Herkese sevgi ve saygıyla yaklaştım.
Annem, babam bana böyle olmayı öğrettiler, çok erken yaşlarda da seyahat etmemi sağlayarak bu şansı bana verdiler.
Bu bir avantajdı hayatımda. Bu açıdan çok şanslıyım.
Cesaretliydim yeni tanışmalar için.
Özgüvenim yüksekti ve her ülkede, her girdiğim toplumda arkadaşlıklar, dostluklar edindim.
Bu tecrübe ve anlayışla, doğduğum değil de yetiştiğim başka bir ülkede, Avusturya’da “Yılın Adamı” seçildim. Çok ama çok gurur duyduğum bir andı, yıldı.
Nerede olursak, ne yaparsak yapalım, kiminle tanışırsak tanışalım, hayat oyununu “Aslan stili” oynamak, aynı zamanda saygı duymak demektir.
Aslan yürekli olmak, saygı duymayı bilmek demektir.
Aslan başını hep yüksekte tutar fakat karşılaştığı herkes gözünde eşittir, asla onlara tepeden bakmaz, zira kendi değerini ve asaletini biliyorsan, bunu yapmaya ihtiyacın yok!
Hayat oyununu şerefli bir şekilde asaletle oynar, sıkı çalışır, zamanını verirsen, yürekten her şeyini ortaya koyarsan ve asla vazgeçmeksizin, sürekli hedefinin peşinde koşarsan- o zaman zafer senindir, emin ol!
Hayat oyununu “Aslan Stili” oynarsan ailenin, arkadaşlarının onurlandırmasına ve saygısına da mazhar kalırsın.
Hayat oyununu onurunla oyna, senin özgünlüğün hepimizin özgünlüğünü zenginleştirir.
Bu yüzden kazanmak için inan başka birinin üstüne basman gerekmez.
Instagram
Twitter
Yorum Yazın