Çürük Ananas Bile Var: Bir Zamanlar Statü ve Güç Göstergesi Olarak Kullanılan Eşyalar
Eski dönemlerde bir statüye sahip olmak, insan topluluklarında oldukça önemliydi. Statü, kişinin sosyal konumunu belirleyen en büyük göstergelerden biriydi. Bu nedenle her detay, toplumsal algıya göre şekilleniyordu. Ancak bu statüyü göstermek için kullanılan nesneler, bugünün gözünden oldukça garip gelebilir! Gelin listede neler varmış bakalım.
1. Peruk: Uzun saçların gücü!
Tarihin belki de en şaşırtıcı statü göstergelerinden biri peruğun yükselişiydi. Avrupa’da peruk kullanımı sadece şıklık değil, aynı zamanda bir zorunluluktu.
Çünkü frengi hastalığı saç dökülmesine neden oluyor, insanlar ise bu durumu gizlemek ve sosyal statülerini korumak için peruk takıyordu.
2. Ananas: Çürüyene kadar sergilenirdi!
Günümüzde sevilen bir tropikal meyve olan ananas, 17. yüzyılda İngiltere’de zenginlik ve güç simgesiydi. II. Charles, Fransız diplomatları etkilemek için ananaslardan devasa bir piramit yaptırmış ve bu meyve kısa sürede İngiltere’de bir statü göstergesine dönüşmüştü.
Zenginler, ananas satın alıp onu tüketmek yerine çürüyene kadar sergiliyorlardı. Hatta ananasla sokaklarda dolaşmak, sosyetede bir trend haline gelmişti. O kadar değerliydi ki ananas hırsızlıkları bile baş göstermişti!
3. El yazması kitaplar
Matbaanın icadından önce, kitaplar tamamen elle yazılıyordu ve bu onları inanılmaz derecede değerli kılıyordu.
Geniş bir kitap koleksiyonuna sahip olmak, yüksek zekanın ve kültürün göstergesiydi. 15. yüzyılda el yazması kitaplarla dolu bir kütüphane, sadece zenginlerin evlerinde bulunabiliyordu.
4. Dolaplar
Rönesans döneminde Avrupalılar, “merak dolapları” adı verilen özel dolaplar kullanıyordu. Bu dolaplar, arkeoloji, jeoloji ve sanat gibi farklı alanlardan nesnelerle doluydu.
Dolabın içeriği ne kadar çeşitli ve nadir nesneler içeriyorsa, sahibi o kadar güçlü ve prestijli kabul ediliyordu.
5. Şaka gibi gelebilir ancak şeker de statü sembolüydü!
Orta Çağ’da şeker, üretim maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle sadece zenginlerin erişebildiği bir lükstü.
Bu yüzden çürük dişler, bir statü sembolü haline gelmişti. Bugün sağlıklı dişler övülse de o zamanlar zenginlik göstergesi olan şekerin etkisi bambaşkaydı.
6. Laleler: Evet, Osmanlı'dan Avrupa'ya gidenlerden bahsediyoruz!
Laleler, Osmanlı saraylarının gözdesiydi. 16. yüzyılda Avrupa’da merak uyandıran laleler, zenginliğin ve prestijin simgesi haline geldi. Hollanda’da lale soğanları ticareti öyle bir noktaya geldi ki “Lale Çılgınlığı” adı verilen ekonomik bir balon bile yaşandı.
7. Mor renk sadece prestijli kişiler içindi.
Antik Roma’da mor renk o kadar değerliydi ki, kimlerin bu rengi giyebileceğine dair yasalar vardı. Mor; zenginliğin, gücün ve prestijin simgesiydi. Bu durum modern zamanlara kadar değişmeden devam etti.
Tarihini bu içeriğimizde anlatmıştık 👇🏻
Antik Roma Döneminde Mor Giyenler Neden Acımasızca Cezalandırılıyordu?
8. Kakao Çekirdekleri: Para yerine çikolata!
Orta Amerika’da kakao çekirdekleri para birimi olarak kullanılıyordu. 17. yüzyılda Avrupa’da ise kakao, zenginlerin ve soyluların favori içeceği haline geldi. Fransa Kralı XVI. Louis’nin sarayında kakao, lüks ve prestijin simgesiydi.
9. Arkadaş ortamlarının vazgeçilmezi masa oyunları da bir statü sembolüydü.
Antik Mısır’da masa oyunları, zenginliğin bir göstergesiydi. Oyunların yapımında kullanılan malzemeler, sahibinin zenginliğini yansıtıyordu. Oyunlar, kraliyet ailelerine verilebilecek en değerli hediyelerden biri sayılıyordu.
Yorum Yazın