücudun immün yanıtı ve sindirim olayları gibi iç fizyolojik olaylarla ilgilenir. İki ana saat sistemi arasındaki ilişkinin korunması iç dengemiz için çok mühimdir.

Sirkadiyen sistemi etkileyen faktörler ışık, melatonin hormonu, sıcaklık, vardiyalı çalışma saatleri, uçak seyahatleri sonucu jet lag, gece yeme sendromu ve uykusuzluk problemleridir.

Sirkadiyen sistemi etkileyen faktörler ışık, melatonin hormonu, sıcaklık, vardiyalı çalışma saatleri, uçak seyahatleri sonucu jet lag, gece yeme sendromu ve uykusuzluk problemleridir.

Sirkadiyen ritmin bu faktörlerle bozulması insülin direnci, diyabet, obezite, kalp ve damar hastalıkları, kanser ve ruhsal hastalıklar gibi çeşitli hastalıkların görülme riskini arttırmaktadır. Sirkadiyen ritmin bozulmasıyla, açlık ve iştah metabolizması olumsuz etkilenir ve enerji alımında artış meydana gelebilir. Vardiyalı çalışan bireylerde artan yağ dokusu gözlenebilmektedir.

Periferik dokulardaki sirkadiyen saatler beslenmeden ciddi bir şekilde etkilenmektedir. Zamanla kısıtlı beslenme ve doyurucu besleyici bir kahvaltı periferik saatlerde olumlu etki yaparken, gece yeme sendromu gibi alışılmadık saatlerde beslenme veya yüksek yağlı bir diyet bu sirkadiyen saatleri olumsuz etkilemektedir.

Sirkadiyen ritmi bozulan kişilerin başında vardiyalı çalışan bireyler yer almaktadır. Gece geç saatlerde çalışabilen bu kişilerde sindirim sistemi problemleri sık görülür ve bu nedenle beslenmelerinde lif içeriği yüksek besinler, meyve ve sebzeler, tam tahıllı ürünler, kuru baklagiller yer almalıdır. Beslenme düzenlerinde basit karbonhidrat kaynakları kan şekeri düzenini bozacağından lif içeriği yüksek kompleks karbonhidratlar öncelikli olmalıdır. Gece çalışan bireyler ağır yağlı yemeklerden uzak durmalı, daha hafif yumurta gibi protein kaynağı içeren, zeytin veya yağlı tohumlar gibi sağlıklı yağlar ve tam tahıllı ekmek, yulaf gibi kompleks karbonhidrat içeren kahvaltıya benzer öğünler tüketmelidir.

Sirkadiyen ritmi bozulan bir diğer grup uzun uçak yolculuklarından sonra jet-lag durumu yaşayan bireylerdir.

Sirkadiyen ritmi bozulan bir diğer grup uzun uçak yolculuklarından sonra jet-lag durumu yaşayan bireylerdir.

Bu bireyler, ulaştıkları bölgenin zaman dilimine uygun beslenmeli, bol bol sıvı tüketilmeli ve uçuş bitene dek alkollü ve kafeinli içecekleri tercih etmemelidir. 

Sirkadiyen ritm ve beslenme zamanı incelendiğinde, akşam geç saatlerde glikoz toleransı bozulduğu ve sindirim sistemi hareketleri yavaşladığı için akşam öğününün karbonhidrat içeriğinin daha düşük olması gerektiği düşünülmektedir. Saat 17.00’dan öncesi midenin yeterince asit üretmesi, pankreasın doğru insülini salgılaması için en uygun vakitlerdir. Beslenmeyi geç saatlere bırakmamak obezitenin önlenmesinde bir strateji olabilir.

Instagram

YouTube

Facebook

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın