Görüş Bildir
Haberler
Kaçın, Ayı Var! Tam Gaz Devam Eden Astroloji Masalımızın Kahramanları Kampta!

etiket Kaçın, Ayı Var! Tam Gaz Devam Eden Astroloji Masalımızın Kahramanları Kampta!

12 burç bu defa da doğaya karışmak, özlerine dönmek istemişlerdi... Kim bilir başlarına neler gelecekti!

Astroloji masalımız bu defa bir dağ başında tam gaz devam ediyor.

Bu şenlikli ekibi en son güzel bir sahil kenarında misler gibi tatil yaparken görmüştük...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Önlerinde uzun ve zorlu yolculuk var!

Dört farklı arabaya, üçer üçer gruplar halinde dağıldı tüm burçlar. Bazılarının yolu kaybederek kamp yerine asla varamayacağını, bazılarının da mutlaka araba içinde kavga edeceğini az buçuk tahmin ediyorlardı. Bu yüzden birbirlerine söz verdiler: Anca beraber, kanca beraber!

Konvoyun başında elbette ki deli şoförümüz Koç var! Yolcuları da Aslan ve Yay! 🔥

Bu araba adeta patlamak üzere olan bir bomba! Koç hız yapmak istiyor, bir taraftan da Aslan'ın yönlendirmelerine kulak asmadığı için bol bol didişiyorlar. Yay ise arkada oturuyor ve bu ikilinin didişmesine kahkahalarla gülüyor. Kaostan beslenen Yay, Koç'u gaza getiriyor: 'Bas gaza abi, bas! Kaybolursak da gezmiş oluruz zaten! Belki daha güzel yerler bile buluruz, kim bilir...' diye...

Aslan ise Koç'a 'Bana sesini yükseltme! Müziği ben seçicem, çek radyodan elini! Hayır, tabelanın sağ tarafından gir... Ben biliyorum!' diye cümleleri diziyor.

Bu çılgın arabayı hemen arkadan takip eden grup ise Oğlak liderliğinde ilerliyor...

Oğlak'ın hemen yanında Başak, arkada da Boğa var.

Oğlak temkinli bir şekilde, hız limitini aşmadan, kurallara dikkat ederek ilerliyor. Lakin önde ilerleyen Koç'un sürdüğü arabanın hızı, kırdığı trafik kuralları ve bilmediği yollara sapması onu çileden çıkarıyor. Oğlak'ın bildiği yoldan gidilecek! Net! Ama bunun için Koç'u yakalaması lazım, o hıza ulaşması da kurallara aykırı... Dolayısıyla Oğlak köpürüyor, köpürüyor...

Başak ise pek iyi bir yol arkadaşı sayılmaz. Hem Koç'tan, hem de Oğlak'tan şikayet ediyor. Arabanın camına çarpan böceklere üzülüyor, bir de arabanın kirlendiğine yakınıyor. Bunların hepsini de dile getiriyor. Başak olmak çok zor!

Boğa mı? Boğa camı açmış, rüzgarın yüzüne değmesinin keyfini çıkarırken, bir taraftan da kulaklığındaki şarkıya eşlik ediyor. Boğa için hava hoş; kamp yeri hiçbir yere kaçmıyor, eninde sonunda varırlar...

Üçüncü sırada ise öyle bir araba var ki; adeta tımarhane! Yengeç, Akrep ve Balık üçlüsü!

Direksiyondaki kişi elbette ki Akrep! Hemen yanında da Yengeç oturuyor. Akrep sert bir sürücü lakin Oğlak'ı geçemiyor, çünkü yanında Yengeç var... Çok sert ve laftan anlamaz olabilirsiniz ama sizin için endişelenen bir Yengeç'i ezip geçemezsiniz. Akrep de Yengeç'in samimi endişesine boyun eğiyor, direksiyonu değiştirecek gibi yaparken elini Yengeç'in dizine atıyor, bir taraftan da dikiz aynasından göz göze geldiği Balık'a göz kırpıyor. Flört etmeyeceklerse bu yolculuğun tadı tuzu kalmaz ki! 

Yengeç ara ara arkasını dönüp Balık'ın da emniyet kemerinin bağlı olup olmadığını kontrol ediyor. Çantasındaki atıştırmalıkları ikram ediyor.

Bu arabada çok yüksek sesli müzik çalıyor. Çok konuşmasalar da birbirlerini anlıyorlar. Deli bunlar!

Balık arka koltukta çoktan hayallere daldı bile... Akrep'in ani bir freni ile ön koltuğa yapışana kadar da gerçek dünyaya dönmeyecek.

En arkada ise dünyanın en güzel arabası var, çünkü içi şahanelerle dolu: İkizler, Terazi ve Kova!

Direksiyonda İkizler'in olduğu bu araba ne diğerlerini geçmeyi, ne kaybolmayı, ne de arabayı kirletmeyi umursamıyorlar. Bu arabanın içinde müzik var, bol bol sohbet ve kahkaha var. Terazi ve İkizler'in çenesi durmuyor. Aşktan, felsefeden, sanattan tutun magazin gıybetine kadar her konuya değiniyorlar. 

Kova ise arkada her konuyla dalga geçiyor, araya mutlaka birer espri sıkıştırıyor. Tin tin gidiyorlar... Hayat onlara güzel!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Nihayet kamp yerine varıldı!

Oğlak hışımla arabadan çıkıp, sorumsuzca davranan ve yolu uzatan Koç'a çıkışmaya da doğru gidiyor. Ofiste de, sahilde de, dağ başında da eğer bir hesap verilecekse o hesap Oğlak'a verilir, tamam mı!

Lakin Koç da öyle pek sessiz kalacak durumda değil... Doğayı gören Koç, ayağını yere bastığı gibi içindeki vahşi kurdu dışarı çıkardı bile!

Oğlak, Koç'a yetişene kadar Koç arabadan hızlıca çıktı ve etrafı kolaçan etmeye başladı. Vahşiliğe öyle güzel uyum sağladı ki, sanki kendisi ömrünü ormanlarda geçirmiş Tarzan, sanki bir mağara adamı... Ama en sevimlisinden! :)

Bu arada Boğa ve Başak eşyaları arabadan indirmeye başladılar... Boğa tüm evi yanında getirmiş resmen!

Başak elbette ki buna da söyleniyor. Neyse ki Balık, Başak'ın sinirlerinin bozuk olduğunu görüp ona yaklaşıyor, 'ama onu da anlamalısın, Boğa eşyalarıyla kendisini daha güvende hissediyor, boş ver bunları, gel sana yardım edeyim' diye yumuşatıyor. Bu alemlerde Başak çirkefliğini çekebilecek tek bir kişi var, o da Balık!

Yay ise ortalıkta yok; kim bilir nereye kayboldu?! 

Aslan mı?...

Aslan, ateş yakmakta olan Koç'a direktifler veriyor: "Şuraya da biraz kömür ekle, evet üfle bir de yandan yandan..."

Koç, Aslan'a hırlıyor ama üstünde durmuyor. 

Bu durumu gören Oğlak, Aslan'a sesleniyor. 'O zaten nasıl ateş yakacağını biliyor. Sen git ateş için biraz çalı çırpı topla!'

Aslan tam 'SEN BENİMLE NASIL BÖYLE KONUŞURSUN, SEN KİM KÖPEKSİN?!' diye kükremeye başlayacakken, Yengeç Aslan'ın koluna giriyor ve 'Hadi Aslancığım, ben tek başıma toplayamam, korkarım oralarda, sen benimle gelirsen korkmam' diyerek hem Aslan'ın egosunu kurtarıyor, hem de Oğlak'ın verdiği görevi yerine getiriyor.

Hava takımı ise ortama en son varanlar oluyor... Kahkahalar atarak arabadan inerken, onlar yokken tüm işleri halleden diğerlerinin sert bakışlarına maruz kalıyorlar.

Lakin kimse onlara uzun süre trip atamaz, muhabbetlerine muhtaçlar çünkü! 

Zaten Koç, Terazi'yi gördüğü gibi yerinden kalkıyor, 'gel sen buraya, ateşin başına otur, üşüme' diyerek yerini veriyor. İkizler ise Aslan'ın başına gidip 'abiiiiii, yol boyunca neler oldu neler! Çok eğlendik! Bir yerde mola bile verdik! Siz ne yaptınız? Aaaa Yay nerede?! Oğlak niye kızgın?!' diye cümleleri diziyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

En son arabadan inen Kova ise ateşin başında toplanmış gruba şöyle bir bakıyor ve...

Bir kenarda mangal için sebzeleri hazırlamakta olan Başak'ı görüyor ve 'niye kimse Başak'a yardım etmiyor?!' diye bağırıyor. Böylesine minnoş bir burç tarafından azarlanmayı hiç beklemeyen diğerleri, Kova'nın yanında kimseyi ezemeyeceklerini ve Kova'nın da sağının solunun pek belli olmayacağını bir daha hatırlıyorlar.

Tam herkes toplanmış, huzurla ateşin başında yemek yenecek derken... Yengeç'in sezgilerinde bir kımıldanma oluyor ve o cümle dudaklarından dökülüyor:

'Yay nerede?!'

Yay'ın sesi dehşet verici bir cümleyle duyuluyor: "KAÇIIIIIIN! AYI VAR!"

Eyvahlar olsun!

Ortalığı velveleye veren bu cümlenin ardından çığlıklar artarken, Koç yiğidosunun yürek yemiş haykırışı geliyor:

'Nerede ulan o ayı?!'

Ayıyı dövecek çünkü. Bir Koç'tan da bu beklenirdi. Evet çok mantıklı.

Oğlak, Koç'u ensesinden tutuyor ve bir hışımla geri çekiyor. 

Yengeç ise bu sırada 'hepimiz ölücez!!! Buraya kadarmış!' diye haykırarak ağlıyor ve Balık'a sarılıyor.

Bu sırada İkizler ve Terazi topukları götlerine vururcasına kaçmaya başladılar bile... Lakin arkadaşlarını da unutmuyorlar!

'Gaçıııın! Boğa, kalk sen de koş! Ayı geliyooo! Gelin gelin bu tarafa, Başak nerdesiiiin?!' diyerek hem koşup hem bağıran, hem tavsiye veren, hem de rapor veren İkizler, Terazi'nin elini sımsıkı tutmuş. 

Boğa ise 'la noliyyy??' dercesine donup kalmış!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Başak ise Kova ile beraber insanları sakinleştirmeye çalışıyor.

Başak, 'durun, ben onların huyunu bilirim, hiç ses çıkarmayacağız tamam mı! Yiyecekleri de öteye atacağız! Onlara gidecek, kimse koşmasın!' diyerek mantıklı bir çözüm öneriyor. 

Kova ise Başak'ı onaylarken, bir taraftan da etraftaki kamp sandalyeleri ve çadır demirlerinden kendilerini savunabilecekleri bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ve inanır mısınız; bu sırada kıs kıs gülüyor. Ölecek ama hala adrenalin peşinde Allah'ın Kovası!

Tüm bu akıllılar kendilerince cehennemi yaşarlarken, Akrep arabalardan birinin içine saklanmayı akıl edebiliyor.

Bir süre bekliyor, kaosu izliyor ve sonra 'bu salakların akıl edip arabaya binecekleri yok, bari sesleneyim' diyor ve kornayı çalıp ekibin aklını başına getiriyor.

Derken ağaçların içinden yavaş yavaş yürüyerek ve kahkahalar atarak çıkan Yay beliriyor...

Meğer 'şaka' yapmış!

Aslan bu şakaya kahkahalar atıyor. Oğlak, Yengeç ve Başak ise çok öfkeli! 

Yay'ın eli kolu dolu! Gitmiş bir nehir bulmuş, balık avlamış, mantar toplamış... Adeta bereketiyle ortama öyle bir giriyor ki, ayarsız espri anlayışı da, patavatsızlığı da kısa sürede unutuluyor. Diyor ki 'bir hikayeniz oldu işte, fena mı?! Hem hayatın kıymetini hatırlamış oldunuz!'

Bir de bilge, bir de derin ki sormayın!

Bu olay Koç ve Terazi'nin o gece aynı çadırda sarılıp uyumaları için yeterli oluyor!

Koç, Terazi gibi bir fıstığın korkmasına izin verecek değil ya. Ya gece ayı gerçekten gelir ve Terazi'ye saldırırsa? İşte o zaman Koç, ayının ağzını burnunu kıracak.

Akrep ise Yengeç'i göl kenarında hayat ve ölüm üzerine bir konuşmaya davet ediyor.

Deli deli konuşuyorlar kendi dillerinde, sabaha kadar!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bu masalda tüm tehlikeler kötü birer şakadan ibaret kalıyor, kimse birbirine küsmüyor, herkes birbirini olduğu gibi kabul ediyor.

Yeşil toprağın üzerinde, yaktıkları ateşin etrafında, tertemiz havanın altında ve suyun yanında... Dört element gibi hayatın ta kendisini oluşturuyoruz insanlık olarak!

Bir sonraki maceramızda görüşmek üzere!

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1214
796
403
111
48
29
15
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
HH

hikayeleri yaparken hep aynı cinsiyet üzerinden gidiyorsunuz. koç erkek, terazi kadın, yay erkek vs. oluyor. daha genel değerlendirseniz daha güzel olabilece... Devamını Gör

Dilara Bayram

Çünkü burçların da cinsiyetleri var ve ona uygun olması lazım

Eda Avcı

Editör yüksek ihtimal Koç burcu. Ayrıca Balık burcundanda nefret ediyor.

witch

Editör balık burcu. Önceki seride söylemişti.

Celine Valjean

balık burcu piç çünkü, değil mi?